BTS’in ünlülüğe doğru bu göz alıcı yükselişi bolca kitaba, makaleye ve tartışmaya konu oldu. Güney Koreli yedi üyeli bu erkek grubunun baş döndürücü başarısının ardındaki sır ne?
Bazıları; bunun, sanatçının kendini bağdaştırabileceğin mesajlara sahip harika müziğiyle ve olağanüstü performanslarıyla alakalı olduğunu söylüyor. Diğerleriyse bunun, güçlü sosyal medya varlığı ve sadık hayran kitlesiyle ya da yukarıdakilerin hepsinin etkisiyle olduğunu söylüyor.
Ancak, Seattle’da yaşayan ve on yıldan fazladır Amerikan pop kültürü ve K-Pop’ı yakından inceleyen müzik eleştirmeni Kim Young-dae için bu değerlendirmelerde eksik bir şeyler var.
“Birçok kişi, sonuca ve yüzeysel olarak gösterilenlere odaklanıp BTS’i bugün olduğu yere getiren yola gereken önemi vermemeye eğilimli.” diyor Kim geçen hafta Kpop Herald’a verdiği röportajda. “İstatistikler ve satışlar etkileyici ama tüm hikaye bundan ibaret değil. BTS bir günde ortaya çıkmadı, buralara gelmek için attıkları her bir adımın sonucudur bu.”
Müzik eleştirmeni Kim Young-dae
Vulture, New York Magazine ve MTV’ye katkıda bulunan Kim, 2013’te çıkış yapmış grup hakkındaki tüm hikayeyi anlatmak istedi. Korece ve İngilizcesi mevcut olan yeni kitabı “BTS — Kritik: BTS’in Müziği Üzerine Kapsamlı Bir Bakış”ta en aşina olduğu dili kullanıyor: müzik kritiği.
“İlk ve en önemlisi BTS müzisyen.” diyor. “Büyük cazibeleri ve başarı sırları müziklerinde ve performanslarında yatıyor. Ama birçok kişi, müziklerini ciddiye almayı veya müziğin üzerine derince tartışmayı denemiyor, bunu basit bir idol müziği olarak alarak kenara itiyor.”
“BTS Kritik” (RHK)
Böylece Kim, mixtapeler de dahil olmak üzere BTS’in diskografi çalışmasının derinine indi ve grubun tüm şarkılarını dikkatle inceledi. Grubun içgörüsünü ve K-Pop sektöründeki önemini sunmak için sütunlar ekledi. Ayrıca gazeteci Kim Bong-hyun, BTS’in bazı parçalarında çalışmış besteci Brother Su ve Grammys’de oy veren üyelerden biri olan “popera” tenor Lim Hyung-joo da dahil olmak üzere sektörün erbaplarıyla yapılan röportajlar da kitapta yerini bulmakta.
300 sayfadan fazla olan bu bilgi dolu kitap, BTS hayranları ve grup ve grubun müziğini merak edenler için bir mücevher değerinde.
İşte röportajda konuşulanların daha fazlası:
Soru: Sizi bir kitap yazdırmaya iten şey ne?
BTS’in başarısı ve olağanüstü globalliğini açıklayan birçok tartışma vardı ama bunlardan tatmin değildim. Çoğunlukla su üstündekilere ve istatistiklere odaklı olduklarından dolayı; müzik, mesajları ve özlerindeki şeye odaklanmaksızın bunun K-Pop’un popülerliğinin doğal bir sonucu olduğunun söylenmesi gibi şeyler. Bir müzik eleştirmeni olarak BTS’in müziğinin daha derinine inebileceğimi, grubun diskografisini inceleyebileceğimi ve BTS üzerine anlamlı diyaloglar sunabileceğimi düşündüm.
S: Bu zamana kadar neden BTS’in tüm diskografisini kapsayan incelemeler derlemesi yapılmadı? BTS’in şarkılarını incelerken herhangi bir zorlukla karşı karşıya kaldınız mı?
Bazıları BTS’in müziğini incelemek konusunda tedirgin çünkü gruba diğer herhangi bir idol grubu gibi bakıyorlar. Diğerleriyse BTS’in başarılarını hala hafife alıyor. Yani “idol müziği” incelemeye dair önyargıya karşı mücadele etmek zordu.
Gerçi benim için, BTS’in müziğini yürekten bilen hayranlar ile müziklerine daha az aşina olan sıradan insanlar arasında orta yol bulmak zordu. Bir yandan incelemelerin hayranları sıkmasını değil de onlara yeni bir içgörü vermesini, diğer yandan da sıradan okuyuculara derin bir inceleme sunarak BTS’in müziğini anlamalarına yardımcı olmak istedim.
Ayrıca tüm albümlerindeki tüm şarkıları dinlemek biraz zaman aldı. Kritik etmek için her şarkıyı defalarca dinlemek zorunda kaldım. Demem o ki bu da çok işti.
S: Bu kitap kimler için?
BTS’in müziğini merak eden herkes için. Bu kişiler, yeni bir içgörü elde etmek isteyen hayranlar da olabilir, grubun müziğine ve BTS’in cazibesine daha az aşina olan sıradan insanlar da olabilir.
S: BTS’in müziğini ve tarzını nasıl tanımlarsınız?
Tüm şarkıları bir kategoriye sokmak zor olsa da BTS’in müziğinde bir tür saf güzellik var. Şarkıları dinlediğimde duygusal, lirik ve derinden ilerleyen bir şeyler oluyor. Tek bir kelimeyle anlatmak zor ama bir çeşit hüzün ve nostalji yayıyor olsa da aynı zamanda insanı umutlu hissettiriyor.
Sözlerin derinine indiğinizdeyse BTS, bu dönemde yaşayan genç sanatçılar olarak neler hissettiklerini dürüstçe açıklıyor. Yalnızca genç insanlarda yankı bulan bir mesaj da değil bu; yaş, kültür, dil ve cinsiyet sınırlarını aşıyor.
S: BTS’i takip etmeye ne zaman başladınız?
BTS’i ilk olarak çıkışlarından önce gazeteci Kim Bong-hyun’dan duydum. Bir hip-hop grubunun Big Hit Entertainment ile ilk çıkışını yapacağını söyledi. 2014’te Amerika’daydım ve KCON’un o yılki sanatçı kadrosunda BTS’in ismini gördüm. Böylece grubu merak edip görmeye gittim. Performanslarını gördüğümde ufak bir önseziydi ama çok yeni bir şeyin başlamak üzere olduğunu hissettim. Birçok idol grubu vardı ama BTS, bir çaylak gruba göre belirgin bir yoğunluk ve karizmayla farklı duruyordu. Açıklaması zor ama kesinlikle bir şey vardı, o karşılaşmadan sonra da gözlerimi BTS’in üzerinde tuttum.
S: Geçen sene BTS ile Billboard Music Awards’ta şahsi olarak görüştünüz. Nasıldı?
Kısa bir görüşmeydi yani çok fazla konuşmadık. Ama beni etkileyen şey üyelerin, en prestijli mekanlardan birinde olmalarına rağmen çok sakin ve alçakgönüllü olmasıydı. Sohbet sırasında mütevazı ve dürüstlerdi ve aynı zamanda gerçek ve saf — müziklerini dinlediğimde hissettiklerimle benzerdi.
BTS, Billboard Music Awards’ta(Billboard)
S: BTS, bu seneki BBMA’de iki kategoride aday gösterildi. Grubun nasıl bir iş çıkaracağını düşünüyorsunuz? Bu adaylıklar ne gösteriyor?
Açıkçası bir tahminde bulunmak zor çünkü BTS, birçok rekora beklediğimden daha hızlı ulaştı. Son iki yıldır En Sosyal Sanatçı ödülünü BTS kazanıyor. Ve bu sene grup, hem En Sosyal Sanatçı kategorisinde hem de önemli müzik kategorilerinden biri olan En İyi İkili / Grup kategorisinde aday gösterildi. Görmezden gelinemeyecek bir başarı bu. BTS’in müziği İngilizce değil ama içine giriş bariyerlerinin zor olması ve İngilizce olmayan şarkılara karşı isteksizliğiyle nam salmış, ele geçirilmesi fazlasıyla zor olan Amerika müzik sektörüne nüfuz etti. BTS’in güçlü şarkı satışları ve global olarak dinlenmesini göz önünde bulundurursak adaylık almaları mantıklı.
S: BTS ilk olarak hip-hop idol grubu olarak başladı ve sonra pop ve R&B de dahil olmak üzere diğer türlere dallanıp budaklandı. Bu değişime götüren ne? Geçiş gerekli miydi?
Önceden “hip-hop idol” yeni bir formattı ve BTS’in bu yeni konsepti denemiş olması yeterince önemliydi. Grubun kökleri hip-hop’ta yattığı için bu doğal bir seçimdi ve bunu sürdürmeye devam ediyorlar. Ama bir süre sonra BTS yeni türler keşfetmeye başladı ve genel müzik trendleri ve modern dinleyicinin isteklerini göz önünde tutarak daha geniş bir kitle toplamak için müziğini genişletti.
BTS’in kendisi ve etkisi daha da büyürken değişim kaçınılmazdı. Ama ilginç bulduğum şey, bu değişimlerin çok doğal bir şekilde gerçekleşmesi.
S: Doğası gereği hip-hop ve idol müziği çok farklı. BTS’in bu iki tezat türü harmanlamada başarılı olduğunu düşünüyor musunuz?
Ben de hip-hop ve idol müziğinin doğası gereği tamamen zıt olduğunu düşünüyorum. K-Pop idolleri (şirketleri tarafından) yoğun bir şekilde üretilirken hip-hop, özgünlüğü ve “kendin” olmayı vurguluyor. Bu iki tezat tür zıt düşmek zorunda. Ama BTS, bu çatışan dinamikleri kabul etti.
Bence BTS’in “IDOL” şarkısı gerçekte ne hissettiklerini anlatıyor. Sözler, “Bana sanatçı diyebilirsin, idol de. İstediğini diyebilirsin, umurumda değil. Gurur duyuyorum. Özgürüm, her zaman sadece kendimim çünkü.” diyor. Sektörün bakış açısına göre BTS bir K-Pop idolüyken müzikal kimlikleri hip-hop. Birçok kişi bunun bir çelişki olduğu konusunda söyleniyor. Ama BTS bunu kabul ediyor. K-Pop idolleri değilmiş gibi davranmıyorlar. Aksine K-Pop idollerine dair müzikal klişeleri yıkmak için çok çalışıyorlar.
S: BTS için sırada ne var?
Tahmin etmek zor çünkü BTS rekorları çok hızlı kırıyor. Bu sene Grammy’de çoktan adaylık kazandılar ve ödül vermek için sahneye çıktılar. Bir ihtimal gelecek sene BTS’in önemli bir kategoride aday gösterilebileceğine ve ödül kazanabileceğine inanıyorum. BTS’in bu sene American Music Awards’ta adaylık elde etmesine şaşırmam, nihayetinde BBMA’de adaylık aldılar bile. İyi haberler almaya devam edecekler.
Listeler için konuşacak olursam, yeni albüm grubun önceki rekorlarını kırmasını sağlayacak çünkü inanıyorum ki geçen dünya turundan bu yana hayran kitlesi daha da güçlendi ve genişledi. BTS’in, yaklaşan albümüyle daha büyük takdirler kazanacağına inanıyorum.
S: BTS, NBC’nin “Saturday Night Live” programı üzerinden geri dönüş yapacak. BTS’in geri dönüş için neden bu yeri seçtiğini düşünüyorsunuz?
BTS, 2017’den itibaren sadık, aktif hayran kitlesi ARMY sayesinde Amerika’da büyük bir sansasyon yarattı. Amerika’nın nüfusunu göz önünde bulundurursak boyut olarak küçük olabilirler ama güçlüler. Artık BTS’e kalan şey, K-Pop’ın hala yabancı olduğu şehirlerdeki genel Amerikan halkına ulaşıp ulaşamayacaklarını görmek. Bu kapsamda Amerika’nın en çok sevilen ve popüler programlarından biri olan “Saturday Night Live”, daha geniş demografilerdeki izleyicileri çekmek için harika bir ulusal sahne. Ama doğrusu “SNL”e konuk olmak büyük bir başarı, sonuçta program sadece dönemin en popüler müzisyenlerini davet ediyor.
BTS (Big Hit Entertainment)
S: BTS’in başarısını bir istisna olarak mı görüyorsunuz yoksa bir bütün olarak K-Pop sektörünün ilerlemesinin bir sonucu olarak mı?
BTS’in başarısı hakkıyla bir istisna. K-Pop sektöründen geldikleri gerçeği hiçbir şeyi değiştirmiyor. Başarıları K-Pop sektörüne hayat veriyor ve grup, şu anda kesinlikle K-Pop sahnesini taşıyor. Ama BTS başarılı olduğu için K-Pop’ın başarılı olduğunu söylemek genelleme olur.
S: Birçok kişi, BTS’in başarısını, kısmen, “gerçeklik”lerine bağlıyor. Gerçeklikleri nasıl şekillenmiş olabilir?
Bir sanatçının gerçekliğini yargılamak zor çünkü bu, esasen “kim olduğun”la alakalı. Ve bu kişiyi tam olarak tanımadan herhangi bir yargıda bulunmak zor. Ama önemli olan; dinleyicilerin, müzik üzerinden sanatçının gerçekliğini ve samimiyetini hissediyor olması.
BTS gerçekliğini yansıtabildi çünkü üyeleri; sahnede, yayınlarda, sosyal medya paylaşımlarında ve birbiriyle etkileşimlerinde bıraktıkları izlenimlerde tutarlıydı. Bunu üretemezsiniz. Sahte olsaydı insanlar anlardı.
Ve bu yönden Bang Si-hyuk harika bir iş çıkardı. BTS’in gerçekliğini yaratmadı, BTS’in kendisini özgürce ifade edebileceği ve gerçekliğini şekillendirebileceği bir alan yarattı. Bence diğer birçok şirket, bu stratejiden bir şeyler kapabilmeli.
S: BTS’in kurucusu olarak Bang Si-hyuk’un özel tekniği, sırrı, hakkında ne söyleyebilirsiniz?
Hepimiz JYP Entertainment ile geçmişteki çalışmasından onun büyük bir besteci ve prodüktör olduğunu biliyoruz. Söz konusu müzikal yaklaşımı olduğunda müzik yaratmak için Pdogg, Slow Rabbit, Supreme Boi ve BTS üyeleri gibi diğer prodüktörlerle iyi bir işbirliği yapıyor. Sürekli kendi bakış açısını ve fikirlerini dayatmaksansa BTS’in ne yapması ve (şarkı) söylemesinin daha iyi olacağını hep birlikte konuşarak çözüyorlar.
S: Gelecekte, BTS’in başarısındaki tüm ögeleri ekleyerek başka bir süperstar yaratılabilir mi?
Popüler müzik tarihinde, orijinali gibi olan başka bir taklitçi süperstar hiç var olmamıştır. Elvis Presley, Michael Jackson ve the Beatles’a bakarsak başarılarının ardında bir formül olduğundan eminim ama bu hiçbir zaman başka bir başarılı taklitçi yaratmadı. Müzik o kadar da basit bir şey değil. Ama diğerleri her zaman benzer adımlar takip edebilir ve bunun önemli olduğunu düşünüyorum.
BTS gibi başka bir grup gelecek mi? Sanmıyorum. Çünkü müzik organiktir ve zamanla nefes alıp verir. Bunun kopyasını yapamazsınız. Ama diğer gruplar, BTS’in gerçeklik ve bağ kurulabilir müziğinin “başarı formülü”nden bir şeyler öğrenip kendi çapında anlamlı bir gruba dönüşebilir.
S: Geçen ay başka bir erkek grubu, TXT, Big Hit Entertainment’la çıkışını yaptı. Onlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
TXT, BTS ile aynı şirketten geliyor ama tamamen farklı gruplar. Sadece bir albüm yayınladıklarından erkenden bir yargıda bulunmak zor. Ama müzikleri daha çok pop, daha az hip-hop. Yine de çok genç bir grup. Onlar için önemli olan şey, kendi sahalarını sağlama almak ve “BTS’in küçük erkek kardeş grubu”ndan öteye geçebilmek için kendi müzikal tarzlarını şekillendirmek.
S: Favori BTS şarkınızı seçebilir misiniz?
Zor. Ama benim için anlamlı olan bir şarkı seçmek zorunda olsam “Young Forever” derdim. Şahsen onu seviyorum ve bir müzik eleştirmeni olarak, bu şarkının sadece BTS’in yapabileceği bir şey olduğunu düşünüyorum. Şarkı dürüstçe, bir sanatçının duygusal olarak deneyimlediği — acı, yalnızlık, hayranları için sevgi ve gençliğin hikayesi — şeyleri çıplak bir şekilde gözler önüne seriyor.
Bu şarkı, benim gibi yaşı daha büyük bir insanın perspektifinde bile, hala yankılanıyor çünkü, yaşımız büyük olsa da, kalbimizde çok genç hissederiz bazen. Burada o dokunaklı his var. Buradaki gençlik sadece yaşla alakalı değil, daha çok hayali olan herhangi biriyle alakalı ve bu yüzden bu şarkının aynı zamanda umut verici olduğunu düşünüyorum.
S: Kendinizi bir BTS hayranı olarak görüyor musunuz?
Birçok kişi hayran olup olmadığımı merak ediyor. Bir müzik eleştirmeni olarak, belirli bir sanatçının hayranı olmamaya çalışıyorum. Ama K-Pop idollerinin müziklerini incelerken şarkıları hayranların perspektifinden dinlemek önemli. Çünkü müzik, o bağlamın dışında tam olarak açıklanamıyor. Bu sebeple BTS’in müziğini dinlerken bir müzik eleştirmeni olarak dinlemek önemli ama daha da önemlisi, şarkının BTS’in ARMY’sinin bir üyesi için neler hissettirdiklerini anlamak. Bu yüzden hem bir hayran hem de bir müzik eleştirmeni pozisyonunda olmaya çalışıyorum.
S: BTS ve BTS ARMY ilişkisinde özel olan ne?
İlişki çok özel. BTS fenomeni, sadece Big Hit ve BTS çok iyi bir iş çıkardığı için gerçekleşmedi — ARMY’nin rolü çok büyük. BTS’in daha az tanındığı dönemde başlayan bu köklü, dipten gelen hareket, grubun sahne ışığını elde etmesine yardımcı oldu. Bu tutku eşsiz, örneğine rastlanmamış bir şey.
Kaynak: kpopherald
Güney Kore’de sanat hayatı başta olmak üzere, makale türüne girebilecek her içerik bu kategoride.