(Eleştirmen Jung Duk Hyun’un 이선균은 왜 극단적 선택밖에 방법이 없다고 여겼을까 başlıklı köşe yazısının çevirisidir.)
Oyuncu Lee Sun Gyun vefat etti. Bir parkın yakınına park edilmiş aracında ölü olarak bulundu. Yalnızca sanat camiası değil, toplum bu ani haberle şok oldu. Başsağlığı dileklerinin ve anma yazılarının arasında değişmeyen tek şey, “Neden?” sorusuydu. Neden başka bir seçeneğinin olmadığına kanaat getirmişti?
Henüz soruşturma sonuçlanmadığı, deliller ortaya çıkmadığı için hakkındaki iddialar gerçek mi, değil mi; bilmek mümkün değil. Dahası vefat ettiği için bu dosya, soruşturma sonuçlanmadan kapanacak gibi görünüyor. Fakat iddiaların gerçek olup olmadığından bağımsız olarak neden böyle bir seçim yaptığının sorgulanıyor olmasına üzülmemek elde değil. Eğer gerçek olduğu kabul edilse bile, suçlu olsa bile, hak ettiği cezayı çekmesi yeterliydi.
Oyunculuk denen özellikli bir mesleğe sahip olduğundan iddiaların doğruluğu şüphesi dahi işine zarar vermiş, çeşitli sorunların sorumluluğu kendisine yüklendiği için büyük stres altında kalmış gibi görünüyor. Fakat kendisine daha çok acı veren şey, soruşturma sürecinin asgarî insancıl muamele gösterilmeden eş zamanlı olarak haber yapılmasıydı. Lee Sun Gyun hakkındaki uyuşturucu iddialarıyla ilgili haberler neredeyse gerçek zamanlı olarak naklen yayımlandı; yetmedi, atlatma haber denilerek eğlence mekânı müdürü Mo … ile yaptığı kişisel görüşmeler haber yapıldı.
Cyber Wrecker* sözüyle ifade edilen, gerçekliği ispatlanamayan söylentilerin YouTube’de yayılması meselesi bugün ortaya çıkmış olmasa da artık bu tarz olayların geleneksel habercilikte de “atlatma” adıyla yer bulduğu ortada. Son dakika haberleri ve atlatma haberler savaşına giren günümüz medyasının bozulmuş yüzü, bu defa Lee Sun Gyun hakkındaki haberlerde tam anlamıyla kendini gösterdi.
“Parazit” ile dünya starı olan bir oyuncu olduğu için hakkındaki iddialar üzerine yapılan haberlerin daha kışkırtıcı olması kaçınılmazdı, bu yüzden basın yersiz bir yarışa girmişti veya doğrulandıktan sonra yayımlanabilecek içerikler dahi doğrulanmadan derhal haber hâline getirildi. Merhum; suçluluk duygusundan öte insan olarak aşağılandığını hissetmiş, insan olarak gizli kalmasını istediği şeylerin birer birer ortaya dökülmesinden rahatsızlık duymuş olabilir. Dahası söz konusu haberleri gören ailesi de düşünülürse içine düştüğü çaresizliğin ağırlığını tahmin etmek fazlasıyla zor.
Bu olay üzerine, zaten dile getirilen bir sorun olsa da, “soruşturma bilgilerinin yayımlanması” gibi kuralların rekabetçi medya karşısında yarattığı sorunları yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor. Lee Sun Gyun, şüpheli olduğu gibi aynı zamanda tehdit suçunun da mağduru konumundaydı. Bu özel durumda devam eden soruşturma hakkında her defasında doğrulanmamış içeriklerin gerçek zamanlı olarak haber yapılmasının, adalete müdahale etmekten farkı yoktu.
Nitekim üzücü, elim bir faciaydı. Fakat bu facia; birdenbire olmadı, geliyorum dedi. Kamuya yönelik yapılan bir meslek olduğundan ünlüler hakkındaki olaylar, hayal kırıklığına uğrayan kamuoyunun tepkisini çekebiliyor. Bir bakıma bu tepkinin meşru olduğu da söylenebilir. Fakat bu olayları kamuya duyuran basının biraz daha soğukkanlı ve ölçülü olması gerekiyor. Suçtan nefret etsek de suçu işleyen kişiye asgarî insancıl muamele göstermemiz şart değil mi?
Yine bir ünlünün herhangi bir olaya karışması ve kamuoyunun tepkisiyle karşılaşması olası. Fakat bu olay nedeniyle ünlü olarak mesleğini sürdüremeyecek olsa bile işlediği suçun cezasını çektikten sonra başka bir hayat sürmesine fırsat tanımamız gerekmez mi? Bir insanı yalnızca iddialar yüzünden mesleğini, dahası hayatını bırakacak; yaşamak için neden bulamayacak hâle getirmek gerçekten acımasız bir iş.
Ne yazık ki yetenekli bir oyuncuyu kaybettik. Onu bizim amcamız yapan eseri “My Mister”de “Huzura erdin mi?” diye sormuştu. Artık aynı soruyu, ona sorma vakti. Gittiğin yerde huzura ermen dileğiyle. Mekânın cennet olsun.
*Cyber Wrecker: Başkalarının başına gelen talihsiz olayları, insanların hatalarını ya da zaaflarını abartarak ya da asılsız iddiaları gerçekmiş gibi anlatarak internette yayan ve böylece izlenme ya da beğeni elde etmeye çalışan kişi.
Sitemizin editörlerinin kişisel olarak hazırladıkları köşe yazıları.