Genel dinleyicilerden üst düzey müzik eleştirmenlerine kadar, BTS’in Batı dünyasındaki sarsıcı varlığını analiz etmek veya tanımlamak neredeyse imkansız. Çeşitliliğin eksik olduğu müzik sektörümüzün arkasından muazzam bir dinleyici kitlesi biriktirebilmeleri, birçok kişinin ağzını açık bırakıyor.
Ancak grubu anlama zorluğu, bizim bakış açımızdan kaynaklanıyor: BTS, listelerdeki ve gazetelerdeki bir müzisyen olabilir lakin dinleyici kitlesi için onlar, kelimenin tam anlamıyla bir akım. Grubun temsil ettiği şeyi anlamak için yalnızca müzik açısından değil bir de destekledikleri ve sundukları değerler açısından düşünmek gerekiyor. Batılı bir müzik eleştirmenine BTS’in kim olduğunu sorduğunuzda size, “yeni One Direction” cevabını verebilir. Ancak aynı soruyu, grubun yaptığı müzikten teselli ve güç bulan dünyanın dört bir yanındaki kişilere sorarsanız size, BTS’in bir akımın yüzü olduğunu söyleyeceklerdir.
2013’teki çıkışlarından bu yana 7 Koreli erkekten oluşan bu grup, savunuculuğu* ve sosyal değişimi tutkulu bir şekilde destekliyor; genç insanları, yalnız kendileri için değil aynı zamanda etraflarındaki insanlar için konuşmaları ve dimdik ayakta durmaları için cesaretlendiriyor. Bu fikirleri duyurmak için de şarkıları, bir araç görevi üstleniyor. Örneğin “Am I Wrong”, başkalarının çektiği zorluklara karşı sessiz kalmamaları için topluma seslenirken “Silver Spoon”, daha önceki jenerasyonlar tarafından ortaya konan engellerle yüzleşen genç insanlar için bir savaş narası atıyor. BTS, sadece K-Pop’ta değil aynı zamanda genel toplumumuz içinde de önceden kınanan mesajları usta bir şekilde açığa vuruyor ve günümüzün gerçekleri üzerinden dinleyicilerine yönelirken kendilerini hiçbir şekilde tutmuyor. Güçlü duyguları, hareketli ve görünürde mutlu olan şarkılar üzerinden gösteriyor; bunları, bu jenerasyonun mücadelelerinin bir sembolü haline dönüştürüyorlar. Böyle geniş bir skalada ve ana akım medyasında birçok sesi yükseltebilme kabiliyetleri, hayran kitlesinin (ARMY) paylaştığı güçlü topluluk algısını mümkün kılıyor – ARMYler yalnızca sanatçılarını desteklemekle kalmıyor aynı zamanda pozitif bir değişim yaratmak için bir arada çalışıyor. Grubun bu nadir rastlanan samimiyeti ve açıklığı da birleşince BTS’in müziği ve hareketleri, hayranlarının da kendi hayatlarına aynı değerleri katmasına ve daha iyi ve daha hoş bir çevre için katkıda bulunmasına destek oluyor.
Grubun sevimli hayran kitlesi ARMY, grubun promosyonunu yapmada ve onlara destek olmada ne kadar organize oldukları konusunda sürekli övülürken bir yandan da BTS’in öğrettiği değerleri desteklemeye ağırlık veriyor, çeşitli sorunları çözmek için sık sık bir araya geliyor. Grubun yükselişinden bu yana hayranları, onların adlarına milyon dolar değerinde bağışlarda bulundu; etnik azınlıklar, kadınlar, çocuklar, çevre aktivistleri ve daha birçoklarına desteklerini gösterdiler. Bu girişimlerin çoğu; üyelerin doğum günleri, grubun yıl dönümleri veya grubun elde ettiği başarılar ve kilometre taşlarını kutlamak vesilesiyle hayran hesapları üzerinden, sosyal medya aracılığıyla başladı ve projelerin neredeyse hiçbiri grubun kendisi tarafından başlatılmadı. Yeni projeler en az ayda bir kere başlatılıyor; grup sohbetleri, hayran sayfaları ve hatta sosyal medyada trend olma yoluyla bir ateş misali yayılıyor. Örneğin grubun üyelerinden biri olan Jin’in aralık ayındaki doğum gününü kutlamak için hayranlar, Jin’in memleketi olan Gwacheon’daki düşük gelirli ailelerin öğrenci olan kız çocukları için 5 bin dolar değerinde sağlık ürünleri bağışladı. Bir ay öncesinde Jimin’in doğum günü için dünyanın dört bir yanındaki 40’ın üzerinde ülkeden hayranlar, çatışmadan etkilenen bölgelerde yaşayan çocukları eğitme amacı güden Mind Leaps’ Rwanda’ya neredeyse 4 bin dolar bağış topladı. Grubun 4. yıl dönümü için ise ölümcül hastalıklardan muzdarip çocuklara yardım etmek amacıyla 15 bin dolar toplandı. Bu ay ise J-Hope’un doğum gününü kutlamak için, yüz ve ağız bozuklukları ile doğan Peru’daki çocukların tedavilerine katkıda bulunmak adına 3 bin 600 doların üstünde bağış toplandı.
Ancak tüm projeler, özel bir olay vesilesiyle de düzenlenmiyor. Bazıları da hayranların, grubun verdiği mesaja karşı duydukları hayranlığı göstermek ve birilerine yardım etmekteki güçlü isteklerinden doğuyor. Arkadaşlık, karşılıklı saygı ve ortak değerlere dayanan güçlü bir toplulukla çevrelenen hayranlar, çevrelerindeki sorunlara dikkat çekmek ve değişimi ateşlemek üzere harekete geçmek konusunda daha da cesaretlenmiş hissediyor. Sadece birkaç hafta önce Kore’de sıcaklıklar düşerken, birçok ülkeden hayran bir araya gelerek 2. Dünya Savaşı sırasında Japon genelevlerinde çalışmaya zorlanan “rahatlatıcı kadınlar” için bağış topladı. Bir hafta sonu boyunca neredeyse 10 bin dolar değerinde giyim eşyası toplandı ve hayranlar, “artan soğuklarda, kadınların sıcak kalmasını” istediklerini, çabalarının bu sebeple olduğunu resmi bir açıklamayla belirttiler. Aralık ayında Jin’in balık tutarken oltasına bir plastik poşetin takıldığı 10 saniyelik bir video, BTS’in resmi Twitter hesabına yüklendikten sonra hayranlar, bazı okyanus koruma girişimlerini seçerek birliklere katıldı.
K-Pop grubu, bu olaylarda sıklıkla aktif bir rol almıyor ancak heyecanla destekledikleri, üzerine kuvvetle düştükleri bir girişim bulunmakta. Birçok hayran kitlesi ve sanatçı, aralarındaki bağı gösteren bazı sembollere sahiptir; BTS ve ARMY de güçlü bir topluluk algısı ve savunuculuk ile birbirine bağlı, sembollerinden birisi ise “Love Myself” kampanyası, UNICEF’in End Violence (Şiddete Son) programının bir parçası olarak grubun başlattığı girişim “Love Myself”. Amacı büyük bir anlam taşıyor, dünyanın dört bir yanındaki temel sosyal haklardan mahrum çocuklar için daha güvenli ve daha emin bir gelecek sağlamayı ve gençlerdeki öz sevgiyi artırmayı amaçlıyor. Girişim, 1.6 milyar Kore wonunu (1.4 milyon dolar) hızla topladı ki bunun 500 milyon Kore wonu (447 bin dolar) grubun kendisi tarafından bağışlandı. BTS’in lideri Kim Namjoon, 73. BM Genel Kurulu’nda grup adına bir konuşma yaparak bu başarının devamını getirdi ve dinleyicilerin almalarını istedikleri mesajı açıkladı: “Bana hikayenizi anlatın. Sesinizi duymak istiyorum, inancınızı duymak istiyorum. Kim olduğunuzun, nereden geldiğinizin, ten renginizin, cinsiyet kimliğinizin bir önemi yok: <Kendinizi anlatın>.”
Kendi platformlarını iyi yönde kullandıklarında sanatçıların sahip olabileceği güçlü ve pozitif etkiyi apaçık gösteren bir hareket bu; değişim üzerine yalnızca vaaz vermeyip aynı zamanda bunun için harekete geçmek. Dinleyiciler, BTS ile hızlıca bağ kurabiliyor çünkü BTS, farklı bir hayranlık deneyiminin yolunu açıyor – sadece bir takipçi olmadığın bir de onlarla birlikte çalıştığın, nihayetinde amaçlarında yer aldığın ve bunun için bizzat emek verdiğin. Sonuç olarak; bugün en çeşitli hayran kitlelerinden birinde yer alan milyonlarca insan; iyiliği, ortaklığı ve sosyal değişimi öğreniyor; beraber çalıştığımızda elimizde tuttuğumuz gücü anlamaya başlıyor.
Kaynak: AFFINITY
* Savunuculuk, bir bireyin kendisi, bir diğer birey ya da bir grup birey adına konuşma, temsilde bulunma, eylemde bulunma, belirli hedef(ler)i gerçekleştirme ya da koruma amaçlarından birisinin ya da birden çoğunun gerçekleştirilebilmesi için yürütülen çalışmaların tamamını ifade etmektedir.
Sitemizin editörlerinin kişisel olarak hazırladıkları köşe yazıları.