Soobin’e, yeni albümün promosyon zamanının iyi geçeceği söylendiğinde, kendinden emin bir şekilde gülümseyip “Bence de iyi geçecek” diyerek bir an bile tereddüt etmedi. İnanç, büyümesi ve tutkusu ile dolu bir albümden, sevgili grup üyeleri ve hayranları uğruna daha iyi bir insan olma arzusundan bahsetti.
Görüşmeyeli nasılsınız? İyi görünüyorsunuz.
Soobin: Bugünlerde hayatımı gerçekten ilk kez yaşıyormuşum gibi hissediyorum. Öğrenciyken bana söylendiği gibi okulda her zaman çok çalıştım, aynı şekilde stajyerken ve çıkış yaptıktan sonra da bana verilen her şeyde çok çalıştım. Her zaman yorgun olduğum için fırsat buldukça biraz daha uyumaya çalışırdım ama son zamanlarda sabah erkenden kalkıp yürüyüşe çıkıyorum ve bir sürü yeni hobi edindim. Bütün bir albümü Polaroid fotoğrafla doldurdum. Video düzenlemeyi öğreniyorum. Tek başıma şarkıları coverlamaya çalışıyorum ve tüm bunlar uyku saatimi azaltsa da yapıyorum. Eskiden hayatım üzerinde hiçbir kontrolüm yokmuş gibi hissediyordum ama şimdi kendi hayatımı yaşıyormuşum gibi hissediyorum.
Bu değişiklikleri neden yaptınız?
Soobin: Her zaman bir evcil hayvanım olsun istemişimdir, bu yüzden yeni yerimizde kendime ait özel odam olduğu için bir kirpi aldım. Tekrarlanan günlük rutinimde sıra dışı şeyler olmasını seviyorum. Sabah yürüyüşleri yapmaya başladıktan sonra sağlıklı olduğumu, video düzenlemeyi öğrendiğimde sıradan bir insan olduğumu ve kendi kendime şarkı kaydettikten sonra geliştiğimi hissettim. MOA’ya gösterebileceğim şeylerin sayısı artıyor ve bu beni mutlu ediyor.
Sizi böyle canlı ve neşeli görmek güzel. Bu yüzden mi konsept tanıtımında geriye doğru yuvarlanma yeteneğinizi sergiliyordunuz?
Soobin: Öğrenciyken beden eğitimi dersinde takla atmakta gerçekten iyiydim. Ancak konsept fragmanı için pratik yaptıktan sonra, herkesin geriye doğru yuvarlanamayacağını öğrendim. Bunun özel bir yetenek olduğunu öğrendiğimde, bunu göstermek istedim. (güler)
Komik şeyler yapıyorsunuz. Neden stüdyodaki diğer üyelerle birlikte o dolabın raflarında yatıyorsunuz? (güler)
Soobin: Dans hocası ve diğer personeller gelmeden önce biz orada değilmişiz gibi davranarak saklanıyoruz. Artık ne zaman stüdyoya gitsek saklanmak bizim geleneğimiz. Artık herkes içeri girdiğinde otomatik olarak “çıkın dışarı” derler ve dolap kapaklarını açarlar. (güler)
Ne hoş bir alışkanlık! Ayrıca birkaç gün önce en genç üyelerle kendi kıyafetlerinizi seçmeniz gereken bir yarışma yaptınız.
Soobin: O gün iyi giyindiğimi sanıyordum! Hafif bir atmosferde bir şeyler çekiyorduk, bu yüzden şirin giyindim. İlk defa etiketini bile çıkarmadığım bir şort giydim. O zamana kadar benim için en iyisinin basit bir tarz olduğunu düşündüm ama Music Bank’te her hafta farklı bir tarz denedikten sonra düşündüğümden daha fazla tarzın bana yakıştığını fark ettim. Eskiden hep siyah kıyafetler seçerdim ama son zamanlarda farklı renkler, kot ceketler veya takım elbise gibi farklı türler alıyorum.
Özçekim becerileriniz de gerçekten arttı.
Soobin: Özçekimlerime baktığımda, MOA’nın onlarda ne gördüğünü merak ediyorum. (gülüyor) Polaroid fotoğraf makinesi aldım çünkü farklı görünüşlerimin kaydını tutmak istiyordum. Günümün en mutlu kısmı, günlük makyajımı yaptıktan sonra makyajımı çıkardığım andır. Ama saçımı ve makyajımı beğendiğimde hemen temizlemiyorum. MOA, harika yüzümü görünce çıldıracak diye düşünüp, bir sürü kendi fotoğraflarımı çekiyorum. (gülüyor)
Konsept fotoğrafları, görünüşünüzü mükemmelleştirmek için harcadığınız tüm çabayı yansıtıyor gibi görünüyor. Özellikle ‘YOU’ versiyonunda.
Soobin: Aslında çok garipti. (gülüyor) Bu aralar kıyafetlerime dikkat etmeye başladım ama normalde sadece eşofman gibi rahat kıyafetler giyerim. O tür bir kıyafet giymeye alışık değildim ve genellikle sinemaya gitmem. Aslında gerçekçi bir konsept olduğu için kendimi çok garip hissettim. Neyse ki çekimler beklediğimden daha iyiydi.
İkinci tam uzunlukta albümünüzü yapmak için iyi bir konumdasınız.
Soobin: Beşimiz de albüme yardım ettik. Şarkılar ve danslar sevdiğimiz tarzlarda olunca bu yüzden pratik yapmak için çok çaba harcadık. Özellikle bu albüme karşı büyük bir sevgim var gibi görünüyorsa, nedeni budur. Bu konuda şöyle bir his var, iyi gitse de gitmese de birlikte çok eğlendiğimizi düşünüyorum. Üzerinde çalışırken pozitif, enerjik bir hava yakaladık.
Bu albüme bu kadar sevgi kattığınıza bakılırsa, performanslarınızı gerçekten dört gözle bekliyor olmalısınız.
Soobin: Music Bank’e ev sahipliği yaparken diğer şarkıcıların performanslarını izleyip, bir an önce performans sergilemek istiyorum diye düşündüm. Bazıları canlı, çok güçlü bir şekilde şarkı söylediler, ki bunu harika ve oldukça havalı buldum. Performanslarımızda göstermeyi beklediğim türden bir tutku. Performansımızın gerçekten canlı görünmesini istedik, bu yüzden elimizde mikrofonlarla ana şarkıyı söylüyoruz. Daha önce tam potansiyelimizi gösteremediğimiz için hayal kırıklığına uğradım ama bu şarkıyla yeteneklerimizi sonuna kadar gösterebileceğimizi düşünüyorum.
Başlık şarkınızdaki rolünüz hakkında ne hissettiniz?
Soobin: En çok “bir gün bana görünen melek” kısmına odaklandım. İki uç arasında iyi bir orta yol bulmak istedim. Benim bölümümden önce söylenen sakin sözlerden yavaş yavaş yükselen ve sonrasında Taehyun’un büyük feryat bölümü. Bu yüzden önceki bölüme göre çok daha güçlü ve yoğun hissettiriyor ama yine de yumuşak, hassas bir ses kullanmaya çalıştım.
Ama “sana ihtiyacım var” kısmı gerçekten çok tiz.
Soobin: O kısmı en başından beri gerçekten istiyordum, söylerken zorlandım ama yapımcıyla çalışmaya devam ettim. Tekrar tekrar çalışarak ısrarcı olduğumu göstermek istedim. Her gün pratik yaptıktan sonra sonunda sesim çatlamadan söyleyebildim. Yapımcı bana ”Soobin, bence sen haklıydın, bu kısım sana çok yakışmış” dedi. İstediğim bölüme bu şekilde ulaştım.
Son albümde, tiz kısımdan vazgeçmemeniz için sizi cesaretlendiren kişi yapımcıydı.
Soobin: Aynen. Eskiden kayıtta bile sesimin olabildiğince geride olmasını istiyordum. Sahnede bile merkezdeyken çok fazla baskı hissettim ve yanlarda veya arkada olmak istedim. Ancak bu albümden başlayarak daha fazlasını yaparak güçlü yönlerimi ve bireyselliğimi göstermek istedim. Dans için bile eğitmene bir sürü fikir verdim, “Ya böyle yapsam ya da şöyle yapsam? ” veya yapımcılara bu kısmı yapmak istiyorum gibi. Üzerime düşeni yapamadığımı hissettiğimde, ‘kendine bir şans daha ver ve sonra çok çalış’ derim. (güler)
Koreografinin hangi bölümlerinin sizin fikirlerinizden etkilendiğini merak ediyorum.
Soobin: Ana şarkımız, şarkı söylemek ve dans etmekten daha çok duyguları ifade etmekle ilgili, bu yüzden şarkı söylemenin ortasındayken el hareketi önce gelir. Karar verilen dans hareketlerinden sapmamaya çalışmak aslında benim kişiliğim, bu yüzden eski performansları izlediğinizde tüm hareketlerimin hep aynı olduğunu görebilirsiniz. Ama eğitmene bu sefer her performansta rastgele hareketler yapacağımı söyledim. Hüzünlü ve yalnız bir şarkı ama güçlü bir şarkı. Sadece şarkı sözlerini dinlerken bile kalbim kırılıyor. Sizi gerçekten içine çekiyor. Bu yüzden sadece şarkı söylemeye odaklanacağım ve düşünmeden gerçek duygularımı ifade edeceğim.
“Ice Cream”in sözlerinin yazılmasına yardım ettiniz.
Soobin: Diğer şarkıların sözleri için günlerce uğraştım. Çok sözler yazdım ve dikkatlice seçtim, gönderdim ama hiçbirini kullanmadılar. “Ice Cream” sözlerini yazmam 10 dakika sürdü ve kabul edildi. “Hep birlikte bitirin / Bu çok adaletsiz / Her şeye bir son verin” gibi karamsar şeyler yazdım. (gülüyor) Hepsini çok hızlı yazdım çünkü konuyu görür görmez gerçekten ilişki kurabileceğimi hissettim. Yapımcı, Soobin’in sözleri çok dürüst, muhtemelen birçoğunu kullanabiliriz dedi. Sanırım hissettiklerimi yazdım ve konuya tam uydu. Diğer üyeler kişiliğimin son zamanlarda çok değiştiğini söylüyorlardı. Taehyun, birçok insanın kötü doğduğunu ama benim melek olarak doğduğumu söyledi. (gülüyor) Hepsi yeni beni daha çok sevdiklerini söylediler. Ben de yeni beni daha çok seviyorum. Bugünlerde kendimi o kadar rahat hissediyorum ki, doğru şeyi yapıyor muyum diye endişeleniyorum.
Music Bank’teki sorumluluklarınız bu değişikliği herhangi bir şekilde etkiledi mi?
Soobin: Eminim Music Bank’in benim üzerimde büyük etkisi olmuştur. Önceden, röportaj yaparken gergin hissederdim. Ancak Music Bank’teki atmosferin gerçekten iyi olduğunu, sunucuların sevimli ve şakalaşmanın eğlenceli olduğunu, bu nedenle röportajların kolay olduğunu duymuştum. Artık eskiden olduğu gibi canlı şovlar yaparken gergin değilim. Tecrübe kazandıkça öz güvenim arttı.
İlk başta lider olmakla ilgili bir yük hissettiniz, ancak şimdi bu pozisyon ve grup hakkında ne hissediyorsunuz?
Soobin: Şimdi lider olduğum için şanslı olduğumu hissediyorum. Lider olmak, kişiliğimi birçok yönden değiştirdi. Dürüst olmak gerekirse, lider olmasaydım diğer üyelere yaptırım yapacağımı sanmıyorum. Onlarla bu kadar yakın olamazdım. Aslında onlara bu kadar önem vermemin nedeni, onları sadece meslektaş olarak değil, insan olarak sevmem. Değer verdiğiniz biri işe gittiğinde, ne yaptığını ve nasıl yaptığını merak etmeye başlarsınız.
Yeni gruplarla da çok ilgileniyorsunuz.
Soobin: Onları daha iyi tanıyarak utangaçlığımı yenmeye çalışıyorum. (gülüyor) Benden sonra başlayan insanlarla birlikte olduğum için artık daha çok çalışmam gerektiğimi hissediyorum. Stajyerken kimse bizden BTS şarkılarını söylememizi istemese de yine de koreografilerini öğrenmek istedik. Ama ENHYPEN’ın, performanslarımız hakkında konuşacağını duydum. Tıpkı köklü sanatçıların eserlerini izleyip dinlediğim gibi, bizimkileri de izleyen yeni sanatçıların olduğunu fark ettiğimde, daha büyük bir sorumluluk duygusu hissettim ve daha çok çalışmaya başladım.
Çevrenizdeki insanların ve durumların daha iyi bir insan olmak istemenizi sağladığını söyleyebilir miyiz.
Soobin: Aynı şey MOA için de geçerli. Telefonum için terk edilmiş evcil hayvanları destekleyen bir şey kullandım. Sadece güzel olduğu için aldım ve bağış yapmak istedim, ama insanların benim davranış şeklimi gördüğünü ve aynı iyi etkiyi başka alanlara da yaydıklarını fark ettim. Aynı şeye bağış yapmak için çok sayıda MOA’nın bir araya geldiğini hala hatırlıyorum. Bu nedenle, daha iyi değerlere sahip iyi bir insan olmam gerektiğini düşündüm. İnsanları mutlu etmem ve farkında bile olmadan onları etkilemem harika. Her zaman söylediğim gibi, idollerin ve hayranların birbirimizi desteklediğimiz ve birbirimize yardım ettiğimiz yerde sahip olduğu ilişki kesinlikle çok değerli.
MOA ile iletişim halindeyken eğlendiğinizi görüyorum.
Soobin: Çok eğlenceli. Fotoğraflarımı paylaşmamın nedenlerinden biri MOA’nın şiddetli tartışmaları olması. Soobin’in gözleri böyle. Ve burnunun böyle olmasına bayılıyorum. Soobin bir tavşan. Hayır, o bir köpek yavrusu. MOA’nın böyle konuşmasını izlemek çok eğlenceli. Bu yüzden bir şey paylaştığımda, MOA kendi aralarında eğleniyor ve konuşurken dolaylı olarak etrafa saçtıkları sevgiyi almaktan mutluyum.
Bu ifade şekliniz harika: “Konuşurken dolaylı olarak etrafa saçtıkları sevgiyi almak.”
Soobin: İnsanların birilerini sevmesi ve desteklemesi bence çok özel. Çok fazla insandan çok fazla sevgi alıyoruz. Sevilme duygusuna hiç alışamadım ama daha mutlu hissediyorum. Bu yüzden MOA’nın beni sevmekten yorulmadığından emin olmak istiyorum ve daha iyi bir insan olmaya çalışıyorum ki bana sevgilerini ve desteklerini vermeye devam etsinler.
Kaynak: Weverse Magazine
Güney Kore’de sanat hayatı başta olmak üzere, makale türüne girebilecek her içerik bu kategoride.