RM, BTS‘in bu yıl solo albüm yayımlayan 2. üyesi ve yakın zamanda tüm üyelerin, solo çalışmalarını sıralı bir şekilde piyasaya sürülmesi bekleniyor.
Solo çıkış albümü “Indigo”, j-hope albümünden önemli ölçüde farklıdır; j-hope iş birliği yapmaktan kaçınırken RM, neredeyse her parçada öne çıkan görünümler içerir.
In a Zoom with Variety‘e vermiş olduğu röportaj da RM, albümün kişisel kahramanlarından Erykah Badu ve Anderson .Paak‘ın yanı sıra Koreli rock süperstarı Youjeen‘le (başlık şarkısı “Wild Flower”da) yaptığı iş birliklerinden bahsetti. Ve neden BTS üyelerinin bireysel kimliklerini solo projelerle güçlendirmenin, bir bütün olarak geri döndüklerinde onları daha güçlü bir birim haline getireceğine inandığını da.
Çıkış gecesine kadar iyi bir iş çıkarmış olsanız da, hayranların bu albümden duyabilecekleri şeyler konusunda bazı beklentileri var. İnsanlar spekülasyon yaparken hangi konuda haklı olacaklar ve sizce hangi unsurlar onları şaşırtacak?
RM: Sanırım ilk ilginç nokta, birçok sanatçıyla çok fazla iş birliğimin olması. 10 parça ve temelde onlarla sekiz parça üzerinde bir işbirliğim oldu. Ve ikincisi, 10 parçanın ses açısından kendi 10 farklı türüne sahip olması olacaktır. Bu albümde belirli bir konsepte, türe veya dokuya takılıp kalacağımı düşündüm. Bu sefer günlük gibi yazmaya çalıştım.
Sanırım bu albümden önce hep insanlara bir şeyler kanıtlamaya konsantre oldum. Mesela, “Sadece size bunu dinletmek istiyorum. Sadece düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Lütfen bunu dinle!” Bu sefer kişisel düşüncelerimi evrensel bir şeyle genişletmeye odaklandım böylece insanlar ona yaklaşabilir ve bunun kendi hikayeleri olabileceğini düşünebilirler. Ama tüm bu albümü yaptıktan sonra artık benim değilmiş gibi geliyor ve onu insanlara veriyorum. İnsanlar belki onu sindirir ve kendi renkleriyle kendi hayatları üzerinde düşünebilirler.
Türler? Her şarkının bir öncekinden diğerine bu kadar farklı olmasıyla ne yapmak istiyordunuz?
RM: Aslında türler umurumda değil. Sadece sesleri seviyorum. Pop’u pop olduğu için seviyorum. Rock’ı rock olduğu için.. Halkı severim çünkü halktır. Bu yüzden tüm bunları denemek istedim. Çünkü insanlar beni bir K-Pop yıldızı ve BTS’ten bir grup üyesi olarak düşünüyor. Ben sadece bunu dengeli yapmaya çalıştım – ses açısından, tür açısından, konum açısından.
Albümdeki şarkıların çalışmalarını ne zaman yaptınız veya başlattınız?
RM: 2019’da başladım – başlık şarkı (“Wild Flower”). Sanırım 2019’da 3 şarkı yazmaya başladım. Ve bu şarkıların çoğu 2021’de ve 2022’nin başlarında tamamlandı. Kararlar (solo kariyer hakkında verilen kararlar) ve benzeri şeylerden önce neredeyse tamamlanmışlardı. Ama sesi ve düzenlemeleri tamamlamak için bu Eylül’e kadar vaktim vardı.
Siz ve BTS’in diğer üyelerinden herhangi biri, üzerinde çalıştığınız solo çalışmayı birbirinizle paylaşıyor veya yorum yapıyor musunuz, yoksa herkesin aynı anda şaşırmasını mı bekliyorsunuz?
RM: Biz bir aileyiz, bu yüzden birbirimize belirli mesafelerimiz var. Müziğin tamamını paylaştığım tek kişi j-hope‘du çünkü “Jack in the Box” çıkmadan önce bana hepsini dinletti. Ben de aynısını geri ödedim. Ve Erykah ile olan parçayı ve “Wild Flower”ı çok sevdi. Kendi kişisel işlerimize saygımız var. Birimiz bir şey çıkarttığında onu izliyoruz ya da dinliyoruz. Açıkçası üyelerin onu gerçek bir müzik platformunda çıktığında dinlemesini istiyorum.
Erykah Badu ve Anderson .Paak, iş birliği çalışmalarınız arasında en büyük isimler. Neden özellikle bu ikisi, hakkında konuşabilir misiniz?
RM: Bir şarkıyı oluşturma sürecinin bir noktasında ya da birdenbire, “Ah, bu şarkı tamamen ‘başka bir seviye olacak’, gibi hissederim. Yani hem Erykah hem de Anderson iş birliklerinde şarkılar için tek düşüncem bu ikisiydi. Ve özellikle Erykah: O kendi kalesi olan bir kraliçe. Bu yüzden düşündüm ki; eğer bu onun sesi ve anlatımı geçmişiyle gerçekleşirse, o zaman şarkı daha ikna edici olabilir. Ayrıca onun sesini seviyorum – sesini dinlediğinizde, birine büyü yapmak gibi. Ve Anderson? Bilirsiniz, herkes Anderson’ı tanır ve herkes onun kendi havasını, aurasını ve enerjisini sever. Ve o bizim arkadaşımız. Son şarkılarımızda davul ekibiyle çalmamıza ve canlı yayınımıza katılarak yardım etti.
Amerika Birleşik Devletleri’nde çok da tanıdık olmayan, belki de dünyanın geri kalanına ifşa etmekten gerçekten heyecan duyacağınız, henüz sizin kadar küresel bir süperstar olmayan biri var mı?
RM: Şarkılara eşlik eden sanatçıları seviyorum, belki dünya çapındaki dinleyiciler bilmeyebilir ama onlar aslında Kore’nin efsaneleridir. Kore’de kendi tarzlarını oluşturdular, bu yüzden sadece isimlerini haykırmak istedim. Ve endüstriden endüstriye, kıtadan kıtaya, ulustan ulusa tüm bu sanatçıları uyumlu hale getirebilirsem, bunun dengeli ve benzersiz bir albüm olabileceğini düşündüm. Başlık şarkım “Wildflower”ı özellikle vurgulamak istiyorum. Youjeen adında bir sanatçı var. O [Cherry Filter grubundan] 45 yaşında bir kadın, rock grubunun vokalisti ve o bir efsane. – o tanıdığım bir numaralı rock yıldızlarından biri. Dinleyiciler parçayı dinlemeye başladıklarında bunu fark edeceklerdir.
“Wildflower” şarkısının temasını nasıl tanımlarsınız?
RM: Aslında başlık şarkısının adı “Flowerworks” olması gerekiyordu ki bu hiç mantıklı değil. Havai fişek görüntüsü çok güzel ama kısa. Havai fişekleri görünce, düşündüm ki kır çiçeği ile havai fişek havası verebilirsem -mecaz anlamında kullanılmış- yani birkaç çiçek tutup gökyüzüne fırlatırbilirsem, havai fişek gibi bir görüntü olabilir. Buradan yola çıkarak bu kelimeyi uydurdum. O yüzden “Flowerworks” adını vererek havai fişekler ve çiçeklerle kafiye yapmak istedim – Korece dilinde kafiyeli. Açıkçası 2015’ten beri şarkının teması hakkında düşünüyorum ve neredeyse bu temaya dönüştürmek yedi yıl sürdü. Buna “Flowerworks” adını verirsem, (insanlar) “Bu ne anlama geliyor?” diye düşlenecekti ve dinleyiciler daha fazla hissedebilsin ve anlaşılır olması için değiştirdim, sadece “Wildflower.
Bu albümün sizin için 20’li yaşlarınızın bir özeti olacağına dair bir açıklama yaptınız. Askerlik nedeniyle bir süre sahneden uzak olabileceğinizi de biliyoruz. Bu yüzden bu albümün, hissettiğiniz her şeyin özeti gibi hissetmesi sizin için gerçekten önemli miydi? Bu sizin için kişisel bir açıklama yapmak adına bir süreliğine son şansınız olabilir?
RM: Bu albümü yaptığımda gerçekte neyin, ne zaman ve nasıl geleceğini bilmiyordum. Bu yüzden elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım ama bunun askerliğimden kaynaklanmadığını düşünüyorum. Bunun nedeni; BTS’in on yıl boyunca çok meşgul ve telaşlı, kendi kişisel işlerimize konsantre olmaya zar zor zamanımızın olmasıydı. Bu albümü yirmili yaşlarımın son ayında çıkarmak kaderimde varmış gibi hissediyorum. – Albümü 30’uma girmeden hemen önce yayımladığım için gerçekten mutlu hissediyorum, böylece yirmili yaşlarımı değerlendirebilirim.
Hayranlar askerlik konusunda ne hissettiğinizi merak ediyor ve tabii ki bir ara olacağı için hayal kırıklığına uğruyorlar. Bu hayal kırıklığının ortasında, bu ara vermek zorunda kalmanın herhangi bir olumlu tarafı olup olmadığına dair paylaşmak istediğiniz düşünceleriniz var mı?
RM: Bu konuda olumlu ya da olumsuz bir şey yok, çünkü biliyorsunuz bu sadece askerlik ve bu bir kanun, yani her erkek askerlik yapmak zorunda. Bu yüzden olumlu ya da olumsuz diyebileceğim bir yargı noktası olmadığını düşünüyorum. Bu sadece yaşamam gereken bir durum. Bu yüzden sadece sakinim ve yaşamam gereken hayatı yaşamaya hazırım.
“Lonely” şarkısı ilginç çünkü bu albümde kendinizden çok şey açığa vuruyorsunuz. Diğer şarkılarla, özellikle de bu şarkıyla duygularınız konusunda bir grup durumunda belki de mümkün olmayan bir şekilde savunmasız hale geldiğinizi hissediyor musunuz?
RM: Bu şarkıyı yazmam sanırım geçen Nisan’da Las Vegas’ta olduğum zamanlardı. Aslında tüm dünya için son turumuzdu. Bir hafta kadar bir otelde tıkılıp kalmaktan gerçekten hoşlanmıyorum. Bazen hala açık sözlü ve dürüst yanlarımı göstermekten korkuyorum. Ama bilirsiniz, bana sanatın da böyle olduğu öğretildi. Yapmalısın … [Yeniden ifade etmek için durur.] Hayır, “yapmalısın” değil ama bazen “yapabilirsin.” Bu durum hâlâ zor ve korkuyorum ama içindeki açık ve dürüst şeyleri göstermek, bunu müziğe veya görsellere dönüştürmek gerçekten artık doğal hale geliyor. Ve bence bu, tarihsel olarak tüm sanatçılar için tüm zamanların en önemli ve en büyük ilhamlarından biri.
Artık bu albümü yaptığınıza ve insanlar sizin bu farklı yönlerinizi görmek üzere olduğuna göre, kendinizi ve farklı becerilerinizin nerede yattığını – tabii ki bir şarkıcı, bir rapçi, bir dansçı, bir canlı icracı, stüdyodaki bir sanatçı – en iyi olduğunuzu düşündüğünüz yerde vurgunun değiştiğini hissediyor musunuz?
RM: BTS üyesi olarak 10 yılımı ve müzik yaparak 15 yılımı harcadım, bu yüzden işler farklı bir hal alırken yani kendinizi o anda sıkışıp kalmış hissettiğinizde… ben her zaman başlangıca geri dönerim. Tüm bunlara neden başladığımı ve neden hala burada olduğumu, neden tüm bunlardan vazgeçmediğimi düşünürüm. Vardığım sonuç; çok gençken, 10 ya da 12 yaşlarındayken hep bir yazar -yazar ya da şair- olmak istediğimdi. O zamanlar “rap”in, ritim ve şiir anlamına geldiğini düşündüm. Biliyorsunuz bu günlerde sektör değişiyor; yutturmaca artıyor. Yani güftelerin önemi yerini kaybediyor. Ama yine de şarkı sözlerinin önemine dair bir iddiada bulunmak ve bir açıklama yapmak istiyorum. Bir söz yazarı olmalısın; veya şair olmalısın. Bu yüzden, tüm bu şeylerde stüdyo çalışmasının ana kısmı hala şarkı sözleri yazmak ve rap ve melodiler tasarlamak olduğunu düşünüyorum. Stüdyo çalışması her zaman benim asıl işim olacak sanırım. Ben sadece onu seviyorum.
Hayranlarınızın bu albümden alacağını en çok umduğunuz bir şey var mı? Kişiliğinizin veya müzikal ilgi alanlarınızın, sizin hakkınızda bir kişi olarak daha fazla şey öğrenmelerini umduğunuz veya müzikal ilgi alanlarınızın nerede olduğu dair herhangi bir yön?
RM: Hayranım olsalar da beni daha iyi tanısalar iyi olur. Ama bunu beklemiyorum, çünkü artık sadece müzik ve daha önce de söylediğim gibi, bu albümü çıkardıktan sonra artık benim değilmiş gibi geliyor. Bir BTS’in, belki de Asyalı bir erkek grubu üyesinin; Badu ve .Paak ve belki de bazı Koreli efsanelerle bir albümde10 farklı türde bir araya gelmesi… Bu yüzden, Kore’den çıkabilecek benzersiz bir şey yaptığımı düşünüyorum, çünkü belki de pek çok kişi olarak kendi benzersiz konumum var – bir rapçi, bir şair, bir erkek grup üyesi, bir Koreli olarak. Bence gerçekten benzersiz bir şey yaptım ve insanların bunu kontrol etmesinin nedenlerinden biri de bu olabilir. Müzik ve şarkı sözleri konusunda her zaman ciddi oldum.
Siz ve diğer üyelerin yapmış olduğu ve ya yapacağı kayıtlarla, insanların; Güney Kore müziğini nasıl algıladıkları, bunu kimin yaptığı ve kimin yapabileceği konusunda önemli bir değişiklik olabileceğini düşünüyor musunuz? Bireysel sanatçılar olarak?
RM: Bilirsiniz, müziğe başladığınızda pek çok insan ciddi bir grupta olabileceğini düşünmez veya hayal etmez. Özellikle rapçiler için. Müziğe başladığımda benim için de bu durum aynıydı çünkü bir grup olarak müzik yapabileceğimi hiç düşünmemiştim. Ama yine de BTS adı verilen arkadaşlarımla bu şeyi on yıldır yapıyorum. Bu yüzden BTS’in yelpazesini genişletmeyi düşünüyorum, çünkü artık 30 yaşındayız. Bireysel şeyler olacak çünkü yedi üyenin hepsi yetişkin ve hepsi farklı ve kendi tarzlarına sahipler. Bence bireysel yanımızı dünyaya göstermenin zamanı geldi. Bu, BTS’in alanını da genişletebilir. Çünkü bunu bir ekip olarak yaptığınızda, bazen kolayca kendinizi kaybedersiniz.
Kaynak: Variety
Güney Kore’de sanat hayatı başta olmak üzere, makale türüne girebilecek her içerik bu kategoride.