Çaylak grup ATEEZ’in arkasındaki gizemli yapımcı hakkında pek bir şey bilinmiyor — Şimdiye Kadar…
24 Mart 2019’da New York’taki Warsaw mekanı alev almıştı. Mütevazi ve küçük bir yer olan Brooklyn konser alanında, K-pop grubu ATEEZ’in sahneye çıkmasını bekleyen 1.000’den fazla insanın beklentisiyle sarsılmıştı. Grubun çıkışından beş aydan daha az bir süre geçmesine rağmen Amerika Birleşik Devletleri’ndeki popülaritesi bu küçük alanı çoktan aştı. (*Bahsi geçen konser, grubun 2019 bahar aylarında yaptığı ilk Avrupa ve Amerika turnesinden, o zamanlar ATEEZ 4-5 aylık bir gruptu)
ATEEZ’in ana yapımcısı EDEN ise konser alanının balkonundaki korkuluktan aşağı eğilerek kalabalığın kendi yazdığı Korece şarkı sözlerini haykırmalarını izliyor. Konserin sonunda, ATEEZ’in lideri ve rapçi Hongjoong, sahneden EDEN’i işaret ediyor ve ona grubun müziğinin “babası” diyor. Tüm seyirciler yukarıya bakıp el sallıyor ve EDEN minnetle selam veriyor. (24.03.2019 / New York)
MTV News, bu olaydan sekiz ay sonra o geceyi sorduğunda EDEN, ATEEZ’in ABD’de böyle sevgi dolu bir kitle edinmesine hala şok olduğunu itiraf ediyor. “Bu şarkıları ilk olarak nerede duydular? Nasıl şarkı sözlerini ezberleyecek kadar dinlediler?” diye düşünerek çok şaşırdım” diyor.
31 yaşındaki yapımcı, Seul’ün popüler semtlerinden biri olan Sinsa’daki stüdyosunda oturuyor. Dışarıdaki dünyayla tek bağlantısı, açık bir pencereden içeri giren sokaktaki hafif sesler ve kahkahalar…
ATEEZ’in tüm müzikleri burada üretiliyor. EDEN ve ekibi buraya taşındıklarında, stüdyoyu ikinci bir ev gibi hissedecek şekilde tasarlamışlar. Stüdyo halılarla dolu, gölgeli lambalar ve tepede asılı vintage ampul kümeleriyle aydınlatılmış. Öne çıkan kıpkırmızı koltuklar, birlikte çalıştıkları sanatçıların uzun ve yürekten el yazılarını taşıyan albümlerle kaplı bir tuğla duvarın karşısında yer alıyor. Taze çiçeklerin kokusu, bir sehpadaki kül tablasında söndürülmüş olan iki sigaradan gelen dumanla karışıyor. Bu ortak alana bitişik olarak, bilgisayar ekranlarının parıltısıyla içeriden aydınlatılan buzlu cam panel kapılarla ayrı ayrı stüdyolar bulunmakta. Kemerden önce bir çift düz siyah terlik sahiplerinin geri dönüşünü bekliyor.
EDEN, tertemiz siyah bir Stussy sweatshirt, vinil eşofman altı, keskin beyaz çoraplar ve Nikes giyiyor. Koyu saçları yüzüne düştüğünde ise eliyle saçlarını geriye atmak gibi bir alışkanlığı var. Yazdığı şarkıların sözleri içe dokunup, acı veren duyguları ifade etmesine rağmen, EDEN’in kendisi karakter olarak oldukça sakin ve huzurlu bir his yayıyor.
Kore dışındakiler EDEN hakkında çok fazla şey bilmiyor. Bir yapımcı ve sanatçı olarak geçmişine dair internete yayılmış temel bilgilerin bile bazıları doğru ve bazıları yanlış:
KQ Entertainment altında bir şarkıcı-söz yazarıdır (doğru);
şu anda aynı şirket bünyesindeki ATEEZ’in şarkılarının ana yapımcısıdır (doğru);
bir zamanlar CUBE Entertainment için çalıştı (yanlış, sadece binanın bodrum katında bir stüdyo kiraladı).
EDEN’in besteleri, ATEEZ yakında (Mart ayında) tekrar tura çıktığında bu sefer 15 katı büyüklüğündeki mekanları dolduracak. Röportaj öncesinde bir fincan kahve hazırlayan EDEN pufa oturarak, önüne gelen saçları tekrar geriye atıp “Bilmek istediğiniz her şeyi söyleyeceğim” diyor.
Erken Yıllar
EDEN, 1988 yılında Güney Kore, Yeosu’da YongHwan Kim olarak doğdu. Kendisini bildi bileli piyano çalıyordu. “Her Koreli çocuğun piyanoyla haşır neşir olma şansı oluyor” diyor EDEN, ancak kendisini yaşıtlarından farklılaştıran enstrüman konusunda doğal bir yeteneği vardı. Frédéric Chopin ve Sergei Rachmaninoff gibi virtüözlere olan hayranlığı onu müzik kariyerine yöneltti. Bir şarkıcı ve daha sonra bir besteci olmak istedi, ancak memleketinde öğretilen tek stil, ustalaştığı klasik tarzdı. Pop eğitimi almak için Kore’nin hareketli müzik endüstrisinin kalbine gitmesi gerekiyordu: Seul.
15 yaşında, ailesinin onayı ve maddi desteği ile tek başına ülkenin başkentine taşındı. “[Aileme] Odamda kendi başıma interneti kullanarak kayıt yapmayı öğrendiğimi söyledim.”
Öğrenme şekli gayet basitti: Programlama hakkında kitaplar satın aldı, müzik dinledi ve kulağıyla piyanoda farklı türleri keşfetti. “Gerçek bir müzisyen olma fikrine takıntılıydım” diye alay ederek başını salladı.
2010 yılında, bir arkadaşına gönderdiği bir müzik dosyası Source Music’e bağlı bir şirkete ulaştı ve resmi olarak “Eden Beatz” adlı bir yapım biriminin parçası olarak çıkış yaptı. Sahne adı İncil bahçesine atıfta bulunuyor çünkü “müziği en doğal, en temel şekilde yapmayı” istiyordu. 22 yaşında bir besteci olarak Güney Kore’de bir istisnaydı; çünkü sektördeki yapımcıların yaşı büyüktü, nerdeyse onun iki katı yaşlarındaydılar. “Bu durum bana özgüven verdi” diyor gülümseyerek.
Kısa süreli bir refahı yıllarca süren mali ve sanatsal zorluklar izledi. Source Music artık “Eden Beatz” ortaklığını sürdürmek için kaynak sağlayamadı, bu nedenle EDEN askere gitmeye karar verdi.
2013 yılında Source’a geri döndüğünde şirketin müziğini onun düşündüğünden farklı bir yola değiştirmek istediğini öğrendi ve bu yüzden şirketle dostane bir şekilde yollarını ayırdılar. EDEN bu süreçte hayatında ilk kez kendi müziğini satmak zorunda kaldı.
25 ve 29 yaşları arasında sadece tek bir şarkı sattı. “Kafam karıştı” derken o zamanları anımsıyor ve kaşlarını çatıyor. “Bu kadar genç yaşta çıkış yaptım ve ben bir dahi miyim diye düşünmüştüm” diyor. Sorunun bir kısmı, EDEN’in sadece bir türe odaklanmak istememesiydi. “Endüstride, bir besteci olarak potansiyelim şu şekilde algılandı: EDEN her şeyi yapabilir, ama hiçbir şeyde harika değil.”
Ve sonra KQ Entertainment EDEN’e ulaştı. Yemek yerlerken şirketin müdür yardımcısı birlikte çalışmalarını önerdi. EDEN, “Aslında kullandığı ifade ‘gözlerini seviyorum”du”. EDEN hala bu ifadenin kendisini şaşkına döndürdüğünü söylüyor.
Ancak EDEN, “son umudu” gibi hissettiren bu teklifi sorgulayacak bir durumda değildi. Bu yüzden KQ’ya katıldı ve sonraki iki yıl boyunca stüdyosunda yaşadı, solo çıkışı için müzik üretti. Bu süre zarfında, bir şeyler “radikal bir şekilde değişmeye başladı” diyor ellerini karıştırarak. Bir partide, BTOB grubunun şarkıcı-söz yazarı Hyun-sik Im ve Çinli erkek grubu UNIQ‘in üyesi şarkıcı ve yapımcı Seungyoun Cho ile tanıştı. Bu karşılaşma hayatının en derin dostluklarına ve kariyerinin en önemli işbirliklerine yol açtı.
EDEN, Seungyoun ve diğer iki yapımcı 2016 yılında “Drinkcolor” adında bir yapım ekibi oluşturdu. EDEN daha sonra 2016’da “ I’ll Be Your Man” ve 2017’de “ Missing You” olmak üzere BTOB’ye 2 şarkı verdi ve bu şarkılar kariyerinin dönüm noktaları oldu. Şarkılar grubun hitlerinden oldu ve EDEN’in Kore pop endüstrisinde çok yönlü bir yetenek olarak kendini kanıtlamasına yardımcı oldu.
Şubat 2017’de 29 yaşında olan EDEN, solo olarak ilk teklisini yayınladı. Kayıp aşkla ilgili bir pop şarkısı olan “I’m Still” iyi karşılandı ve KQ’daki yetkililer, EDEN’in üzerine yaptıkları bahislerin tutmasıyla “rahat bir nefes aldı”. Ve bir gün, KQ başkan yardımcısı EDEN’in stüdyosunu, arkasında okul üniforması giymiş parlak gözlü bir gençle beraber ziyaret etti. “Bana, “Kendi müziğini yazan bir idol olmak istiyor” dediler ve benden ona yapımcılığı öğretmemi istediler” diyor Eden gülümseyerek. “Hongjoong o zaman hayatıma girdi.”
“ATEEZ’in Müziğinin Babası”
Hongjoong, KQ’ya stajyer olarak katılan ilk ATEEZ üyesiydi. Resmi bir eğitimi olmayan & yapımcılığı kendi kendine öğrenen EDEN, başka birisinin öğretmeni olmak konusunda pek istekli değildi ve o zamanki acımasızlığından şöyle bahsetti, “Bana getirdiği bir şarkı vardı ve nereden başlayacağımı ya da onunla ne üzerinde çalışacağımı kavrayamadım. Ben de düşündüm ki, onu müzikten vazgeçirmenin bir yolunu bulayım.”
Bu düşünceyle karşısındaki gence (Hongjoong’a) beste yapmakla ile ilgili 200 terim olan çevrimiçi bir ansiklopedi gösterdi. “Ona ertesi güne kadar hepsini ezberlemesini söyledim. Yapamayacağını ve önüme geldiğinde ‘Hey, müzik yapamazsın’ diyeceğimi ve derslerimi bırakacağını düşünmüştüm.”
Ama o ürkek çocuk onu şaşırttı. “Ezberlediği tüm kelimelerle geri geldi. Bütün geceyi bunu yaparak geçirmiş. Hiç uyumamıştı.” Bu çaba EDEN’in inadını çözdü ve Hongjoong ilk öğrencisi oldu. “Hongjoong hakkında takdir ettiğim şey stajyer olarak ilk başladığında her alanda ortalamanın altında olmasıydı. Doğal bir dansçı değildi ve hiç rap yapamıyordu. Ama pratik yapmak için uykularından vazgeçti. Onun gelişmesini izlerken, Hongjoong’u kendi gençliğim olarak düşünmeli ve büyümesine yardım etmeliyim diye düşündüm.”
Bugün, Hongjoong, EDEN’in samimi stüdyosunda kendine de (yapımcı olarak) yer talep ediyor. EDEN, “Ne üzerinde çalışması gerektiğini biliyor ve ona destek ve yön veriyorum. Onu bana benzetmeye çalışmıyorum ama ironik bir şekilde daha çok benim gibi oluyor” diyor EDEN. “Giyim tarzı, hatta konuşma tarzı – sadece iyi şeyleri değil, aynı zamanda kendimle ilgili sevmediğim şeyleri de alıyor.” Ufak bir sessizlikten sonra yumuşakça, “Hayatımda oğlum gibi hissettiren iki kişi var: Hongjoong ve Seungyoun.” Ama bu ikilinin (yaklaşım&karakter olarak) oldukça farklı olduklarını vurguluyor. “Seungyoun asi bir tip. Ona sorarsanız, o benim oğlum olduğu konusunda gerçekten benimle aynı fikirde olmazdı. Ama Hongjoong beni kucakladı. Resmi bir ortamda asla başka birinden müzik öğrenmedim, bu yüzden kimseye öğretmek istemedim. Ama müzik öğretmem, bildiklerimi aktarmam gereken bir kişi olsaydı, Hongjoong olurdu.”
(ATEEZ’in yapımcısı EDEN’in debutunun 3. yıldönümü kutlu olsun. Her şey için teşekkürler! Güzel bir gün geçirmen dileğiyleé Atiny seni seviyor <3)
Bu mentorluğun, Eden’in beste yapmaya yönelik (Hongjoong’un) ilk girişimlerine bile saygı duyduğunu hisseden Hongjoong üzerinde derin bir etkisi olmuş. Hongjoong, “Müzik endüstrisinde önemli bir başarısı olmayan bir lise öğrencisiydim, ama her zaman fikirlerimi dinledi ve geliştirmeme yardımcı oldu” diyor. “Bu yüzden büyüdüm ve şimdi bulunduğum yere ulaşabildim.” EDEN’in stilini kopyalamasa da, birlikte geçirdikleri süre göz önüne alındığında “muhtemelen ona benzemeye başlamasının” kaçınılmaz olduğunu itiraf ediyor.
EDEN ayrıca ATEEZ’in diğer yedi üyesine de ısındı. Grubun ilk realite şovu sırasında, çıkış öncesi hazırlıklarının yapıldığı sırada üyeler bir kayıt stüdyosunda, ellerinde “Pirate King”in şarkı sözlerinin sayfalarını tutarken EDEN onlara oldukça sevecen davranıyor. (Video için BURAYA tıklayınız.)
Bu etkileşimlerde grubun sevecen ağabeyi gibi görünüyor ama “Ulusal televizyondayken onlara bağıramıyorum” diyor EDEN. Ancak üyelerle olan bağı oldukça gerçek. “Tüm yolculuklarına şahit oldum. Her biri gruba katıldıklarında ve aylık değerlendirmelerinde juri olarak oradaydım. Zihinsel dayanıklılık idol olmak için eğitimin büyük bir parçasıdır. Size bir grubun üyesi olacağınız söylense bile, o grubun ne zaman çıkacağını veya çıkıp çıkmayacağını bilmiyorsunuz. Her şey belirsiz. Onlara zihinsel destek ve tavsiye vermek, akıl hocası olmak, onlarla yemek yemek için oradaydım. İlişkimizi böyle inşa ettik.”
Ancak ATEEZ’in ilk albümü için kayıt başladığında, baskı arttıkça ilişkimiz daha profesyonel hale geldi. EDEN, “İyi şarkılar yapmazsam, bunun etkileri benden ziyade sekiz üye için daha büyük” diyor. İdollerin genç yaşlardan itibaren eğitildiği ve idol olmak için okullarını bıraktığı Kore müzik sektöründe, başarısız bir kariyer geriye umutsuzlukları bırakabilir. “ATEEZ’in böyle bitmesi ihtimali beni geceleri uykusuz bırakıyor. Bu baskıyı ağır bir yük gibi hissettim. İlk albüm üzerinde çalışırken onlardan çok yüksek beklentilerim vardı. Bu süreçte, birkaç üye gözyaşı döktü. Onları biraz azarladım.”
Ancak EDEN, grubun gelişiminde asla bu kadar büyük bir rol oynamayı amaçlamıyordu.““ATEEZ’in şarkılarını ben yapacağım! Bana bırakın!” dediğimde herkes endişeliydi” diyor EDEN sırıtarak. Çok yönlü bir yapımcı olarak ünlü olmasına rağmen, o güne kadar yaptığı en büyük hit olan imza şarkısı “Missing You” gibi ballad benzeri soundlar ile tanınmıştı. KQ’daki hiç kimse “dans eden idoller” için müzik yapabileceğinden emin değildi. Ama EDEN’in bir planı vardı. Kendi networkünü kullanarak ve kulaktan kulağa haber uçurarak KQ’nun yaratıcı vizyonunu kanıtlamasına yardımcı olmak için yetenekli yapımcılardan oluşan bir ekip topladı ve onlara “Edenary” adını verdi.
Edenary Tanıtımı (Yapımcı Ekibi)
Edenary’nin dört üyesi -Eden, Buddy, LEEZ ve Ollounder- hepsi bu stüdyoda çalışıyor. Eden koltuktan kalkıp ve stüdyodaki kapıları çalmaya başlıyor. Buddy odasında değildi, ama odalarından LEEZ ve Ollounder’u çıkarmayı başardı. İki yapımcı utanarak etrafa bakarken EDEN onlara “Napıyorsunuz? Hadi, oturun” dedi. Siyah terlik çiftini arayan Ollounder, bir yandan çorabını giymeye çalışıyordu.
Buddy, Eden’in işe aldığı ilk kişiydi; ikisi birlikte “EDEN_STARDUST” adlı bir solo işbirliği projesi üzerinde çalışmışlardı. Buddy‘i kız grubu Dreamcatcher‘ın rock-pop’unu üreten LEEZ takip etti. Üçü birlikte 2018 baharında stresli bir ay boyunca, ATEEZ’in birinci ve ikinci albümlerindeki (Treasure Ep.1: All to Zero ve Treasure Ep.2: Zero to One) tüm şarkıları tamamladı. Grubun güçlü trap, pop ve hip-hop karışımı parçaları KQ ile bir hit oldu.
ATEEZ’nin üçüncü albümü Treasure Ep.3: One to All için ekip, daha fazla yardıma ihtiyaç duyduklarını fark etti ve Super Bomb adlı bir üçlünün parçası olarak hala LEEZ ile beraber Dreamcatcher’ın şarkılarını yapan son üyeleri Ollounder’ı da yanlarına aldı. (Ollounder’ın açık stüdyo kapısını parmağıyla göstererek “Muhtemelen şu anda Dreamcatcher’ın albümü üzerinde çalışıyor” diyor Eden.)
Ollounder’ın adı, “All Rounder(Her alanda başarılı)” ifadesinin Korece’deki telaffuzundan geliyor ve Edenary’nin her üyesinin birden fazla disiplinde üst düzey yetenekleri için seçildiğini düşündürtüyor.
“Diğer takımlarda her üyenin bir rolü olur, ancak bizi farklılaştıran şey, dördümüz de her şeyi yapıyor olması: parçalar, şarkı sözleri ve melodiler” diye açıklıyor Eden. “Benden dört kişi varmış gibi, herkes her işi yapıyor”
Ve yapım süreçleri egoya fazla yer bırakmıyor. Karşılıklı derin saygı ile birbirlerine bağlıdırlar ve hiçbir zaman anlaşmazlık yaşamadıklarını iddia ediyorlar. “Minnettar olduğum şey bana inanmaları” diyor EDEN. Çalışma biçimlerinin, eğlence şirketlerinin albümlerdeki şarkıları doldurmak için düzinelerce farklı besteciden şarkı almalarına kıyasla sektörde alışılmadık bir durum olduğunu söylüyor.
Buna karşılık, Edenary en başından beri ATEEZ’in müziğine ve kimliğine dahil olmuştur. Çünkü Edenary üyeleri sadece besteci değil yapımcıdır. EDEN farkı şöyle açıklıyor: Bir besteci “müzik yapan ve başkasına satan biri”; ancak bir yapımcı “müziğiyle bir grubun tüm özgün konseptinin temelini oluşturur, eserin görsellerini, yaratıcılığını ve koreografisini öngörür ve bu vizyonu yakalamak için (koreograf, stilist vb) diğer ekiplerle birlikte çalışır.”
Bu kimliği, bir yıldan biraz daha uzun bir sürede beş mini albüm ve iki albüme yayılan büyük bir çalışma grubunda sürdürdüler. Kendine güvenen güçlü bir parça olan “Pirate King”i rehber olarak kullanan ekip, ATEEZ’in “bir filmden sahneler gibi” seri olarak ilerleyen hikayesini görselleştirerek keşif, ekip çalışması ve sembolik hazine arayışı temalı müzikler yaratıyor. “ATEEZ’in evreninin bir film gibi olduğunu düşünüyorsanız, zaman çizelgesi açısından şu anda muhtemelen 15 dakikamız var” diye ipucu veriyor EDEN.
Müzikal olarak, grubun müzik altyapısı oldukça geniş yelpazeden soundlar içeriyor. “Bir tür olarak K-pop, tüm müzik türlerini kapsayan bir sanat gibidir. Çok esnek. Tek bir türe odaklanmak ve onu tanımlamak yerine birçok türü birleştirmek istiyoruz. Şimdiye kadar yayınladığımız çalışmaları dinlerseniz, ABD, Hindistan ve Brezilya’dan Afrika’daki çeşitli ülkelere kadar dünyanın dört bir yanındaki kaynak ve sesleri karıştırmaya çalıştığımızı görebilirsiniz.” diyor EDEN ve LEEZ, “Biraz rock, biraz hip-hop, her şeyden biraz” diye ekliyor.
EDEN, solo olarak şarkı yayınlamaya devam ediyor ve aynı zamanda devam eden ortak çalışma dizisi EDEN STARDUST aracılığıyla Edenary, ATEEZ dışında başkalarına da şarkı vermeye başladı. ATEEZ’nin dördüncü Treasure dizisi Action to Answer mini albümünün yanı sıra aynı gün RM ile işbirliği yapan Koreli sanatçı YounHa’nın “Winter Flower” şarkısı yayınladı. Edenary ekibi tarafından üretilen şarkı, listelerin en üstüne çıktı. O haftanın ilerleyen saatlerinde ATEEZ’in Action to Answer albümü de Billboard’un Dünya Albümleri listesinde 5 numaraya ulaştı.
Hongjoong, “Eden ile ilk tanıştığımda hit şarkısı yoktu.” Mentorunun mevcut başarısına doğru ilerlemesini izlemek Hongjoong’a sebat ve alçakgönüllülüğün değerini öğretmiş, Hongjoong gülümseyerek, “Her zaman bana “Alçakgönüllü ama asil ol” dedi”. Hongjoong’la tanıştığından beri Eden’in mentorluğu da olgunlaştı. “20’li yaşlarım boyunca, mentorluğun, bilgiyi onlara aktararak birini değiştirmekle ilgili olduğunu düşündüm” diyor. “Şimdi bireyin kendini keşfetmesini desteklemeye odaklanıyorum. İlişkimizin mentorluktan arkadaşlığa geçtiğini görüyorum.”
Kaynak: MTV
Röportaj: Elizabeth de Luna
(*Çeviri için “nasip”e teşekkürler.)
İLGİLİ LİNKLER:
Daha önce yayınladığım röportajlardan ATEEZ röportajı için BURAYA, Taemin‘in röportajları için BURAYA ve BURAYA, Chungha için BURAYA, Eric Nam için BURAYA, Bang Yongguk için BURAYA, Kim Jaejoong için BURAYA, Henry için BURAYA , Linkin Park’tan Joe Hahn röportajı için ise BURAYA , Stray Kids için BURAYA , Seventeen için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Kpop’ta bir tabu olan idollerin mental sağlığı hakkında hazırlanan Teen Vogue yazısı için BURAYA tıklayabilirsiniz.
EDEN’in, Heize, Gfriend, BtoB ve Wanna One gibi başka isimlere verdiği şarkılara göz atmak için BURAYA tıklayabilirsiniz.
Güney Kore’de sanat hayatı başta olmak üzere, makale türüne girebilecek her içerik bu kategoride.