FTISLAND, W KOREA dergisinin Şubat 2022 sayısında yer aldı ve son 15 yılı, hayallerini, gelecek hedeflerini, aralarındaki aile bağlarını ve çok daha fazlasını konuştukları harika bir röportaj verdi!
Aşağıdaki FTISLAND röportajını okuyun ve aşağıdaki yorum bölümünde düşüncelerinizi bize bildirin.
Bu uzun hikaye 2007’de başladı. Bir rock grubu olma hayali kuran üç üye Lee Hong Ki, Lee Jae Jin ve Choi Min Hwan FTISLAND adı altında bir araya geldi. Bu uzun yolculukta çokça üzüntüler ve acılar vardı ama artık onlara değişmeyen müzik tutkuları ve birbirlerinin varlığı kaldı.
Soru: Bu gece Seul’de dolaşırken çekim yaptık. Çekimin sonlarına doğru sıcaklık neredeyse sıfırın altına indi. O zaman Lee Jae Jin, “Biz White Skull, soğuğa asla yenilmeyiz.” dedi.
Lee Hong Ki: Ah ooh, çok utanç verici. Gittiğiniz her yerde terhis olduğunuzu belli ederek ortalıkta dolaşmayın (gülüyor).
Soru: Ha ha. Şimdi size “Askerden Terhis Olan Band” diyebilir miyiz?
Lee Jae Jin: Bu doğru. Maknaemiz Min Hwan sonunda terhis olunca, üçümüz de askerlik hizmetimizi tamamlamış olduk.
Soru: 2007’de çıkış yaptığınızda, hepinize “günümüz lise band’I” dendiğini hatırlıyorum.
Lee Hong Ki: Min Hwan-ie o zamanlar liseli bile değildi, ortaokuldaydı. Her nasılsa artık “Askerden Terhis Olan Band” olduk.
Soru: Çıkış şarkısı ‘Love Sick’i söylerken böyle ağlamadın mı? “Seni çok sevmenin günahı.” Lee Hong Ki, günah hakkında şarkı söylediği sırada 18 yaşındaydı (gülüyor).
Lee Hong Ki: 18 yaşındaki biri “Love Sick”in duygularını nasıl bilebilir (gülüyor). Bunu stresle dolu 3 uzun gün boyunca kaydettim. Daha sonra neredeyse öfkeyle şarkı söyledim. Çünkü sinirlenmeye başlamıştım. Bu, tek bir şarkıyı kaydetmenin üç gün sürdüğü ilk ve son seferdi.
Soru: Bir erkeğin askerlik öncesi ve sonrası hayata bakışının oldukça farklı olduğunu duymak yaygındır. Siz üçünüz ne düşünüyorsunuz?
Lee Hong Ki: Bu kadar yalnız kaldıkça, geleceğini düşünmeye başlıyorsun. Ancak terhis olduktan sonra bu düşünceler işe yaramaz hale geliyor. Askerliğe ilk başladığım zamanlar genellikle gerçekten büyük kararlar verdim.
Soru: Örneğin, kararlarınızdan bazıları nelerdi?
Lee Hong Ki: Eğitim kampına girer girmez askeri amaçlı defterler dağıtıyorlar. Tam olarak yapacak bir şey olmadığı için şarkı sözü yazdım ve gelecekte yapmak istediğim 10 şeyi yazdım. Çavuş olduktan sonra uzun bir süre sonra güzel bir gün onu okumak için ortaya çıkardım ama tüylerim diken diken oldu ve hepsini yırtıp attım (gülüyor). Hala hatırladığım şey, taburcu olur olmaz yapmam gereken ilk şeyin bir aile fotoğrafı çekmek olduğuydu ama bunu hala yapmadım.
Choi Min Hwan: Herkes aynı. Terhis olduğunuzda bunu yapmak istersiniz.
Soru: Geçen yıl bir röportajda bir ünlüyle tanıştım ve o kişi bir polis olarak askerlik hizmetini yaparken, bir dans öğretmenini misafir odasına davet ederek ders alma tutkusunu gösterdiğini söyledi. Bu, o kişiye özel bir durum mu?
Lee Hong Ki: Ben askerlik görevimi yaparken Covid-19 nedeniyle ziyaret mümkün değildi. Ve o kişi askerliğini polis olarak yapıyordu, bu yüzden Seul’de görev yapıyordu ama ben askerlik hayatımı Gangwon-do’da geçirdim. Gangwon-do’ya kadar tüm yolu kimse gelmeyecek (gülüyor).
Lee Jae Jin: İnsanlar, askerdeyken hayatınızı değerlendirmek ve geleceğinizi planlamak için bir durup düşünebileceğinizi söylüyorlar. Elbette, askerde olduğuma göre bir adım geri çekilip geçmiş hayatıma bakabiliyordum. Gelecekteki çalışmalarımızı planlamaya çalıştım. Sanırım yeni bir albümün çıkması konusunda çok endişeleniyordum. Beş üye olduğumuz zamanların aksine, şimdi sadece üçümüz kalmışken nasıl bir müzik tarzı yapmalıyız diye çok düşündüm. Gerçekten çok fazla müzik dinledim. Ne zaman bir şey dinlesem ve “ah, bu bizim üstlenebileceğimiz bir şey” diye düşünsem hemen Hongki-hyung ile paylaşıyordum.
Soru: Lee Jae Jin’in dediği gibi, grup 2019’un sonunda üçlü olarak yeniden organize edildi. Bu çok sıkıntılı olmuş olmalı.
Lee Hong Ki: Elbette sıkıntılıydı. İlk çıkış yaptığımızda ağırlıklı olarak vokal ve şarkı söylemeye odaklanmıştık, ancak yapmak istediğimiz müziği bulmak için enstrümanların oranını giderek artırıyorduk, ancak şimdi sadece ritmik enstrümanlar kaldı. Kalan üçümüz gerçekten çok müzik aradık ve dinledik ve daha basit melodilere rağmen kendi rengimize sahip olan müziği nasıl yapabileceğimize dair birçok fikir alışverişinde bulunduk.
Lee Jae Jin: Ama sınırlı düşünmeye gerek yok. Yurtdışındaki gruplara bakarsanız, sadece üç üyesi var ama turlar sırasında düzenli olarak müzisyenlerle birlikteler. Ayrıca gitar olmasa bile diğer enstrümanları da dahil edebilirsiniz. Ekibimiz hakkında iyi olan şey, hepimizin şarkılarımızı kişisel olarak yazmamız. Her birimizin tarzı birbirinden farklı, bu yüzden gelecekte yapabileceğimiz çok şey var gibi görünüyor.
Soru: Kısa bir süre önce Aralık ayında 8. mini albüm “Lock Up”ı yayınladınız. Ayrılık sonrası duygularla ilgili beş şarkıdan oluştuğu için mi bilmiyorum, bana ilk günlerdeki ‘Love Sick’, ‘I Hope’ veya ‘Severely’ gibi şarkıları hatırlatıyor.
Lee Hong Ki: Şirket ilk olarak ilk günlerin havasıyla gitmeyi önerdi. Terhis olmadan önce 2020’de, geçmişte yayımladığımız şarkılar sorun oldu ama sorun olmadı.
Soru: Bu doğru. 2000’li yılların başında ve ortalarında yayımlanan müziklere yayıncıların ışık tuttuğu bir dönem vardı.
Lee Hong Ki: Sanırım o zamanlar erkekler özellikle şarkılarımızı severdi. Her neyse, şirket bize halkın şarkılarımızı özleyeceğini söyledi. Bu yüzden ne tür müziğin halkın hafızasını canlandırabileceği hakkında çok düşündük. Bu albüm sayesinde, takımın yeni bir müzikal rengini göstermek/ifade etmek yerine, “Uzun bir zaman sonra merhaba” hissini ifade etmek istedik.
Soru: Son yayımlanan albüme paralel olarak, “Omniscient Interfering View”, “Mr House Husband 2” gibi eğlence programlarında da yer aldınız. Lee Hong Ki ve Lee Jae Jin, “Jack The Ripper” ve “Vampire Arthur” müzikallerinde rol alıyorlar. Artık çeşitli etkinlikler arasında konser veremediğinize göre, müzikallerin sahneye olan susuzluğunuzu gidermek için iyi bir yol olduğunu düşünüyorum.
Lee Hong Ki: Müzikal yaparken çok şaşırdım. Seyirci bize çok yakın olduğu için hızlarına ayak uydurabiliyor ve hemen geri bildirimlerini alabiliyoruz. Ama sadece konser yapamıyoruz. Sayısız sahneler arasında yaşadığımı en yoğun hissettiren sahne hepimizin FTISLAND olarak bir arada olduğumuz konserdir.
Soru: Çıkışınızın üzerinden 15 yıl geçti. Grubu ilk kurduğunuz zamanlar, 15 yılın geçeceğini hayal bile edemezdiniz.
Lee Hong Ki: Yine de sonunu hiç düşünmedim sanırım. FTISLAND’ın devam edeceğini düşündüm. Tabii içerken kavga ettiğimiz zamanlar hariç (gülüyor).
Choi Min Hwan: Haha. Sanırım bir noktada bu doğal hale geldi çünkü biz çok gençken tanıştık. Band olmadan hayatımı hayal edemiyorum. Aksine, insanların “Siz çocuklar bunu uzun zamandır yapıyorsunuz” dediğini duymak garip. Bunu zaten yapmaya devam edeceğiz gibi geliyor, bu yüzden uzun süre yapmak gibi bir şey yok.
Soru: Bugün çekimleri yaparken ben de hissettim, atmosfer gerçekten “aile” gibi. Yıllar içinde birbirinden iğrenen ama para uğruna devam ediyormuş gibi görünen gruplar da gördüm.
Choi Min Hwan: Aile atmosferi harika ama bundan daha fazlası var, üçümüz hala o mücadele ruhuna sahibiz gibi görünüyor. Sadece geçimimi sağlamak için band yapmıyorum, aynı zamanda sadece bu enstrümanla baterist olarak zirveye ulaşma arzum var. Bir gün bir band patlaması olacak ve birçok insanın band’lerdeki her enstrümanı hiphop veya trot gibi dikkatle izlediği bir zaman gelecek. O zaman geldiğinde, (halk tarafından) takdir edilen bir baterist olma arzum var.
Soru: Choi Min Hwan, geçmişteki birkaç röportajında sık sık şunu söyledi: “Rock müziğin canlanmasını bekliyorum”
Lee Hong Ki: Üyeler bunu aramızda hep söylüyor. “Öyle bir gün gelecek.” Trot’un bu kadar iyi olduğunu görmek beni çok şaşırttı. Annem de Lee Chan Won-ssi’nin hayranıdır. Evde Lee Chan Won-ssi’nin eşyaları ve ürünleri var. “Ah, patlama geldiğinde bu ölçüde olacak” diye düşündüm. Bu yüzden bizler de çaresiziz. Hatta kendi aramızda hafiften şunu bile konuştuk. Band hayatta kalma programı “Super Band”e çıkmayı düşündük. Çünkü teşvik edilmek istiyoruz. En alttan başlasak çok eğlenceli olur diye düşündük. Elbette belli bir güvenimiz var.
Soru: Gerçekten bir hayatta kalma programına devam edecek olsaydınız, (halka) ne ile hitap ederdiniz?
Lee Hong Ki: Her şeyden önce, iyi yapacağız. Görsellerimiz de fena değil (gülüyor). Her zaman istediğimiz bir şey var. ‘Bu insanlar Kore grup endüstrisinde bir iz bıraktı.’ Birçok band’in bizim sayemizde kurulduğunu/doğduğunu ve iyi bir örnek oluşturduğumuzu duymak istiyoruz, bu yüzden her zaman yeni bir teşvik bulmayı umuyoruz.
Soru: Aslında erkek band’leri için bir emsal oluşturduğunuzu düşünüyorum. FTISLAND’ın ortaya çıkışından sonra CNBLUE ve N.Flying var.
Lee Hong Ki: Ayy bu yetmez. Sadece bu boyuttaysa yani. Az önce bahsettiğiniz grupların hepsi bizimle aynı şirketten.
Lee Jae Jin: Tabii bu kadarı da harika ama bence bir band’den etkilenmek ve müzikal olarak onların ayak izlerini takip etmek başka bir konu. Böyle olmak gibi bir hırsımız var.
Soru: N.Flying’in röportajlarına bakarsanız, FTISLAND temelde süper bir band’dir. Özellikle Lee Hongki, aralarında “En önemli duygusal destekçi” olarak adlandırılan biri gibi görünüyor.
Lee Hong Ki: N.Flying’i sevmekten başka seçeneğimiz yok. Güzeller değil mi? Çünkü onlar bizim gibiler. Çıkışımızın başlangıcında, diğer şirketlerden müzisyenlere bu kadar düşkün olamazdım. Türler farklı olsa da, şirkette bir şeyler öğrenebileceğiniz kıdemli biri olduğunda güvenilir görünüyor. Bizde yoktu. Her zaman sadece bizdik. N.Flying de bizimle aynı tür ama her şeyden önce çocuklar çok güzel. Çünkü çok çalışıyorlar. Onları sevmemene imkan yok.
Soru: Siz buna sahip olamadığınız için mi onlara yardım etmek istiyorsunuz?
Lee Hong Ki: Tabii ki. Yani birbirimize öğretiyoruz. Biz de birbirimize ders veriyoruz.
Soru: Son 15 yıla baktığınızda, grup olarak karşılaştığınız en büyük kriz nedir?
Lee Jae Jin: Şaşırtıcı olan şey, birbirimizle çok gençken tanışmış olmamız. Bu günlerde çıkış yapan insanlar ne tür bir insan olmak istediklerini ve ne tür bir sevgi almak istediklerini bilerek net bir zihinle çalışıyor gibi görünüyor. Ama bizim için, yurtta kaldığımızda bile, inzivaya çekilmiş gibi takılıyorduk. Hatırladığım kadarıyla rekabet yoktu. Çünkü her birimizin grupta oynayacağımız kendi rolümüz var. Gerçekten özgürdük ve birbirimizle yakınlaştık, bu yüzden her kriz olduğunda çok iyi bir yöne gitti. Çünkü aramızda ‘ben sensiz yaşayamam sen de bensiz yaşayamazsın’ diye söylenmemiş bir söz vardı. Bu nedenle, bir takım krizi söz konusu olduğunda, bunun olduğu tek zaman üyelerin kavga ettiği zamanmış gibi görünüyor. Küçükken hayalini kurduğum fantastik bir peri masalı gibi olan hedeflerin aksine, zamanla gerçeği yavaş yavaş gördüm.
Soru: 15 yıl içindeki değişikliklerden biri olarak Choi Min Hwan’ın evliliğini gözden kaçıramayız. Takımın en küçüğü ama üç çocuklu bir ailesi var. Bir dereceye kadar, üçünüz arasında en olgun kişi o olabilir. Lee Hong Ki ve Lee Jae Jin’e yeni bir şekilde yaklaşmış olmalı.
Lee Hong Ki: Bunu üyeler arasında her zaman söyledik, Min Hwan-ie ilk evlenecek. Çünkü bir kez bir ilişkiye başladı mı, bunu uzun süre yapacak. O sorumluluk sahibi bir insan, bu yüzden hepimiz Min Hwan-ie’nin evlenen ilk kişi olacağını düşündük.
Choi Min Hwan: Hyunglarımla sık sık evlilik hakkında konuşurdum. Acele edip yapmak istiyorum. Takımın en küçüğü olmama rağmen evin en büyük oğlu benim. Her zaman liderlik yapmayı ve bir şeyleri yönetmeyi severim ama çok uzun süredir maknae olduğum için tatmin olduğumu düşünmüyorum. Bu yüzden kendi ailemi kurmak, onlara liderlik etmek ve birlikte aynı yöne doğru ilerlemek istiyorum. Aile de bir takımdır.
Soru: İkiniz de evlilik savunucusunun sözlerinden etkilendiniz mi?
Lee Hong Ki, Lee Jae Jin: Hiç de değil (gülüyorlar).
Lee Jae Jin: Şöyle bir şey var. Min Hwan’ın ilk çocuğu doğduğunda hastaneye gidip ziyaret ettim ve çocukları sevdiğimi ilk kez o zaman fark ettim. Genellikle çocuklarla aramdaki mesafeyi korurum çünkü onların kolayca incinmelerinden endişe duyarım. Ama komik olan şu ki çocuk istiyorum ama evlenmek istemiyorum (gülüyor).
Lee Hong Ki: Bunun yaşam tarzlarının farklılığı yüzünden olduğunu düşünüyorum. Ben hala hayatında çok şey yapmak isteyen biriyim. Yani evlilik ve flört… Çok iyi birini bulursam ona iyi bakarım ve onun için endişelenirim ama benim için her zaman önce ben gelirim.
Soru: Artık uzun süredir birlikte yaşayan çiftlere benziyorsunuz. Üyenizi nasıl bir insan olarak görüyorsunuz?
Lee Hong Ki: Bunu Min Hwan-ie hakkında uzun zamandır söylüyorum ama o bir taş. O inatçı ve dürüst. Bir şey tarafından teşvik edildiğimde, bunu hemen söyleyebilirim. “Teşvik edildim. Bunu yapacağım.” Ama bu arkadaş, onu yavaş yavaş inşa eden ve sonra bir anda patlayan tiptedir.
Soru: Görünüşe göre Lee Hong Ki ve Choi Min Hwan tamamen zıt kişiliklere sahipler.
Lee Hong Ki: Tamamen zıtız. Gençken Jae Jin-ie’nin gerçekten ders kitabı bir insan olduğunu düşünürdüm, ama şimdi daha açık görünüyor. Daha yumuşak oldu. Ve bazen düşünceleri gerçekten derindir. Belki de üçümüz arasında en olgun olan o olabilir.
Soru: O halde olgunluğu sıralayacak olsak, siz nasıl sıralarsınız?
Lee Hong Ki: Ben en altta olurdum (Gülüyor). Ama bunu bilerek yapıyorum. Belirlenen standartlardan veya çerçeveden gerçekten nefret ediyorum. Band’in bir parçası olduğumda sabit sistemden o kadar nefret ediyordum ki kasten surat asıp somurtuyordum. Sanırım somurtkanken oluşturduğum delik, üyelerin nefes alabileceği bir delik oldu. Ah, tabii ki, o somurtkan anlardan dolayı iyi yanlarımız biraz solmaya başladı (Gülüyor).
Soru: Haha. Yaşlandıkça daha az mı ‘somurtkan’ oldunuz?
Lee Jae Jin: Çok azaldı. Hyung artık daha nazik bir şekilde surat asıyor (Gülüyor). Hong Ki-hyungie hakkında sevdiğim şey, kişiliğinin çok asi olması ve başka bir şey gördüğünde tekrar heyecanlanması. Bunu gerçekten seviyorum. Hyung’un eşsiz sezgisi. Ekibimizde vokalist vokalist gibi, baterist baterist gibi ve basçı da basçı gibi davranır. Min Hwan-ie maknae olmasına rağmen çok güvenilir bir arkadaş. Gençken çok kavga ettik ama belli bir noktada ona birdenbire çok güvendim.
Soru: Lee Hong Ki asi olduğu için dürüstlüğü daha da çok parladı değil mi?
Lee Hong Ki: Bu doğru. Sinerji budur (Gülüyor).
Soru: Choi Min Hwan iki hyungu nasıl görüyor?
Choi Min Hwan: Görünüşe göre üçümüz kişilik/mizaç açısından giderek daha çok benziyoruz. İlk başta Hong Ki-hyungie’yi gerçekten anlayamıyordum. Bu hyung neden böyle davranıyor···.
Lee Jae Jin: Haha! Gerçekten anlamak mümkün değil.
Choi Min Hwan: Çünkü kişiliğimiz çok zıt uçlarda. Biraz kötü bir ifadeyle söylemem gerekirse, “Her seferinde nasıl böyle dik başlı olabilir?” Diye düşünürüm her zaman. Şirketle olan ilişkisi gibi (Gülüyor). O zamanlar benim açımdan biraz ‘özgürlük’ elde edebilmek için daha nazik olmak daha akıllıcaydı. Ama hyung için her zaman herhangi bir şekilde veya herhangi bir yerde o oradaymış gibi hissettirdi. Her neyse, o bizim takımımızın vokalisti ve yüzü, bu yüzden Hong Ki-hyungie asi davrandıkça “Bütün FTISLAND çocukları böyledir.” Deniliyor ve hepimizin bu şekilde çerçevelenmesinden başlarda nefret ediyordum. Ama şimdi düşününce, Hong Ki-hyung’un dediği gibi, hyungie bize bağlı olan prangaları kaldırdı. Şimdi bunun hakkında düşününce gerçekten minnettarım. Artık Hong Ki’leştiğime göre nereye gidersem gideyim bir ezik gibi olmak istemiyorum.
Soru: Her zaman olmasa da, bir grubun kaderinin temsilci lider olan vokalist tarafından belirlendiğini hissettiğiniz zamanlar vardır. Bu açıdan, Lee Hong Ki’nin rolü çok büyüktü ve bence o her zaman bir çeşit sorumluluk hissetmiş olmalı, değil mi?
Lee Hong Ki: Tabii ki bunu her zaman hissettim. Geçenlerde şirketle sözleşmelerimizi yenilerken üyelere sorduğum tek şey şuydu: “Sonuna kadar FTISLAND ile olacak mısınız? Sonuna kadar FTISLAND’ı koruyacak mısınız?” Benim için ne olursa olsun ‘FTISLAND’ı koruyacağım ve üyeler de aynı şekilde düşünüyor. Ve garip bir şekilde solo albüm fikrini sevmiyorum.
Soru: Gerçek solo albüm <FM302> de çıkışınızın sekizinci yılında yayımlandı ve o zamandan beri hiçbir solo aktivite olmadı.
Lee Hong Ki: Bu çok sıkıcıydı. Benim şimdi de yapmaya hiç niyetim yok. Aklıma bir fikir geldiğinde FTISLAND ile bütünleştirmek istiyorum ve solo albüm olarak ifade etmek istemiyorum. Aslında bunu gençliğimden beri çok duydum. Vokalist çok önemlidir ve vokalist gittikten sonra band kaybolur. Ama bu sözden gerçekten nefret ediyorum. Bir band’de olduğum 15 yıllık hayatımda bir kez bile ayrılmayı ve tek başıma bir şeyler yapmak için gitmeyi düşünmedim.
Soru: FTISLAND’ın bir band olarak yapabileceğiniz her şeyi başardığına dair bir izlenim var. Şarkılarınızla listelerde zirveye ulaştınız ve dünya turu yaptınız. Yine de, üçünüzün hiç hedefi kaldı mı?
Lee Hong Ki: Küçüklüğümüzden beri hayalini kurduğumuz bir şey var. Pek mantıklı değil ama özel bir jetle ailelerimiz, sevgililerimiz, ve arkadaşlarımızla hep birlikte dünya turuna çıkmak, gittiğimiz şehirlerde konserler vermek ve seyahat etmek istiyoruz.
Soru: Bu bir rock yıldızının hayatı.
Lee Hong Ki: Bu doğru. Uzak gelecekte bile olsa gerçekleştirmek istediğim bir hayal.
Soru: O halde, Choi Min Hwan’ın üç çocuğu da özel jete mi binecek?
Choi Min Hwan: Ah… Sanırım biraz yorucu olacak? (Gülüyor)
Lee Hong Ki: Haha, geçmişte bunu gerçekten denemek istediğini söylemiştin!
Kaynak: ftjoy
K-Magazin haber kategorisi, Güney Kore’de magazin içerikli tüm haberlerin bulunduğu ana magazin haber kategorisidir.