BTS‘in J-Hope‘u, J-Hope‘un BTS‘i ve J-Hope‘un kendisi hakkında.
BTS’in özünü yakalayan, farklı şarkılardan oluşan Antoloji Albümünüz Proof’u yayımladınız. Nasıl hissediyorsunuz?
J-Hope: Bir noktada organize olması gerekiyordu değil mi? Zaman çizelgesine bir göz attığımızda yakın zamanda ARMY olan insanlara bugün nerede olduğumuzu, nasıl ulaştığımızı ve tüm ele aldığımız konuları tek bir yerde nasıl göründüğünü göstermek için doğru zaman olduğunu düşündük. Ayrıca, en başından beri bizimle birlikte olan ARMY için derin duyguları uyandıran bir albüm olacağını düşünüyoruz. Bizim zaman çizelgemiz temelde ARMY’nin de zaman çizelgesi. Bu albümü bu yolculukta bizimle birlikte olan ARMY için yaptık ve muhtemelen seveceklerdir, bu yüzden eski anıları ziyaret ederken çok keyif aldık.
“Run BTS” şarkısının kendisi, BTS’in aldığı yola bir bakış. Üyelere, hepsinin çok şey atlattığını söyleyerek onları selamlıyorsunuz.
J-Hope: Gerçekten çok şey yaşadılar. Bu bir gerçek. (gülüyor) Hepimiz çok şey yaşadık ve çok çalıştık. Bu yüzden tüm bunları ifade etmek için tek bir kelimeye – gosaeng – sıkıştırdım ve gosaeng yapmak için sonuna bir “s” koydum. Sonra merak ettim, diğer üyelere gerçekten bir mesaj ilettim mi? Bu yüzden albüm üzerinde çalışırken, onlara fikrimi diğerlerine söyleyebileceğim bir şey eklemek istediğimi söyledim. Bu süreçten “Run BTS” çıktı ve ben de diğer üyelere buradan seslenmek istedim.
Sizin de bir haykırış almanız gerekmiyor mu? Siz de çok şeyler yaşadınız.
J-Hope: Çok şey yaşadım ama sanırım BTS’in yaptıklarından en çok zevk alan ben olabilirim. Çünkü BTS sayesinde tek başıma başarıp başaramayacağımı sorguladığım şeyleri deneyimleyebiliyorum. Sahnede pek çok farklı performans sergiledik ve birçok şeyi denedik. Bu yüzden geçmişteki tüm o zamanlara anlamlı bir bakış atıyorum. Öğrenmekten, öğrendiklerime hakim olmaya, yurt dışında farklı kültürleri deneyimlemeye kadar her şey çok eğlenceliydi.
O zaman Grammy Ödülleri’ndeki performans, sizin için yeni bir deneyim olmuş olmalı.
J-Hope: Tam bir kargaşaydı. COVID-19 için verdiğim test pozitif çıktı. Bu şartlar altında Grammy Ödülleri sahnesine çıkmak beni strese soktu. Dürüst olmak gerekirse üyeler bile zihinsel tükenmenin eşiğindeydi. Jin, elini incitmişti ve pratik yapmak zordu. Bu yüzden pratik yaparken kendime ne olursa olsun yapmam gerektiğini söyleyip durdum. Uçağa bindim, indim ve prova yaptım. Ve bir şekilde hepsini bir araya geldi.
Teknik olarak da çok zor bir performanstı, değil mi? Ceketlerinizi çıkarıp birbirine bağladığınızda bile sadece bir şansınız vardı.
J-Hope: Psikolojik olarak konuşursak çok fazla baskı vardı, Grammy’deydik ve çıkış yaptıktan kısa bir süre sonra yaptığımıza benzer bir performans sergiledik. Performansın arkasındaki fikir, “Bunu onlar için tekrar yapalım. Grammy’de bu tür bir performans sergileyebiliriz – biz BTS’iz!” şeklindeydi.
Bir bakıma, ilk müzik şovunuz No More Dream’de yaptığınız şapka değişimini, Grammy Ödülleri’nde kartı dağıtmakla takas ettiniz.
J-Hope: Bu doğru. Kalbim kesinlikle çok hızlı atıyordu. Açıkçası Grammy’deki performans hakkında kendimde hayal kırıklığına uğradım. İyi bir şov yapmayı o kadar çok istedim ki, en ufak bir hataya bile tahammül edemedim. Bu yüzden daha sonra düşündüm ki “Oh, gerçekten daha iyisini yapabilirdim – daha havalı görünmesini sağlayabilirdim. Bu bir hayal kırıklığıydı.”
Ama diğer üyeler, pratiğe liderlik etme şekliniz için size ne kadar saygı duyduklarından bahsettiler. “Takım Lideri Jeong” takma adı, BTS içinde ne kadar önemli olduğunuzu gösteriyor gibi görünüyor.
J-Hope: Evet, bana öyle diyorlar. (gülüyor) Hepsi başarılı olduğu için böyle bir performans gösterebildik. O kısım son derece önemli. Bir ekibin parçası olmaktan çok şey öğrendim. Grup için şarkılar üzerinde çalışmaya başladığımda hiçbir şeye razı olmazdım. Şimdi çalışırken, kendimi ifade etmenin her zaman yeni yollarını keşfediyorum ve bir gün hepsini kendi başıma çözmeyi denersem belki eğlenceli olur diye düşünüyorum. Kendimi bu şekilde geliştiriyorum.
Geliştirmekten bahsetmişken, Proof albümü boyunca değişme şekliniz etkileyici. Rap tarzınız çok değişti.
J-Hope: Her zaman yeni teknikler keşfediyorum ve ne zaman bir BTS şarkısı üzerinde çalışsam, bunu nasıl yapmam gerektiğine dair bir içgüdüm oluyor. Değişimin gerçekleşmesinin özel bir nedeni yoktur; sanırım öğrendiğim her şey ve sağladığım tüm enerji içgüdüsel olarak o anda ortaya çıkıyor.
“For Youth” şarkısında da yeni bir şeyler var. Her şarkıda yeni bir tarza kolaylıkla bürünebiliyorsunuz.
J-Hope: “For Youth”, orijinal bir şey denemek için benim şansımdı. Melodik rap yazmayı düşündüm, ritimle çok fazla ilgilenmiyordum ve biraz daha olgun bir yanımı göstermek istedim. Sürekli değişiyorum, müzikal olarak olgunlaşıyorum ve ifade edebileceğim şeylerin sayısı arttı. BTS ile geçirdiğim süre boyunca öğrendiğim şeyleri kullanarak kendimi ifade ettiğim şeyler bunlar. Proof üzerinde çalışırken, içgüdüsel olarak değiştiğimi hissedebiliyordum. Bunların hepsi uzun zamandır grupla birlikte olduğum için. Müzik ve performans söz konusu olduğunda ne yapmam gerektiğini bir şekilde biliyorum.
Grupta olmanın günlük hayatınıza herhangi bir etkisi oldu mu? Instagram’da harika fotoğraflar yayımladınız. Anlık film fotoğraflarından oluşan bir koleksiyonuz var.
J-Hope: Sanırım öğrendiğim her şeyi denemek ve sürekli göstermek alışkanlık haline geldi. Bu yüzden hangisinin ilginç olacağını görmek için birçok farklı yol denedim. Umarım insanlar bunu ilginç bulmuşlardır. (güler)
Biri hesabınıza girerse, çektiğiniz tüm anlık fotoğrafları bir bakışta görebilir ve her birine ayrı ayrı bakarsa ilgili diğer fotoğrafları da görebilir. Örneğin, sadece kıyafetlerinizin olduğu resimleri yüklediniz; ardından o kıyafetleri giyip normal, günlük hayatınızı yaşadınız. Kendinizi görsel olarak ifade etmeye çalışıyormuşsunuz gibi.
J-Hope: Anlık fotoğraflar, yalnızca orijinalleri elinizde tutabileceğiniz birkaç kayıt tutma yönteminden biridir. Günlük hayatımı Instagram üzerinden paylaşacak olsam da sadece bana ait bir film kopyasının olması güzel olur diye düşündüm ve anlık fotoğrafları seçtim. Bir sanatçı olarak kim olduğumu göstermek için Instagram’ı ve hayranlara söylemek istediğim daha dürüst ve açık şeyler için de Weverse’i kullanmak istiyorum. Belki de Instagram’daki imajımın eskisinden çok farklı görünmesinin nedeni budur.
Bu ilgi videolara kadar uzanır mı? Çünkü sürekli çekim ve kurgu yapıyorsunuz.
J-Hope: Grubumuzun belgesellerini çektiklerinde, bu gerçekten müteşekkir olduğum bir şey, sanırım şu anda hayatımın en güzel anını yaşıyorum diyebilirsiniz. Ve bunun kaydını tuttukları için çok minnettarım. Hayatımın, her günümün ve sahnedeyken duygularımın nasıl olduğunu kaydediyorlar. Kayıt tutmaya bu kadar önem vermemin nedeni bu. Bu yüzden telefonumla çok fazla fotoğraf ve video çekiyorum ama sonra telefonumun fotoğraf albümü haline geliyor. Bu yüzden dağınıklığı azaltmak için düzenlemeye başladım.
Çektiğiniz videoları tekrar izliyor musunuz?
J-Hope: Evet, çok ama çok izliyorum. (gülüyor) Çok eğlenceli. Bunun gibi kayıtlar bana onları yaptığım sırada nasıl hissettiğimi hatırlatıyor. Bazı manzaraların veya belirli insanların – her birinin – videosunu veya resmini çekerken hangi duyguyu hissettiğimi hatırlayabiliyorum. 2017’de ne düşündüğümü gördüğümde, onları tekrar hissettiğimde o duyguları yeniden yaşıyormuşum gibi. Bence insanların hafızalarına kaydedebileceklerinin bir sınırı var. Yani her şeyi hatırlayamazsın ve bazı şeyleri de unutursun. İşte geçmiş videoları izlediğimde o buruşuk, eski anıları ve duyguları düzeltiyor gibiyim. Ve bunu gerçekten seviyorum.
Peki yeniden yaşanmış anılar nasıl?
J-Hope: Çok güzeller. (gülüyor) Daha gençtim ve daha enerjiktim. Şimdi öyle olmadığımdan değil, sadece o zamanlar hissedebildiğim kesin şeyler olduğunu düşünüyorum. Proof ile ilgili her şey, o zamanlar nasıl çalıştığımı, yaptığım müzik ve performansları nasıl elde ettiğimi bir göstergesidir. Bana o günleri hatırlayabiliyorum dedirten bir şey benim için çok şey ifade ediyor.
Proof’da “DNA” demosu var. Bu da bir tarihin parçasını paylaşıyor. Nasıl yapıldı?
J-Hope: İlk başta “Boy meets Evil”ın demo bir versiyonunu ekleyecektik ama tekrar dinleyince, düşündüm ki son kaydı dinlemek daha iyi olmaz mı? Kaba sürüm, genellikle “kaba” kelimesiyle ilişkilendirmiş olduğundan cazibe içermez. Onun yerine ARMY’ye ‘Bunu sen mi yaptın?‘ diye düşündürecek bir şey aramaya başladım ve bu sırada DNA demosunu buldum. Onu ‘bu da ne?‘ düşüncesiyle dinledim ve sonunda ‘Vay!‘ oldum. Şarkı üzerinde çalışma sürecimi hatırladım.
Süreciniz nasıldı?
J-Hope: Çalışma şeklimiz; herhangi birimizin bağımsız olarak üzerinde çalıştığı iyi bir şeyi alıp kullanıyoruz, bu yüzden önce kendi başıma bir şarkı yapmayı denedim. “DNA” üzerinde yapabileceğim bir tarzda çalışmayı denedim ama ortaya çıkan şekli beğenmedim, bu yüzden onu bir süreliğine sabit diskimde sakladım. Tekrar baktığımda benim eşsiz sesimin, şarkıda ham özgünlüğü gösterdiğini düşündüm. Yayımlanmadan önce “DNA”in böyle bir versiyonunun olduğunu duymak ARMY için eğlenceli olur diye düşündüm.
“DNA”in bu versiyonunu yapan J-Hope ile şimdiki J-Hope arasında çok şey değişti. Tam olarak hangi yönlerden değiştiniz?
J-Hope: Yakın zamana ait bir örnek, yurt dışında geçirdiğim tüm zamanların beni etkileme şekli olabilir. Şu anda yaşadığım deneyimlere sahip olmak için para ödeyemezsiniz. Devasa performanslar sergiliyor, her türden farklı sanatçılarla tanışıyor ve kültürü öğreniyoruz.
Daha önce V LIVE’da Lady Gaga’nın performanslarından birinden bahsetmiştiniz. Performansı sizi nasıl hissettirdi?
J-Hope: Las Vegas’taki performanslardan o kadar ilham aldım ki daha önce kendi turnemizdeyken daha fazla sanatçının konserine bakmadığıma pişman oldum. Lady Gaga’nın konseri özellikle etkileyiciydi. Küçüklüğümden beri Lady Gaga’nın büyük bir hayranıyım ve onun şov yapma konusunda en iyisi olduğunu düşündüm. Performansına kendini ne kadar açıkça adadığından çok ilham aldım. Ve Las Vegas bir gösteri şehri, bu yüzden tüm şovları izlerken bunun mümkün olduğunu bilmiyordum ve bir gün onları kendi yorumumla denemek isterim diye düşündüm.
BTS üyesi olduğunuz için yaşadığınız bazı şeyler sizi hiç sıkmıyor mu? Birleşmiş Milletler’de konuşmalar yapmak ve orada performans sergilemek büyük bir onur ama aynı zamanda bunları yaparken neler hissettiniz?
J-Hope: Orada durabilmek benim için büyük bir onurdu, ama ben gerçekten çok sıradan bir insanım. Gwangju’nun yerlisi olarak tipik bir şekilde yetiştirildim, bu yüzden bazı şeyleri benimsemek ya da alışmak kolay değil. Bazı şeyler benim için çok büyük ve sonunda tabağımda çok fazla şey kalıyor, ama sonunda onu kucaklayabileceğimi düşünüyorum. Ve bazılarına da kader olarak bakıyorum.
Instagram’da diğer üyelerle konuşma şeklinizi düşündürüyor ve “beğen”e çokça dokunuyorsunuz. Bu, birbirinize ne kadar ihtiyacınız olduğunuzun bir yansıması mı?
J-Hope: Oh bu…Çünkü ben Instagram’ı açmadan hemen önce biri bir şey paylaşmış oluyor. Bunun çalışma şekli şaşırtıcı. Instagram’ı açacağım ve biri tam olarak üç dakika önce gönderi paylaşmış olacak. Bunu gördüğüm zaman küçük kalbe dokunuyorum. Yaparken çok eğleniyorum. Sanırım orası günlük hayatlarını kontrol etmek, kendi yaşamları hakkında daha önce bilmediğim şeyleri öğrenmeme yardımcı oluyor.
Bir BTS üyesi olarak büyük ölçüde etkili birisiniz. Bu günlerde müziğinizle veya dansınızla neyi ifade etmek istersiniz?
J-Hope: Bildiğiniz gibi, kendimi sık sık neşeli bir tavırla sunarım. Bu yüzden farklı bir yanımı sergilemek için güçlü bir arzum var. Mevcut projelerimde bunu yapmak için kişisel olarak kendime meydan okudum. Son derece karanlık, ham bir taraf göstermek istedim.
Neden?
J-Hope: Çalışırken ve yaşarken, sadece doğal tarzımı veya insanların beni nasıl gördüğünü kullandığımda anlatabileceğim hikayelerin son derece sınırlı olduğunu anladım. Söylemek istediğim şeyler var ama hep aynı tarzda yapsaydım, iyi karşılanmazlardı gibi hissediyordum. Söylemek istediklerimi iletmek için daha karanlık olmam gerekirdi. Daha önce hiç yapmadığım bir şeydi, bu yüzden yeni bir şey denemek için heyecanlandım. Kalbimin bana söylediklerinden çok etkilendim ve bu yüzden denemeye karar verdim.
BTS’in müziği söz konusu olduğunda, genele bakıp karar veriyorsunuz, oysa solo çalışmanızda kararları sadece siz veriyor gibisiniz.
J-Hope: Şimdi geriye dönüp baktığımda, BTS üyesi J-Hope olarak ne olduğumu göstermek için yayımladığım mixtape’im var. BTS içinde masaya getirdiğim tarzın daha geniş bir resmini çizmek için mixtape kullanmak istedim. “Chicken Noodle Soup” bu şekilde bir şeyler yapabileceğimi gösterdi ve şimdi ne tür yeni müzikal yön ve düşüncelerim olduğunu ve bunları nasıl yeni bir şekilde aktarabileceğimi göstermeye karar verdim. Sanırım şimdi kesinlikle BTS içinde sahip olduğum stili ve bireysel olarak gösterebileceğim kendi stilimi oluşturmaya devam ediyorum. Kendime sanatçı demekten neredeyse utanıyorum (gülüyor) ama sanırım bunu yapabilecek türden bir sanatçı oldum.
Bir insan ve tüm bunları yapabilecek bir sanatçı olarak ne hakkında konuşmak istiyorsunuz?
J-Hope: Kendi benliğim. Nasıl yaşadığım ve gizli tarafımın oluşturduğu duygusal gölge gibi şeylere dönüp bakmak istedim. Daha sonra bu şarkılar çıkınca anlayacaksınız ama bu konuları tartışacak olsam her zaman bu konuda hafif olamazdım. Bu yüzden daha karanlık bir yere biraz daha yaklaştım, bu da hayat hikayemi tamamen açmamı sağladı.
Hayat hikayenizde şimdi ne kadar ilerlediğinizi düşünüyorsunuz?
J-Hope: Bu günlerde, akıntıya karşı savaşan bir somon balığı olamayacağımı fark ettim. (güler)
Ne demek istiyorsunuz?
J-Hope: Hayatı akışına göre nasıl yaşamam gerektiği hakkında çok düşünüyorum. Bana verilenler ile mutlu bir yaşam sürmeye çalışıyorum. Dürüst olmak gerekirse, 2020 ve 2021’de pandemiden kaynaklanan birçok farklı şeyi değiştirmeye çalıştım. Ama mesele şu ki, tüm bunları sadece düşünerek değiştiremeyeceğimi fark ettiğim, bu yüzden bana verilenlere göre yaşamayı düşündüm. Çünkü zaten benim için doğru olan yolu arayacağım. Bu duracağım anlamına gelmez. (güler)
Kaynak: Werverse Magazine
Güney Kore’de sanat hayatı başta olmak üzere, makale türüne girebilecek her içerik bu kategoride.