Biriyle samimi bir şekilde konuşmaya çalışırken, aynı anda hem hoş hem de düşünceli olmak her zaman kolay değildir. Jin de bunların hepsi mevcut.
“Butter”, Billboard Hot 100’ün zirvesinde kalıyor. Nasıl hissediyorsunuz?
Jin: Şu anda sadece işe gidip gelebildiğim için ne tür bir tepki vereceğimi gerçekten bilemiyorum. Tüm ödül törenleri uzaktan yapıldığından, herhangi bir ödülü şahsen kabul edemiyoruz. Ve interneti gerçekten pek kullanmıyorum. Sonuç olarak, daha az baskı hissettim ve promosyon döneminin tadını biraz daha iyi çıkarabildim. Bu arada iyi olduğumuza sevindim.
Weverse Magazine ile yaptığınız son röportajda, “Dynamite”ın Billboard Hot 100’e girmesinden sonra hissettiğiniz baskıdan bahsetmiştiniz ama görünüşe göre bunu fazlasıyla aşmışsınız.
Jin: Zihnimi temizlediğimi ve bazı şeyler üzerinde çalıştığımı söyleyebilirim. Programım bazen düzensiz olsa da rutinimi düzenli korumaya çalışıyorum. Tek bir gün bile tatil yapmadan çalışmaya devam etmek zorunda kaldığımda gerçekten yorgun oluyorum. Yatmadan önce yapacak işlerim olsa dahi, rutini bozmadan sağlıklı olmaya çalışıyorum ve biraz daha uyuyorum.
“Butter” çıkmadan önce solo şarkınız “Abyss”ı yayımladınız. Sözlerde ortaya koyduğunuz psikolojik zorluklar ve şarkı hakkında yazdıklarınız konusunda çok açık sözlüydünüz. “Abyss”ı çıkarmak sizde nasıl bir etki yarattı?
Jin: Bir çeşit rahatlama hissettim. Hayranlarımın beni mutlu biri olarak hayal etmelerini istiyorum ve böyle hissettiğimi bilmelerini istemiyordum ama arada sırada içimdekiler hakkında konuşma ihtiyacı hissediyorum. Bunu bir şarkıyla ifade etmeyeli ya da onunla ilgili herhangi bir şeyi açıklamayalı birkaç yıl olmuştu, bu yüzden biraz rahatlamış hissediyorum.
Şarkı sözlerinin bir kısmı, “Bugün senin hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorum” diyor. Bu, kendi içsel benliğinizle tanışıyormuşsunuz gibi“Nefesimi tutuyorum ve okyanusuma giriyorum” dizesiyle örtüşüyor.
Jin: Ben bile kendimi çok iyi tanıyamıyordum ve o zamanlar depresyondaydım. Bu yüzden kendimle yüzleşmeyi seçtim. Kendimle hiç tanışma fırsatım olmadı ve sanki kendi okyanusuma batmış ve sahilde yürümek için geri gelmiş gibi hissediyorum.
Bu mükemmel bir çözüm değil ancak cevap vererek olayın derinliklerine inmeye çalışma eyleminiz kendiniz üzerinde olumlu bir etki yapmış gibi görünüyor.
Jin: Deniyorum. Bu tür bir düşüncenin benim için doğru olduğunu düşündüm. Bu hiçbir şeyi çözmezse, başka bir şey deneyeceğim sonra başka bir şey daha. Zor zamanlar geçiriyorsam, bir şey yapmak için biraz izin isteyebilirim. Bunu yapabilmenin bile, kendi başına biraz yardımcı olduğunu hissediyorum.
Şarkı, iletmek istediğiniz mesajla ilgili mi? Yaşadığınız sorunları samimi bir dille ortaya çıkarmaya ve bir şekilde çözmeye çalıştınız ve şarkı sözleri kadar açık bir şekilde duygularınızı açığa vurdunuz.
Jin: Ben şarkıyı kaydederken yapımcılardan biri olan Kye Bumzoo ve diğer yapımcı Pdogg ile şarkının genel yönünü ve kompozisyonunu ele aldım. Sadece içten söylemeye ve kulağa hoş gelen şeyi yapmaya karar verdik. Bu şarkı sözleri için de geçerli. Hem şarkı söylerken hem de müzik dinlerken duyguları sakin ve anlaşılır bir şekilde aktaran şarkıları tercih ederim.
Peki ya “Butter”? “Abyss” gibi basit de olsa, ifade ettiği duygular daha hoş.
Jin: Bazen bu tür bir şarkıyı nakarat dışında söyleyebilseydim ne kadar harika olurdu diye düşünüyorum. (gülüyor) Yani söylediğimiz her şarkı çok tiz. Bu şarkının nakaratını çıkarırsanız, dans hareketleri ne kadar zor olursa olsun, oldukça rahat söyleyebileceğimi düşündüm.
“Butter” nakaratını hafif yüksek perdeden söylüyorsunuz. O kısım için kendinizi nasıl ifade edeceğiniz konusunda çok düşünmüş olmalısınız.
Jin: Özellikle nakarattaki notalar yüksek olduğu için baskı hissettim, bu yüzden tüm gücümü vokalime verdim. Özellikle ilk performansımızı yaparken hepsini unuttum. Her performansta gergin oluyorum ama bazıları beni özellikle gerginleştiriyor. İçimden devamlı ”doğru-Seokjin, rahatlayacağını söylemiştin, hatırladın mı?” diye geçiriyorum. Her şekilde “Butter”da çok şey gösterebilmem güzel. Yakışıklı olduğumu biliyorsun, değil mi? (gülüyor) Yakışıklı yüzümü dilediğim gibi gösterebilmek ve size yapabileceğim her şeyi gösterebilmek beni mutlu ediyor. Tüm bunları mümkün olduğunca bir performansta göstermek istedim.
“Butter”, kameraya bakarken ellerinizle jestler yapmanızla açılıyor. Hazırlanırken çok eğlendiğinizi tahmin edebiliyorum.
Jin: Dürüst olmak gerekirse pratik yapmak bir yüktür. Genellikle pratik yaparken hareketleri öğrenmekte yavaş olurum. O yüzden pek iyi değilim. Performans yönetmeni Son Sung Deuk ile pratik yaptığımda, ilk başta gerçekten endişeliydi. ‘Bu zor – kaldırabilir mi?’ diye. İlk performansımız için çok endişelendi ama iki ya da üç hafta “Butter” için pratik yaptıktan sonra beni tekrar gördüğünde, ”vay canına, bu Seokjin mi, bu kadar ateşli olan adam” (gülüyor) harika dans ettiğimi söyledi. İlk başta benimle alay edip etmediğini sordum ama “Hayır, herkes harika dans ettiğini söylüyor” dedi. Bu gerçekten doğruysa, hepsi onun sayesinde. (güler)
Çıkışınızın sekizinci yıl dönümünü kutlamak için FESTA 2021 için YouTube’a yüklediğiniz “ARMY Corner Store” videosunda, şarkıları ve dansları takip etmek için çok çaba sarf ettiğinizi söylediniz. “Butter”ın ortaya çıkmasından memnun musunuz? Zamanla oluşturduğunuz karakter sayesinde şarkının daha keyifli olduğunu hissediyorum.
Jin: Elbette, en çok memnun olduğum şarkı “Butter”. Çünkü bu noktada uzun süredir becerilerimi geliştiriyorum ve “Butter” bizim son yayınımız. Zaman geçtikçe daha fazla şarkı çıkarıyoruz ve en sevdiğim şarkı en yenisi olacak. O zaman “Butter” beni artık eskisi kadar tatmin etmeyebilir ama şimdilik en tatmin edici ”Butter”.
Hangi yönlerden geliştiniz?
Jin: Bu işe ilk başladığımda, personelin talimatlarına göre çalıştım ve şimdi dans durumunda bile hala takip etmeye çalışıyorum ama artık daha az zaman alıyor. Pratik yaptıktan sonra gözden geçirdiğimde, ne yapmam gerektiğini görebiliyorum. Kendime eskisinden daha az zaman ayırmam biraz daha az zaman alıyor ve sanırım onu biraz daha iyi hale getirebiliyorum. Hobi, dansımın geliştiğini söylediğinde de mutlu oluyorum.
“Permission to Dance” performansınız nasıldı?
Jin: Şarkıyı gerçekten seviyorum ama keşke hazırlanmak için daha fazla zamanım olsaydı. Mayıs’ta “Butter” ile geri döndük ve Haziran’da hayran buluşması konseri verdik. Bu yüzden “Butter” performanslarını çekerken aynı zamanda “Permission to Dance” için hazırlandık. “Butter”dan önce üzerinde çalışmamız gereken başka bir şey yoktu, bu yüzden pratik yapmak için bolca zamanımız vardı ama aynı anda hem “Permission to Dance” çalışması hem de hayran buluşmasına hazırlanmamız gerekiyordu. Zaman her zaman kısıtlıdır ama biraz daha zaman olsaydı daha da iyisini yapabilirdim. Keşke biraz daha çaba sarf etmek için daha fazla zamanım olsaydı.
Pratik yapmak için ne kadar çok zaman harcarsanız, sonuç o kadar iyi olur ve sonunda o kadar hırslı olursunuz.
Jin: Mesela şarkı sözlerini ezberlemede iyi değilim. Diğer üyelerden bazılarının çok çabuk kavrayabileceğini düşünüyorum ama benim için öyle değil. Bu yüzden bir hayran buluşmasında yeni bir şarkı ya da özel bir şarkı söylersek, diğerlerinden daha fazla hazırlanmak zorundayım. Yeni bir şarkı çıktığında alışmak için en az 4-5 gün pratik yapmam gerekiyor.
BTS 2021 MUSTER SOWOOZOO için “Daechwita” da rap yaptınız, ancak sizi rap yaparken görmek gerçekten çok nadir. Pratik yapmak için yaşadığınız sürecin yoğun olduğunu düşünebiliyorum.
Jin: Çok zordu. “Daechwita” ve “Chicken Noodle Soup”u yapmam gerekiyordu ama set listesine karar verilmesi konserden sadece bir ay önceydi. Bu süre zarfında işimi bitirip eve gelir, “Daechwita” müziğini açıp 15 dakika pratik yapıp, ardından “Chicken Noodle Soup” yapar ve hemen uyurdum. Ertesi gün uyanır, işe gider, eve gelir ve 15 dakika daha “Daechwita” ve daha fazla “Chicken Noodle Soup” yapardım. Bunu gerçekten uzun bir süre tekrarlayıp durdum. Şarkı sözlerini ezberleme konusunda berbatım, bu yüzden bu biraz zaman aldı.
Sürekli böyle pratik yapmaya devam etmek çok fazla zaman almış olmalı. İş-yaşam dengeniz de önemli. Dinlenmek için biraz zamanınız olmadan her gün belirli bir sürenin ötesinde pratik yapmak zordur.
Jin: Sözleri ezberleme konusunda becerilerim eksik ama eksiklerimi kapatan başka yeteneklerim olduğunu düşünüyorum. Aslında böyle şeyleri ezberlemekten zevk alıyorum. Benim yeteneğim, tekrar tekrar pratik yapmaktan zevk almak. Bu yüzden bir şekilde son teslim tarihinden önce başarılı olursam, kendimi övüyorum. (gülüyor) Pratik yapmak uzun zamanımı alıyor, bu yüzden onu büyük bir proje olarak ele almaya karar verdim. Bu şekilde yapsam bile istediğim gibi dinlenebiliyorum.
“ARMY Corner Store”da mesai saatleri dışında geçirilen zamanın öneminden bahsediyor gibiydiniz.
Jin: Benim yaşımdaki Korelilerin bugünlerde kendilerini geliştirmekten başka seçeneği yok. Niteliklerinizi geliştirerek bir şeyler öğrenmeniz gerekiyor ve insanlar size hobi olsalar bile hobilerinizin üretken olması gerektiğini söylüyorlar. Mola vermeye çalışırken bile üretken bir şeyler yapmam gerektiğini hissediyorum. Ama tek bir şey yapmadan yatarsam ya da verimsiz bir aktivite yaparsam dahi tatmin olmuş hissediyorum. Uyumak, yemek yemek, tekrar uyumak, televizyon seyretmek, oyun oynamak gibi. Bence herkesin böyle günlere ihtiyacı var.
BTS üyesi olmakla meşgulken, ‘zaman’ sizin için daha da önemli hale geliyor çünkü o şekilde harcayacak fazla zamanınız yok gibi görünüyor.
Jin: Çalışmadığım zamanlarda yapmak istediğim tek şey bunları yapmak ve yapınca keyif alıyorum. Bu durumda insanlar neden hayatta sana faydası olmayacak şeyler yaptığımı merak edebilirler. Toplum, her zaman yararlı olan şeyleri arar ama kendi iyiliğimiz için, başkalarının gözünde işe yaramaz görünse bile, kendi zihnimizdeki benliği bulmak için böyle zamanlara ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
Bundan bahsetmişken, Weverse’de yapımcı Bang Si-hyuk ile yemek yaparken bir fotoğrafınızı paylaştınız. Bu kadar etkisi ve yapacak işi olan iki kişinin birlikte rahatlamak için zaman ayırması inanılmaz.
Jin: İnsanlar onun ulaşılmaz olduğunu düşünebilir ama ben onu öyle bulmuyorum. (gülüyor) Benimle bir içki içmesini istedim ve birden, “Tamam, ne zaman boşsun?” dedi. Yine de çoğu zaman öyle bir anda karşılaşıyorum ki, “Uh, şu anda meşgulüm. Bu gün de dolu, bu gün de öyle.” (gülüyor) “O zaman bana biraz zaman ver, işin bittiğinde ben de sana zaman ayırayım.” böyle ileri geri konuştuk ve ertesi gün işim bittiğinde akşam yemeği için beni görmeye geldi. Bana yemek yapacağını ve şarap da alacağını söyledi. Her neyse, güzel bir yemekti.
Çıkışınızdan önce onunla bu kadar rahat hissedemezdiniz (gülüyor) ama zaman geçtikçe birçok şey değişti.
Jin: Stajyerken iş yaptığım bir pozisyonda olduğumu söyleyebilirim. O zamanlar, seçilen insanların gerçekten havalı göründüğünü düşündüm çünkü kendime güvenim yoktu. Aslında işlerin bu şekilde olacağını bilmiyordum ve iş veren biriyle konuşursam, bana soğuk bir omuz vereceklerini düşündüm. O yüzden pek güven duymadım.
tvN’in ‘You Quiz on the Block’ programında, ağabeyinizin son zamanlarda size Bay Seokjin diye seslenmesiyle ilgili yaptığınız şakayla ve büyük bir akrabanızın Kore Yeni Yılı için size para verdiği zamanki ruh halinizden bahsettiğinizde kendinize güvendiğinizi gösterdiniz.
Jin: Doğru. Ben böyle davranmazsam herkesin işi daha zor. Tanıdığım insanlar şaka olarak “süperstar burada” diyecekler. Eğer “Süperstar mı? Neden bahsediyorsun? Bunu söyleme” der ve onlara ciddi bir bakış atarsam bir dahaki sefere beni ne arayacaklar ne de benim hakkımda olumlu bir fikirleri oluşacak. Eminim ben de ünlü biriyle tanışsaydım böyle tepki verirdim. Yani birisi, “İşte, süperstar burada” derse, “süperstar geldi!” derim. Herkes şaka olduğunu anlasın diye ciddi bir şekilde cevap vermediğim sürece bunu anlayabilir.
Artık gerçek bir süperstar olduğunuza göre, eskiden kendine güveni olmayan Jin’e söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Jin: Ona ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Ona başını dik tutmasını söylemek istiyorum. (gülüyor) Eğer eskiyi düşünürsem, antrenmandan sonra kendini bitkin hissedebilir ve pes edebilir. Bence ona sadece çok çalışmasını söylemen yeterli olacaktır.
Şimdi bile sıkı çalışmaya devam etme hırsını nereden buluyorsunuz?
Jin: ARMY’nin tepkilerinden tabii ki. Twitter’da veya Weverse’de, kendimi geliştirdiğimi ve iyi bir iş çıkardığımı göstermek istiyorum. Bu günlerde performansları önceden çekiyoruz. Bu nedenle, performansları genellikle şarkılar yayımlanmadan çok önce kaydediyoruz, bu da kayıt için görünümümüzü değiştirmemiz gerektiği anlamına geliyor. Bu nedenle herhangi bir şey resmi olarak yayımlanana kadar yeni görünümümü göstermek zor, yoksa spoiler olabilir. Bu durum olmasaydı hayranlarımızın tepkilerini anında görebilirdim. Bu yüzden beni bu kadar sıkı çalışırken görmemeleri çok üzücü.
ARMY’ye ne söylemek istersiniz?
Jin: Umarım hayranlarımız kahkahalarını kaybetmezler. Bu tür şeyleri söylemekte pek iyi değilim. Benim kişiliğimde yok. Böyle konuştuğumda utanıyor ve ürkek hissediyorum ve kendimi ciddiye alamıyorum. Bu yüzden bunu minimumda tutmaya çalışıyorum. Ama hayranlar bizi hobi olarak izliyor, biliyor musun? Hobiler tamamen eğlenmek ve gülebilmekle ilgilidir. Bu yüzden onları mutlu görmek istiyorum, bitkin değil. Onları daha mutlu etmek için Weverse’de komik gönderiler paylaşmak veya komik cevaplar bırakmak için yolumdan çıkıyorum. Umarım beni seven herkes mutlu olur ve kötü bir şey görmelerini istemiyorum.
Kaynak: Weverse Magazine
Güney Kore’de sanat hayatı başta olmak üzere, makale türüne girebilecek her içerik bu kategoride.