K-Pop grubu BTS, global çaptaki popülerlik dalgasını yeni zirvelere taşıyor. The Beatles ile karşılaştırılan grubun 7 üyesi [RM (Kim Namjoon), Jin (Kim Seokjin), SUGA (Min Yoongi), J-Hope (Jung Hoseok), Jimin (Park Jimin), V (Kim Taehyung) ve Jungkook (Jeon Jungkook], fırtına gibi eserek dünyayı ele geçirdi.
Çocuklar, Pazartesi günü yeniden zirveye yerleştiler: İlk İngilizce teklileri “Dynamite”, Billboard Hot 100 listesinde 3. kez 1 numara oldu ve grubu, hem Hot 100, hem Global 200 hem de Global Excl. US listelerinde aynı anda 1 numara olan ilk sanatçı yaptı.
Bunların yanı sıra; Güney Kore’de son 3 yıl içinde en büyük borsa listelemesini gerçekleştirecek olan Big Hit Entertainment‘ın halka arz edilmesi sayesinde yakında multimilyoner olacakları haberini de aldılar. (15 Ekim’de Kore Borsası’nda hisse senedi alım satımı başladıktan sonra, her grup üyesi satış fiyatı üzerinden 7.9 milyon dolar değerinde hisseye sahip olacak.)
Variety, “Dynamite”ı yayımladıklarından bir gün sonra BTS üyeleriyle konuştu.
Variety‘nin Grammy önizleme sayısını başlatacak olan bu yazı; gruba, hayranlarıyla olan güçlü bağlarına ve kapsayıcılıkla ilgili güçlü mesajlarına bir bakış sunuyor.
“Dynamite”ı tamamen İngilizce olarak söylemek üzerine;
RM: “Dynamite’ın demosunu ilk dinlediğimde, aslında Korece olan farklı başlıklar ya da sözler denedim. Şarkı için biraz rap yazmaya çalıştım, ama hiçbir şey gerçekten iyi sonuç vermedi. ‘Tamam, o halde neden bu haliyle tutmuyoruz? Bir deneyelim! 2020 yılındayız, neden biraz çılgınlık yapmayalım?’ dedik.”
Jungkook: “Dynamite’ı İngilizce kaydetmek ve söylemek alışılmadık bir deneyimdi. Şarkıyı söylediğimizde, sözlerdeki his ve duyguların gerçekten yansıtıldığından emin olmak için telaffuz üzerinde çok çalışmamız gerekiyordu. Sözlerini Korece’ye çevirdik ve çok dikkatli bir şekilde okuduk. İngilizce olarak kaydederken de Korece’de ne anlama geldiklerini düşündük.”
J-Hope: “İngilizce pop müzik, gerçekten dinleyerek büyüdüğümüz bir şey. İngilizce şarkılar yabancı olmadığımız bir şey, ama İngilizce şarkı yaparken ortaya çıkan duygular ile Korece şarkı yaparken oluşan duygular çok farklı. Bu yüzden, bizim için oldukça yeni bir şeydi. Özellikle telaffuz konusunda çok çalışma ve bol bol pratik gerektiriyordu.”
Bundan sonraki albümlerde İngilizce şarkı olup olmayacağı konusunda;
SUGA: “Dynamite, özel bir durumdu. Gelecekte ne olacağını önceden tahmin edemezsiniz. Bu nedenle ileride ne yapıp yapmayacağımızı kesin olarak söyleyemeyiz. İşler değişir, koşullar değişir. Bir şeyi yapmak için yeterince iyi bir neden olduğunu görürsek – İngilizce şarkı yapma ya da farklı herhangi bir şey- o zaman bu kararı alırız.”
Globalleşme hakkında;
Jin: “Biz sadece, sevdiğimiz ve Kore’deki insanların hoşuna giden bir müzik yaptık ve sonra Kore dışındaki insanlar da onu sevmeye başladı – tıpkı bizlerin de, Korece dışında pop şarkıları dinlememiz ve onlardan zevk almamız gibi. Global çapta yayılmak için hiçbir zaman bilinçli bir çaba göstermedik. Sanırım organik bir şekilde gerçekleşti. Bu bağ, kendiliğinden oluştu. Diğer gruplar ya da insanlar da aynı başarıya sahip olabilir mi? Eminim ki mümkündür.”
Bir sanatçı olarak büyümek ve kendi şarkılarını yapmakla ilgili;
Jimin: “Şarkılarımızı ve BTS şarkılarının tarzını gerçekten çok seviyorum. Kişisel müziğim üzerinde çalışmayı deniyorum, ama henüz ortaya gerçek bir sonuç çıkartamadım. Şu an yapmaya çalıştığım şey, diğer üyelerden öğrenmek ve gerçekten sevdiğim BTS tarzında yeni şeyler denemek. Kendi müziğimi yapmak ve yayımlamak istiyorum.”
V: “Yaşım çok daha küçükken, diğer üyelerin bana önerdiği birçok popüler hiti ve şarkıyı dinledim. Sık sık, ‘bu şarkıları kendim yazsaydım harika olurdu’, diye düşünürdüm. Bir gün o harika şarkılardan birini yazıp bu gurur duygusunu hissedebilmek için çok çabalıyorum.”
Kaynak: Variety
Güney Kore’de sanat hayatı başta olmak üzere, makale türüne girebilecek her içerik bu kategoride.