2017 yılında Billboard Music Awards’ta ilk kez ödül kazandıktan sonra, birçok medya kuruluşu BTS’in müzik sektöründeki başarısının ardındaki nedeni çözmeye çalışıyor. Bugün, sektörün basmakalıp özelliklerini sürekli olarak kıran birçok popüler ve etkin sanatçı bulunmakta. Durum böyleyken neden bir grup bu kadar çok ilgi topluyor?

1. BTS Asyalı bir grup. Asyalı olmak, en bilindik netice olarak daha az fırsat ve görünürlük anlamına geliyor ve böylece sanatçılar için çaba sarf etmesi gereken bir faktör oluyor. BTS yalnızca bir Koreli değil aynı zamanda İngilizce dilini kullanmayarak tek başına müzik marketini darmaduman edebilen Koreli bir grup.

2. Bir sanatçı olmanın ne anlama geldiğini sorguluyorlar. Harry Styles, çiçekli tasarımlarla boy gösterdiğinde erkek modası tanımını sorgulamıştı. BTS, herhangi bir Güney Koreli idol grubu gibi makyaj yapıyor, inci setlerle bezeniyor ve bunun bir problem olmadığını gösteriyor. Giydiklerine uyuyor ve bunu çekinmeden yapıyorlar.

3. Sanatçı olarak yerel sektörde göz korkutan bir uyumsuzlukları var. Mutlak yapıyı yıkarak insanların, onların müziğini kategorize etmeye çalışmasına sebep oluyorlar.

Seul Songpa-gu’daki Olimpik Ana Stadyum’da gerçekleşen bir basın toplantısında, Suga ve RM açık açık BTS’in başarısına dair kendi yorumlarını paylaştı. İşte söyledikleri:

Suga, “Çıkış yaptığımızda okul ve gençlik hikayeleriyle başladık. En başından beri insan olmakla ilgili hikayeler anlattık ve çıkış yapmadan önce planladığımız bir şeydi bu. Bizim de dünya görüşümüzün azar azar genişlediğini düşünüyoruz.” dedi.

“Bence BTS’in popülerliğini analiz ederken bunun sadece sosyal medya sayesinde mümkün olduğunu söylemek yanlış olur.”

“Tabii ki hayranlarımızın bize gösterdiği sevgi sayesinde gerçekleşti bu ama bence insanlar, önemli olduğunu düşündüğümüz müzik ve mesajlara odaklandığımız için bize ilgi göstermeye başladı. Düşüncelerimizi dinlediler ve söylediklerimize daha büyük bir ilgi gösterdiler. İnsanlar bizi sadece sosyal medya yüzünden araştırmadı.” diye devam etti sözlerine.

RM, “Suga’nın söylediklerinin çok doğru olduğunu düşünüyorum. Ekleme yapacak olursam ‘I Need U’nun başlangıç noktamız olduğunu söylemek isterim. ‘I Need U’dan önce bizim kim olduğumu çoğu kişi bilmiyordu ama ‘HYYH’ serisi başarıyı bulduktan sonra netleşti.” dedi.

Sözlerine, “Bunun süreklilikle alakalı olduğunu düşünüyoruz. Yeni hayranlar bile eski albümlerimizi araştırıyor. ‘No More Dream’ çıktığında o zamanlar anlatabildiğimiz en iyi hikaye okulla ilgiliydi. Üyeler 20’li yaşlara girerken ‘gençlik’, başlangıç noktası oldu ve bu zamana kadar katalizatör haline geldi.” diye devam etti.

Sosyal medyanın, insanların ilgisini BTS’e vermesinde büyük bir rol oynadığı doğru ama bu araç, BTS’in macerasında hiçbir zaman ilk adım olmadı. Madem BTS’in başarısındaki tek sebep sosyal medyaydı o zaman birçok sanatçı şu an grubun başardıklarına ulaşabilmiş olmalıydı.

Grup, pop tarihinde bir “evre” olarak değerlendirilmemeli. Birisinin sanatçılığının ardındaki kökeni ve temel ideolojiyi anlayamamak kötü cehalete yönlendirir ve tüm çabaların başa dönmesine sebep olur.

Bugün, BTS YouTube’da 100 milyon izlenmeye en hızlı ulaşan sanatçı olduğunda durup, videonun başarısının yalnızca sosyal medya sayesinde mi gerçekleştiği sorgulanmalı. Müzik klibi, geleneksel Asya müziği ile Güney Afrika tarzı dans kültürünü, herhangi bir kültürü suistimal etmeden bir araya getiriyor.

Peki odak noktası nerede yatıyor?

BTS Korece şarkı söylüyor olsa da kaygıları, muziplikleri ve şakaları 20 yaşındaki bir Amerikan ile, çalışan bir Hintli ile, Malta’da pozitifliği öğrenen bir genç ile ve Güney Kore’deki bir baba ile benzer. Başarıları, üyelerin yaşamlarında deneyimlediklerinin doğrudan bir sonucu olarak dönüşümlerden ve bir süreçten oluşan seriyle işleyen müziklerinde yatıyor.

Dili bir engel olarak görmek yerine farklı dilleri, “ortak” sorunları paylaşmak için kullanmaya kulak vermenin tam zamanı.

BTS her zaman aşırı duyarlı değildi. “21st Century Girl”ü yayımlamadan önce çocuklar “War of Hormones”u yayımlamış ve bundan kendini sorumlu hissetmişti.

BTS, personeller ve hayranlar arasındaki ilişki öyle bir şey ki, grup her yeni şarkıyla nereye doğru gittiklerini ve geliştirmeleri gereken noktaları öğreniyor. BTS, hayranlarının dürüst geri dönüşlerine güveniyor ve içten bir şekilde onları dinliyor.

ARMYler, neden BTS şarkıları dinlemeleri gerektiği konusunu anlamalarında insanlara yardım etmek için BTS’in peşi sıra çalışıyor. BTS’in büyüyüşü, üyeler ve hayranlar arasındaki ortak çabanın bir sonucu. Böyle bir ilişki öngörülemez ve umulmadıktır.

Grubun büyük popülerliği, hayranlarıyla bağ kurma şekillerinde yatıyor. Hayranlar, üyeleri körü körüne takip etmek yerine yanlış bir şey yaptıklarında onları düzeltiyor.

Etkileşimin temel öncülü (Sosyal medya / Vlive / YouTube yoluyla gerçekleşen) müzik, yedilinin müzik sektöründeki itibarını tanımlayan asıl faktör.

Bu asıl faktörden bahseden RM, “pop müziğin evrenselliği” konusunda, “Başarımızın ardında birçok itici güç bulunmakta ama asıl olanın köklere bağlılık olduğunu düşünüyorum. Biz şarkıcı ve idolleriz, yani nihai ürünümüzü görebileceğiniz yer her zaman konser olacak. Konser ve albümler. Müziği seviyorsan özüne bağlı kalmak daha da önemlidir. Halkın artık içten ve ‘gerçek’ arasındaki farkı ayırt edebildiğini düşünüyorum. Samimiyeti açıkça hissettirmek zordur. Gerçek düşüncelerimizi göstermek için çok çalışıyoruz, böylece dil engellerini aşabildiğimizi ve diğer insanların da kalbine dokunabildiğimizi düşünüyorum.” dedi.

Pop yıldızı olmak, başarıya odaklanmak ve yaşam imajından daha fazlasını portrelemek anlamına gelirken BTS, dış görünüşü yıkıp attı ve bir sanatçı olmanın doğal gerçekliğini gösterdi. Çıkışlarından beri düzeni sorgulayan uyumsuz ve kaybedeceği düşünülen kişilerdi. Kimse onların popülerliğinin, “mücadelelerini” özümseyerek kendilerini kabullenmeyle büyüdüğünü inkar edemez. Böylece insanlar onların kaygılarını ve fikirlerini daha iyi anlayabildi, ki bu da “No More Dream” döneminde eksik olan bir şeydi.

Bugün, BTS birçok hayranı adına konuşuyor. Öz sevgiye odaklanan son üçlemeleri dinleyicilerin ihtiyaç duyduğu “sevmek” mesajını yaymaya yardımcı oluyor. İnsan (mesajın) iletilme şeklini anlamaya çalıştığında mesaj daha da önemli oluyor. Sevgi konusunda nasihat vermek yerine üyeler müziklerini, kendilerinden duydukları şüpheyi öz sevgiye dönüştürme süreçlerini göstererek kullandı ki bu süreç, insanlara kendilerini sevebilecekleri inancını yakalamalarında yardımcı olan bir süreçti. Böyle bir etki sadece sosyal medya rastlantısı olamaz. Aksine insanların sosyal medyada grubun “müziği” ve “mesajları” konusunda sürekli konuşmalarının bir sonucu.

“Kendini affet artık, hayatlarımız vazgeçmek için çok uzun
Kış geçip gittiğinde bahar tekrar gelecek
Bana sebeplerim olduğunu gösterdiniz
Kendimi sevmeliyim
Dünkü ben, bugünkü ben, yarınki ben
(Kendimi sevmeyi öğreniyorum)
İstisnasız hepsi benim
Neden maskenin altında saklanmaya devam etmeye çalışıyorsun
Kendi hatam yüzünden oluşan yaralar bile beni ben yaparken?”

Kimse BTS’in batıdaki müzik sektöründe başarılı olmasını beklemiyordu ama bu özel başarıları otantikliğin gücünü gösteriyor. Popüler veya değil, BTS uzun bir süre daha burada kalacak.

Kaynak: Celeb Mix

Sitemizin editörlerinin kişisel olarak hazırladıkları köşe yazıları.