VOGUE Korea için yaptıkları son röportaj da BTS‘ten SUGA, Coldplay ile yaptıkları iş birliği ve Grammy Ödülleri hakkında dürüstçe düşüncesini açıkladı.
SUGA, bugünlerde en büyük ilgi alanının basketbol olduğunu ve favorisinin, Portland Trail Blazers‘ı ve NBA oyuncusu olan Damian Lillard olduğunu parlak bir gülümsemeyle söyledi. “Büyük takımlardan ziyade zayıf takımları severim” diye ekledi.
SUGA‘nın rahat enerjisi, röportaj yapan kişiye son mixtape’inde çok yaygın olan teslim etme felsefesini hatırlattı. SUGA, “Teslim etme. Bu doğru, sanki her şeyi bırakmışım gibi hissediyorum. COVID-19 benim irademin değiştirebileceği bir şey değildi. Çok fazla çaba göstermenin çok fazla enerji tükettiğini daha iyi anladım. Ve bunca zaman hayatımı çok çalışarak ve çabalayarak yaşamama rağmen.”
SUGA, sonra gülerek devam etti; “Bugünlerde açıkçası ciddi anlamda pek fazla düşüncem yok. Çok meşgulüm ve kimlik hakkında düşünmemeye çalışıyorum. Çünkü buna takılırsam, çok fazla düşünürüm. Bence hayatı akışına göre yaşamak o kadar da kötü değil.”
SUGA, mixtape’lerini karşılaştırdığında; “İlk mixtape’im öfkeye yakındı” dedi. Gülerek ekledi, “Ancak şimdi kime sinirleneceğimi bilmediğimi farkettim. O zamanlar kendimle yüzleşmemiştim. Öfkeyi ve düzeysizlik duygusunu bir silah yapan biriydim ama sanırım 2018 yılı civarında, kendime zarar veren öfkem yavaş yavaş kendini kaybetmeye başladı. Artık ilerlemek için bu tür enerjiyi kullanamayacağımı düşündüm.”
Bu düşünceler SUGA‘nın, müzikal olarak olgun bir albüm olan ikinci mixtape’i “D-2”nin ortaya çıkmasına neden oldu. SUGA, “Aslında kayıt 2020’nin son 2 veya 3. ayında sıkı bir programla tamamlandı ama 2016’da ilk mixtape’im çıktıktan hemen sonra ritim ve temel altyapı üzerinde çalışmaya başladım. ‘People’ şarkısını Ekim 2016 civarında bitirdim ve ‘Ah, bu tür bir şarkı yazabilecek seviyeye gelmişim’ diye düşündüm.” SUGA, ayrıca kişisel favori parçası olarak “People”ı seçti.
BTS, kariyerleri boyunca SUGA‘nın büyük bir rol oynadığı müziklerinde bu kadar dürüst olduğu için büyük övgü aldı. Dürüst olmak her zaman kolay veya eğlenceli olmasa da SUGA, buna kayıtsız bir şekilde küçük bir gülümsemeyle şunları söyledi: “İnsanlar müziğimi beğenmiş görünüyor.”
SUGA, şarkı yazma rutinleri ve alışkanlığı hakkında; “Şarkıya göre değişiyor” dedi. “Bazı şarkılar hemen akıyor ama bazen öyle şarkılar da var ki ‘Artık bırakmalı mıyım?’ diye düşünüyorum. ‘Over the Horizon’ tek seferde hızlı bir şekilde ortaya çıktı. Dürüst olmak gerekirse, gitar ve tel kısmı 20 dakikada bitti. Bana bir tema verilse ve ‘Lütfen bu ve bu mesaj hakkında bir şarkı yaz’ denilirse, o 3 dakikada ana hikayeyi çıkarırım. Taslak gibi. Genelde taslaklarımı çok çabuk bitiririm.”
Müzikal ilhamına gelince SUGA, “En rastgele zamanlarda bile gelebiliyor. En gülünç durumlarda bile.”
İnsanların sanatçılarla ilgili en büyük yanılgılarından biri, özel şeylerden ilham aldıklarıdır. SUGA, “Stüdyodayken ‘Eminim bunu yapabilirim’ diye düşündüğüm zamanlar oluyor” dedi. Devam ederek, “Diğer zamanlarda [ilham], gerçekten [çalışmak] istemediğimde ortaya çıkıyor. Size söylüyorum, ‘Şu andan itibaren tam olarak bu duyguyu kullanacağım’ diye düşündüğüm tek bir an bile olmadı.”
Bunun yerine ilham genellikle BTS’in, Coldplay ile yakın zamanda yaptığı iş birliği olan “My Universe” gibi etkileşimlerden ve paylaşımlardan doğar. SUGA, “Büyüleyiciydi çünkü önce Kore’ye gelmeyi teklif ettiler. Chris Martin’in şahsen kayıt yapmaya geleceğini söylediklerinde gerçekten çok şaşırdım.”
SUGA, “Hepsi çok mütevazi, iyi kalpliydi ve bize çok nazik davrandılar. Bizim durumumuz ve Coldplay’in yaklaşık 25 yıldır yaşadığı durumun çok da farklı olmadığı anladım. Her birimiz kendi sorunlarımızdan bahsettik ve sohbet çok doğal ilerledi. Ünlüler ile tanıştıkça, samimi olup olmadığını ayırt edebiliyorum. Ancak Coldplay çok samimiydi, bu yüzden onlardan çok etkilendik.”
Son sekiz yılda kazandığıyla ilgili olarak SUGA, mutluluğu seçti. “Ayrıca bunun büyük bir şey gerektirmediğini ve oldukça basit olabileceğini öğrendim. Maddi şeylerin bana mutluluk getirdiğini düşünerek özenle yaşadım ama onlara sahip olduğumda gerçekten emin değildim.” Gülerek, “Zaten pek dünyevi arzularım yok. Belki de artık maddi şeylerin beni tatmin etmeyeceğini bildiğim içindir. Şimdi mutluluğu, sabah erkenden kalkmak ve kafeinsiz kahve içmek gibi basit şeyler de buluyorum” diye ekledi.
Öte yandan SUGA, kaybettiği şey olarak normalliği seçti. “Başkaları için normal olan benim için özeldir. Ancak zamanın, bu sorunu çözeceğini düşünüyorum.”
Geleceğe bakarak SUGA, “Sanırım ölene kadar BTS olacağım. Sık sık [bir grup] üretmeyi yani yapımcı olmamı önerdiler ama yapabileceğimi sanmıyorum. Başkasının sorumluluğunu alacak kadar sorumluluğum yok. Sadece BTS’in bir parçası olmayı seviyorum.”
Son olarak görüşmeci, uzun zamandır beklenen soruyu sordu. SUGA‘nın, BTS‘in “Butter” ile En İyi Pop İkili/Grup Performansı için aday gösterildiği yaklaşan Grammy Ödülleri için umutları. SUGA, “Bir Grammy? Mütevazı bir versiyonum ve kendinden emin bir versiyonum var, hangisini istersiniz? Dürüst olmak gerekirse, yüksek beklentilerim yok.” Ardından gülerek ekledi, “Ama sanırım bunu alacağız!”
SUGA‘nın röportajının tamamı VOGUE Korea dergisinin Ocak 2022 sayısında yer alıyor. Röportajın tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Kaynak: Soompi
K-Magazin haber kategorisi, Güney Kore’de magazin içerikli tüm haberlerin bulunduğu ana magazin haber kategorisidir.