Bu dinamik çaylaklar tüm biletlerini satıyor ve uluslararası hayranlarını nefessiz bırakıyor. Peki, bunu nasıl yaptılar?
“Bu akşam kim çalıyor?” bir sürü insanı bir yerde toplanmış gördüğünüzde sorulan alışılmamış bir soru değil. Varşova’nın -gündüz Polonya toplum merkezi, gece serserilerin sahnesi- dışında, geçen ayın sonlarında, Brooklyn’de bir pazar akşamı bir çoğu ışık çubukları ve kendi yaptıkları pankartlar ile toplanan genç kalabalık için cevap açıktı: ATEEZ.
Bilmeyenler için ATEEZ, Güney Koreli KQ Entertainment bünyesinde, sesi en iyi “İbiza’ya” dönüş -Hip-hop ve Slick EDM’in kendine özgü karışımı ile karizmatik rap dörtlükleri- olarak tanımlanabilen sekiz üyeli erkek grubu.
Dinamik çıkışlarından bu yana geçen beş ay içinde ATEEZ, çaylak bir K-pop grubu için şimdiye dek görülmemiş bir başarı elde etti: İkinci mini albümleri Billboard’un Dünya Albümleri listesinde beşinci sırada yer aldı, ve konser düzenleme sitesi MyMusicTaste’e gelen yoğun istek üzerine düzenlenen ilk Amerika ve Avrupa turnelerinin biletleri tükendi. -sadece on şarkı, birkaç enerjik dans videosu ve son derece dramatik bir giriş şarkısı ile.-
“Çıkışımızdan sonra sadece Kore’de promosyon yaptık,” dedi lider ve rapçi Hongjoong Londra’ya gitmeden önce Expedition turlarının Amerika’daki son durağı olan Brooklyn gösterisinin ertesi günü MTV News’a yaptığı açıklamada. “Bu yüzden bu kadar çok yabancı ATINY olduğunu bilmiyorduk. Bu inanılmaz.” Ve bariz bir dil engeli ile, dansçı Wooyoung Koreli ve yabancı hayranlar arasında gerçekten bir fark olmadığını söyledi. “Verdikleri sevgi hala aynı.”
Yine de neden uluslararsı alanda bu kadar başarılı olduklarını düşündükleri sorulduğunda, cevap kesin değil. Aslında, hiçbir fikirleri yok. “Biz şanslıyız,” dedi Hongjoong. Ancak ATEEZ bile onları buraya getirenin şansdan fazlası olduğunu bir gün boyunca Tribeca otelinde onları sonraki büyük grup olarak kabul eden manşetlere ve çok sayıda Batılı medya yayınlarına itiraf etmek zorunda. Çıkış öncesi günlerinde (o zaman KQ Fellaz olarak biliniyorlardı) grup Millennium Dance Complex gibi hip-hop dans stüdyolarında eğitim almak için Los Angeles’daydı. Ayrıca Desiigner’ın “Outlet”, Cardi B’nin “Lick”, ve Famous Dex’in “Pick It Up” şarkıları için manyetik dans videoları da yüklediler. “Hip-hop’ı ve Amerikan dans stillerini seviyoruz.” dedi Hongjoong.
Ancak onları sahnede performans sergilerken ve birbirleri ile etkileşim kurarken izlemek, bu grubun neden okyanuslar ve zaman dilimleri ötesinden hayran kazandıklarını anlamayı kolaylaştırıyor.
Performansları, yalnızca hareketlerin keskin ve kesin olması ile değil, aynı zamanda ifadeleri ile de güçlü. Aşırı karizmatikler ve sahneleri herhangi bir üretim değeri olmayan bir tiyatro; sadece onlar ve sahne, ve yine de, dramayı dumanlı gözlerle, dikkat çekici saçlarla, kıpkırmızı renklerle tamamladılar. Örneğin; “HALA HALA” grubun set listesindeki yüksek yoğunluklu koreografiye sahip uğursuz bir şovmendir. Bu performans sırasında en fazla dikkat çeken, vokalist San ifadelerini belirlerken sık sık film ve pop kültüründen ilham aldığını söyledi. “HALA HALA” için ilham kaynağı Heath Ledger’ın canlandırdığı, The Dark Knight filminden Joker.
Her üye, gruba getirdiği, kendi performans stiline sahip. San her şeyi derinden hissediyor, bu yüzden hareketleri yoğun duygularına uyuyor. Yunho önce şarkının teması hakkında düşünüyor, sonra performansın genel havasına uyacak mimikler yapıyor. Ana dansçı Wooyoung için bu daha sezgisel, o fazla düşünmemeye çalışıyor. “Sadece sahneye çıkarım ve içimde ne varsa ortaya çıkartırım.” diyor. Bu arada, ana vokalist Jongho için bu güçlü vokali ile eşleşecek güçlü hareketlerle ilgili. “Bu daha çok içimden gelir,” diyor ve bu gücün sadece fiziksel olmadığını sözlerine ekliyor. “Bu, duyguları bulmakla ilgili.”
Rapçi Mingi kişiliğini düşünüyor. “Seyircilerin beni nasıl gördüğünü düşünüyorum ve bunu koreografime koyuyorum.” Hayranlarının onu nasıl gördüğünü düşündüğü sorulduğunda, güvenle cevap veriyor: “Havalı”. Hongjoong, Mingi ile dalga geçip onu “Dünyanın en tatlı çocuğu” olarak adlandırmaktan hoşlanıyor olsada, kayıt odalarına girmek ve “Tüm üyeler benden daha tatlı.” demek istiyor.
Tabii ki, güçlü ifadeler bu denklemin sadece bir parçası. Sonuçta, K-pop hassas ve prizmatik performanslarla bilinir. ATEEZ çeşitli sosyal medya kanalları ve Kore’nin V Live gibi yayın platformları -performans sonrası canlı yayınlar ve çeşitli içerikler sayesinde hayranların kendilerini daha yakından tanıdığı yer- sayesinde bireysel kimliklerini hem sahnede hem de sahne dışında göstermek için zaman harcıyor. “Elbette dansımız ve müziğimiz çok önemli,” dedi San. “Ama bireysel yönümüzü göstermek de çok önemli.”
Bu sahnede oldukça açıktı. Grup, göreceli olarak, küçük bir müzik kataloğuna sahip olduğu için; hayranların sorularını yanıtlamak için yaklaşık kırk beş dakika harcadılar. Bu eğlenceli soru-cevap bölümü sadece üyelerin kişisel cazibelerini vurgulamakla kalmadı -en genç üye Jongho, San sırtında otururken şınav çekti; vokalist Seonghwa, Baekhyun ve Suzy’den ‘Dream’ şarkısının bir kısmını seslendirdi; her üye Ariana Grande’nin ‘7 Rings’ şarkısında seksi dans yaptı- aynı zamanda bir grup olarak kimyalarını gösterdi. Onlar birlikteyken (çoğu zaman) ortama kaos hakim; onlar, birbirlerini en iyi arkadaş ilan eden Wooyoung ve San sahte kavgalar yaptıklarında ve Hongjoong’un Mingi’yi aegyo yapmaya (sevimlilik) zorlandığında bile gerçekten birbirlerini güldürmekten zevk alan sekiz kişi.
“Üyelerimi tanımlayacak olursam, bizim bir gökkuşağı olduğumuzu söyleyebilirim.” dedi tatlı dilli Yeosang. “Çünkü her üyenin kendi yeteneği var.” Hongjoong hızlıca ekledi “Gökkuşağı yedi renk, ama biz sekiziz. Yani biri beyaz.”
Müziklerine gelince, bu gökkuşağı kavramı – ya da “8 makes 1 team” (sekiz bir takım yapar)- özellikle önemlidir. Hongjoong’a göre müzikleri bugünün gençlerini anlatıyor çünkü yirmilerinin başında olan bir grup olarak, onlar da bu neslin parçası. (ATEEZ, ‘A TEENager Z’ anlamına geliyor.) “İlgilenebilecekleri müzikleri üretiyoruz,” diyor Hongjoong. Hongjoong ve Mingi, şarkılarının biri hariç hepsinde söz yazarı olarak kabul ediliyor. Ayrıca Hongjoong, grubu Varşova’da balkondan izleyen şirket arkadaşı/ öğretmeni/ yapımcı EDEN’ın yardımıyla şarkı yapmak üzerinde çalışıyor.
İlk şarkısını 16 yaşında, rahmetli büyükannesini onurlandırmak için iyi bir insan olmak hakkında yazan Hongjoong için mesaj veren bir müzik yapmak önemli. Şimdiki dönemlerinin konsepti basit: “Insanların kendi hazinelerine -hayaller, aile, arkadaşlık- sahip olduklarını bilmelerini istiyoruz. Biz ATINY’ye sahibiz. Böylece onlar hazineyi bulabilirler ve birlikte harika şeyler yapabiliriz.” Bu başlığı uygun bir şekilde koyulmuş olan çıkış şarkılarından beri söyledikleri tema “Treasure” (Hazine).
ATEEZ, 2019’un geri kalanında ileriye bakarken, yanlarında moment olduğunu biliyorlar, bu nedenle yavaşlamak yok. Bu yıl için kişisel hedefleri sorulduğunda, üyeler kesinlikle iş yapıyor. San Kore’deki yıl sonu ödül şovlarının birinde performans ödülü istiyor; Yunho bir performans ödülü ve Yılın Çaylağı ödülü istiyor; Yeosang bir sanatçı olarak gelişmek istiyor; Mingi insanlar ‘A’ harfini düşündüğünde akıllarına ‘ATEEZ’ gelsin istiyor; Wooyoung kimsenin zarar görmemesini ve sağlıklı olmasını istiyor; Jongho şarkılarından birini Billboard listelerinde görmek istiyor.
Ve Seonghwa için, herşey perspektif ile alakalı. “Tüm ilgi için minnettarım. Beklentileri karşılamak için birbirimize yardım edip, çok çalışacağız.”
Hâlâ, özellikle turdayken, stres atmak için kendilerine zaman ayırıyorlar. Normal olanlar -oyun oynamak (Yunho), diziler ve anime izlemek (Yeosang), saunada yalnız zaman geçirmek (Mingi)- ve işte San: “Adımı Twitter’da aratırım.” diyor. “Hayranlarımızın yazdıklarını okumayı seviyorum. Bu yüzden #ChoiSan etiketini aratıyorum ve bu ‘WOW!'”.
Kaynak: MTV
Güney Kore’de sanat hayatı başta olmak üzere, makale türüne girebilecek her içerik bu kategoride.