biz deyince inanmiyolar, sektorun bilgi kisileri diyor yine inanmiyolar, sektorun icinde bulunanlar diyor e yine inanmiyolar ?‍♀️ artik bu kuduruklugun da otesi olmus hâla BTS PAVED THE WAY dedigimiz zaman tepki gosteren veya oyle olmadigini dusunenler varsa mumkunse icine icine aglasin artik sizin kuduruklugunuzdan bIKTIMM ???

İşbirliklerine bakılırsa Super M için ciddi paralar ve lobiler yapılıyor. Benim hala umudum yok vu karma işten ama bekleyip göreceğiz 🙂

BTS… ABD sektörü birçok kez kusatildi diğer gruplar tarafından ama şehrin anahtarını alıp hüküm sürecek kadar uzun kalan olmamıştı.
İşte BTS bunu başardı.

Adam ne güzel demiş bts buzları kırdı diye. Diğer stanlar da bts e teşekkür edeceğine nankörlük yapıyor. Bts global bir grup. Çok rahatsız oluyorsunuz ama kendi şirketleriniz şimdiden amerikanın derdine düştüler. Herkes bts in açtığı yoldan kendine bişeyler kapma derdinde. Kendinizi kandırmaya devam edin?

Dünya müzik endüstrisi dört büyük firma tarafından kontrol ediliyor; American Online- Time Warner, Sony/bmg, Universal ve Emi. Bu şirketler dünya müzik piyasasının %80’lik dilimini kontrol ediyorlar. Tabii bu firmaların yatırımları müzik endüstrisi ile sınırlı değil. Benim gibi müziğin ticari ürün muamelesi görmesine karşı olanlar için bu firmaların karlarının 2002’den bu yana çok ciddi bir şekilde düşmekte olması sevindirici. Lakin 2010 da dijital piyasayı görmezden gelmemeleri nedeniyle bir plak şirketinden finans, organizasyon ve menajerlik hizmeti veren kurumlara dönüşmüşlerdir.
Haberin içeriğine baktığımda neden insanların K-Pop’a yöneldiğini eksik anlatıyorlar kanaatimce. Özellikle Amerika bunun nedenini açıklamakta dürüst değil. Şarkı sözlerindeki anlamsızlık, görsel manadaki abartı, müzisyenlerin abartı afroları, saygıdan yoksun materyaller vs vs.
Mesela Türkiye’de 90’lı yılların ortası belki de sonları Blue Jean adlı dergi sayesinde yabancı müzik dinleyici sayısı arttı. O dönemler dinleyenlerin büyük çoğunluğu dinlediği müziğin ne anlattığını bilmiyordu, pek bu duruma önem verdiklerini de düşünmüyorum. Çeviriler K-Pop takipçileri kadar seri değildi, hatta yoktu. Fakat sözlerin ardındaki anlamsızlık anlaşılınca 2007-2008 yıllarında ivedi olmasa da Türk yabancı müzik severler farklı müzik arayışlarına girdi. İngiliz, Fransız ve Romanya müziğine daha çok yönelme olduğunu hatırlıyorum mesela ben.
Tabii sadece Türkiye’den bakarsak durumu açıklayamayız. Zira Avrupa’lılar Türkiye’den kısmen farklı olarak hala kendi müzik değerlerini önemsiyor, lakin onlar da eskisi kadar Amerika müziği dinlemiyorlar. Müzik endüstrisinin Amerika’ya nazaran Avrupa ve Asya’ya kayması gibi bir durum söz konusu şu an. Amerika’nın hala inanılmaz bir pazar olmasından dolayı müzik endüstrisinin orayı terk edip Avrupa ve Asya’ya geçeceğini söylemek biraz cesur bir söylem olabilir. Ama artık 70’ler 80’ler ve 90’lardaki gibi müzisyen Magnetliği özelliğini kaybetti. Aslında bu kısmen bir şans; Technonun Almanya ve Hollanda’da doğması ve üremesi bu durumu oluşturdu. Amerikan pazarının büyüklüğü bu durumu engelliyordu. Ama teknolojinin gelişimiyle artık bir albüm ya da single’ı internet veyahut daha açıklayıcı olması için; müzik platformlarına koyduğunuzda ve iyi bir şeyler üretiyorsanız dinlenme şansını yakalayabiliyorsunuz. Fakat olaya endüstriyel açıdan bakmak zorunda olduğumuzdan Amerika’nın bu endüstriyi bırakmayacağını ve farklı şekillerde (Debut yapmamış K-Pop gruplarıyla anlaşarak) karşımıza çıkacağından emindim.
Bu arada derginin hiç unutmadığım bir editörün satırında şöyle yazıyordu; ‘Eğer bir Amerika’lı şarkıcı ya da Amerika da tanınan bir müzisyenseniz tüm dünyada otomatikman tanınırsınız.’ K-Pop da Amerika’nın bu bilindik özelliğini kullanıyor şu an.
Bu arada son dönemde K-Pop pazarının melodik olarak çok Batı etkisini yaşadığından söz ediliyor. Doğrusu şudur; K-Pop artık Amerika’da promosyon yapabiliyor, esasen melodik mana da K-Pop başlangıcından beri böyleydi. Özellikle Kore ve Japonya yerli müzik dinleyicisini kaybetmemek yani yerli müzik dinleyicilerinin çok fazla yabancı müzik dinleyicisine dönüşmemesi için kaygısız bir şekilde Batı melodilerini kullanmaktan çekinmiyor. K-Pop’u özgün kılan temel de grup fikriyle yola çıkarak muhteşem bir şekilde senkronize edilmiş koreografik dansları, renkli müzik videoları vs vs gibi.

Doğruyu söylemek gerekirse kimsenin BTS seviyesine ulaşacağını düşünmüyorum ben. Şimdilik öyle görünüyor hiç olmazsa. Çeşitli stratejilerle listelere giriliyor ama kalıcılık yok. Şirketler aracılığıyla collablar yapılıyor ama o istenen etki yakalanamıyor. Programlara çıkılıyor, kırmızı halılara katılınıyor ama ilerisi hiç yok. Bts promosyon yapmadan 2016’dan beri o listelerde var. Daha öncesi de var tabi ama en belirgin liste başarıları 2016’da başladı. Daha sonra yavaş yavaş denemeye karar verdiler çünkü onları seçen bir hayran topluluğu vardı bile. Şimdikiler gibi bodoslama dalmadılar sektöre. Amerika müzik sektörü tuzaklarla dolu bir sektör. Eğer dikkatli olmazsan bir çırpıda silinir gidersin. Bighit’in başta acele etmemesi bundandır. Diğer açgözlü şirketler gibi davransaydı 2016’da sektöre girer, sektörün kan emici onca şirketiyle anlaşma yapar, grubunun geleceğini tehlikeye atardı sonrada BTS kullanılıp atılırdı yada parçalanırdı. Bang PD’nin gözlem yeteneği ilerisi için çok hayati bir önem taşıdı ve BTS birden bire değil yavaş ve emin adımlarla sektörde ilerlemeye başladı. Gerçekten her şey çok doğal gelişti, kademe kademe ilerlediler. Buna rağmen hala bile güvende sayılmazlar. BTS’in bu ilerlemesinden rahatsız olan birçok insan var. Dikkatli olmalı hem hayranlar hemde şirket.
Bu noktadan sonra diğer grupların ne yaptığı beni zerre ilgilendirmiyor. Şimdi projeler, anlaşmalar havada uçuşuyor ama ne kadar güvenli ve verdiğini alacak mısın ? Bu çok muamma bir durum. Ben localin kollarını açıp tüm k-pop’u kucaklayacağını hiç sanmıyorum. Makalede de çarpıtılan veya söylenmek istenenin tam açıklanamadığı ayrıntılar var zaten. Her şey güllük gülistanlık değil yani. Hiç olmazsa BTS’in etkisi açıkça belirtilmiş bu doğru bir nokta. Onlar gerçekten bambaşka bir noktaya taşıdı sektörü. Asya’dan çıkmayan gruplar için bir seçenek oldu Amerika ve Avrupa. Bunun nasıl kullanılacağı gruplara kalıyor bu noktadan sonra bu onların sorunu. Yarın yeni bir hesap yapılır yada Asya’da ki hayranlarınla Amerika’da istenen verimi alamazsın, kullanılıp atılman saniyelerini bile almaz. İnsanlar gerçeği kabul etmemekle meşgulken önlerindeki bu ayrıntıyı önemsemiyor çünkü tek önemli olan onların haseti ve hazımsızlığı.

Bu arkadaş her kimse yorumunda değindikleri ilgi çekici. Kesinlikle mantıklı detaylar ve çıkarımları var.
Amerikan dinleyicisi kendi keşfettiğini dinlemekten yana. O nedenle planlı işler tutmaz ya da uzun vadeli değildir. Eğer planlı olarak gidiliyorsa ve hedef uzun vadeli kalıcılıktan yana ise çok iyi şarkılar bu işin tek çözüm yolu, sevgiler 🙂

Peki neden Boy with luv’da ABD’li şu an en popüler kadın şarkıcısı yer aldı?

Ben onu bunu umursamıyorum. BTS gibisi gelmeyecek. Onlarla gurur duyuyorum bir kez daha ??