Bu gün günlerden 9 Haziran ve tüm dünyada inspiritler için çok özel bir gün. Biricik ultra yetenekli grubumuz INFINITE‘in 7. yıl dönümü.
Bundan tam 7 yıl önce 7 kişilik bir esfane doğdu. 77 kere maşallah…
Öncelikle size efsane grup INFINITE’in efsane hikayesini anlatayım.
Kpop piyasası malum her grup belirli zorlukları aşarak büyüyor ama INFINITE’in hikayesi, her şeyden önce şirketleri ve sıfırdan yükşelişleri dolayısıyla efsaneleşmiş bir hikayedir. Bu yüzden sizlere INFINITE’i anlatırken üyelerin ailesi haline gelen şirketi anlatmamak olmaz.
INFINITE’in şirketi, biricik şirketimiz, ailemiz, Woollim Entertainment, başlarda iki katlı derme çatma bir binadan oluşuyordu. Öyleki yurt sorunu yaşadıkları için Woollim ceosu Lee Jong Yeop bazı üyelere zaman zaman evini açmıştır. (Bunu sizin onlar adına üzülmeniz için yazmıyorum büyümenin boyutunu belirgin bir şekilde görün istedim.)
Woollim şirket olarak ne kadar zor durumda olursa olsun her zaman diğer başarılı şirketlerden çok daha farklı bir politika izledi, kendi yolunu çizdi ve gruplarıyla bir iş ilişkisi yerine sıcak, samimi bir aile ilişkisi kurdu. Woollim ceosu Lee Jong Yeop idolleri için bir patron değil her zaman onları koruyup kollayan, yetiştiren bir baba oldu. (Bknz: Woollim Dady)
Woollim bu aile ilişkisini kurarken grubu INFINITE’e sonuna kadar güveniyordu. İdolleri için her türlü fedakarlığı yapmaya hazırdı. Amaçları idollerine popülaritesi yüksek olacak şarkılar yaptırmak değil amaçları idollerin şarkılarıyla birlikte duygularını olduğu gibi aktarabilmelerini sağlamak oldu. Hatta bunu şirket sloganında da görmek mümkündür: Doğru Müzik, Doğru Duygu (True Music, True Emotion)
INFINITE üyeleri önlerinde onları bekleyen bu uzun yolculukta arkalarındaki bu küçük şirketin kısıtlı imkanlarının farkındaydı. Birbirinden güçlü şirketlerin çatıştığı bu piyasada yükselmeleri hiç kolay olmayacaktı.
Ne varki INFINITE üyeleri şirketinin onlara ne kadar güvendiğinin ve her türlü fedakarlığı yapmaya hazır olduğunun da farkındaydı. Bu yüzden onlara güvenen insanları, ceodan çok bir arkadaş gibi olan Lee Jong Yeop ceonimi hayal kırıklığına uğratmamak ve yeteneklerinin hakkını almak için çok daha fazla çalıştılar. Yeri geldi sadece çalışma aralarında uyuyakaldılar ve günlerce uyumadan, giysileri kendi terleriyle yıkanana dek çalıştılar. Yeri geldi sakatlıklarını bile hiçe saydılar.
Sonunda 7 yıl önce bugün 7 muhteşem yetenekli prensimiz, Dashi Torava diyerek onları bekleyen hayranlarıyla buluştu ve hem senkronize dansları hemde sesleriyle dikkat çekti.
Dashi Torava inspiritler için asla eskimeyen bir şarkıdır. Konserlerde inspiritler INFINITE’i hep bir ağızdan Dashi Torava diyerek çağırırlar.
INFINITE üyeleri daha debut yapar yapmaz görünüşleri yüzünden eleştiri almaya başladılar çünkü çaylak olmalarına rağmen yeteneklerine laf etmek neredeyse imkansızdı. Daha ilk performanslarında bıçak sırtı dansları ve vokalleriyle dikkat çekmeyi başarmıştılar. Haliyle geriye ateş edilebilecek görünüşleri kalıyordu fakat bu durum uzun sürmedi çünkü üyelerimizin (hyunglarımın) her biri görünüşleriyle değil yetenekleriyle ve en önemlisi samimiyetleriyle ön plana çıkmayı başardı ve bir süre sonra nasıl göründükleri kimsenin umrumda olmadı.(-ki bu gün onlara bu yönden laf atan birini görmüşlüğüm yok. 😉 )
Bu küçük ama samimi şirketin çaylak grubu beklenmedik bir şekilde büyümeye başlamıştı. Daha ilk yıllarında (2011) ödül almaya ve üçüncü yıllarında (2013) dünya turu hazırlıklarına başladılar. Başta küçük diye dalga geçilen ve küçümsenen şirket, yurt sıkıntısı çeken derme çatma şirket şimdi dünyaca tanınan bir gruba ev sahipliği yapıyordu.
Bu durum herkesin hoşuna gitmedi. Başta onları çirkinler diye eleştirenler şimdi de estetikliler demeye başladı fakat bu da uzun sürmedi çünkü tüm bu iddialar çeşitli resimlerle yalanlandı. Sonrasında bir çok grupta olduğu gibi skandal haberler arandı, iftira atmaya çalışıldı ama INFINITE o kadar düz bir çizgide ilerliyordu ki değil skandal haber oluşturmak iftira atmak bile mümkün değildi ve o küçük denilen şirketleri üyelerinin mağdur olmaması için tıpkı çocuklarını koruyan bir baba gibi hiç çekinmeden cesurca her türlü önlemi alıyordu. Sonuç olarak INFINITE masumiyetini en iyi şekilde korumayı başaran nadir gruplardan biri oldu.
Zamanla INFINITE içtenliği sayesinde netizenlerin bile koruyup savunduğu ve sevdiği bir grup haline geldi. Kore’nin tartışmasız en samimi gruplarından biriydiler ve INFINITE hakkında kötü bir yoruma rastlamak neredeyse mümkün değildi.
Evet, zamanında onları eleştirip dalga geçenler, karalamaya çalışanlar vardı, ama bir o kadar da onları koruyup kendi parçaları gibi cesurca dimdik savunan inspiritlerde vardı, hala var.
Hayallerine ulaşmak için karşılarına çıkan her türlü zorluğa göğüs gerdiler. Hayallerine giden bu yolda tabiki onlara engel olmak isteyenler, onları eleştirenler, şirketleri ve diğer bir çok şeyle dalga geçenler oldu. Ama tüm bu olumsuzluklara rağmen asla yılmadılar. Hep güçlü kaldılar. Birbirlerine sürekli destek oldular. Bu zorlu yolda onların en büyük güç kaynağı önce birbirleri sonrada inspiritleri, oldu.
Bu düzgün grubun hayranları da INFINITE’e yakışır bir şekilde sakinliklerini her zaman korudular. Lakin üyelerden birinin bile zarar görmesine dayanamayıp kediyken birden kaplanlaşmaktan haklarını cesurca aramaktan geri durmadılar ve her zaman desteklerini üyelerine hissettirdiler.
INFINITE üyeleri de en büyük destekçileri, güç ve ilham kaynağı olan hayranlarına karşı sevgisini, minnentarlığını her zaman göstermiş ve onlarla kurdukları samimi bağ sayesinde zaman zaman diğer fandomları kıskandırmışlardır. Ben size bunun bir çok örneğini verebilirim; Namu’muzun sadece inspiritlerine bakarak şarkı söyleyişi, konserlerdeki fanservisleri (bir konserde hayranların arasından çıktılar hayranlara sarıldı ve hatta kucakladılar ?), fanmeetingde her bir fanla tokalaşmaları, fanlarla son derece samimi konuşmaları (“Dişimde bir şey kalmış mı?” diye sormaları gibi ?) ve çok daha fazlası…
INFINITE’in hikayesinin efsaneleştiğini söylemiştik. Evet onlar hiç yoktan büyüyerek imkansızı başardılar ve bir efsane yazdılar. Bir zamanlar maddi sıkıntılar çeken INFINITE, üyelerinin yetenekleri ve en önemlisi de eşsiz kişilikleri sayesinde binlerce hayran kazandı, hızla büyüdü ve dünyaca tanınan bir grup oldu.
“Bir zamanlar dershane sıralarında geleceğim hakkında kara kara ne yapacağımı düşünürken, şimdi bankada miktarını bilmediğim kadar param var ve bunu INFINITE’e borçluyum.” Bu sözler Sungyeol’e ait. Daha birkaç yıllık bir grupken bu söyledikleri sayesinde INFINITE’in ne kadar hızlı büyüyen bir grup olduğunu görebiliyoruz.
Woollim 2013 yılında idolleri için daha iyi bir şirket olabilmek ve daha iyi imkanlar sağlamak umuduyla o döneme kadar hiç kimsenin denemediği bir şeyi denedi ve SM Entertainment ile birleşmeye karar verdi. Bu karar sebebiyle bir tarafta eleştiriler alırken diğer bir tarafta cesaretleri sebebiyle takdir edildildiler. Ne varki bu birliktelik uzun sürmedi. Woollim yine idolleri için daha iyi bir şirket olabilmek için 2015 dönüşünden aylar önce SM’den ayrıldı ve tekrar bağımsız bir şirket olarak kendi yolunu çizdi.
2015’deki comeback şarkıları BAD ile Kore müzik ödülü de dahil olmak üzere ard arda bir çok ödül aldılar ve ikinci kez (tamamen kendi imkanlarıyla) dünya turuna çıkıp Hallyu fırtınasını başlattılar. 2016’da altı aylık dünya turundan döndükten sonra ise ulusal K-Pop temsilcisi olarak, Güney Kore devlet başkanının yanında G.Kore-Meksika Kültür Etkileşimleri etkinliğine katıldılar ve dönüşte ulusal kanalda röportaj vererek resmen Ulusal K-Pop Temsilcisi olarak anılmaya başladılar.
INFINITE ve Woollim ne kadar büyürse büyüsün onun bu büyümesine sevinenler olduğu kadar rahatsızlık duyanlarda oldu. INFINITE başarıdan başarıya koşarken zaman zaman çeşitli listelerdeki aylarca devam eden başarıları hiçe sayıldı ve hakkettikleri ödüllere aday bile gösterilmediler, performans süreleri kısıldı ve daha nicesine maruz kaldılar… Bir anda parlayan bir yıldızı söndürmeye çalışırcasına önlerine sürekli yeni engeller kondu. Baskı uygulamaya çalıştılar belki ama tüm bu haksızlıklara rağmen INFINITE’in başı her zaman dik oldu ve başarıları gölgelenemedi. Çünkü hayran olsun olmasın binlerce insan, Koreli netizenler bile onların ne denli büyük haksızlıklara uğradıklarını görebiliyor ve bunu her fırsatta dile getiriyordular.
Öyle bir dönem oldu ki sakin fandom inspiritler bile çileden çıkmıştı artık. Tüm dertlerini bir kenara bırakıp fırsat buldukları her yerde bu büyük haksızlıkları duyurmaya çalıştılar. Canları gibi sevdikleri üyelerine destek olduklarını sürekli hissettirdiler. Ama bu süreçte bile çizgilerini bozmadan ilerlediler.
INFINITE her şeye rağmen her zaman gülümsemeyi başardı çünkü hayallerine giden bu yola bir hiçlikten başlamışlardı ve bu yola çıkarken kaybedecek hiç bir şeyleri yoktu, ama kazanacak çok şey vardı onlar için. Kazanacakları en önemli şeyde hayranlarının sevgisiydi. Bir sanatçının sanat yapabilmesi için gereken en önemli şey ilhamdır. INFINITE’in ilham kaynağı her zaman hayranları oldu ve bu yüzden hayranlarına inspirit dediler ve her türlü zorluğa rağmen inspiritlerinin onlarla beraber olması, tüm üyelerin bir arada olması ve en önemlisi hep birlikte diledikleri gibi müzik yapabilmeleri onlar için yeterliydi. Ödüller onlar için tabii önemliydi ama olmasada olurdu çünkü listelerdeki başarıları ortadaydı. Ödül almaları engellenebilirdi belki ama emeklerinin maddi manevi karşılığını almalarına ve hayranların desteğine kimse engel olamadı. Keyifliydiler çünkü yurt sıkıntısı çeken bir şirketten gelip kendi bireysel evlerini alabilecek kadar büyümüşlerdi ve bu büyümeye kimse engel olamazdı. En önemlisi de her zaman beraber olmalarıydı.
“MUTLU BİR SONDANSA, HİÇ SONA ERMEYELİM.”
INFINITE üyeleri ve inspiritleri bu yedi yıl süresince bir çok şey paylaştılar. Beraber gülümsedi beraber ağladılar. Sıkıntılarını her zaman hayranlarından gizledilediler ya da gizlemeye çalıştılar. İnspiritleri üzülsün istemediler hiç. Sakatlansalar dahi banamısın demediler. Sahneye çıktılar ve hayranları için güçlü olup çektikleri acıya rağmen gülümsediler. Aralarında kurdukları samimi kardeşlik bağı çekilen her sıkıntıda daha da güçlendi. Her türlü zorluğa karşı her seferinde birbirlerine çok daha sıkı sarıldılar. Herkese inat, 7.yıl uğursuzluğu zırvalığına inat birarada kaldılar. Sadece grup olarak değil onlarla birlikte büyüyen şirketleriyle birlikte, kardeş gruplarıyla birlikte oldular sürekli ve bir şirket hem grupları hem de hayranlarıyla birlikte nasıl gerçek bir aile olur herkese gösterdiler.
INFINITE üyeleri birbirleri için birer grup arkadaşından fazladı oldular hep. Beraber güldü beraber ağladılar. En sıkıntılı anlarında her zaman birlikteydiydiler. Onlar grup arkadaşları değil, onlar artık kardeşler.
Dedik ya kaybedecek hiç bir şeyleri yoktu hayallerine doğru giden bu yolda işte bu yüzden “Mutlu bir sondansa, hiç sona ermeyelim” sloganıyla INFINITE olarak yola çıktılar ve hayallerinin peşinden gittiler. Onların tek amacı yaşlansalar dahi hep bir arada kalıp müzik yapmak, şarkı söylemek oldu. Çünkü onlar bir müzik grundan çok daha fazlasıydı artık. Onlar zaten çok uzun zaman önce telepatik olarak, gözleriyle bile iletişim kurabilen gerçek bir aile olmuşlardı. Sahnede hayranlarıyla buluşmak, birlikte şarkı söylemek bir işten çok eğlence oldu onlar için.
Hani yukarda size onların kendilerini sadece müzikleriyle değil karakterleriyle sevdirdiklerini söylemiştim. Sadece ben değil eminim bir çok inspirit INFINITE üyelerini anlatmak için yeterli kelimeyi bulamaz.
Sungkyu‘nun abiliğini, liderliğini, yaşlılığını, saflığını, uynanıklığı ve zekasını;
Dongwoo‘nun anne şefkatini, eksik olmayan gülümsemesini, masumiyetini;
Woohyun‘un hayranlara olan aşkını, üyelerle uğraşını, üvey anneliğini, kocaman gülümsemesi ve kendini sevdiren egosunu;
Hoya‘nın sivri dilini, esprilerini, azmini, çalışkanlığını, ciddi ve eğlenceli hallerini, HoBaby’i;
Sungyeol‘ün yaramazlıklarını, kurnazlığını, parlak gözlerindeki gülümsemeyi, uzun oluşunu;
Myunsoo‘nun peşini bırakmayan L‘i, yanağındaki gocaman gamzesini, oburluğunu, kahkahasını, saftirikliğini;
Sungjong‘un azmini, hassasiyetini, peluş öfkesini, abi sevgisini, makne gücünü, kalbi gibi pürüzsüz cidini ve zombiliğini;
En önemli olanı, aralarında kurdukları bağı ve daha fazlasını size tam olarak aktarmamız mümkün değil.
INFINITE ve inspiritler bu yedi yıl süresince bir çok şey paylaştılar. Beraber gülümsedi beraber ağladılar ama her zaman birlikte oldular.
Dilerim bu 7 muhteşem adam 7 değil, 77 yıl daha INFINITE olarak bizimle birlikte olur.
Mutlu Bir Sondansa Hiç Sona Ermeyelim!
-KimHyeRin-
Onlar benim için sadece bir grup değiller, onlar benim abilerim (hyunglarım), arkadaşlarım…
(E.N: Oppa kelimesini sevmeyen bir editörünüz var…)
Sitemizin editörlerinin kişisel olarak hazırladıkları köşe yazıları.