Red Velvet’ten Joy, yakın bir zamanda Allure dergisi için kamera karşısına geçti.
Fotoğraf çekimiyle beraber bir röportaj da gerçekleşti. Editörün “Henüz 2020 yılı Aralık ayında olmamıza rağmen Ocak 2021 sayımız için fotoğraf çekimini tamamladınız. Çünkü magazin, zamanı bir ay daha ileride yaşar.” sözlerine karşılık Joy, “Bu ifadeyi sevdim. ‘Zamanı bir ay daha ileride yaşamak’. O halde şimdi, bu yıla ‘geçen yıl’ mı demeliyim? 2020 yılında -Kore yaşıyla- 25 yaşına girdim ancak COVID-19 sebebiyle pek fazla anı biriktiremedim. Anı biriktirememiş olmanın verdiği pişmanlıktan mı yoksa magazinde zamanı bir ay daha ileride yaşıyor olmam sebebiyle mi bilmiyorum ama 26 olmak için kendimi hazır hissetmiyorum. (Kore’de insanlar Yeni Yıl/ Ay Yeni Yılı geçtikten sonra kendilerini bir yaş daha büyük sayıyorlar) ‘2021’ sayısını düşünmeyi bırakamadım bile.”
Muhabir, 26 yaşın, bir kişinin yetişkin gibi hissetmeye başladığı yaş olduğunu söyleyince Joy, “Bunun doğru olduğunu düşünüyorum. Elbette ben yaşıtlarımdan daha erken yaşta çalışmaya başladım. Neredeyse yedi yıl dolmak üzere ancak ben hâlâ hayallerimin peşinden koşuyorum ve çok daha uzun bir süre boyunca da koşmaya devam edebilirim gibi hissediyorum. Bazen kendime yorulup yorulmadığımı soruyorum. Bunu duyduğumda çıldırıyorum. Biraz ürküyorum ve daha önce düşünmediğim şeyler hakkında düşünüyorum.” dedi.
Ardından muhabir, yedi yılın herhangi bir iş alanı için yorgun hissetmek için yeterli bir süre olduğundan söz ettiğinde Joy, “Yorgunluk nedir bilmiyorum. Kendimi tanıdığımı düşünüyordum ancak sonradan anladım ki kendimi tanımıyorum. Doğru yönde ilerleyip ilerlemediğimden bile emin değilim. Bunları düşünmeye başladığımdan beri hayatımı nasıl en iyi şekilde yaşayabileceğim hususunda kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Ajansımın, menajerimin veya ailemin yardımı olmadan kendi adıma düşünmeye, karar vermeye ve hareket etmeye çalışıyorum.” şeklinde cevap verdi.
Çok erken bir zamanda yetişkinliğe adım attığı için hayal kırıklığı hissedip hissetmediği sorulduğunda ise “Hayal kırıklığı gibi bir his, bir hedef veya amaç gerektirir. Ancak ben o tür bir amaca sahip değilim. Yetişkinlik rolünü doğal bir şekilde üstüme aldığımı düşünüyorum. Kimse beni bunun için zorlamadı. Ben oldukça iyimser biriyim, bu sebeple de hayal kırıklığı hissetmek yerine zamanımı kendim için çalışarak değerlendirmeyi tercih ediyorum.” cevabını verdi.
Editör aslında fikrinin, insanların “Joy’un yüzü” konusundaki beklentilerini tersine çevirmek olduğunu paylaştı. Joy “Konsepti sevdim. Bu ‘yüz’ konusunda kendi içime dönmek istediğimi düşünüyorum. Sahnede durduktan ve çok fazla sevgi gördükten sonra, harika bir insan olmam gerektiğini düşündüğüm zamanlar oldu. Çekici biri olduğumu düşünüyordum. Bu şekilde düşünerek yaşadığım zamanlar oldu ancak çok da ileri gitmedim ve sonunda tekrar kendi hislerime ve normal rutinime geri döndüm.” dedi.
Normal rutini hakkında ise “Egzersiz yapma konusunda takıntılıyım. Uyanır uyanmaz egzersiz yapıyorum. Pilates ve kuvvet antrenmanları yapıyorum. Ayrıca at biniyorum. Aynı zamanda oyunculuk dersleri de alıyorum. Bedenim ve zihnim şu anda en üst noktada ve bu bana çok yardımcı oluyor.” dedi.
Joy, cümlelerine “Çıkış yaptığım ilk zamanlarda yüzüm hakkında güvensiz hissediyordum. Benim yüzüm bir bebek yüzü gibi hoş değil. Yetenek yetenektir ancak gerçek şu ki yüz, insanların dikkatini çeken ilk unsurdur. İncindiğim bazı zamanlar oldu. Ayrıca daha hoş biri olmak için gerçekten çok çabaladım. Fakat diğer insanların standartlarına uyum sağlama zorunluluğunu bırakır bırakmaz, kendi yüzümden nefret etmeyi de bıraktım. Şimdi yüzümü olduğu gibi seviyorum. Bence kendinden nefret etmemek en önemli şey.” şeklinde devam etti.
Joy ayrıca sağlıklı yaşamaya kendini adaması hakkında da şu şekilde konuştu: “Egzersiz yapmak gerçekten çok önemli. Geçtiğimiz yıla kadar ciddi bir şekilde egzersiz yapmazdım. Dışarıdan bakıldığında, yediklerime dikkat ettiğim sürece iyi görünüyordum. Ancak konserler düzenlediğimizde bunu hissettim. Bir noktadan sonra bacaklarım titremeye başladı. Bir süre güç antrenmanları yaptıktan sonra kendimde daha farklı bir enerjinin yükselmeye başladığını bile hissettim. Bu bana eksenim düzelmiş ve köklerim sağlam bir şekilde toprağa tutunmuş gibi hissettirdi. Ayrıca egzersiz yapmanın mental sağlığım açısından da büyük bir rol oynadığını düşünüyorum. Hiçbir şey yapmamış olsam bile, bir defa egzersiz yaptığım sürece, o gün yapmış olduğum egzersiz sebebiyle kendimle gurur duyuyorum. ‘Bugün iyi yaşadım’ diye düşünüyorum.”
Kaynak: Soompi
K-Magazin haber kategorisi, Güney Kore’de magazin içerikli tüm haberlerin bulunduğu ana magazin haber kategorisidir.