Stray Kids’ten “NOEASY”; enerji, duygu ve karizmayla ağzınızı açık bırakacak şarkılarla dolu, grubun ikinci tam albümü. Bir albüm ile 1 milyondan fazla satan ilk 4. nesil K-pop grubu olduktan sonra ve şirketleri JYP Entertainment’ta bu başarıya ulaşan ilk sanatçı olduktan sonra, bu albümün hak ettiği şekilde heyecanla karşılanması şaşırtıcı değil. Açılış şarkısının dediği gibi bu sekiz “Thunderous” [gök gürültülü] üye, herkesin dikkatini çekip tüm gözleri üzerinde tutuyor ve asla hayal kırıklığına uğratmıyor.
NOEASY adı, albüm kapağında ‘NOISY’e [gürültülü] dönüşüyor; bu kelime yıllardır gruba karşı kullanılıyor ancak Stray Kids bu unvanı mutlulukla sahipleniyor ve “herkesin hatırlayacağı en gürültülü ses” olacaklarını söylüyor! Fakat albüm adı sadece bundan ibaret değil. Yorumlarıyla gruba geri adım attırmaya çalışanlara ve karşılaştıkları mücadelelere rağmen grup; “CHEESE”, “DOMINO”, “SSICK” ve “Thunderous” gibi parçalarla kendi rengine sadık kaldığını gösteriyor.
THUNDEROUS
Albümün ilk şarkısı “Thunderous”, ilk dinleyişte bedeninizi harekete geçirecek enerji dolu keskin ritimleri ve güçlü brass sesleriyle başlı başına bir güç merkezi gibi. Geleneksel Kore enstrümanları, brass sesleri ve araba kornaları gibi ses efektleriyle birleşen Stray Kids’in güçlü rap’ini ve vokalini kaldırmak zor olabilirdi; ama 3RACHA ve yapımcı HotSauce, aklınıza kazımak için tam ayarında gürültüyle bu şarkıyı emek emek işledi. Üyeler kendilerine “gök gürültülü olanlar” diyor -ki bu lakap onlara çok iyi uyuyor- çünkü hayran olmayanlar bile yaptıkları her hareketi izliyor ve grubun sesi de herkesten daha yüksek sesli, bu da insanların onlara odaklanmasını sağlıyor.
NOEASY
“CHEESE”, “DOMINO” ve “SSICK”; Ryan Reynolds’ı bile hayran eden Deadpool ilhamlı Kingdom performanslarına benzer şekilde anti-kahraman temasına sahip. Üçü de, ister dans beatleri ister rock etkisi olsun, grubun kendine özgü tarzı ve özelliğiyle bir dövüş sahnesinin enerjisine sahip. Eğer bu parçaların enstrümantal versiyonunu dinlerseniz verecekleri his tamamen farklı olacaktır, fakat güçlü rap ve vokaller eklendiğinde verdiği tüm o hisler göğsünüzde patlayacakmış gibi bir etki bırakıyor. Görsellik, sanatçıların sergilemek istediği ve karizmalarına yardımcı olacak bir şey olduğu için, şarkıların performans olmadan etkileyici olabilmesi biraz zordur. Ancak Stray Kids, sadece bu şarkılarla muzip yanını göstermeyi başarmış.
Stray Kids’in şarkılarında olan o özellik, çıkıştan beri birlikte çalışan grubun yapımcı ekibi (lider Bang Chan ile rapçi Han ve Changbin) 3RACHA’dan geliyor. Bu üçlü, KOMCA (Kore Müzik Telif Hakları Birliği)’nde en çok telif hakkına sahip olan 4. nesil idolleri. Bang Chan ise ‘100’den fazla şarkının telif hakkına sahip olan en genç idol’ unvanına sahip. Stray Kids’in müziğinin, daha önce dinlediğim ve muhtemelen dinleyeceğim her şeyden bu kadar farklı olmasının arkasındaki sebep 3RACHA.
Dört güçlü şarkıdan sonra “The View” ile karşılanıyoruz. Dance-pop şarkısı “Star Lost”la birlikte tam anlamıyla evinizdeymişsiniz gibi hissettiren bu parça, ferahlatıcı bir synth-pop türünde bir şarkı. Her ikisi de o özgürleştirici havaya sahip olmakla beraber “The View”, ufukta batan güneşin tadını çıkarırken sahilde koşmak gibi hissettiriyor ve “Star Lost” ise gözlerimizle henüz görmediğimiz geniş galaksileri keşfediyormuşuz gibi bir his veriyor. Stray Kids, geçmişe bakmanızı sağlayıp nostaljik anıları hatırlattığı zaman ve hayatınızdaki küçük şeyler için daha minnettar hissettirdiği zaman bunu seviyorum. “The View”, tıpkı Stray Kids’in yaptığı gibi önünüzdeki parlak geleceğe doğru ilerlemeniz için sizi motive ederken “Star Lost”, kaybolmuş hissetseniz bile bulmak istediğiniz şeyi aramayı asla bırakmamanız konusunda sizi cesaretlendiriyor.
“Silent Cry” -albümün 7. şarkısı- muhtemelen Stray Kids’in bu güne kadar yayınladığı en iyi şarkılardan biri, ki bu söylemesi çok zor bir sözdür çünkü Stray Kids’in diskografisi tam bir altın madeni gibi. Şarkı boyunca değişen ritim ve melodilerden grup içindeki farklı ses ve tonların gösterisine kadar, bu şarkının beni nasıl hissettirdiğini tam olarak kelimelere dökmek biraz zor. Bu şarkı, bir Stray Kids şarkısından isteyebileceğim her şeye sahip, özellikle de şarkı sözleri. “Sessiz çığlığını dinleyeceğim / Böylece kalbinin kayıp köşesinde yorgun hissetmeyeceksin / Canı yanan tek kişi olma / Bana sessiz çığlığını ver” sözleri, taşıdığınız yükü hafifletip sizi dinleyecek birinin olduğunu bilmek ve kalbinizdeki ağrının azaldığını hissetmek için büyük ihtimalle hepimizin ihtiyaç duyduğu bir şey. Başlı başına bu şarkı bile, “NOEASY“i çok uzun zamandır dinlediğim en iyi albüm yapmasına yetiyor.
“Secret Secret”, albümde en sevdiğim ikinci şarkı ama sadece, Han’ın yazmada çok yetenekli olduğu şarkı sözleri nedeniyle değil. Han bu şarkı sözlerinde, safi insan deneyimine olan dikkati ile insanlara “Eminim sen de benzer bir şey yaşadın. Tıpkı senin gibi ben de aynı şeyi düşünüyorum. İkimiz de insanız ve biz arkadaşız.” demek istiyor. Slow ritmine çok yakışan gitar, sizi üyelerin vokallerine hazırlayarak duygusal bir şarkıyı oluşturuyor. I.N’in duygu dolu sesi ve Seungmin’in görkemli ad-libleri ile, Stray Kids’in taşıdığı cephaneliği kullanıyor olmasından çok memnunum.
“Sorry, I Love You”, Changbin’in yazdığı bir R&B parçası. Stray Kids’in düşük ses perdesinde söylediği, kalbinizde yer edinen bir şarkı. Tüm üyelerin vokallerine çok yakışan, özellikle de Felix’in derin sesiyle çok güzel olan bir parça. Nakarat öncesi kısmındaki düetlerle birlikte, üyelerin birbirleriyle ne kadar uyumlu sesleri olduğu görülebilir. “Sorry, I Love You”da “genç ama üzücü” bir şey ifade etmek istenmiş ve şarkı sözlerini bilmeden bile bu hissi alabilirsiniz, çünkü piyanonun rehberlik ettiği bass ve gitar sesleriyle şarkı, sizi yumuşak bir hisse sürüklüyor.
Hyunjin ve Bang Chan’dan “Red Lights” -veya Korece adıyla “Compulsion”- Bang Chan’ın derin nefesleriyle başlıyor ve hemen ardından neyin geleceğini anlayabiliyorsunuz. Gruptaki rapçilerden biri olduğu hesaba katılırsa, Hyunjin’in vokalini dinlemeyi seviyorum ve bence bu tür karanlık tarzlar sesine çok yakışıyor. Ama zarif iplerin, ateşli gitarın ve üstü kapalı kelimelerin arkasına, daha fazlasına bakmanızı rica ediyorum. Romantik bir ilgiden ziyade, çalışmaya karşı olan mükemmelliyetçilik ve mecburiyetin getirdiği baskıyla bir insanın yaşadığı zorluklara odaklanan bir şarkı. Şarkı, tıpkı gerçek anlamının ihtişamıyla, sektördeki gençlerden ve genç yetişkinlerden beklenen aralıksız iş hayatının altında ezilen bir idol olmayı anlatıyor.
Diğer yandan Changbin, Felix ve Lee Know’un “Surfin’”i, sıcak bir günde soğuk suyun serinliği gibi hissettiren bir şarkı olduğu için, eğlenceli bir yaz parçası olarak amacına ulaşıyor. “Red Lights” ve “Gone Away” arasında, ve genel olarak albüm içinde hafif ve iyileştirici bir şarkı. Lee Know’un daha hafif şarkı söyleme tonunu çok seviyorum ve sesi şarkıda bahsettikleri deniz esintisi gibi geliyor. Açıkçası bu tarz, aegyo kralı güçlü rapçi Changbin dahil bu üçlü için mükemmel bir seçim ve yaptıkları o umursamaz havaya bayıldım. Söz konusu şarkı yapmaksa, Stray Kids’in gerçekten de bir sınırı yok.
“Gone Away”, Stray Kids’in kendi renginden uzak kalmadan grubun vokalistlerini öne çıkaran güzel bir ballad. Seungmin’in kadife gibi sesi, Han’ın kristal gibi vokali ve I.N’in bal gibi tonuyla birlikte, yumuşak piyano ve hafif elektrogitar sesleriyle bu şarkı, sevdiğiniz birine son kez sarılmak gibi hissettiriyor. Köprü kısmından sonra değişen anahtar, o kısma kadar verilen duyguların bir anda patlaması gibi geliyor ve dinledikten dakikalar sonra bile sizi düşünceler içinde bırakıyor. Gitarla birleşen vokallerinin gücü gerçekten çok özel ve bu albümde bunu gösterdikleri için çok mutluyum. Bu şarkı ile grubun, bazı insanların Stray Kids’i koymak istediği ‘hızlı tempolu şarkılar kutusu’ndan daha fazlası olduğunu mükemmel bir tarzda gösterdiğini düşünüyorum. Stray Kids, yapmak istediği şeyi yapmaya devam edecek ve bu her zaman etkileyici olacak.
Sondan bir önceki parça “Wolfgang”, ilk başta sıra dışı gelebilir fakat bir bakıma ‘Stray Kids tarzı’nda ilginç bir şarkı. Mnet’in “Kingdom” yarışmasını, hala bugün bile aklımızda olan o performansla kazandıkları şarkı bu. Koro söyleme ve org, bu şarkıya gotik bir hava veriyor ve rock elementlerinin dahil edilmesi her nasılsa mükemmel uyan bir üstünlük katıyor. Şarkı sözleri, “Kingdom”da ilk performanslarında gösterdikleri kurt sürüsü fikrine, ayrıca bir Stay’in programın yayımlandığı zamanlarda yazdığı bir mektuba dayanıyor. Hayranların, müziğin her türüne ilham verebilmesi gerçekten muhteşem.
Albümün son şarkısı “Mixtape:애”, gençlikten bahsettikleri mixtape serilerinin bir devamı niteliğinde. Elektro-pop enstrümanları, aşık olunan kişinin önünde acemi ve toy hissetmekle ilgili olan sözlere eşlik ediyor ve neredeyse gençlik filmlerindeki itiraf sahneleri gibi hissettiriyor. Albümün kapanışı için zekice bir seçim çünkü tekrar dinlemek için baştan açacağınızı garanti edebilirim.
Bu albümün ne kadar muhteşem olduğunu anlatırken abartmaya hiç niyetim yok. Şarkı sözlerinden vokallere, rap partlarından enstrümanlara kadar bu albümün her yanından altın damlıyor. Seungmin’in dediği gibi, başarılı oldukları ilk albümlerindeki sesin daha seçkin bir şekilde düzenlenmiş hali. Bu albümde eksik olan hiçbir şey yok. Yapımcılarını ve dinleyicilerini yansıtan kusursuz bir sanat eseri. Ne de olsa müziğin amacı da bu değil mi?
Stray Kids, bu albüm ile başkalarının beklentisinden uzaklaşarak kendi yolunda bir adım daha attı. Şarkılarını yaparak kendilerine o kadar bağlı kalıyorlar ki başka kimse onları taklit edemez. “Umarım bir gün Stray Kids başlı başına bir tür olur” ve şarkılarının diğer her şeyden ne kadar farklı olduğu düşünülürse ben buna şimdiden inanıyorum. Şarkılarını dinledikten sonra damarlarınızda dolaşan o enerjiden ve damağınızda kalan o bağımlılık yapıcı tattan dolayı, yaptıkları müzik ayrıştırılabilir şekilde Stray Kids. “NOEASY” bir şaheser çünkü sadece ve sadece Stray Kids’in kendi rengine sahip ve ben daha fazlası için doyumsuz bir iştah içerisindeyim.
Kaynak: Redbrick – Molly Matthews
Sitemizin editörlerinin kişisel olarak hazırladıkları köşe yazıları.