Ebeveynlere, teyzelere, amcalara, kardeşlere ve BTS‘i ve BTS‘in müziklerini reddeden diğerlerine önemli bir mesajı olan 68 yaşındaki yazar Christina ile tanışın.
Best-seller yazarlardan olan Christina Olds, ünlü ABD Hava Kuvvetleri pilotu Robin Olds‘un kızı. Pandemiden önce Christina, havacılık tarihi hakkında konuşmalar yaptığını ve BTS‘in, sahneye çıkma ve binlerce kişiye hitap etme konusunda kendisine cesareti verdiğini söylüyor.
BPB: “Sorun olmazsa, ARMY olma yolculuğunuzun başlangıcından başlayalım. BTS’i ne zaman keşfettiniz?”
C: “Pek çok insanda olduğu gibi sıkıntılı bir süreçle başladı. 2012’de kanser olduğumu öğrendim ve çok kötü bir ameliyat geçirdim. Ameliyat sonrası yaklaşık 6 hafta evde dinlendim ve sıkıntıdan patladım. Sürekli olarak San Francisco – Seul rotasında görevli olan uçuş görevlisi bir arkadaşım vardı. Bana, ‘Kore dizilerini izlemeye başlamalısın’ dedi. İlk izlediğim dizi ‘Pasta’ydı ve 3. bölümden itibaren bağlandım. Hemen sonrasında ‘Secret Garden’, ‘Coffee Prince’ gibi birçok dizi izledim. Sonra ‘Iris’ adlı diziyi izlerken, dizinin kötü karakterine bir çeşit ilgi duymaya başladım ve onu araştırınca adının TOP olduğunu ve BigBang isimli bir grubun üyesini olduğunu öğrendim. Böylece BigBang’i, ardından EXO’yu, GOT7’ı, Super Junior’ı tanıdım ve izlediğim her şeyi sevdim. Ve nihayet BTS’in ‘No More Dream’ ile çıkışını izledim ve sonrasında yayımladıkları bütün içerikleri izlemeye devam ettim.”
BPB: “İlk izleniminiz ne oldu?”
C: “Gözlerimin açıldığı dönem 2014’te ‘Danger’ zamanıydı. ‘Aman Allah’ım, bu çocuklar harika’ diye düşündüm ve ilk başta beni yakalayan, danslarının enerjisiydi. Bu, BTS’e odaklamaya başlamama sebep oldu. Aynı dönemde ‘Dope” da vardı ve ben, o dönem hapı yuttum. Takip ettiğim diğer grupları da izlemeye devam ediyordum ama odağım gittikçe daha da fazla BTS oldu. 2014’ün sonuna kadar ARMY oluverdim. İşte böyleydi, işim bitmişti. O zamandan beri öyleyim!
Ömürlük bir yolculuk oldu ve 68 yaşımda ne kadar mutlu olduğumu size anlatamam. Müzikte ve dünyanın öteki yarısında, tüm hayatımı şekillendirecek kadar tutkuyla ilgimi çeken bir şey bulduğumu bilmek beni çok mutlu ediyor. Artık gerçekten mutlu bir insanım. Önceden de mutluydum, ama şimdi eskisinden bin kat daha mutluyum.
Bence hepimiz bu çocukları o kadar çok seviyoruz ki, onların başarıya ulaşmasını istiyoruz. Dünyadaki her şeye sahip olmalarını isteyen bir yanımız var. Bir şekilde, kendi çocuklarıma destek olduğumu hissediyorum.”
BPB: “Hayranların bu kadar büyük tutkuyla BTS’i desteklemesi, böyle rekorlar kırma isteği ve neredeyse tüm dünyaya bunun büyük bir mesele olduğunu gösterme arzusunun nereden geldiğini düşünüyorsunuz?”
C: “Bunu gerçekten ama gerçekten anlamam 2015’e kadar sürdü. İnsanlar; ‘Ah, şarkı sözleri nedeniyle’, ‘Ah, dansları nedeniyle’, ‘ Şarkı söylemeleri nedeniyle’, ‘Ah, çok tatlı olduklarından’, ‘Sosyal medya nedeniyle’, ‘Run BTS bölümleri nedeniyle’, ‘Bon Voyage nedeniyle’, ‘Onları kamera arkasında da görüyoruz’ vs diyorlar. Zamanla beni etkileyen şey, onların samimiyeti oldu. Çünkü kişilikleri tutarlıydı. Ne kadar mütevazı oldukları, ne kadar kibar oldukları, ne kadar komik oldukları tutarlıydı. Aman tanrım, çok eğlenceliler. Birbirlerini ne kadar sevdikleri tutarlı.
İlk seferinde sahte olduklarını düşünebilirsiniz ama 3., 5., 10. seferde anlıyorsunuz. Bir insanın kişiliği, hepimizin kişiliği zamanla arkadaşlarımız ve ailelerimiz için çok açık hale gelir. Neye sinirlendiğimizi, bizi neyin mutlu ettiğini, neyin üzdüğünü, neyin bizi harekete geçirdiğini bilirler. Bunu sağlayan bir tutarlılık mevcuttur.
Ve bence BTS’in üst düzey dürüstlüğü tüm bunların sebebi. Kalplerini açıyorlar ve hayranlarını seviyorlar. Bu, benim asla ve asla görmediğim bir durum.”
BPB: “Gönderdiğiniz e-postada, konuşma turlarınızda sahneye çıkmadan önce telefonunuzdan BTS’in fotoğraflarına baktığınızı ve size gerçekten enerji verdiklerini söylemiştiniz. Bundan biraz daha bahsedebilir misiniz?”
C: “25 kişilik gruplardan 6 bin kişilik kitleye kadar, bazen devasa oditoryumlarda olmak üzere birçok konuşma yaptım. Yaklaşık 10 yıldır bunu yapıyorum. Başlangıçta çok gergindim ve kendimi nasıl kontrol edeceğimi bilmiyordum. Ama BTS’le tanıştıktan sonra, sıkı çalışmalarıyla ve bulundukları yere gelebilmek için gerçekten ama gerçekten çok zorlu şeylerin üstesinden gelmeleriyle bana ilham verdiklerini fark ettim. Konuşma yapacağım bin kişiye tanıtılmayı beklerken, kolayca erişebilmek adına fotoğraflarını telefonumda tutmaya başladım. Orada sessizce otururken, insanlar muhtemelen konuşma için notlarıma baktığımı düşünüyor – ki konuşmalarım için not kullanmam- ama aslında telefonumdan BTS fotoğraflarına bakıyor oluyorum. Sanki bana ‘Yapabilirsin. Fighting. Yapabilirsin, sadece ayağa kalk ve yap.’ diyorlar.
Sonunda sandalyemden zıplıyor, sahneye çıkıyor, yüzümde kocaman bir gülümsemeyle insanları selamlıyorum. Ve kafamın içinde, insanlarla gerçekten mutlu bir şekilde iletişim kurmamı sağlayan bir enerji dalgası oluyor. Çünkü bu çocukların başardığını biliyorum.”
BPB: “Daha yaşlı bir BTS hayranı olduğunuz için, başkaları tarafından yargılandınız mı?”
C: “Başlangıçta oldu, çünkü arkadaşlarımın çoğu benimle yaşıt ve ‘Ahh, Christina sen delirmişsin. Bu, çılgınca. Bunu aşacaksın, bu bir dönem. Ne tür bir dönem olduğunu bilmiyoruz ama aşacaksın.’ vs dediler. Fakat zamanla yavaş yavaş arkadaşlarımın çoğunu ARMY yaptım. Genç insanlar tarafından yadırganmayı ilk tecrübe edişim, 2017’deki Billboard törenine gittiğimde oldu. Alana giden yolda yürüyordum ve önümde bir grup genç kız vardı. Ben de ‘Merhaba ARMY’ler’ gibi bir şey söyledim. Dönüp bana baktılar ve tam anlamıyla ürkerek geri çekilip bir araya toplaştılar. Sonra bana yüz çevirip kaçtılar. ‘Ah, bu garip. Onlara çok yaşlı görünmüş olmalıyım. Ah zavallı kızlar, özür dilerim.’ diye düşündüm.
Ama aynı zamanda gençlerden harika arkadaşlar edindim. BTS ortamındayken yani bir konserdeyken ya da sinemada filmlerden birini izlerken, hiçbir yadırgama olmuyor. Bunu kesinlikle hissetmedim. Fandom oldukça kapsayıcı.
Yaşı büyükler -20’lerini, 30’larını, 40’larını… aşanlar- olarak böyle bir şey görmek çok güzel ve bir o kadar da dikkat çekici. Ve gençlerin, bu çocukları bulmuş olmasından dolayı mutluyuz. Çünkü BTS’i gençken bulmak, onlardan ilham almak ve onlarla yaşlanmak için her şeyi yapardım.
BPB: “BTS’le görüşebilseydiniz, onlara ne söylerdiniz?”
C: “Çok çok sessiz olurdum. Bir anda hepsini birden sadece bu şekilde sessizleştirebilirsin – ki bu çok ender bir durum ve ben kaos hallerine bayılıyorum. Neredeyse en sevdiğim şey kaotik kahkahaları.
Fakat gerçekten hepsinin sessiz kalmasını sağlayabilirsem, içtenlikle, ‘Bu dünyada büyük bir fark yarattığınız için teşekkür ederim’ derdim. ‘Siz çocuklar, bu günlerde içinde bulunduğumuz tüm karanlığa karşı koyabileceğimi düşündürten tek şey olan bir pozitiflik dalgası yarattınız. Lütfen yüreklerinizle devam edin; bize gerçeği söylemeye, ne hissettiğinizi bizimle paylaşmaya devam edin. Çünkü kalplerinizi ortaya koyma konusundaki açık niyetiniz işe yarıyor. Ve her defasında yalnızca bir kişiyi etkiliyor olsa bile, bakın şimdi dünya çapında milyonlarca ve milyonlarca kişi etkilenmiş oldu. Sizden etkilenerek, tüm yaşamları boyunca bunu ileriye taşıyacaklar. Bu nedenle, yaptığınız her şey için teşekkür ederim. Keep going, you nice! ?’
BPB: “Bahsetmediğim ve paylaşmak istediğiniz başka bir şey var mı?”
C: “Videoyu izleyen gençlere, bunu ebeveynlerinize gösterin demek istiyorum. BTS’i sevdiğiniz için sizinle dalga geçen anne, baba, büyükanne, büyükbaba, amca, teyze, ağabey, kız kardeş kim varsa onlara gösterin. BTS ürünlerini satın almanızı engellemeye çalışan, posterlerini astığınız için ya da bu çocukları takip etmek yerine size ders çalışmanız için bağıran ebeveynlerinize izletin. Onlara şunu söyleyeyim: ‘Çocuklarınızın BTS’i sevmesine izin verin. Çocuklarınızı BTS’i sevmeye teşvik edin. Online arkadaşlıklar kuracaklar, birlikte film izlemeye gittikleri gruplarla arkadaş olacaklar, ömür boyu sürecek arkadaşlıklar edinecekler. Çocuklarınız, iyi insanları seviyorlar. Onlara ilham olacak, iyi, dürüst ve çalışkan insanları takip ediyorlar. Bırakın BTS’i sevsinler. Çünkü BTS ile büyümek bir etkidir. Şu anda herhangi bir gencin gelişmesinin kesinlikle en iyi yolu olduğunu düşünüyorum.'”
Kaynak: Brian Patrick Byrne Resmi YouTube Kanalı
Sitemizin editörlerinin kişisel olarak hazırladıkları köşe yazıları.