Keskin hareketleri, özgün sesleri ve akılda kalan kendinden emin tavırlarıyla ATEEZ ortalama çaylak gruplardan sıyrılıyor.
Geçtiğimiz günlerde Seul’de ikinci mini albümleri olan Treasure EP.2: Zero To One’ın showcase’ni yapmışlardı. Şarkılarındaki 5 yeni sound -orkestra tınısıyla harmanlanmış bir rap-pop ve dans beatleriyle elektronik dans müziğinden trop-house’a uzanan bir aralık- çoktan onları özgün bir çizgiye taşıdı. Henüz 3 aylık kariyerleriyle bu 8 kişilik grup (Hong Joong, Min Gi, Woo Young, Yun Ho, San, Yeo Sang, Jong Ho ve Seong Hwa) şimdiden ivme yakaladılar: EP.2 geçtiğimiz hafta Billboard’da 5. sırada yer aldı (şuan ise 8.sırada), grup yakın zamanda ilk Amerika turnelerini de duyurmuştu.
Grubun husky-sesli rapçisi Min Gi debut sonrası, ATEEZ’in “iki yıl içinde her yerde isimlerinin geçiyor olacağını” öngördüğünü söylemişti. Treasure ve Pirate King klipleri ise 7 milyon izlenmişti. İlk comebacklerinden Say My Name ise ilk 2 günde 1.4 milyon izlendi. Artık doymuş olan kpop sektöründe, küçük şirketten gelen çaylak bir grup için bu büyük bir başarı. Grubun karizmatik rapçisi ve şarkı sözü yazarı Hong Joong bu yeni şarkıyı “trap soundları olan bir EDM country müzik tarzı” olarak açıkladı.
Yaşları 18 ile 20 arasındaki üyelerin, 2’si rapçi 6 üye ise vokalisttir. Ekranı delip geçen bir sahne etkisine sahip olan üyeler sahne arkasında ise bir o kadar eğlenceliler. MTV News’e verdikleri röportajda üyeler her performans öncesi endişe ettiklerini, heyecanlandıklarını dile getiriyorlar. Grubun lideri Hong Joong bu albüm yayınlanana kadar nasıl durmaksızın çalıştıklarından bahsediyor: “Çok sıkı çalıştık, çalışıyoruz. Yeni çıkış yapmış çaylak bir grup olarak elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız.”
ATEEZ, Twitter’da paylaşılan tek bir kareyle -üzerinde logoları olan bayraklı bir klakson- ve ona eşlik eden ‘say my name/adımı söyle’ anlamına gelen Mors alfabesiyle yazılmış tek bir satırla 2019’a başladı. İlk konsept fotoğraflarında ise siyah giysilerle ve siyah maskelerle beraber genişçe şapkalar takmışlardı, ellerindeyse walkie talkie’ler ve değnekler bulunuyordu. Bu karanlık konsept Fas’ta çektikleri çıkış konseptlerinden oldukça farklıydı.
Hong Joong albümleri için “İki farklı Treasure/Hazine arasındaki ilişkiyi açıklamak biraz zor. İnsanların özgürce yorumlamasını umuyoruz”diyerek üstü kapalı bir yorum yapıyor ama çok geçmeden ekliyor “Fotograflarda neden sihirli değnek olduğuna dair ipucu vereceğim, bu albümün konsepti ATEEZ vs. ATEEZ (Ateez’e karşı Ateez)’i temsil ediyor. Siyah fotoğraf bizi baskılayan ve bizi kontrol eden kimliklerimizle ilgili”
Bu albümdeki Say My Name’in ‘değişken benlik’le alakalı sözlerine eşlik eden bir diğer parça olan, başarı yakalamakla alakalı sözlere sahip HALA HALA parçasında ise haydut kıyafetleri tercih edilmiş. EP.1’in trailerı olan ‘Intro: Long Journey’e tekrar dönüp bakarsanız aslında ilk albümde de siyah kıyafetlerle -albümün sıcak konseptinin aksine– insanların hayatlarında aradıkları hazineleri (Treasure) -sonsuz yaşam, şöhret, aşk- sorguladıklarını göreceksiniz. En baştan beri verilen ipuçlarına bakılarak ATEEZ’in kendi gençlik ve başarı haritalarını çizdikleri görülebiliyor. Anahtar kelimeler (hazine, ışık, karanlık, hayaller) ve kullanılan renkler birbiriyle ilişkili.
Beklenmedik şekilde aslında çıkış albümlerinin introsu ikinci albümlerine de bir giriş mahiyetinde. Bu konseptin içinde hayranlar da var. ‘Beni çağırdığın zaman, adımı söylediğin zaman kendime güveniyorum’ diyen üyeler hayranların (hayran isimleri ATINY, ATEEZ ile destiny/kader’in birleşimi) adlarını söylemelerini istiyor. Fakat ilginç şekilde şarkı sözlerinde hem birbirlerine hem hayranlarına hem arkadaşlarına veya sevgililerine sesleniyorlar. Hong Joong “Biri adımızı söylediğinde parlak geleceğe doğru ilerliyoruz, Ateez bir yerde saklı bir hazineyi arıyor demek oluyor.”
Hong Joong, KQ şirketine girmesinde uzun süredir devam eden erkek grubu Block B’nin ona verdiği ilhamın etkili olduğunu söylüyor. Şirkete stajyer olarak katılırken: “Seçmelere katılma şansım olmadığından mixtape’imi KQ’ya gönderdim. Neyse ki birisi onu dinledi ve benimle iletişime geçti!”
Geçen Kasım ayını 20 yaşına giren Hong Joong da diğer birçok stajyer gibi normal bir yaşamı feda ederek bu yola girmiş. “Ben stajyerliğe diğerlerinde daha önce yapımcılıkla başladım, o sırada akranlarım okulda ders çalışıyorlardı. Birçok insan hayatlarındaki en unutulmaz anları olarak lise dönemlerinden bahseder, arkadaşlarıyla geçirdikleri vakitlerden. Benim ise tek bir anım var. Arkadaşlarımla eğlenmek yerine pratik yapmak zorunda olmak. Ama hiç pişmanlığım yok, o emekleri verdiğim zamanlar çok değerliydi.”
Şuana kadar birçok şarkı yazmasına rağmen “hala öğrendiğini” söyleyen Hong Joong “Öğretmenim ve aynı zamanda yapımcımız olan EDEN ile her zaman konuşurum.” diye ekledi. Bir tanesi haricinde bütün şarkılarında Hong Joong ve Min Gi söz yazarı olarak telife sahipmiş. Min Gi “Kendi partlarımı kendim yazıyorum, diğer partlar için ise yapımcılarımıza veya Hong Joong’a danışıyorum. Beraber tamamlıyoruz.”
İlk çıkışlarından önce, üyeler “Code Name ATEEZ” ve “KQ Fellaz” adında iki realiti programı çektiler. Millennium Studio da dahil olmak üzere ünlü dans okullarında eğitim almak için Los Angeles’a gittiler. (Durdurulamaz tutkusu nedeniyle kendisini takımın motive edici üyesi olarak seçen) Yun Ho, bunun inanılmaz bir deneyim olduğunu söylüyor: “Bu eğitim sayesinde hareketlerimiz daha doğru ve güven dolu oldu.” Kedi gibi görünen San ise: “Yeni şeyler tecrübe etmenin ve dans söz konusu olduğunda güçlü bir temele sahip olmamızın büyük bir şans olduğunu düşündük. O zamandan beri, ne zaman yeni koreografi veya teknik öğrensek, kendi tarzımızı da verebiliyoruz.”
Seong Hwa: “Bir sürü kamerayla takip ediliyor olsak bile (*realite programı olması sebebiyle, hayranlar kastedilmiyor) üzerimizde çok baskı yoktu. Çok heyecan vericiydi ve çok meraklıydık ama yine de tuhaf hissettik” diyor. “Bazı üyeler programda olma konusunda gergin olsalar da işin sonunda program olumlu tepkiler aldı. Bu yüzden takipçilerimiz için daha iyi müzik üretmeliyiz diye düşündük.”
Uluslararası hayranlar arasında çoktan bir sıçrama yakalayan ATEEZ
– sadece videoların ve sosyal yayınların altındaki binlerce İngilizce yoruma bakmak yeterli- Kpop’ın Asya dışındaki popülaritesini göz önünde bulundurarak çıkışlarının zamanlamasını iyi buluyorlar. Fakat bu avantaj kendi içinde sorunları da barındırıyor diyorlar. Yeni gruplar arasında rekabetin çok fazla olduğunun, idol gruplarının çok fazla geri dönüş yapmak zorunda olduklarının farkındalar.
Belki de ATEEZ için en büyük engel, oldukça başarılı olan hayatta kalma şovlarından çıkan ve hazır hayran kitlesine sahip gruplara karşı mücadele verecek olmalarıdır. Hong Joong ATEEZ’in, her şeylerini sıfırdan kendilerinin inşa ettiğini, kpop saflarında yükselmek için yeterince donanımlı olduklarını söyleyerek geleceklerine ve sahip oldukları potansiyele dair pragmatist bir yaklaşım sergiliyor. “Sunbae gruplar yurtdışında çok iyi işler başardılar ve onların ayak izlerini takip etmek istiyoruz” diyor. Ama her şeyden önce şunu kabul ediyor: “Müzik ve performansımızla, hayranlarımıza anlatacağımız kendi hikayemizin olması gerektiğine inanıyorum.”
Üyeler G-Dragon, BTS, Zico ve Jay Park gibi etkileriyle ezber bozan isimlerden de bahsediyorlar. “Onlardan çok şey öğrenebileceğim sanatçılar, çünkü izleyicilere yeni şeyler göstermek için ellerinden geleni yapıyorlar”
Woo Young ekliyor: “Sahnede, ATEEZ çaylak bir gruba benzemiyor. Bunu sağlayan sadece havalı hareketler ve müzik değil, aynı zamanda kendine güven ve sağlam bir kimlik duygusu. Çok çaba harcanır ama bu görünmezdir, performans heyecanı ise tamamen gerçek.”
Görselleri (ya da görsel olarak dikkat çeken üyeleri) Yeo Sang, aralarındaki iletişime dikkat çekiyor: “Biz her zaman birbirimizle sohbet ediyoruz. Her cumartesi birlikte bir şeyler hakkında konuşmaya karar verdik. Nasıl iyileşebileceğimiz hakkında görüş alışverişi yaparız. Bu etkileşim bizim için çok önemli.”
7/24 birlikte olan üyeler birbirlerinin kişisel tuhaflıklarına da alışmışlar. Maknae üye Jong Ho, “Hiç Seong Hwa gibi birine rastlamamıştım. Farklı odalarda uyuyoruz, ama o benim alarmını duyduğunda hep kapatmak için odama gelir.”
Seong Hwa ekliyor: “Üyelerimiz çok anlayışlı. Birbirimize karşı rahat olmaya çalışıyoruz, bu yüzden şu ana kadar herhangi bir ihtilafımız olmadı.” diyor ve bir an duraksıyor: “Ah! Yemek seçimi hariç! Herkes her zaman farklı bir menü istiyor. ”
Kaynak : MTV
çeviri: nasip
K-POP haber kategorisi, K-POP dünyasından sıcak sıcak güncel haberlerin bulunduğu haber kategorisidir.