İçerik hakları korezin'e aittir.

[genç hikayeleri] Üniversiteye Gitmenin Gerekli Olduğunu Düşünüyor Musunuz?

Editör: ,

Hmm.. Bu konuda ne düşünüyorsunuz..?

post yanıtı:
[+308][-7]
orjinal post: burada

1. [+252, -8] Çocuklar, eğer başarılı değilseniz bile en azından dandik bir üniversiteden de olsa mezun olmalısınız böylece yiyip içip yaşamınızı idame ettirebilirsiniz…… hala gerçekliğimiz bu…ㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋㅋ

2. [+78, -6] Tabii ki üniversiteye gitmelisiniz … Dürüst olmak gerekirse, 4 yıllık bir programda mezun olmanız gerektiğini düşünüyorum. Ülkemizdeki gerçek şu ki, kırsal kesimdeki üniversitelere gidenler (*Seul dışındaki üniversiteler kastediliyor), 4 yıllık bir üniversite programından mezun olsalar bile, işe başladıklarında ücretleri farklı olacaktır ㅠ

3. [+70, -119] Üniversiteye gitmemek, kıytırık bir üniversiteye gitmekten daha iyi

4. [+63, -102] Dürüst olmak gerekirse, artık gitmek gerektiğini sanmıyorum

5. [+53, 0] Sadece buradaki yorumlara bakarak, birçok insanın lise mezunlarına nasıl aşağılayarak baktığını görebilirsiniz

6. [+43, -2] Derslerde başarılı olmasanız ble gitmeniz gerektiği doğru.. 2-3 yıllık bir programla 4 yıllık programdan mezun olanların gördüğü muamele bile çok farklı.Cidden, bazı olağanüstü becerileriniz yoksa, kıytırık bir üniversiteye veya kırsal bir üniversiteye gitseniz bile, gitmelisiniz.

Kaynak: pannchoa

Netizenlerin, “konu dışı” sayılabilecek konular hakkında yaptıkları yorumlar ve çevirilerini içeren kategoridir. Sizde yorumlarınız ile bu içeriklere katkıda bulunabilirsiniz.

VIP (GD biased) --- *Under-rated olduğunu düşündüğüm isimlerin haberlerini de çevirmeye özen gösteriyorum. ** Açtığım haberlerin lüzumsuz olduğunu düşünenler, hür iradelerini kullanıp HİÇBİR haberime girmeyip yorum yapmayabilirler, sadece bir hatırlatma.

Benzer haberler

2024 MAMA’nın Japonya ve LA’de Yapılacak Olması Tepki Topladı

2024 yılında düzenlenecek olan MAMA (Mnet Asian Music Awards) töreninin Japonya ve Los Angeles& ...

Güney Kore Ulusal Kurtuluş Günü’nü Kutlayan İdoller

Birçok K-pop idolü, Kore’nin Ulusal Kurtuluş Günü olan 15 Ağustos’ta sosyal medya h ...

TXT’den YEONJUN, Kore Ulusal Kurtuluş Günü’nde Paylaştığı Japonya Fotoğrafları için Özür Diledi + Netizen Yorumları

TXT üyesi Yeonjun, Kore’nin Ulusal Kurtuluş Günü’nde Instagram’da paylaştığı ...

“Güney Kore’de Doğmuş Olmaktan Neden Nefret Ediyorum?”

“Öncelikle, yoğun rekabet. Başarıya ulaşmanın tek yolunun sadece ders çalışmak olarak gör ...

Han So Hee, Paris’te Görüntülendi

Han Sohee’nin hayranları Paris’te görüntülenen fotoğraflarını tartışıyor. Netizen y ...
  • ARMOA-LİNCE

    Yani benim hedeflerim arasında tabii ki iyi bir üniversite var.Benim için önemli çünkü hayatımı kurtaracak tek şey ailemden akrabalarımdan uzaklaşarak bir yere gitmek ??
    Yani tabii ki en dikkate aldığım şey bu değil.Ben kendimi geliştirmeyi,yeni şeyler öğrenmeyi çok seviyorum ve bence bunu üniversite tamamlayabilir 🙂
    Yeni çevremdeki arkadaşlarım,sorumluluk sahibi olmam bence bana çok fazla şey katar.
    O yüzden üniversiteye gitmeyi açıkçası önemli buluyorum.Bu illa üniversite için değil, sorumluluk sahibi olunabilecek herhangi bir yer olabilir benim açımdan.Ama ben üniversiteyi seçtim yol göstericim olarak 🙂
    Sınavda iyi bir yerler gelmese bile bence üniversite okunulması gerekiyor eğer zor durumda bırakmıyorsa insanı.

  • Chimmy love ?

    Bizim ülkemizde üniversite okumayan cahil fakat okuyan da insan olmayı unutmuş diye tabirlendiriliyor. O yüzden gerekli mi gereksiz mi bilemeyeceğim

  • nisarmypanda

    Günümüz şartlarında artık herkes üniversiteye gidiyor, herkes gitmeli mi yani gerekli mi tam emin değilim ama iki türlü düşünüyorum, başta dediğim gibi elini sallayan herkes üniversiteye gelir oldu bu da ister istemez başarı oranını veyahut başka şeyleri olumsuz etkiliyor bence, diğer yönden de gitmeli diye düşünüyorum çünkü üniversite ister istemez insanın gelişimi için özellikle hayata dair gelişimi için önemli bir yer.
    İki türlü düşünsem de çoğunluk olarak gitme taraftarıyım 🙂

  • KAİ88

    Aslında bu durum ülkeden ülkeye değişir. Gelişmemiş bir ülkede bir yere gelmek için üniversite okumak zorunda bir insan. En azından genelde böyledir. Türkiye gibi Kore de böyleymiş. Ancak gelişmiş bir ülkede üniversite okumak zorunda değilsin. Kendi mesleğini okumadan dahi bulabilirsin. Ve o meslekte ilerlersin. Gelişmiş bir ülkede milli gelirde yüksek baktığında insanlar üniversite okusa da okumasada bir şekilde geçiniyor yani. Gelişmemiş ülkelerde bu daha zor. Bu benim fikrim tabi ki. Türkiye’yi düşündüğümüzde de bir kaç yıldır üniversite okumak da önemini yitirdi. Çünkü üniversiteyi bitirmiş insanlar asıl işsiz ülkemizde. Ben kendi fikrim olarak da insan hangi meslekte olursa olsun kendini bir şekilde geliştirmeli her yönden, yaşadığımız bu dönemde ve gelecekte deüniveriste bitirmek önemli değil hiç bir iş altın tepside sunulmaz. Torpil yoksa.

  • ze AL

    Ben ikimciyi bitirecegim yakinda bir ise yaramiyor..gitmeyin…eskisi gibi sanayiye gidin heleki erkekseniz usta olun..ticarete atilin..hayat ancak oyle kazaniliyor??

  • portakalağacı

    Konu buysa gerçekçi olmak gerekiyor. Günümüz toplumunda Üniversite okumak, hatta standartların üzerinde olmak zorundasınız. Bir bakkal dükkanım vardı pirinç satmakla başladım işe (Vehbi Koç), bir tarlam vardı pamuk ektim ve ticarete başladım (Hacı Ömer Sabancı) ya da bir tekstil firmasında tezgahtarlıktan (Vitali Hakko) buralara geldim… Bunlar bin de bir ise, günümüzde artık çok hayalperest olabilecek başarı hikâyeleri olarak kalıyor. Zira şartlar artık çok zor. Üniversite mezunu olmak da bazen yeterli olmuyor. Kişi kendini seçeneklerden ayrıştırmak için donatmak zorunda. Standartların üzerinde olmaktan kasıt bu.

    • Chimmy love ?

      Hatta şu otomatik kapıların mucidi ilk okul mezunu deli gibi çalışmış yapmış bozmuş sonunda o kapıları dünyaya duyurmuş

    • bulutlardannot

      Aslında zamanınız varsa ben bu konuda uzunca bir yorumunuzu okumak isterim. Eskisi gibi uzun yorumlar yerine kısa ve öz yorumlar yapıyorsunuz. Ama zamanınız varsa rica edeceğim :’)

      • portakalağacı

        Uzun süredir devam eden gözlemimi kendimce tarif etmeye çalışmak da bazen zorlanıyorum. Baştan söyleyeyim anlatımım karmaşık olabilir ^^ Zira yol aldıkça bende örnekler birikiyor, hepsinin de kendince fayda sağlayacağı bir duruşu oluyor. O nedenle realist yaklaşarak sonuca odaklanıyorum. İnsanların zamanından almak yerine başlığın cevabına odaklanıp (cevaplarına) kısaca yanıtlamıştım. Çünkü insanlar artık onları oyaladığınız, birkaç dakika ruhlarına iyi gelecek öykü tadında bir hava veren düşüncelerin artık farkında. Bu nedenle direkt olarak cevabı istiyorlar. Yani Üniversite gerekli mi, değil mi…
        Öncelikle ben gerekli yerine asıl başlığın yeterli mi olması gerektiğini düşünüyorum. Devamında burada kullanıcıları kişisel olarak tanımadığım için Üniversiteye gitmeyin diyemem. Hayatları hakkında bir bilgim yok çünkü. Bazı bireylerin hayatları (dört duvar arasında yaşayan, dünyayı sadece gözlerini açtığı yer kadar bilen, maddi ve manevi olarak zorluklar yaşayan bireyler) göz önüne bulundurulduğunda Üniversite onlar için kurtarıcı bir role sahip olabiliyor.
        En kötü Üniversite bile hayat hakkında hiçbir fikri olmayan çocuğa bir fikir verir. Sadece bir diploma sahip olmaktan ziyade adaylar Üniversiteleri, hayata dair bir fikrin şekillenmesi için fırsata da dönüştürebilmeli. O fikirler günü gelince iş hayatında kurtarıcı özelliğe sahip olacak.
        Türkiye koşullarına ve eğitim sistemine bakıldığında, toplumun büyük çoğunluğu ilk kez Üniversite de mesleki eğitim ile tanışıyor. Bakın bu kısım çok önemli, ilk kez. Çünkü ortaokulun devamı gibidir Lise. Biraz Ortaokuldan farklı olarak şekli değiştirilmiş. Fakat genel olarak yine aynı bilgilerin tekrarı gibi. Meslek Liselerinde bir meslekle tanışırsınız fakat ya Meslek Liseli değilseniz? Değilseniz herhangi bir meslekle ilk kez Üniversite de (puanına göre bölüm tercihleri yapıldığını düşünürsek) tanışırsınız. Bu yüzden bu mesleğin uzmanlık alanını değil neye benzediğini öğrenirsiniz. Bir meslek de uzman olabilmeniz için iş hayatında büyük bir titizlikle uygulama deneyimi edinmeniz gerekiyor. Daha fazla uygulama deneyimine sahip olmanız mühim olan. Kimisi sizin Üniversite de ilk kez tanıştığınız bu meslekle çoktan tanışmış. Üstelik daha çocuk yaşta deneyimlemiş bir kıdemliniz. Diploması olmadığı için söz hakkına sahip değil. Üniversite size bir meslek hakkında sınırsız söz hakkı vadediyor. Adil mi? Evet tartışmaya çok müsait ve genel geçerliliği yok.
        Meslekte uzmanlaşmak isteniliyorsa daha fazla mesleki uygulama yapmak gerekiyor. İş hayatın da mesleğin bağlı bulunduğu tüm birimleri yoklamak gibi. Aynı zamanda meslekte daha fazla söz sahibi olmak isteniliyorsa Master yapılabilir.
        Haberi tıkladığınızda ilk önce düşünülmesi gereken Türkiye’nin sahip olduğu koşullar esasında. Ortaokul ve lise mezunlarının bazen iş fikirleri Üniversite mezunlarından bile daha pratik ve çözümleyici olabiliyor. Ya da uygulama da daha tecrübeli olabiliyorlar. Fakat onlara ne kadar istihdam hakkı tanınıyor?
        Bireyin ticari bir zekası veyahut aileden kalma bir sermayesi yoksa sağlıklı düşünmesi gerekiyor. Kişinin geleceğini idame ettirememesi psikolojik olarak büyük sorunlara neden olur. Üniversite standartlarınızı bir nebze de olsa bu durumda yükseltebilme şansı verir. Ve tabii ki ilk yorumumda da belirttiğim gibi Üniversite mezunu olmak da yeterli değil. İnsanlar fikir üretebilmek için kendilerini aynı zamanda donatmak ve geliştirmek zorunda. Üniversite mezunu olduğu halde birey hâlâ aynı hüviyette ise fırsatı değerlendirememiştir. Hâlâ başladığı yerdedir. Aldığı diploma eğitim hayatı boyunca aldığı diğer diplomalardan farksızdır.
        Esasında bu söylediklerimin hiçbirini genel bir kalıp da değerlendirmek mümkün değil. Örneklerden örneklere farklılık gösterir. Üniversiteyi değerlendirenler ya da değerlendirmeyi bilmeyenler. Kendisini tanımadan Üniversitenin işin espirisi olduğunu düşünenler, fakat aynı zamanda ticari bir vasfa sahip olamayanlar.

      • portakalağacı

        Uzun süredir devam eden gözlemimi kendimce tarif etmeye çalışmak da bazen zorlanıyorum. Baştan söyleyeyim anlatımım karmaşık olabilir ^^ Zira yol aldıkça bende örnekler birikiyor, hepsinin de kendince fayda sağlayacağı bir duruşu oluyor. O nedenle realist yaklaşarak sonuca odaklanıyorum. İnsanların zamanından almak yerine başlığın cevabına odaklanıp (cevaplarına) kısaca yanıtlamıştım. Çünkü insanlar artık onları oyaladığınız, birkaç dakika ruhlarına iyi gelecek öykü tadında bir hava veren düşüncelerin artık farkında. Bu nedenle direkt olarak cevabı istiyorlar. Yani Üniversite gerekli mi, değil mi…
        Öncelikle ben gerekli yerine asıl başlığın yeterli mi olması gerektiğini düşünüyorum. Devamında burada kullanıcıları kişisel olarak tanımadığım için Üniversiteye gitmeyin diyemem. Hayatları hakkında bir bilgim yok çünkü. Bazı bireylerin hayatları (dört duvar arasında yaşayan, dünyayı sadece gözlerini açtığı yer kadar bilen, maddi ve manevi olarak zorluklar yaşayan bireyler) göz önüne bulundurulduğunda Üniversite onlar için kurtarıcı bir role sahip olabiliyor.
        En kötü Üniversite bile hayat hakkında hiçbir fikri olmayan çocuğa bir fikir verir. Sadece bir diploma sahip olmaktan ziyade adaylar Üniversiteleri, hayata dair bir fikrin şekillenmesi için fırsata da dönüştürebilmeli. O fikirler günü gelince iş hayatında kurtarıcı özelliğe sahip olacak.
        Türkiye koşullarına ve eğitim sistemine bakıldığında, toplumun büyük çoğunluğu ilk kez Üniversite de mesleki eğitim ile tanışıyor. Bakın bu kısım çok önemli, ilk kez. Çünkü ortaokulun devamı gibidir Lise. Meslek Liselerinde bir meslekle tanışırsınız fakat ya Meslek Liseli değilseniz? Değilseniz herhangi bir meslekle ilk kez Üniversite de (puanına göre bölüm tercihleri yapıldığını düşünürsek) tanışırsınız. Bu yüzden bu mesleğin uzmanlık alanını değil neye benzediğini öğrenirsiniz. Bir meslek de uzman olabilmeniz için iş hayatında büyük bir titizlikle uygulama deneyimi edinmeniz gerekiyor. Daha fazla uygulama deneyimine sahip olmanız mühim olan. Kimisi sizin Üniversite de ilk kez tanıştığınız bu meslekle çoktan tanışmış. Üstelik daha çocuk yaşta deneyimlemiş bir kıdemliniz. Diploması olmadığı için söz hakkına sahip değil. Üniversite size bir meslek hakkında sınırsız söz hakkı vadediyor. Adil mi? Evet tartışmaya çok müsait ve genel geçerliliği yok.
        Meslekte uzmanlaşmak isteniliyorsa daha fazla mesleki uygulama yapmak gerekiyor. İş hayatın da mesleğin bağlı bulunduğu tüm birimleri yoklamak gibi. Aynı zamanda meslekte daha fazla söz sahibi olmak isteniliyorsa Master yapılabilir.
        Haberi tıkladığınızda ilk önce düşünülmesi gereken Türkiye’nin sahip olduğu koşullar esasında. Ortaokul ve lise mezunlarının bazen iş fikirleri Üniversite mezunlarından bile daha pratik ve çözümleyici olabiliyor. Ya da uygulama da daha tecrübeli olabiliyorlar. Fakat onlara ne kadar istihdam hakkı tanınıyor?
        Bireyin ticari bir zekası veyahut aileden kalma bir sermayesi yoksa sağlıklı düşünmesi gerekiyor. Kişinin geleceğini idame ettirememesi psikolojik olarak büyük sorunlara neden olur. Üniversite standartlarınızı bir nebze de olsa bu durumda yükseltebilme şansı verir. Ve tabii ki ilk yorumumda da belirttiğim gibi Üniversite mezunu olmak da yeterli değil. İnsanlar fikir üretebilmek için kendilerini aynı zamanda donatmak ve geliştirmek zorunda. Üniversite mezunu olduğu halde birey hâlâ aynı hüviyette ise fırsatı değerlendirememiştir. Hâlâ başladığı yerdedir. Aldığı diploma eğitim hayatı boyunca aldığı diğer diplomalardan farksızdır.
        Esasında bu söylediklerimin hiçbirini genel bir kalıp da değerlendirmek mümkün değil. Örneklerden örneklere farklılık gösterir. Üniversiteyi değerlendirenler ya da değerlendirmeyi bilmeyenler. Kendisini tanımadan Üniversitenin işin espirisi olduğunu düşünenler, fakat aynı zamanda ticari bir vasfa sahip olamayanlar.

      • portakalağacı

        Uzun süredir devam eden gözlemimi kendimce tarif etmeye çalışmak da bazen zorlanıyorum. Baştan söyleyeyim anlatımım karmaşık olabilir ^^ Zira yol aldıkça bende örnekler birikiyor, hepsinin de kendince fayda sağlayacağı bir duruşu oluyor. O nedenle realist yaklaşarak sonuca odaklanıyorum. İnsanların zamanından almak yerine başlığın cevabına odaklanıp (cevaplarına) kısaca yanıtlamıştım. Çünkü insanlar artık onları oyaladığınız, birkaç dakika ruhlarına iyi gelecek öykü tadında bir hava veren düşüncelerin artık farkında. Bu nedenle direkt olarak cevabı istiyorlar. Yani Üniversite gerekli mi, değil mi…
        Öncelikle ben gerekli yerine asıl başlığın yeterli mi olması gerektiğini düşünüyorum. Devamında burada kullanıcıları kişisel olarak tanımadığım için Üniversiteye gitmeyin diyemem. Hayatları hakkında bir bilgim yok çünkü. Bazı bireylerin hayatları (dört duvar arasında yaşayan, dünyayı sadece gözlerini açtığı yer kadar bilen, maddi ve manevi olarak zorluklar yaşayan bireyler) göz önüne bulundurulduğunda Üniversite onlar için kurtarıcı bir role sahip olabiliyor.
        En kötü Üniversite bile hayat hakkında hiçbir fikri olmayan çocuğa bir fikir verir. Sadece bir diploma sahip olmaktan ziyade adaylar Üniversiteleri, hayata dair bir fikrin şekillenmesi için fırsata da dönüştürebilmeli. O fikirler günü gelince iş hayatında kurtarıcı özelliğe sahip olacak.
        Türkiye koşullarına ve eğitim sistemine bakıldığında, toplumun büyük çoğunluğu ilk kez Üniversite de mesleki eğitim ile tanışıyor. Bakın bu kısım çok önemli, ilk kez. Çünkü ortaokulun devamı gibidir Lise. Meslek Liselerinde bir meslekle tanışırsınız fakat ya Meslek Liseli değilseniz? Değilseniz herhangi bir meslekle ilk kez Üniversite de (puanına göre bölüm tercihleri yapıldığını düşünürsek) tanışırsınız. Bu yüzden bu mesleğin uzmanlık alanını değil neye benzediğini öğrenirsiniz. Bir meslek de uzman olabilmeniz için iş hayatında büyük bir titizlikle uygulama deneyimi edinmeniz gerekiyor. Daha fazla uygulama deneyimine sahip olmanız mühim olan. Kimisi sizin Üniversite de ilk kez tanıştığınız bu meslekle çoktan tanışmış. Üstelik daha çocuk yaşta deneyimlemiş bir kıdemliniz. Diploması olmadığı için söz hakkına sahip değil. Üniversite size bir meslek hakkında sınırsız söz hakkı vadediyor. Adil mi? Evet tartışmaya çok müsait ve genel geçerliliği yok.
        Meslekte uzmanlaşmak isteniliyorsa daha fazla mesleki uygulama yapmak gerekiyor. İş hayatın da mesleğin bağlı bulunduğu tüm birimleri yoklamak gibi. Aynı zamanda meslekte daha fazla söz sahibi olmak isteniliyorsa Master yapılabilir.
        Haberi tıkladığınızda ilk önce düşünülmesi gereken Türkiye’nin sahip olduğu koşullar esasında. Ortaokul ve lise mezunlarının bazen iş fikirleri Üniversite mezunlarından bile daha pratik ve çözümleyici olabiliyor. Ya da uygulama da daha tecrübeli ve pratik olabiliyorlar. Fakat onlara ne kadar istihdam hakkı tanınıyor?
        Bireyin ticari bir zekası veyahut aileden kalma bir sermayesi yoksa sağlıklı düşünmesi gerekiyor. Kişinin geleceğini idame ettirememesi psikolojik olarak büyük sorunlara neden olur. Üniversite standartlarınızı bir nebze de olsa bu durumda yükseltebilme şansı verir. Ve tabii ki ilk yorumumda da belirttiğim gibi Üniversite mezunu olmak da yeterli değil. İnsanlar fikir üretebilmek için kendilerini aynı zamanda donatmak ve geliştirmek zorunda. Üniversite mezunu olduğu halde birey hâlâ aynı hüviyette ise fırsatı değerlendirememiştir. Hâlâ başladığı yerdedir. Aldığı diploma eğitim hayatı boyunca aldığı diğer diplomalardan farksızdır.
        Esasında bu söylediklerimin hiçbirini genel bir kalıp da değerlendirmek mümkün değil. Örneklerden örneklere farklılık gösterir. Üniversiteyi değerlendirenler ya da değerlendirmeyi bilmeyenler. Kendisini tanımadan Üniversitenin işin espirisi olduğunu düşünenler, fakat aynı zamanda ticari bir vasfa sahip olamayanlar.

        • bulutlardannot

          Çok yönlü bir yorum olmuş. Her koşulu düşünerek yazmışsınız anladığım kadarıyla. Benim aklıma gelmemişti ama özellikle bir meslek de ne kadar uygulama yaparsak o kadar pratiğe dökeriz o kadar deneyim kazanırız misal. Bu da günden güne bizi bir uzman yapar. Bunu hatırlatmanız ve yaklaşımınız hoşuma gitti. Doğru çoğumuz üniversite de meslek nedir ilk kez öğrendik bir de. Üniversite mesleğimiz ile ilgili acı ama gerçek söz hakkı da veriyor cidden. O meslekten mezunsanız insanlar dinler söz hakkınız olur, değilseniz göz döndürürler. Cevapladığınız için teşekkür ederim :’)

  • bulutsuyu

    Lise bitti büyük bir sınavdan çıktığı için gençler “artık ders çalışmama gerek yok. artık rahatım.” diye düşünüyorlar. Bu da hep ailesi ve öğretmenleri tarafından söylenen “bu bir bitsin gerisini düşünme” lafı yüzünden.
    Üniversite gerekli. Fakat üniversite bilim insanı yetiştirir. İlgi duyduğun bölüme gitmezsen senin için lise5 olur. Gider gelirsin. Ama ilgi duyduğun bir bölümdeysen kendini geliştirmek için ders içi ve ders dışı zaman harcarsın. Örneğin artık her yerde olan, açıköğretimde bile okuyabileceğiniz “uluslararası ilişkileri” düşünelim.
    Okulunu okurken 2 dil daha öğrendin. Derslerini iyi notlarla geçtin. ( üniversitede ölesiye çalışmanız gerekecek zaten.) aynı zamanda sosyalsin. Bu üçünü sağladığında mezun olduktan sonra çevrenin genişliğine ve dil bilmenin seni ne kadar öne geçirdiğine inanamayacaksın.
    Diğer bölümlerde de aynı şekilde.
    Sevgili arkadaşlar, yakınmak sizi bir yere ulaştırmaz. Bu ülkenin 81 ilinde üniversite olabilir. Ama 81 bin yetişmiş insanı yok. Yoksa bu halde olmazdık.
    Önemli olan kendini geliştirmek. Üniversitenin her imkanını kullanmak, olmayan imkanları başvurularla yaratmak. Zorlayın kimseye yemek, emek vermeden gelmiyor.
    Üniversitenin iş ve işçi bulma kurumu olmadığını unutmayın.

  • https://www.youtube.com/channel/UCY15CyV42ic5Qc9U2MWh4CQ nasip

    Gelişmiş ülkelerle bizim durumumuz farklı elbette, ülke şartlarımız için konuşacak olursak, özellikle kız çocuklarının ne olursa olsun üniversiteye gitmesi gerektiğini düşünüyorum. Fakat şu da bir gerçek ki, Avrupa ve Amerika’da kimse üniversiteyi zorunluluk olarak görmüyor. Gerçekten o alanda uzmanlaşmak ve o mesleği yapmak isteyenler şartlarını zorlayıp üniversiteye gidiyor ve lise mezunu olmak olumsuzlanacak bir durum olarak görülmüyor. Bu bana çok mantıklı geliyor açıkçası, herkesin üniversite okumasına gerek yok, kişilerin yetenek ve kapasiteleri doğrultusunda meslek seçimi yapması lazım. Herkes beyaz yakalı olamaz. Nerdeyse her şehire üniversite açılmasına da karşıyım, bence niteliği feci şekilde azaltıyor bu durum. Üniversite adı üzerinde bambaşka insanlarla karşılaşma imkanı veren, ufuk açan bir ortam. Dersler haricinde ortamı da çok şey katıyor insana. Kapısına üniversite yazınca orası üniversite olmuyor. Oraya gidenler 4 yıllarını boşa harcamış oluyorlar, %95’i mezun olunca ortada kalıyor. Emek, zaman ve para israfı. Ya deli gibi çalışın büyük şehirlerdeki köklü üniversitelere gidin ya da yetenekli olduğunuz sizi mutlu eden “şeyi” bulun =) Demesi kolay tabi, her arayan bulamıyor ama bulanlar da arayanlar ^^

    • junchan

      Her şehirde üniversite açılmasına ben karşı değilim açıkçası. Çünkü üniversiteler o şehrin ekonomik açıdan gelişmesine katkı sağlıyor ve nüfusu bizden daha az olan ülkelerde bizden daha fazla üniversite var yani bu asıl sorun değil bence. Asıl sorun her üniversitede her bölümün(yada çok fazla bölümün) açılması. Üniversite sayısını azaltmak yerine belli üniversitelerin belli alanlarda uzmanlaşması sağlansa daha mantıklı olacağı kanaatindeyim. Şu an bu durum sadece teknik üniversiteler için geçerli ama diğer fakülteler için de uygulanabilir. Bu hem kontenjanı azlatır hem de daha verimli bir eğitim ortamı oluşmasını sağlar diye düşünüyorum.

    • Seunghyyn

      Ben de her şehirde üniversite açılmasına karşı değilim. Çünkü her ne kadar 21. Yüzyılda bile olsak ailelerin kız çocuğu oralarda tek başına yapamaz diyip çocuklarını bulundukları şehirden başka bir yere göndermiyor. Sadece her sene binlerce mezun veren bölümler tek tek kapatılıp çok az kontenjan bırakılıp belirli üniversiteleri belirli konularda eğitim veren kurumlara çevirlmesine doğru gözü ile bakabiliyorum.

    • bulutlardannot

      Aşağıda size yazan arkadaş gibi düşünüyorum. Her şehirde Üniversite olması o şehrin ekonomisinden tutun şehrin metropolleşmesini de sağlar. En önemlisi o şehirdeki insanların da kendini geliştirmesine imkan olur. Üniversite gelişmişlik anlamında zemin hazırladığından çok önemli bir araç aslında. İstanbul, Ankara ve İzmir Türkiye’nin metropol şehirleri. İş bulma imkanının da en çok olduğu şehirler. Tabiri caizse her şey orada yaşayan insanların imkanına sunulmuş. Diğer küçük şehirlerin de öğrenci şehri olması, yani Üniversitenin olması aynı imkanların oluşmasına zemin hazırlar. Niteliği azaltmaz, aksine oradaki insanın gelişimine faydası olur. Yapılacak tek şey bölümlerin şehirlere göre planlaması bence. Türkiye’nin tek bir kültürü yok, çeşitli kültürlere sahip. Her şehrin bu kadar çeşitli kültüre sahip olduğu ülke pek yoktur. Dolayısıyla bölümler şehirlere göre düzenlenebilir aslında. Türkiye de bakıyorsunuz bazı meslekler küçük şehirler de yapılacak türden ama en iyi eğitim veren İstanbul, Ankara ve İzmir’deki Üniversite’ler. Çünkü başından beri bir insanın yetişmesi için temel ihtiyaç ve donanımlar oradaki Üniversitelere verilmiş. Her Üniversiteyi eşit ve iyi donanımla açsınlar. Hocalar kalifiye olsun. Bölümlerde şehrin sahip olduğu nitelikler düşünülerek planlamalar yapılsın. Yok yapmıyorlarsa haklısınız :’)

    • dün ya

      Üniversiteye gitmenin hem avantajlari hem de dezavantajlari oldugunu düsünüyorum. Herkes üniversiteye gitmek zorunda degil ve yazdiklarina katiliyorum. Bence bir üniversite derecesi daha yüksek ve uzmanlik meslekler icin bir gerekliliktir, ancak bir ofis calisani, danisman, asistan gibi meslekler icin meslek liseleri, akademiler yeterlidir. Ama ne yazik ki, artan otomasyon ve dijitallesme nedeniyle giderek daha fazla is kayboluyor. Avrupa’da ki durumlar da iyi degil, is ve dolaysiyla ciraklik yerlerinin sayisinin azaldigini ve gencler arasinda issizligin artigini görüyorum. Üniversiteye gitmek ya da evde kalmaktan baska secenekleri yok.
      Büyük sirketler gittikce kücükleri yok ediyor, ABD fon sirketleri artik devletlerin parasini yönetiyor ve dünya politikasini dikte ediyor vb .( ve maalesef Corona da bu dünya politikasinin bir parcasi oldugunu düsünüyorum …)

  • Seunghyyn

    Aslında at gözlükleriniz varsa ve onları çıkarmak gibi bir niyetiniz yoksa okumayın en mantıklısı çünkü mesele üniversite okumak değil bence. Mesele insanın kendini bulması, kendinin farkına varması ve kendini geliştirmesi. Üniversite sadece kendinizi bulmanızı ve geliştirmenizi sağlayacak imkanları bolca önünüze sunuyor. Artık günümüzde özel üniversiteler önünü alamadığımız bir şekilde çoğalıyor -tabii bu kurumlara üniversite denilir mi tartışılır- ve bu çoğalma sadece eğitimin kalitesini düşürüp lise düzeyinden öteye gidemiyor. Sadede gelecek olursam üniversite olmasada olur okumak, araştırmak, yazıp-çizmek ve kendinizi geliştirmek için size kendinizden iyi bir rehber olamaz. Toplumda sivrilip başarılı bir birey olabilmenin en temel adımıda benim için dünya görüşümüzün içinde bulunduğumuz toplumun dünya görüşünden farklı olmasıyla başlıyor.

  • ☮Aliens_Mickey⚛

    Okumak elbette ki şart.
    Özellikle bir kadının okuması bu ülkenin kuytu köşede kirli zihniyetinden bir adımda olsa kendisini kurtarmak demek.
    Okumayıp fenomen olmak çok daha basit bir yol iken okuyup bir meslek sahibi olmanın daha onurlu olduğunu düşünüyorum.
    Küçüklerim sakın okurken pes etmeyin ve en iyisi için tüm o güzel yaşlarınızı, zamanınızı harcamayın.
    Hayallerinizin daima peşinden gidin. Büyürken bir çok zorluklar karşılacaksınız ve sınavların sizi bir kalıba sokmasına izin vermeyin.
    Umarım hepiniz her zaman doğru seçimlerde bulunur ve daima mutlu kendinden emin bireyler olursunuz♥️

  • bulutlardannot

    Ben Türkiye’de geleceğin mesleği olarak görülen bir bölümden geçen yıl mezun oldum. Daha biz okurken Üniversite’de diğer bölümlerde okuyanlar tuzunuz kuru hemen iş sahibi olacaksınız diyordu. Yalan değil hoşuma gidiyordu bu :’) Doğruya doğru Üniversite içine kapanık insanları bile sosyalleştiren, girişken insanlara dönüştüren bir çatı. Bu tarafıyla bile Üniversite’ye gidilir. Çünkü ne kadar zeki ve yetenekli olursanız olun iş dünyasında girişken olmak çok çok önemli. O yeteneklerinizi girişken olduğunda servis edebiliyorsunuz. Yoksa size kalıyor bildikleriniz yetenekleriniz, kimsenin haberi olmuyor. Benim arkadaşlarım arasında böyle içe kapanık insanlar vardı. İnsanlarla konuşurken 2 kelimeyi bir araya getiremiyorduk Üniversite’den sonra çok şükür kendimizi ifade etmeyi öğrendik diyorlar şimdi. Şimdi de dürüst olalım. Her şeyden önce aşağıdan bir arkadaşın dediği gibi dosdoğru olmak zorundayız. Ayakların yere sağlam basması geçimini sağlamakla da alakalı olduğundan ona göre de kendimizi onca kişinin arasında geliştirmek şart. Küçümsemiyorum yanlış anlaşılmasın ama bugün bir markette kasiyer olmak bile zor olmuş. O yüzden hem dilli olup hemde kendini geliştirmek şart. Baştaki yazdığıma döneyim tuzumuz kuru diyenler neden böyle dediklerini biliyorum ama biraz fos bir tabir bu. Her şey kişinin elinde çünkü. Mezun olur olmaz atanmam bu tabirin doğru olduğunu kimseye düşündürmesin. Oturup günde 9-10 saat kpss çalışarak 88 puan alıp atandım. Öyle her zaman kuru tuz lafları etmemek gerekiyor. Her şey emekle ilgili. Şimdi işim var çalışıyorum hedefler bitti mi? Hayır kendimi geliştiriyorum hatta daha iyi şartlar da çalışmak için hala emek veriyorum. Bir şeylerin üzerinde duruyorum. Genç yaşta iş sahibi olmak inanın motivasyonunuzu bazen etkiliyor. Çünkü rahatlık var olmasa da olur diye düşünüyorsunuz. Benim bu konuda düşüncelerim bu. Yani emek vermek ve kendini geliştirmek. Kişinin kendine dürüst olması ve yaşadığı çevreyi de iyi bilmesi gerekiyor. Şartlar göz önünde bulundurulduğunda bu cidden çok önemli. Yani ömrünüzün sonuna kadar size anne ve babanız bakamaz. Kendinizi geliştirmeden emek vermeden de olmaz.

    • ARMOA-LİNCE

      Kendini dahada geliştirmen dileğiyle <3
      Umarım bende senin gibi olabilirim 🙂
      İdolümsün 😀

      • bulutlardannot

        Teşekkür ederim, bir de Estağfurullah :’)

    • bulutsuyu

      Benim PDR okuyan arkadaşım kendini iki cümle kurup anlatamazdı. Topluluk önünde konuşamazdı. Çok çekingendi. Üniversitede hocalarına fobisi olduğunu söylemiş. Çok üstüne gitmedikleri için kendini topluluk önünde konuşmaya hiç zorlamamış. Onu öğrencileriyle düşünemiyorum maalesef .
      Keşke herkes kendine uygun mesleği yapsa. İçine kapanıksan ve aşamıyorsan, fobilerin varsa insanla uğraşmayacağın bir meslek seçmen en doğrusu.
      Sizin yazdıklarınızı görünce bunlar aklıma geldi.

      • bulutlardannot

        Herkes için geçerli bilmiyorum. İşin uzmanına yani psikologlara danışmak lazım ama çekingen insanların biraz aileden dolayı veya çevreden dolayı çekingen olduklarını düşündüğüm oluyor. Bunun artık fobi olması bundan dolayı da olabilir. Toplum içerisinde bir çocuğu rencide ederseniz o kişi daha çok içine kapanır konuşmaya çekinir korkar, özgüveni azalır. Konuşma da çok iyi olan insanlar genelde hep özgüvenli insanlar

  • R.M.99

    Ben gidilmesi gerektiğini, en azından o ortamda bulunulması gerektiğini düşünüyorum. Hangi bölüm olursa olsun dışarıdan herhangi birinin alamayacağı bilgiler edinebilmeniz bir yana farklı insanlarla aynı ortamda bulunmanız önyargıları kırmanın da bir yolu diye düşünüyorum. Hatta benim için en büyük katkılarından biri bu oldu diyebilirim. Ayrıca ne olursa olsun elinizde diploma olmalı. Artı bir de dil sertifikanız olursa ileri seviyede bir eğitim görmeye devam etmeseniz bile bir yararı olacaktır. Kısacası bence üniversite gerekli??

  • sevilmeyenyaz

    Her şey sende bitiyor. Çiftçi mesela ektiği tohumdan iyi bir mal alabilmek için aylarca emek harcıyor. Sonucunda kendisi kazanmış oluyor. Sende bir çiftçisin emek vermezsen zamanın boşa gider, üzülmüş olursun. Ama emek verirsen kazanmış olursun.

    • Raroua

      Bir de şöyle bir etken var aylarca emek verip bir yağmur, dolu vurursa ekinler harap olur ama bu Allah’ın işidir bu sene ise bizim emeklerimiz bir insanın dudakları arasındaydı bende gece gündüz demeden çalıştım gece kalkar öyle ders çalışır sonra dershaneye giderdim ama ben ve benim gibi insanların emekleri harap oldu.

      • sevilmeyenyaz

        Düzen o kadar saçma ki. Hayatlarımızın bir insanın dudak arasında olması kadar berbat bir durum yok ve değişmesi için hiçbir şey yapamıyoruz. Umarım emeklerinin karşılığını alırsın 🙂

        • Raroua

          Böyle sistem olursa emeklerinin karşılığını alacağımı sanmıyorum.

          • sevilmeyenyaz

            Hayır hayır kesinlikle olumsuz düşünme. Geç olur belki karşılığını alman için ama gösterdiğin çabayı bırakma.
            Sistem de elbet değişecek. Umudumuz bitmesin.

          • Raroua

            Hayırlısı olsun diyelim 🙂

  • BTS…RM⁷

    Ben üniversitenin şart olduğunu düşünmüyorum. Kendimi geliştirdiğim sürece elbette bir yerlere gelebilirim. Bu “üniversite mezunu”olmak zorunluluğunu da asla onaylamıyorum. İnsanlar üniversiteye gitmeden de birçok konuda gelişip daha ileri seviyelere ulaşabiliyor. Çocuklara daha okula başladıkları ilk yıldan üniversite üniversite diye baskı yapılmasını da doğru bulmuyorum. Meslek edinmek önemli okumak önemli ama şuan da üniversitelerin bu tarz bir mekan olduklarını da düşünmüyorum. O eskiden değerli olan üniversite mezunu tabiri artık önemli bir konu bile değil. Sadece insanların çocuklar üzerinde ekstra kurdukları ve birçoğunun yanlış tercihler yüzünden yıllarca uğraştıkları psikolojik olarak çöktükleri bir zorunluluk. Kız kardeşim yıllarca üniversite sınavına hazırlandı ve girdiği ilk yıl marmara fiziği kazandı. Hazırlığa başladı ama insanların baskıları ile bu kararı verdiğini ve bu bölümü istemediğine karar verip bıraktı tekrar hazırlandı tekrar girdi istediğini tutturamadı tekrar hazırlandı bu yıl tekrar şansını denedi. Yıllardır bu sınavlar yüzünden yıprandı ve daha 20 yaşındaki kızın saçları beyazladı. Söylemek istediğim şey meslek edinmek çok önemli. Herkes hayatını idame ettirmek için bir meslek edinmeli. Bu saçma sapan sınavlar gencecik yaşlarda psikolojik savaşlar vererek olmamalı.Her mesleğin uzmanları tarafından yetenek sınavları yada o mesleğin gerekliliklerini taşıyıp taşıyamayacağını belirleyen bir mülakat ile olabilir.Ben kendi mesleğin için niye ileri seviye matematik sınavına girmek zorundayım ki?Ya da niye edebiyat bilgim ile sınanıyorum?Ne yapacağım pastalarıma şiir mi okuyacağım.Ya da kekler pişerken 2-3 sayfa klasiklerden okurum daha ıslak ve yumuşak olurlar. İnsan kendini her türlü geliştirebilir. Bunun için üniversiteye gerek yok.

  • AtotheZ

    Üniversitenin manevi olarak kattıklarını zaten aşağıda birçok kişi yazmış ben daha maddi tarafından bakacağım olaya. Üniversite mezunları bile iş bulamazken birde üniversite okumazsak ne olur halimiz? Nasıl nerede iş buluruz? Hee tabi Duygu Özaslan gibi parayı babadan buluyorsak ya da sevgilimizden buluyorsak iki de fotoğraf atıp kendimize influncer diyorsak okumaya ne gerek var? Hanımefendi öyle demişti.
    Türkiye’nin ekonomik durumu ortada, kadına bakış açısı ortada. Özellikle kadınlar OKUMALI. Para için değil bu sadece ileride eşin, ailen ya da başkaları tarafından hor görülmemek için. Çok örneği var çevremde sonra kavgada derler ki “sanki eve para getiriyor sadece yemeyi biliyor” ve sizde yutmak zorunda kalırsınız. Bu yüzden okuyun, güzel bir meslek edinin, ayaklarınızın üzerinde durun ki kimseye eyvaşlahınız olmasın.

  • Mel⁷

    Özellikle bir kadın olarak kendi ayaklarınızın üstünde durmak üniversite mezunu, kendini geliştirmiş, dil bilen insanken bile çok zor. Çalışma hayatında en büyük mobbing kadınlara uygulanıyor çünkü. Bekarsın, boşanmışsın, şöylesin böylesin diye rezil oluyorsun. Kimseye muhtaç olmamak için çok çalışıp okuyun, dil öğrenin, kendinizi geliştirin bence. Sadece üniversite okumak da yetmez ama o ortam en azından insanı az çok olgunlaştırıyor. Özellikle aileden uzakta okumak bambaşka bir deneyim, iş hayatına hazırlık oluyor. Kendi paranızı kazanınca anlıyorsunuz dünyanın en güzel duygularından biri bu, sevdiğiniz işi yapıp doyum almak, üzerine bir de para kazanmak. Rabbim isteyen herkese nasip etsin

    • Chimmy love ?

      Amin amin de şu bir dislike ı çözemedim o kadar saçma bir şeyi beğenmemiş ki tebrikler yani

      • Mel⁷

        Hahaha o kişi benim belalım gibi bir şey saçma sapan şeylere eksiyi basıyor

        • Chimmy love ?

          Evet sayfana girince farkettim iyi şeylerde bile eksi var sana düşman olmuş o artık

          • Mel⁷

            Malesef

  • Zeynuk

    Ülkenin en kalabalık ve neredeyse her ülke ve şehirden öğrenci alan bir üniversitesinden mezun oldum. Hayatımda lise giriş ve üniversite giriş sınavı dahil olmak üzere en çok üniversite de ders çalıştım. Günlerce uykusuz kaldım. Metrobüste yaşam mücadelesi verdiğim oldu. Ama o 4 senelik deneyimi hiçbir yerde elde edemezdim. Üniversite insanın güven alanından gerçekten çıktığı bir yer. Hele de mahalle okullarında okuyup kendi sosyo-kültürel seviyesi dışına çıkmamış kişiler için ciddi bir kabuk kırma yeri. Mesleğe konu gelince ise ne yazık ki bu kısmı sıkıntılı. Istihdam edebileceğiniz sektör ölümsüz her an ihtiyaç duyulan sektör ise kolay iş bulabilirsiniz ancak geri kalan meslekler buna kendi mesleğimde dahil hala iş arayışında….

    • Chimmy love ?

      Özel olmazsa ne mezunusun lütfen yanlış anlama sorumu merakımdan tamamen

      • Zeynuk

        Özür dilerim sorunu ancak görebildim. Çevre mühendisliği mezunuyum ?

        • Chimmy love ?

          Çok iyi o zaman ayrıca sorun değil?

  • *freedom*

    Üniversite tabiki hem bireyin kendi ayakları üstünde dimdik durabilmesi için hemde o ortamı tatması için gerekli…Kızlar ve erkekler kendilerini devamlı geliştirmeleri gerek. Tabi sadece okumakla olmuyor deneyimlemekte gerekiyor, hayat boyu yaşadığı zorluklardanda ders çıkarır insan ama okumak gerçekten çok güzel bir şey… Okul bittikten sonra iş sıkıntısı var evet. Bu durum ülkenizde hangi mesleklere değer verildiğine göre değişiyor malum bizim ülkede doktor, avukat, savcı, öğretmen dışındaki mesleklere çöp gözüyle bakılıyor…Bence her meslek altın değerinde ama işte yaşadığınız ülkede dayatılan yaşam koşulları bazı meslekleri değersizmiş gibi gösteriyor…
    Ben yaşadığım şehirde okudum üniversiteyi onun için pek açılma imkanım olmadı ama yaşadığı şehir dışında okuyan insanlara baktığımda ayaklarının üstünde durabilen birer bireyler görüyorum…

  • Raroua

    Üniversite kazanmak için gece gündüz çalıştım, yeri geldi uyumadım kütüphane kapanana kadar ders çalıştığımı bilirim ama bu sene yapılan sınavda bütün çabalarım, emeklerim ve hayallerim suya düştü. Yaptığım en iyi dersi yapamadım ve o stresle, psikolojiyle diğer dersleride yapamadım ama bu bahane değil yapan öğrenciler var onların hakkını yiyemem ama bizim hakkımızı yiyen çok oldu. Zaten bu sene pandemiden dolayı birçok öğrenci dersleri bırakmıştı ama ben ve benim gibi insanlar hayalleri için yinede çok çalıştı sonuç hüsranla bitti, sınavın zorluk derecesini bunu düşünerek hazırlamaları gerekirdi ama bu ülkede kimse öğrencinin durumunu düşünmüyor sadece öncelik kendileri ve istekleri, durum böyle olunca da bir şeyler için çabalamayı bıraktım. Üzüntüden ne diyeceğimi bilemiyorum ailemin emekleri ve benim emeklerim sadece birkaç insanın dudakları arasında parçalandı.

  • Artsy

    İnsan en azından bir miktar kendini biliyordur. Eğer boşuna okumayacağını düşünüyorsa okusun. Gitsin kendini geliştirsin. Zaten kendini geliştirmek isteyen insan en kıytırık bölümde bile kendinin farkında olup bir şeyler başarabilecektir. Bir de bazıları var sadece ortam için, aileden uzaklaşmak için, işte bu kadar sene okudum üniyede gitmem gerek diyerek bir zorunluluk olarak görüyırlar. Ne yapacaklarını bilmeyen kendini bilmeyen insanlar. Belki bu yolda kendini bılabilirler ama hala aynı dülünceyle mezun oluyorlarsa boşuna okumuşlardır. Üniye girerkenki ve çıkarkenki dülünceleriniz arasındaki farkı göreceksiniz. Dülünme şekliniz bile değişicektir. İyi değerlendirmek gerekir.

  • junchan

    Yorumunuza hem katılıyorum hem de katılmıyorum. Kıytırık üniversite yada bölüm yoktur ama kalitesiz üniversite ve bölüm vardır. Bu da tamamen o üniversitenin hocalarına ve şartlarına bağlıdır. O bölümün hocaları kalitesizse bölüm de kalitesizdir. O yüzden gençlere tavsiyem üniversite tercihi yaparken bölümlerin hocalarını iyi araştırın. Sağlam, aktif, özellikle farklı alanlarla ortak çalışan, verim alabileceğiniz hocaların bulunduğu üniversiteleri tercih edin. Böyle bir imkanınız yoksa da bulunduğunuz üniversitedeki en iyi hocaların sürekli peşlerinde koşturun, olabildiğince verim almaya bakın.

  • Besi

    Burada siyasi konulara girmek pek hoş olmaz ama artık toplumsal bir konudan bahsediyoruz. Üniversite mezunlarının çoğunluğu işsiz veya çok düşük ücretle çalılıyor. Yaşı küçüklere verebileceğim en iyi tavsiye torpil yaptırabileceğiniz insanlar bulun kendinize. Bu gözler ne lise mezunlarının nerelere girdiğini gördü. Beni sorarsanız ben işçi çocuğuyum küçük yaşımdan beri çok çalıştım ,gittiğim dershaneleri bedava kazandım çoğunlukla, şu an orta düzeyli bir tıp fakültesinde 4.sınıftayım hiç pişman değilim bu kadar çalışıp bu mesleği seçtiğim için. Mesela burs çıkmadı bana ama mercedese binen insanlara çıkıyor ne hikmetse. O yüzden dediğim gibi tanıdık olayı çok önemli hayatınızın her döneminde bu tavsiyemi bir kenara not alın derim

    • ghoulDNArmy

      burs zaten zenginlere çıkıyor hatta burs almak için evlerini başkasının üstüne yaptıranlar var çok haklısın yazdıklarında

  • CB (Sabır..)

    Şimdiki aklım olsaydı kesin okurdum o kadar pişmanım ki. Büyüklerimizin dediklerine geliyoruz hep. Türkiye’de üniversite demek neredeyse herşey demek. Mezun olduğun meslekten iş bulamasan bile bir çok avantajın var okumayanlara göre. Okuyanlar zor iş buluyorken okumayanlar çok zor buluyor. Ancak ya torpil olacak ya da çok iş az maaş olacak. Merak ediyorum okusaydım şu an ne durumda olurdum diye. Çok pişmanım çok. O yüzden üniversite benim kanayan yaram..

  • ghoulDNArmy

    Çok iyi bir üniversitede okumuyorum ama bölümümün bana kattığı çok şey oldu. Öyle fazla gezip eğlenmedim de. Üniversiteye girerken ki ben ile aramda dağlar kadar fark var hayata ne kadar boş bakıyormuşum ne kadar bağnazmışım onu fark ettim size bir şeyler katacağını düşündüğünüz ve en önemlisi kimseyi dinlemeden sevdiğiniz bir bölüme gidin.

  • Neşe

    Ben eğitime çok inanan ve saygı duyan biriyim sağolsunlar ailemden de daima destek görmüşümdür hiçbir zaman yoluma taş koymadılar..üniversiye gitmek 50 farklı kültürle tanışmak demektir bizim sınıf 50 kişi olduğundan dedim☺sınıfta 11 kardeşi olan bir arkadaşım vardı bunu duyduğumda şok olmuştum yada üzerine giyecek sadece 3 kıyafeti olan insanda var bütün kantini satın alacak insanda var …yani üniversiteye gitmek hayata hazırlanmaktır başınızın çaresine bakmaktır mücedele etmektir vizyonuyla hayatınıza dokunan harika hocalar tanımaktır gelişmektir bence kız çocukları mutlaka okumalı ama her şehirde değil (bunu yazma gereği hissediyorum arkadaşlarımdan biri psikolojik olarak çok zorlandı okuduğu şehirde bu yüzden asla ve asla gitmiş olmak için gitmeyin ) 4 yıl orada kalacaksınız ve şehrin kültürünüde ögreneceksiniz bunu unutmayın ?

  • 미 차 송

    Yeni mezun olarak söylüyorum bunu doğrusu üniversiteye geldiğim için pişmanım. Keşke diyorum onun yerine meslek lisesine gidip meslek öğrenseymişim. İş yok para yok. 3 dil bilenler işkurun kapısında ağlıyor. Onun yerine aşçı olsaymışım lisede okuyup. En azından 4 sene çalışıp para kazanırdım belki yükselirdim. Ama bu gidişle anca LCW BURGER. Torpil olmayınca çok zor oluyor.

  • Raroua

    Mezun olup işsiz kalan çok insan tanıyorum. Okulumuzun kantinin de çalışan Türkçe öğretmeni vardı halini gördükçe üzülüyordum atanamamış ve kantinde çalışıyordu adalet mi bu? Onu geçtim atanmak için yeniden bir sınava girmek gerekiyor çalışıyor sınavdan yüksek puan alıyor ama yine atanamıyor niye torpilli çok kişi var. Ben bu eğitim sistemine artık emek harcamak istemiyorum çünkü olmuyor dediğiniz gibi sigortalı işte çalışmak daha cazip geliyor.

  • Raroua

    Maalesef.

  • Raroua

    Değil mi, herkes tecrübe arıyor ama iş veren yok. İşte çalışmazsak tecrübe nasıl elde edebiliriz bunu düşünen yok, tanıdığım biri sınava girmeyerek devlette çalışmaya başlamış ben en azından devlette çalışmak için kendimi yırtarken torpille giren hiçbir şey yapmıyor üzüldüğüm nokta bu. Allah emekleriyle iş bulanların yardımcısı olsun diyecek bir şeyim yok.

  • CB (Sabır..)

    Çok teşekkür ederim. 27 yaşındayım ama yaşadığım yerden yani yurtdışından kurtulmam gerek bunun için. Bu da biraz karışık ama içimde ukde kaldı inşallah çok geç olmadan okurum hala isteğim var çünkü.

  • Mel⁷

    Hahaha aynen, kadınlar da taş taşır ekmeğini taştan çıkarır elbet ama herkesin elinde bi diploması olmalı bence, insana çok şey katıyor düzgün bir üniversite hayatı. Dedeniz tatlış biriymiş :)❤

  • SACHIMCAM

    Üniversite+bölüm odaklı bakılmalı. Kendinizi hayatınızın her dönemi sabit bir işle garanti bir maaşla çalışırken bulmak istiyorsanız üni şart. Ama youtuber olmak gibi kısa zamanda çok para getiren ama ileride devamlılığı kesin olmayan ve bu uğurda üniversite okumayı daha doğrusu kaliteli bir bölüm okumayı gçze alabilen cesur yürekliler için gerek yok tabii.

  • CB (Sabır..)

    Allah razı olsun. Hepimize herşeyin hayırlısını getirsin inşallah 🙂

  • Raroua

    Haklısınız diploma önemli ama iş yok maalesef.

  • CB (Sabır..)

    Ben de zaten böyle hikayeler gördükçe motive oluyorum ve vazgeçmiyorum. Sadece zoruma giden babamın durumu olduğu halde okutmaması. Annemden ayrı ve annemdeydim babama geldim pişman oldum şimdi de beni bırakmıyor ama okutmuyor da gelişimim için bir şey de yapmıyor. İnşallah kurtulurum da okurum hayırlısıyla. Ve sen de öyle. İşimiz ne ki çalış evde kocaya yemek yap. Ömür böyle geçmez. 50’ye de gelsem okuyacağım inşallah? Sağol bu arada ?

  • CB (Sabır..)

    Evli değilim. Baba ya da eş çok kızıyorum izin verip vermemelerine sanki köpekleriyiz kendilerini babamız eşimiz değil de sahibimiz zannediyorlar. Babam ikna olmaz yabancı ülkedeyim dil bilsem takmam onu da malesef el mahkum. Öyle olunca da oturup kalkmana bile karışıyolar. Ancak ülkeme dönersem okurum yoksa babamla uğraşamam ikna olmaz. İnşallah kurtulurum en kısa zamanda ve sen de inşallah istediğin üniversiteyi okursun eşin ‘izin’ verir???

  • CB (Sabır..)

    Dil bilmediğim için bişey yapamıyorum burda yoksa kimsenin kaşını gözünü gözlemem ben de kim olursa olsun. İnşallah ikimizin de hayalleri gerçek olur okuruz hayırlısıyla. Fighting??????

  • CB (Sabır..)

    Teşekkürler sana da iyi bayramlar 🙂 madem okumak istiyorsun zaten bir çocuğun var ikinciyi bekleyemez misin ? tabi sen bilirsin amacım karışmak değil. İnternetten dil öğrenmek de kolay değil heves kalmıyor insanda bir yerden sonra. Zaten sevemedim burayı istemiyorum hiç bir şekilde. Geldiğimde olması gerekiyordu. Türkiyede daha kolay okurum ama burda yeniden başlayamam soğudum bir kere. Dediğim gibi inşallah gelirim de orada okurum. Burası bana cehennem ?