Yazıya başlamadan önce çok büyük katkıları olmasından dolayı ‘beliyon’ ve ‘東方神起입니다 ‘ya çok teşekkür ediyorum.
TVXQ, 5 kişiyken yaygın kullanılan adıyla DBSK, Jaejoong, Yoochun, Junsu, Yunho ve Changmin ile 2003’de kuruldu ve 2004’de acapella grubu olarak çıkış yaparak zirveye yerleşti. Çıkış şarkıları ‘Hug’ ile ülke çapında büyük bir ün kazandılar ve ilk jenerasyon gruplarıyla rekabete girdiler. Çıkış albümü ‘Hug’ 305,000 satarak Shinhwa’nın albümünün yalnızca birkaç bin gerisinde kaldı ve diğer tüm grupları geride bıraktı. Şu anki sektöre kıyasla bu rakamlar az gibi görünse de, o zamanki K-Pop albümlerinde şimdiki gibi fotoğraf kitabı, fotoğraf kartları, fan etkinliği kodları/biletleri ya da içinden çıkacak olanların bir üyeye yönelik olması gibi albüm satışlarını artırmaya yardımcı yöntemler olmadığından, 1 fanın 1 albüm aldığı, dijital platformlar da henüz kurulmamış olmasından dolayı fiziksel satış rakamlarının önemsendiği bir dönemdi. Bunu, şimdiki jenerasyonu yermek için değil, ‘zaten az albüm satmışlar’ gibi bir yanılgı içine düşenleri bilgilendirmek adına yazdım. Çin başta olmak üzere Asya’da stadyumlarda konserler verdiler.
Müzik uzmanları tarafından; durgunlaşmış K-Pop sektörüne can getiren ve birçok şeye öncülük eden TVXQ’nun 1.5’uncu jenerasyon grubu olduğu söylendi çünkü çıkış yaptıktan sonra 1. jenerasyon gruplarını geride bıraktı ve 2. jenerasyon döneminde de 2008’e kadar rakibi olmadı. (SS501)
Gün geçtikçe popülaritesi daha da artan grup 2005’de ilk Japonca single’ını çıkardı ama Japonlar’ın önyargısı nedeniyle başarısız oldular.
Araya sıkıştırmam gereken, özel istek üzerine bir konu var. Çoğunluğun doğru bildiği bir yanlış; “Japonya’da K-Pop’a kapıları BoA açtı.” yanılgısı.
BoA Japonya’da 2002’de, solo kadın şarkıcıların trend olduğu bir dönemde, Japon bir şarkıcı olarak çıkış yaptı. Kimsenin BoA’nın Koreli olduğundan haberi dahi yoktu ve popülerliği yakaladı. Kendi yolunu açtı ve yürüdü. Ardından hiçbir K-Pop sanatçısı gitmedi. 2007 sonrası Japonya’da kadın şarkıcı trendinin düşüşe geçmesiyle, BoA da popülaritesini yitirmeye başladı. TVXQ ise 2007’de popülarite kazandı. TVXQ’nun ardından K-Pop grupları Japonca albümler çıkarıp, bir bir Japonya marketine girmeye başladı ve bugün de bu kesintisiz olarak devam etmekte. Bu arada burada amaç BoA’yı yermek değil, ki ne haddimize, en başarılı solo sanatçılardan birisi ve çok da severim ama doğru bilinen yanlışı düzeltmek de gerek…
Artık fazla uzatmadan, TVXQ’nun yükselen popülaritesi ve beraberinde getirdiği ayrılık sürecine geçelim. İnternet üzerinde bu konu hakkında birçok bilgi olsa da çoğunluğu bilgi kirliliği yaratan, aslı olmayan iddialardır.
Kariyerinin zirvesinde olan TVXQ, 31 Temmuz 2009’da SM Entertainment’a dava açtı. Davanın amacı yalnızca kontrat şartlarının hafifletilmesiydi. Üyeler TVXQ’dan ayrılmak istemediklerini belirtti.
Her şey büyük ölçüde 2008’deki büyük Mirotic dalgasını mütakiben, grup Asya’da inanılmaz bir başarı elde ettikten ve ‘Cassiopeia’ en büyük resmi fankulüp olarak rekorlar kitabına girecek kadar büyüdükten sonra oldu diyebiliriz. O dönem TVXQ, zamanının açık ara marka değeri en yüksek grubuydu fakat malum dönem koşulları, piyasanın henüz tam olarak oturmamış oluşu, bu büyüklükte bir maddi potansiyelle başa çıkacak altyapının belki tam olarak hazır olmaması gibi çeşitli sebeplerle grup üyeleri gördükleri ilginin tam olarak maddi karşılığını alamıyordu fakat buna rağmen diskografilerine, konser/tur kayıtlarına, katıldıkları showlara bakacak olursanız (aynı gün içinde 1’den fazla show’a katılıp ardından yurt dışına çıkmaktaydılar) insan üstü sayılabilecek koşullarda sürekli en az 3 farklı ana ülkede aralıksız promosyon yapmalarını gerektiren bir programları vardı.
1. Fiziksel ve mental yorgunluk
Yukarıda belirtildiği gibi TVXQ, Mirotic (Eylül 2008) ile K-Pop’ı Kore dışına taşıdı ve idol oldukları zaman muhtemelen aşırı yoğun programları olacağını hiçbiri tahmin etmedi. TVXQ’ya sorulmadan programlarına etkinlikler eklendi, aylarca haftalık izin kullanmadan her gün, gün içinde en az 2 etkinlikte yer aldılar ve Jaejoong’un belirttiğine göre günde en fazla 3-4 saat uyuyabiliyorlardı. Grup 2009’da ‘dünyada en çok fotoğrafı çekilen sanatçı’ (500 milyon kez) unvanıyla Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi. Bu fotoğraf hem profesyonel çekimler (reklam, dergi, albüm vs.), hem paparazzi, hem de fanlar tarafından internete servis edilen fotoğrafları kapsıyordu. Bu rekor bile ne kadar yoğun oldukları, paparazzilerin ve fanların rahat vermediğini göstermekte.
2.Üyelerin Çin kozmetik firması ‘CreBeau’ya yatırım yapmasıyla beraberinde gelen problemler
Bazı üyeler ve aileleri, grubun inanılmaz marka değerini SM’de çalışarak edinemediklerini düşündükleri maddi rakamlara dönüştürmenin yollarını aramaya başladılar ve Çin menşeili bir kozmetik işine yatırım yapmaya karar verdiler. Lee Soo Man’dan da bu işin iznini de aldıkları söylendi. Ailelerden sonradan öğrenilenlere göre asıl plan hepsinin bu işe dahil olmasıydı ama Yunho ve Changmin’in aileleri bu kozmetik işine, kozmetik şirketinin sorgulanabilir bir geçmişi olması, yönetemlerinin çok etik gözükmemesi, grubun başarısını böyle bir eylem için riske atmayı göze alamamak gibi bir kaç sebep sunarak pek sıcak bakmadılar. Junsu, Jaejoong ve Yoochun, kişi başı yaklaşık $100,000 yatırım yaptı. İlk başta ufak bir yatırım olarak görünen bu kozmetik işi bir süre sonra saadet zinciri tarzı bir olaya dönüşmeye ve grubun adını ve resimlerini bu şirketin reklam yüzü olarak kullanmaya, şirketin dağıtımdan sorumlu yan şirketinin ürün alana konser bileti bedava tarzı kampanyalar düzenlemeye başlaması, üyelerin ve ailelerin bu şirketlerle alakasının ufak bir yatırımdan çok daha fazlası olmaya başlamasının SM tarafından fark edilmesi ve olaydan pay almayan Yunho, Changmin ve SM’in bu durumdan artık hiç hoşlanmamaya başlamasının ve ailelerin de bu kozmetik işinden SM’in vaadedebileceklerinden daha karlı olduğunu fark etmesinin üzerine çatırdamalar başladı ama sorun şuydu ki kimse grubun dağılmasını göze alamıyor ve istemiyordu.
SM tüm bunların kozmetik şirketi yüzünden olduğunu söylese de mahkeme, davanın kozmetik işiyle direkt ilgisi olmadığını bildirdirdi.
Bunların sonucunda TVXQ’nun 3 üyesi Jaejoong, Yoochun ve Junsu, 31 Temmuz 2009’da SM Entertainment’a karşı dava açtı.
Bu haber Kore, Japonya ve Çin başta olmak üzere tüm Asya’da şok etkisi yarattı. Medya kuruluşları grup üyeleri, aileleri, arkadaşları, kısacası üyelerin tanıdığı olan herkese röportaj yapmak için ulaşmaya çalıştılar. SM, “Bunlar kozmetik firması yüzünden oldu, çaresine bakacağız.” diye açıklama yaptı. Dava açan üyelerse SM’in adaletsiz kontratı yüzünden fiziksel ve duygusal yönden çöküşte olduklarını açıkladı.
Dava açıldığında Amerika’da olan Lee Soo Man Twitter hesabından, “TVXQ dağılmamalı, onlar Hallyu’nun liderleri. Dağılmalarına izin veremem. Bu konuya çözüm bulacağım, Kore’ye dönüş için yoldayım.” diye paylaştı.
JYJ 2 istekte bulundu: Kontratın kısaltılıp bazı maddelerin çıkarılması ve gelirin daha uygun şekilde dağıtılması. Ayrıca TVXQ’dan ve SM’den kesinlikle ayrılmak istemediklerini belirttiler. Tek istedikleri yeni kontrattı. SM bu istekleri reddetip üyelere davayı geri çekmeleri için ısrar etti ama JYJ vazgeçmedi. Bu süreçte SM, TVXQ’nun tüm programlarını ve konserlerini iptal etmek zorunda kaldı.
Asya’nın gündemine oturan bu konu üzerine politikacılar, gazeteciler, profesörler ve hatta mali müşavirler bile TVXQ’nun kontratını analiz edip çözüm önerileri sundu.
Kore’de birçok şirketin, TVXQ dağılırsa Hallyu’nun dengesi bozulacağı ve Kore’yi bir marka olarak enternasyonel olarak kötü duruma düşüreceği için 3’lüye davalarını geri çekmeleri için para teklif ettiği yazıldı.
Japon analistler ise TVXQ’nun 5 kişi olarak Kore’yi bırakıp sonuna kadar Japonya’da kalabileceklerini söyledi.
Tüm bunlar olurken, Kore’de çok sevilen bir şirket olan SM Entertainment halk tarafından nefret almaya başladı (bugün de nefret edilmesinin ana sebebi budur).
JYJ 2010’da kendileri için kurulan şirket C-JeS Entertainment‘a geçiş yaptı ama SM, kendileriyle olan kontratını iptal etmemekte ısrarcıydı.
SM Entertainment, üyelere yılda 2 kez toplu ödeme yapmaktaydı. Dava sürecinde 5 aydır ödeme yapmamıştı ve yapmayı da reddederek, iptal edilen konserler ve programlar yüzünden JYJ’in şirkete ödeme yapması gerektiğini belirtti. Mahkemede SM’in bunları, JYJ’i TVXQ’ya geri döndürmek için yaptığı ortaya çıktı.
Bu süreçte aktivitelerine ara veren 5’liden Yunho ve Changmin, 2 yıl sonra 2011 yılında geri dönüş yaptı. İlk basın toplantısında muhabirler tarafından JYJ konusu sorulduğunda Yunho, “2 yıl 3 ay boyunca bu 3 arkadaşı bekledim. Hala burada olmadıkları için birinin ‘TVXQ’ ismini koruması gerektiğini düşündüm. TVXQ SM Entertainment ve 5 üyenin çabalarıyla kuruldu. Onların acele etmesini ve bir an önce TVXQ’ya dönmesini istiyorum. Onlardan tek isteyebileceğim şey gruba geri dönmeleri. Şirket ile aralarındaki problemi çözüp geri dönmelerini istiyorum.” dedi.
JYJ ve SM’in davası 3 yıl 4 ay sonrasında Kasım 2012’de sonuca ulaştı. 2 taraf da hiçbir şekide uzlaşmaya varamadı ve jüri, 3’lünün solo aktivitelerine SM’in müdahalesi olmadan devam etmesine karar verdi.
JYJ, TVXQ’daki en sevilen 3 üyeydi ve 3’ü de birer ikondu. 3’lünün TVXQ’dan ayrılması üzerine halkın neredeyse tamamı JYJ’in yanında yer aldı; SM’e, Yunho ve Changmin’e ateş püskürdü. Yunho ve Changmin ikiyüzlü, hain ve korkak ilan edildi. Havaalanında yuhalanıp kendilerine karşı pankartlar açıldı. Herkesin ortak bir kanısı vardı. O da TVXQ’nun JYJ olmadan ilerleyemeyeceği ve artık bittiğiydi.
Yunho ve Changmin de diğer 3 üyenin gölgesinde kaldıklarının farkındaydı ve konserlerde, röportajlarda, her yerde bitkin, düşünceli ve üzgün görünüyorlardı. Büyük ihtimalle TVXQ’nun kendileriyle ilerleyemeyeceğini düşünüyorlardı ama yine de grubun adını korumak için vazgeçmediler.
Mahkemede çıkan karar JYJ lehine olsa da işler hiç de öyle gitmedi.
Ambargolar ve karalama çalışmaları davanın açıldığı andan itibaren başlamıştı:
-Çin Shenzhen Stadyumu konser skandalı:
2009’da TVXQ, Çin’de 3 konserle 110,000 kişi çekti. Son durak ise yine Çin’in Shenzhen Stadyumu’ydu. 35,000 bilet saniyeler içinde tükenip site çöktü ama SM hiçbir açıklama yapmadan konseri iptal etti.
Haftalar sonra SM Ent., “JYJ konsere çıkmak istemediği için iptal etmek zorunda kaldık.” açıklamasında bulundu. JYJ ise konserin yapılmasına en başından beri karşı olduklarını ve kabul etmediklerini belirttiğini söyledi. SM, 3’nün imzasının bulunduğu kontratı gösterdi. 3’lü ise imzaların sahte olduğunu söyledi.
Ardından Çinli fanlar araştırma yaptı ve SM’in o konser için zaten izin almamış olduğunu buldu. Bu da herkesi, SM’in amacının konser vermek değil, karalama yapmak olduğu düşüncesine itti.
Bunun üzerine Koreli fanlar da SM binasına gidip polisi de olaya dahil ederek sahte imza atan kişiyi buldu. Kişi sorguya alındı kontrata kendisinin imza attığını itiraf etti ama her şirkette olduğu gibi imzadan sorumlu bir kişiydi ve görevi başka idollerin yerine imza atmaktı. Kore şirketlerinde bu sıradan bir görev olduğu için suçlu bulunmadı.
-Japonya promosyonlarıyla ilgilenen şirket Avex JYJ’i SM ve C-JeS Ent. ile çift kontratı olmasıyla suçlayarak çıkardı.
-SungKyunKwan Scandal’ın JYJ tarafından yapılan OST’ın yayınlanması, yerel dağıtım şirketleri tarafından reddedildi:
Drama OST’ının 30 Ağustos’da yayınlanması gerekiyordu ama yerel dağıtımcılar ‘dezavantajlardan’ çekindikleri için yayınlamayacaklarını söyledi. Bunun üzerine OST’ı 16 Eylül’de yabancı dağıtımcı Warner Music yayınladı. Aynı zamanda Yoochun’un başrolünde olduğu bu dramanın tüm röportajlarından ve raporlarından Yoochun çıkarıldı.
-SM Entertainment Warner Music Korea’ya, JYJ’in albümünü yayınlamamaları için mahkeme emri çıkarmak için başvurdu:
SM, 8 Ekim’de Warner Music Group’a, JYJ’in çıkacak olan albümü ‘The Beginning‘i yayınlamamaları için mahkemeye başvurdu. Warner Music Group ise mahkeme kararının sonucunu beklemekteydi ve dikkatli olması gerekiyordu. Bu yüzden albümün ek kopyalarını basamadı. SM 27 Ekim’de albüm zaten çıktı bahanesiyle başvuruyu geri çekti ama önceki duruşmalarda mahkeme zaten 2 tarafın birbirine karışmaması kararını açıklamıştı.
-Müzik listelerine alınmadılar:
JYJ ilk albümü ‘The Beginning’i 14 Ekim 2010’da yayınladı. Albüm Warner Music Korea tarafından yayınlandı. İlk gününde 100,000 satış yaparak rekor kırmasına rağmen Kore albüm satış grafiklerine alınmadı.
-KFPCAI(Kore Pop Kültür ve Sanat Endüstrisi Federasyonu), JYJ’le ilişkilerini kesmeleri için şirketlere döküman gönderdi:
13 Ekim 2010’da KFPCAI 3 ana resmi yayın kuruluşuna, kablolu TV kanallarına, plak şirketlerine, dağıtımcılara, basına ve diğer alakalı organizasyonlara JYJ’i herhangi bir TV yayınına çıkmasını engellemeleri için döküman gönderdi.
-Blue Dragon Awards performansı iptal edildi.
-JYJ, Billboard’a kapak oldu, stüdyosunda canlı şarkı söyledi ve yılın albümü sıralamasında 5. oldu ama Kore basını sesini çıkarmadı:
JYJ, Billboard’a kapak olan ilk K-Pop grubu oldu. 29 Ekim’de ön siparişleri başlatılan dergi stoklarda tükendi.
Billboard stüdyosunda canlı şarkı söyleyen ilk Koreli sanatçı oldu.
Okuyucular tarafından oylanan anket sonucunda ‘The Beginning’ yılın albümü sıralamasında 5. oldu. Buna rağmen hiçbirisi Kore basınına yansımadı.
-KFPCAI, KBS Drama Awards’da performans sergileyecek olan JYJ’in performansını iptal ettirmeye çalıştı:
KBS’in drama departmanı, ödül töreninde JYJ’in performans sergilemesini istedi ama bu şirketle arasında probleme yol açtı. Bunun üzerine KFPCAI temsilcisi, KBS’in drama departmanını ziyaret etti ve yöneticiye JYJ’i çıkarmama konusunda baskı yaptı. Olaydan herkesin haberi olduğu için midir bilinmez, burada karar JYJ’in lehine oldu ve performansı kesinleşti.
-SBS’in ‘Good Morning’ programının çekimleri yapılmasına rağmen yayını iptal edildi:
JYJ 27 Aralık 2010’da SBS ‘Good Morning’ çekimlerini tamamlamıştı ve program 5 Ocak’da yayınlanacaktı. Hiçbir sebep gösterilmeden iptal edildi. Yoğun protestolarda karşılaşan SBS, programı 19 Ocak’da yayınladı ama JYJ’in performans kısmını kesmişti.
-KBS ‘Jeju New Seven Wonders of Nature’ iptali; “JYJ’in konsere çıkması bütün programı iptal eder.”:
JYJ’in 20 Temmuz 2011’de KBS’in düzenlediği ‘Jeju Seven Wonders KBS Special Live’ konserinde sahne alacağı kesinleşmişti. Fakat KBS, 17 Temmuz’da JYJ’in şirketi C-JeS Ent.’a “JYJ’in programa çıkması bütün programı iptal eder.” diye bir bildiri göndererek JYJ’in performansını iptal etti ve yerine SNSD ve f(x)’i çıkarma kararı aldı. KBS tarafından medyaya açıklama yapıldı ve iptal nedeninin SM’le sürmekte olan davaları olduğu bildirildi.
-Konserleri iptal edildi:
JYJ, 2011’de ‘In Heaven’ albümünü çıkardıktan sonra bir röportaj verdi ve konserlerine yoğun ilgiden dolayı Busan ve Gwangju duraklarının ardından yeni konserler ekleyeceklerini ama bu konserler bile gerçekleşmeden nedensiz yere iptal edildiğini söyledi.
-JYJ’in Dünya Atletizm Olimpiyatları’nda performans sergilemesi ve beraberinde gelen dezenformasyonlar:
JYJ 4 Eylül 2011’de Daegu’da düzenlenen Dünya Atletizm Olimpiyatları’nda performans sergiledi ve Berlin konseri duyurusuyla gündeme yerleşerek internette en çok aranan kelime oldu. Ertesi gün tüm Kore medyası ‘K’ kod adlı birinin dava konusuna değinerek bunu JYJ’miş gibi lanse etti.
-JYJ’in albümü ‘In Heaven’ Hanteo haftalık grafiğinde 1. olmasına rağmen 1 müzik programına bile çıkarılmadı.
-Melon dijital grafiği ve MMA manipülasyonu:
Melon Music Awards stream sayısı, indirme ve oylamayı baz alarak bir Top30 seçeceğini söyledi. JYJ’in şarkıları Melon dijital grafiklerinde en yüksek sıralamalarda olmasına rağmen seçilmedi ve altında kalan sanatçılar seçildi. Gelen tepkiler üzerine Melon bunun adaletli ve doğru veriler olduğunu söyledi. Ardından gelen tepkilerde gerçek verilen sunulması istenildiğinde ise Melon sessiz kalarak verileri açıklamadı.
-Amerika vizesi reddedildi:
JYJ’in New York Las Vegas ve Los Angeles’da konser programları vardı. Prosedürün gerektirdiği her şey uygun olmasına rağmen vize onaylanmadı.
-TV’de canlı yayınlanan 32. Engelli Spor Günü’nde Junsu sahne alınca kameramanlar kameralarını toplayarak çekimi durdurdu.
-Jaejoong’un ses kaydı medyaya yayıldı:
JYJ 2012’de Güney Amerika’da büyük bir başarı yakalayarak konserler gerçekleştirdi. JYJ’in yeniden gündeme oturmasının ardından kısa bir süre sonra Jaejoong’un 2009 yılında sarhoşken, peşini bırakmayan sasaenglere küfrederken kaydedilmiş ses kaydı, vurma sesi efektleriyle düzenlenerek basına servis edildi.(Bu ses kaydı, çevirisi ve grubun sasaeng’lerden neler çektiklerine bu linkten ulaşabiliriniz.)
-Japonya’da konser verecek mekan bulamadılar:
JYJ Japonya’da büyük bir tur düzenleyecekti fakat Tokyo Dome dışında hiçbir yere kabul edilmediler. Tokyo Dome’da 3 gün için program yapabildiler ve tüm biletler satıldı.
-Japon fanların konser için kiraladığı otobüslerin rezarvasyonu firma tarafından iptal edildi.
-2014 Asya Oyunları açılış ve kapanış seremonisi performansı iptal edildi:
Asya’nın en büyük spor etkinliği olan Asya Oyunları için JYJ onursal elçi seçildi ve tanıtım yüzü oldu. Yıl boyunca JYJ ile reklam yapıldı, resmi tanıtım şarkısı da JYJ’in şarkısıydı ve oyunların açılış ve kapanış seremonisinin JYJ’in performansıyla ile yapılacağı duyuruldu. Oyunların başlamasına 1 ay kadar kala JYJ’in performans sergileyecekler listesinden çıkarıldığı medyaya yansıdı. Bunun üzerine gelen yoğun tepkiler sayesinde yalnızca açılış seremonisinde performans sergileyebildiler.
-Jaejoong’un şarkısı ‘Living Like a Dream’ yılın en iyi OST’ı seçilmesine rağmen hiçbir yerde performansını sergileyemedi.
-K-Pop gruplarının tarihini anlatan kitaptan çıkarıldılar:
K-Pop ile ilgili bir kitap TVXQ’yu 2 kişiyle kurulmuş gibi yansıttı ve diğer 3 üye ile ilgili hiçbir bilgi verilmedi. En başında 3 üyeyi de ekleyen kitabın yazarı, JYJ’in kitaptan çıkarılması için SM Ent.’ın baskı yaptığını itiraf etti.
-Junsu, hiçbir şekilde promosyon yapamamasına rağmen 2016 Seoul Music Awards’un yaptığı ücretli oylamayı, oyların %47’sini alara popülarite kategorisini kazandı. Buna rağmen törene davet edilmedi.
-Junsu, Gaon ödül törenleri için popülarite dalında aday gösterildi. Bir süre sonra adaylar arasından çıkarıldı.
JYJ 2010’dan beri hiçbir şekilde müzik programlarında ve diğer TV şovlarında yer alamıyor, konserleri iptal ediliyor, albümleri toplatılıyor ve haklarında asılsız iddialarla karalama kampanyaları yapılıyor. Kore’de bir zamanlar baştacı olan ve herkesin hayranlıkla takip ettiği Jaejoong, Yoochun ve Junsu, yıllardır yapılan engellemeler ve karalamalar sonucunda kendilerini de ifade edemedikleri için son yıllarda nefret edilen idoller konumuna geçti.
Junsu ve Jaejoong, solo olarak stadyumları doldurabilecek kapasiteye sahip sanatçılarken izin alamadıkları ve bunları duyuramadıkları için bir kerede 50,000 kişiye konser vermek varken 2, 3, 4, 5 Bin kapasiteli alanlarda konserler veriyorlar. Junsu son röportajında bunun çok yorucu olduğunu söylemişti.
Yukarıda yazılan engellemeler yalnızca küçük bir kısım, listeyi çok fazla uzatmak istemedim çünkü kat kat fazlası olacak. Bir de bunların ‘iptal’ler olduğunu düşünün. Çekincelerden dolayı hiç davet alamadıkları yerler de olduğu kesin.
Yavaş yavaş sona yaklaşıyoruz.. Bu kısmı yazmazsam kesinlikle olmazdı. Bugünlerde bir kısım kişilerin kafasında neden hepsi birlikte ayrılmadı gibi 2 üyeye yapılan suçlamalar, JYJ’e de daha fazla para kazanmak uğruna grubu terk ettiklerine dair suçlamalar oluyor.
Nedenini hiçbirimiz tam olarak bilemesek de tahmin yürütebiliriz ama bildiğimiz tek şey grubun bir arada kalmak istediği.
Benim kişisel tahminlerime gelecek olursak…
1.Kontrat farkı: H.O.T.’den ayrılan üyeler, kendi kontratlarıyla ve kalan üyeler arasındaki kontratın farklı olduğunu söylemişti. Aynı durum TVXQ için de geçerli olup, 3 üye SM’le anlaşmazlığa gitmiş olabilir.
2.Sadakat ve dayanma gücü: Kalan üyeler Yunho ve Changmin, tüm eğitimlerini SM’den alıp onlarla büyüdüğü için ve kendilerini bugüne kadar getirdikleri için sadık kalmayı seçmiş olabilir (bu açıdan bakınca Yunho’dan %100 eminim). Bu tabii ki ayrılan üyeler Jaejoong, Yoochun ve Junsu sadık değil anlamına gelmiyor ama başka şeyler ağır basmış olabilir. JYJ programların yoğunluğundan ve ağırlığından şikayetçiydi. Jaejoong günde en fazla 3-4 saat uyuyabildiğini söylüyordu ve bugün bile Jaejoong bazen serum almakta. Diğer tarafta da 2’li hiç durmayan, yorulmayan bir bünyeye sahip.
Benim yazacaklarım bu kadar. Umarım konuya açıklık getirebilmişimdir ve umuyoruz ki JYJ’e uygulanan ambargolar son bulacak…
Sitemizin editörlerinin kişisel olarak hazırladıkları köşe yazıları.