BTS bir müzisyenden daha fazlasıdır, bir akımdır.
V, tasarımcılara ilham veren büyüleyici ve güçlü bir tarza sahip. V ve VOGUE, New York’un dışındaki tenha doğada hafta sonunun tadını çıkardı.
Vogue Korea’nın William Cullen Bryant Homestead’deki kapak çekiminde yer aldığınız için teşekkür ederiz. Güzel bahçelerde dolaşırken ne kadar rahat göründüğünüzü fark ettim. Doğayı rahatlatıcı bulan türden biri misiniz?
V: Ben de yavaş bir ritimle yaşıyorum, bu yüzden doğada olmaktan keyif alıyorum. Oturacak bir yer bulmayı ve çevremdeki doğal şeylere bakmayı seviyorum, ister şenlik ateşi, ister su kütlesi, hatta sadece bir ağaç olsun. Böyle anlarda etrafım sükûnet içindeyken, düşünce trenim hiç durmuyor.
Bryant, Amerikalı bir şairdi. 2018’deki dünya turunuz sırasında daha az bilinen sanatçıların eserlerini satın aldınız. BTS, bir grup sanatçıdır. Genel olarak sanatçılarla yakınlık hissediyor musunuz?
V: Sınırların ötesindeki sanatçılarla yakınlık hissediyorum. Dayanışmanın önemli olduğuna inanıyorum. Çalışmalarını takdir ederek ve onlarla ilişki kurarak yeni bir şeyler öğrendiğimi hissediyorum.
Bugün küresel moda ikonlarından birisiniz. Bu günlerde hangi moda stilleri veya trendler dikkatinizi çekiyor?
V: Daha önce İngiliz tarzını kullanırdım. Bugünlerde daha çok basit ve sıradan bir şey seçerek mümkün olduğunca rahat ve “ben” gibi görünmeye çalışıyorum. Giyinmekten ve kendimi şekillendirmekten hoşlanmadığımdan değil. Her fotoğraf çekimi belirli bir konsept veya tema ile gelir ve ben onu oradan takip edebilirim. Yine de günlük hayatta, sıradan bir insan olarak Kim Taehyung olarak kim olduğumu bilmem gerekiyor. Yarın ne giyeceğimi ve kendimi nasıl tanıtacağımı önceden düşünmek benim için zor. Bu yüzden her gün kim olduğumu veya nasıl hissettiğimi en iyi ifade eden şeyi giymeye çalışıyorum.
Geçenlerde bir caz barda dans eden yaşlı çiftlerin kalabalığında tek başına dans ettiğiniz bir video izledim ve resmi Bing Crosby sitesi Instagram’da bir gün harika bir şarkı söyleyen kişi olacağınızı söyledi. Cazla ilgili herhangi bir projeniz var mı?
V: Öğrenciliğimden beri cazı severim ama bu sadece uzaktan hayran olduğum ve kendim yapmaya asla cesaret edemediğim bir şey. Mümkün olduğunca sanata olan sevgimi ve hayranlığımı göstermeye çalışıyorum, bu yüzden evet, yakında benden cazla alakalı bir şeyler duyabilirsiniz.
Hayranlarınıza önerdiğiniz birkaç şarkıyı dinledim. Koreli şarkıcı Choi Baek Hoo tarafından The End of the Sea’yi keşfetmem sizin sayenizde oldu. Rahatlatan ve teselli eden müziği seviyor gibisiniz. Dünyanın neden müziğe ihtiyacı olduğu hakkında ne söylersiniz?
V: Müzik sadece nefes almamızı sağlıyor, biliyorsunuz. Müziğin olmadığı bir dünyada yaşamak isteyeceğimi hiç sanmıyorum. İşe giderken, çalışırken, eve giderken ya da yemek yerken yaptığım her şeyde hissettiğim her şeyi güçlendiriyor. The End of the Sea’yi, Park Hyo Shin aracılığıyla keşfettim. Benim aracılığımla keşfettiğiniz için mutluyum. Umarım siz de benim kadar rahatlatıcı bulmuşsunuzdur.
Hayat belirsizliklerle dolu. Pop müzik dünyasının zirvesinde olduğunuz için, muhtemelen hayal bile edilemeyen, öngörülemeyen durumlarla oldukça fazla karşılaşmışsınızdır. Yine de, “Sakin ol ve devam et” deyişinin canlı bir örneği gibisiniz. Soğukkanlılığınızı koruma yeteneğinizin ardındaki sır nedir?
V: Sakin görünebilirim ama her zaman sakin hissetmiyorum. Sadece öyleymiş gibi davranıyorum. O anlarda net ve sıkı düşünmeye çalışıyorum, böylece verdiğim kararların ideal olmasa bile durum için en iyisi olduğuna güvenerek hareket edebiliyorum. Yaptığım her şeyde bir sorumluluk duygusu var ama yaptıklarımdan pişman değilim. Beni sevenler için iyi bir insan olmak istiyorum. Ailem, BTS üyelerim, arkadaşlarım ve ARMY’miz; incindiğimde ve mücadele ettiğimde bile beni mutlu ve sağlıklı hissetiriyor.
Sık sık diğer sanatçılarla iletişim kurarsınız. Bu biraz şaşırtıcı, çünkü sizin gibi son derece popüler bir ünlünün, çevrenizdeki çevrenin ötesinde başkalarına ulaşma ihtiyacı hissetmemesini beklersiniz. Bu yeni karşılaşmaları enerji verici buluyor musunuz? Bu tür karşılaşmalar sizin için ne ifade ediyor?
V: İnsan bağını önemsiyorum. Ben bir insanım; sanatçılarla, yönetmenlerle, yazarlarla ve sizin gibi gazeteciler de dahil olmak üzere profesyonel yolların kesiştiği herkesle çalışmaktan gerçekten keyif alıyorum. Geçmişte daha çekingendim çünkü bana bir arkadaş olarak değil, sadece iş için değerli bir varlık olarak davranan insanlar vardı ve bu durum tarafından incitildim. Ama yine de insanları seviyorum. Hayatımdaki harika insanlar sayesinde şu an olduğum kişiyim.
Bob Dylan’ın biyografisi I’m Not There’i izlediniz mi? Birden fazla oyuncu, Bob Dylan’ın kişiliğinin farklı kısımlarını oynuyor. Cate Blanchett bile bir rol var. Fransız şair Arthur Rimbaud, kendisinin de Dylan olduğunu iddia ederek ortaya çıkıyor. Bu tür bir kurguyla; filmin yönetmeni, herkesin Dylan hakkında konuşmasına ve onu tanımlamaya çalışmasına rağmen, tanımlarından hiçbirinin gerçek Bob Dylan olmadığını söylüyor gibi görünüyor. Bir ünlü olarak, sizin hakkınızda birçok farklı anlayışa ve imaja sahip olan topluluğa aşina olmalısınız. Bu bazen aklınızı karıştırmıyor mu? Gerçek V’nin kim olduğunu hiç merak ettiniz mi?
V: V, kendimden sadece bir parça ve sahip olduğum birçok kişiden biri.
Başka bir röportajda; uzun süre onların görüş alanından uzak kalırsanız, hayranlarınızın sizi artık sevmeyeceklerinden korktuğunuzdan ve bundan dolayı endişeli olduğunuzdan bahsetmiştiniz. Hala o korkunuz var mı? Bu yüzden mi çalışmaya devam ediyorsunuz?
V: Son zamanlarda kendimi iyi hissediyorum çünkü hayranlarımızla, konserlerle ve diğer şeylerle buluşma imkanım oldu. Yoksa benim için zor olurdu. Bazen fiziksel güç gibi belirli sınırları göz önünde bulundurarak fanlarla istediğim kadar görüşemiyormuşum gibi hissediyorum. Hayranlarımızla tanışma fırsatı bulduğumda kendimi en iyi şekilde göstermeye çalışıyorum.
“Inner Child”, en sevdiğim şarkılarınızdan biridir. Müzik camiası, 2020 yılında yayımlanan MAP OF THE SOUL : 7’daki solo şarkıları için “Bir kaç yıl içinde bir K-Pop klasiği olacak” gibi büyük övgülerde bulundu. Yabancı hayranlarınız daha çok şarkı söylediğinizi duymak istiyor. Bize ne tür bir müzik vermeyi umuyorsunuz?
V: Daha önce hiç denemediğim/yapmadığım, BTS’ten V’nin gösterdiği tarzdan farklı bir müzik/şarkı sunmak istiyorum. Sanki diğer karakterlerimden biri yeni bir çıkış yapacakmış gibi düşünüyorum.
Tüm BTS üyeleri solo kariyerlerinde oldukça aktif oluyor. Birbirinizi desteklemek ve yardım etmek için neler yapıyorsunuz?
V: Biz gerçekten pozitif bir grubuz ve hepimiz birbirimizi koşulsuz olarak desteklemeye hevesliyiz. Geçenlerde SUGA hyungun evinde üzerinde çalıştığımız müziği bireysel olarak dinlemek ve değerlendirmek için bir buluşma yaptık. Durmadan dans edip birbirimizi övüyorduk. Kendi müzik tarzımızın peşinden gidebilmek, bizdeki tutkuyu ve coşkuyu aydınlatıyor. Bizi yaptığımız işe aşık tutan şey budur. Bunu görmeyi seviyorum.
Bir sonraki albümün prodüksiyonunun yanı sıra hangi projeler üzerinde çalışıyorsunuz? Programınızda olup olmadığına bakılmaksızın şu anda sizi en çok ilgilendiren şey nedir?
V: ARMY’nin ilginç bulduğu her şey ilgimi çekiyor, bu yüzden elimden geldiğince böyle her şeye bir şans vermeye çalışıyorum. ARMY beni radyoda dinlemekten bahsediyordu, ben de radyoda DJ’lik yapmayı denemek istiyorum.
Daha önce denemek istediğiniz birçok farklı şey olduğunu, ancak önce BTS üyesi olarak rolünüzü düşünmeniz gerektiği için durmak zorunda hissettiğinizi söylediniz. Bu korku hala mücadele ettiğiniz bir şey mi, yoksa şimdi daha mı özgürsünüz?
V: ARMY, ne ifade etmeye çalıştığımızı anladı ve bunun için çok minnettardım. Tüm destekleri için minnettarım. Onların desteği kesinlikle kalbimi aydınlattı.
Bir keresinde mutlu olmanın tamamen endişesiz ve anda olmak olduğunu söylemiştiniz. Böyle anlarınız oldu mu?
V: Bu tür anlar gelir ve geçici olarak gider. Hayat sadece mutlu anların devamı olsaydı, bu sıkıcı olmaz mıydı? Tatlı bir şeyiniz olduğunda, onu acı veya tuzlu bir şeyle almak istersiniz. Bence hayat bu.
Kaynak: Vogue Korea
Güney Kore’de sanat hayatı başta olmak üzere, makale türüne girebilecek her içerik bu kategoride.