Son aylarda dünya, hayran topluluklarının kolektif gücünün sınırsız iyilik için kullanılabileceğini gördü. Hayır işleri devam ederken; Rhian Daly, hayran kültürünün daha olumlu yanını araştırdı.
∞
Twitter’da uzun zaman geçiriyorsanız, muhtemelen hayran kültürünün toksik yönüne (genellikle dünyaya vurgulanan tarafı) dair örnekler görmüşsünüzdür. Twitter; küçük anlaşmazlıkların sanal kan göllerine dönüşebileceği, siber zorbalık ve önyargının yaygın olduğu ve bazı süper hayranların, kahramanlarını genellikle aşırı tepkilerle savunduğu bir yer.
Ancak son birkaç hafta, halkın stan kültürüne dair algılarına meydan okuyan bir dizi hikayeye şahit oldu. K-Pop hayranları, yeni aktivizm eylemleriyle övgüler aldılar – “Black Lives Matter” protestocuları hakkında bilgi edinmek için polis tarafından oluşturulan uygulamaları etkisiz hale getirdiler; ırkçı ve beyaz üstünlükçü hashtag’leri, idol gruplarının fancam’larıyla sular altında bıraktılar ve şimdi de, Trump‘ın Tulsa’daki mitingine sanki binlerce insan gelecekmiş gibi rol yaparak, salonun yarı boş kalmasını sağladılar. Hepsinden önemlisi; BTS‘in ARMY‘si, grubun “Black Lives Matter”a yaptığı 1 milyon dolarlık bağışı yıldırım hızıyla eşleştirdi ve sosyal medya ortamından hayranlık topladı.
Dünya, çevrimiçi fandomların bu şekilde çalıştığını görünce şaşırabilir ki bir bakıma, bu topluluklara karşı oluşan bilinçsiz bir önyargı da ortaya çıkmış oluyor. Onları sadece “çığlık atan genç kızlar” olarak gören ve hayranlıklarının, kişiliklerinin yalnızca bir yönü olduğunu ve bu hayranlığın; zekayı, ahlakı, nezaketi, inisiyatifi ya da gücü otomatik olarak ortadan kaldıran bir şey olmadığını hesaba katmayan birileri, gençlerin öncü devrim tarihini ve bu hayran topluluklarının, gerçekte ne kadar farklı olduğunu da göz ardı etmekteler.
Eskimiş, kadın düşmanı, basmakalıp klişelere büyük ölçüde aşina olan fandomlar (ve olmayan bazıları) uzun zamandır kolektif güçlerini iyilik için kullanıyorlar. Hayranları her yıl, Harry Styles‘ın doğum gününde onun adına bağışta bulunuyorlar. Blackpink’in Blink‘leri, Filipinler’deki Taal Yanardağı’ndan etkilenenlere yardım etmek için bu yılın başlarında bir proje başlattı. Adam Lambert’in hayranları, 2015’ten beri, kanser hastalarına bakım paketleri gönderiyorlar.
Hiçbir fandom, stan kültürünün toksisitelerinden arınmış mükemmel bir sığınak olmasa da; bu yapılanlar ve daha fazlası, içlerindeki tüm kolektif eylemlerin kötü olmadığını gösterir.
Tüm bunlar olurken; BTS‘in ARMY‘si, fandom gücünü muazzam bir ölçekte daha iyi kullandı. Onlar; fandom içinde bu tarz etkinlikleri yönetecek gruplar oluşturan, hayır projelerinde ve bağış toplama inisiyatifinde uzmanlaşmış bir hayran kitlesi. Grubun kendi hayırsever çabalarından esinlenerek, BTS adına bağışta bulunuyorlar – Yıllar boyunca BTS; okullara, hayvanlara, çocuklar için çalışan yardım kuruluşlarına, afet yardım ekipleri ve daha fazlasına, sessizce bağışta bulundu. 2017 yılında UNICEF ile, çocuklara ve gençlere yönelik şiddete son vermeyi amaçlayan “Love Myself” kampanyasını başlattılar.
ARMY‘ler bugüne kadar, kendi ülkelerini temsil eden hayran kitlesi ekipleri ve “BTS For Charity” ya da “Singapore’s Borahae Team” gibi belirli yardım grupları tarafından düzenlenen, 600’den fazla hayır projesi yürüttü. “Mono Ormanı Projesi” ile yağmur ormanlarını yeniden büyüttüler; balinaları, kızıl sincapları, ördekleri ve daha fazlasını sahiplendiler ve ihtiyaç sahiplerine, yiyecek ve kıyafet bağışladılar. Projeler; BTS üyelerinin, dünya çapındaki krizlere yönelik tepkileriyle yön buldu.
One In An ARMY‘nin (OIAA) bir parçası olan 29 yaşındaki resepsiyonist Louise‘e göre, hayırseverlik fandom kültürünün bir parçası.
Halsey’nin BTS’e nazik davrandığını gördüğümüzde, teşekkür etmek istedik. Tutkulu olduğunu hissettiğimiz bir şey aradık ve bağış yaptık. Bazı radyo veya TV şovu sunucularının BTS’e nazik davrandığını hissettiğimizde de, destekledikleri, kar amacı gütmeyen yardım kuruluşlarına bağış yaptık. Bu gerçekten çok güzel bir şey ve iyi kalpli ve başkalarının yanında olma arzusu taşıyan BTS’in, bize bu şekilde ilham verdiğinden şüphem yok.
It’s been a hot minute, but did you know that our charity drive, as part of the #GiveALittleLoveDrive with @OneInAnARMY, is still going on?
Florida #BTSARMY – Join us in supporting Central Florida Children’s Home Pantry! #7WithARMY
?: https://t.co/LBgL2rinHO pic.twitter.com/drsMB9zitx
— BTSxFlorida ARMY⁷ (@BTSxFlorida) June 22, 2020
OIAA, ARMY‘lerin en tanınmış hayır organizasyonlarından biri ve Rio de Janeiro’lu olan, 18 yaşındaki öğrenci Ana Beatriz tarafından 2018’de başlatıldı. Beatriz, “Her zaman bir şekilde hayır işleri yapmak istedim, ancak nasıl başlayabileceğime dair hiçbir fikrim yoktu.” diyor. BTS‘in UNICEF kampanyası ve aldığı yanıt, ona ihtiyaç duyduğu ilhamı vermiş.
ARMY’leri, Suriye için bir bağış projesi başlatmak amacıyla bir araya gelmeye teşvik etmek için, Twitter hesaımı kullandım ve bu, yardım edebileceğimiz yollar hakkında fikir üreten binlerce kişiye ulaştı. Bunlardan biri, fandom adına aylık projeler başlatabileceğimiz bir organizasyonun oluşturulmasıydı.
Şu anda OIAA ekibinde 28 kişi çalışıyor ve ARMY‘lerinin yardımıyla, Nisan 2020’ye kadar 20’den fazla projede 1 milyon dolar topladılar. Tam olarak ne amaçla para toplanacağına karar vermek için, diğer ARMY‘lerin görüşlerini aldıkları anketler yapıyorlar ve daha sonra, bu alanda çalışan ve bağışlarının faydasını daha fazla hissedecek olan daha küçük gruplara odaklanan organizasyonları buluyorlar.
E-ticaretle uğraşan 40 yaşındaki ABD’li Erika, “Biz gerçekten fandomun yardım çalışmalarının üreticileri ya da teşvikçileri değiliz. Biz daha çok, ARMY’nin halihazırda yürüttüğü çabalara odaklanmaya ve bunları takip etmeye yarımcı olan ve bu projeleri birlikte yapmayı kolaylaştıran bir kanal gibiyiz.” diyerek, fandomdan daha çok insanı dahil etme ihtiyaçlarını açıklıyor.
OIAA bir kez daha; Twitter kullanıcıları olan @naija0329 ve @monosplaylist tarafından ortaya atılan #MatchAMillion fikriyle, ARMY‘lerin, manşetleri süsleyen Black Lives Matter‘a bağış projesi için kanal görevini üstlendi. ARMY‘lerin, bağışlanan miktarı da takip edebilecekleri ve davaya bağış yapabilecekleri güvenli bir sitenin bağlantısını paylaştılar. BTS‘in bağışı halka açıklanmadan önce, yaklaşık 50.000 dolar, bu site üzerinden toplanmıştı (ARMY‘ler, grup tarafından kendileri için bir örnek oluşturmadan önce zaten birbirlerini BLM için bağış yapmaya teşvik ediyordu) ve bu sayıya, 24 saat içinde 817.000 dolar daha eklendi.
So since there’s been so much talk about trying to match BTS’ donation through the OIAA link, should we make a hashtag for it? Like #/MatchTheDonation? Just to spread the word or sumn. https://t.co/H9EGzSGyVC
— ?134340 miles from sanity⁷⟭⟬? (@naija0329) June 6, 2020
“BTS’nin bağışını OIAA bağlantısı üzerinden eşleştirmeye çalışmak hakkında çok fazla konuşulduğundan, bunun için #MatchTheDonation gibi bir hashtag mi başlatsak?”
Kampanyanın büyümesini ve gerçek zamanlı olarak gelişmesini izlemek, fan gücünün etkilerini hızlı bir şekilde izlemek gibiydi. Diğer fan sayfaları, OIAA‘in düzenli tweetlerle herkese güncel bilgiler vermesine yardımcı olurken; ARMY‘ler, birbirlerini neşelendirmek ve ivmeyi sürdürmek için, Twitter’da aktif oldular. Fandomun organize edildiği ve bir araya gelmeye başladıkları hız etkileyiciydi, ancak onlar için alışılmadık bir durum değildi – Ne de olsa yıllar boyunca, stream rekorları kırmaya ve taleplerin gittikçe arttığı konser biletlerini almaya çalışırken, becerilerini geliştirmişlerdi.
Beatriz, “Çok yoğundu, ama şimdiye kadarki en özel günlerden biriydi. Ne zaman bir hedefe ulaşılsa, onu kutladık – bunun gerçekleştiğine inanamıyorduk. Bu kadar çok insanın bir araya gelip bağış yapması bir rüya gibi geldi. Siyahi bir kız olarak, hala daha gidecek çok yolumuz olduğunu bildiğim halde; bu, halkımızın geleceği için beni gerçekten umutlandırdı.” diye anlatıyor.
Bu kadar büyük bir operasyon yürütmek çok iş gerektirir ve bir kampanyanın başlatılmasından önce, düzenlenmesi iki ay kadar sürebilir. Görevler, tüm dünyaya yayılmış olan ve işleri ve dersleri arasında bir denge kurarak bir araya gelen ekip arasında paylaşılıyor. OIAA‘in bir parçası olmanın getirdiği sorumluluk üç yönlü: ARMY‘lere, BTS‘e ve yardım ettikleri kuruluşlara, ki her birini çok ciddiye alıyorlar.
Sürekli kendimizi kontrol ediyoruz, böylece çizgiyi aşmıyor ya da BTS’i ve ARMY’leri yanlış tanıtmıyoruz. Kuruluşlara karşı, niyetlerimizde net olma sorumluluğumuz var ve onlarla (ARMY’ler olarak) ilişkiler kurmayı denemek isteriz. Böylece kampanyaların ötesinde bile, dostluk ve destek için birbirimize güvenebiliriz.
ARMY’lerin kolektif gücünü hissedenler sadece hayır kurumları değil. Onlar bu gücü, kendi topluluklarını desteklemek ve kalkındırmak için de sık sık kullanıyorlar. 2018 yılında “Purple Ribbon” (mor kurdele) projesi ile BTS’e odaklanarak, havalimanlarında onlar için daha güvenli bir ortam sağlamayı hedeflediler. Genellikle grup yeni bir şehir yada ülkeye ulaştığında, beraberinde kaos sahneleri de gerçekleşiyor ve havalimanının çıkışlarına doğru ilerlerken, hayranlar tarafından rahatsız ediliyorlardı. ARMY‘ler, bu durumu değiştirmeyi üstlendiler. Florida’dan bir ARMY; havalimanında grubun rahatsız edilmeden yürüyebilmesi için, mor kurdelelerle oluşturulan yolun kullanıldığı bir girişim gerçekleştirdi. Projenin LAX Havalimanı’nda gerçekleştirilmesinden sonra, BTS’in lideri RM, Access’a yaptığı açıklamada, “Bunu kendileri yaptılar ve gerçekten harika bir şey.” dedi.
ARMY‘ler, sürekli büyüyen büyük bir fandom olsa da; birçok yönden, ihtiyaç duyduklarında birbirlerine yardım etmeye hazır olan bir aile gibi çalışır. Hayatın her kesiminden, birçok farklı beceri, bilgi ve yeteneklere sahip hayranlardan oluşuyorlar ve uzman oldukları yabancı diller, matematik, fen, sanat, sosyal bilimler ve daha birçok konuyu, rehberlik hizmeti sunan bir eğitim topluluğu olan “ARMY Academy” (AA) aracılığıyla paylaşıyorlar. Grubun 2018 yılında yayımladığı “Love Yourself: Tear” albümünden sonra, AA fikriyle ortaya çıkan, Peru’lu 19 yaşındaki Fernanda Pisconte, “BTS, muazzam bir ilham kaynağı.” diyor.
Kendini sevme kavramı, bende yankı buldu ve kendimi sevmenin bir yolunun, başkalarına yardım etmek olduğunu fark ettim.
AA fikri, Pisconte’nin Twitter’da matematik problemi konusunda yardıma ihtiyacı olan bir ARMY ile karşılaşmasıyla ortaya çıktı. İnsanlarla iletişim kurup, ARMY’lerin çalışmalarında yardım alabilecekleri bir yer oluşturma fikrini ortaya attı.
Akademisyenlerin hayatımda her zaman önemli bir yeri oldu. Öğrencilere özel olarak yardımcı olmak, bu becerileri kullanmanın ve çeşitli nedenlerden özel öğretmenlere erişemeyen öğrencilere yardımcı olmanın harika bir yoluydu.
OIAA gibi, akademiyi de yönetmek kendi sorumluluklarıyla geliyor. Pisconte ve 25 kişiden oluşan yönetim ekibi, katılmak isteyen 400’den fazla eğitmen için, bir gereksinimler listesi hazırladı. Haftada en az 2 saat müsait olmalılar ve sanat eğitmenleri, konu hakkında bilgili olduklarını belgelerle kanıtlamalıydı. Geçmiş iş deneyimleri “gerekli değildi ama tercih sebebiydi”. AA‘in insan kaynakları ekibini yöneten 18 yaşındaki ABD’li Jhenny Ferrufino; eğitmenlerin, Twitter’da aktif, BTS‘in bütün üyelerini destekleyen ve saygılı bir ARMY olmaları gerektiğini söylüyor.
Sunulan dersler, öğrencilerin, anketler ve DM üzerinden belirttikleri ihtiyaçlara göre seçilirken; eğitmenler de, kendi uzmanlık alanlarına göre yeni kurslar önerebilmekte. AA, öğrenci adaylarına, bir konuyu sıfırdan öğretemeyeceklerini özenle belirterek; ödev, ödevler hakkında geri bildirim ve diğer konularda rehberlik ve tavsiyelerde bulunuyor. AA’in öğrenci hizmetlerini yöneten,17 yaşındaki Panama’lı Susana Lao, “Hala yardımcı olamadığımız çok fazla konu olmasına rağmen, en gerekli olanları dahil ettik. Böylece onlara bir el uzatabilmiş ve sıkıntılarının çoğunu çözmüş olabiliyoruz.” diyor.
Dünya’nın dört bir yanındaki öğrencilere yardım edebilmek, bizim için çok büyük bir ayrıcalık. Ne zaman kafaları karışsa ve hiçbir şey işe yaramıyor gibi görünse, onlara, yanlarında olduğumuzu hatırlatabiliriz.
Son aylarda çevrimiçi topluluklar, koronavirüs pandemisinin neden olduğu izolasyon sebebiyle her zamankinden daha önemli hale geldi. Pisconte; ekibin hizmetlerine yönelik talepte açık bir değişiklik olduğunu, bu yüzden daha fazla eğitmenin yardımına ihtiyaç duyduklarını belirtti.
Öğrencilerin, bu yeni çevrimiçi öğretim yolu sebebiyle daha fazla stresli olduğunu da farkettik. Bu konuda onlara yardımcı olmak amacıyla, yoga dersi (BTS’in şarkısı “Spine Breaker”ın adı verildi) gibi rahatlamalarını sağlayacak ve ARMY’lerin birbirleriyle iletişim kurup eğlenceli aktiviteler yapmalarına yarayacak Discord* sunucusu gibi birkaç proje başlattık.
“BTS & ARMY HOME” olarak adlandırılan bu sunucu, hayranların bir araya gelmesi ve günlük hayatın stresinden bir süre kaçmaları için bir sığınak gibi. AA’in sosyal iletişim ağı ekibine başkanlık eden, Dominik Cumhuriyeti’nden 17 yaşındaki Karen Elizabeth Then Cruz, “Bugüne kadar çok eğlendik!” diye anlatıyor.
Oyun botlarıyla* oyunlar oynadık, kitaplar üzerine tartıştık, tarifler ve el sanatları ipuçları paylaştık. Diziler ve BTS’le ilgili içerikleri de izledik. Son zamanlarda birbirimizin çabasını takdir etmek ve eğlenmek amacıyla zanaat yarışması başlattık. Şu anda sunucuda çok sayıda küçük yarışma var. ARMY’lerle rastgele şeyler hakkında konuşmak, her zaman eğlenceli.
2018 yılında, 10 gönüllü ile yürütülen bir Twitter hesabında başlatılan ARMY Help Center (AHC- ARMY Yardım Merkezi), şimdilerde ana hesaba ek olarak farklı ülkeler, diller ve projelere adanmış 17 Twitter hesabından oluşuyor. Konuşmak; ARMY‘lere, mücadele ettikleri sorunlardan açıkça bahsedebilecekleri bir alan sunan ya da sadece kendilerini dinleyecek birisine sahip olmalarını sağlayan AHC‘nin merkezinde yer almakta.
Yet another life was lost to suicide today. It is high time that we give mental health the respect it deserves.
You don’t have to struggle alone. Our DMs are always open for those who wish to confide in us. We are here for you ?@BTS_twt #SpreadLovePositivity pic.twitter.com/UROEGEHnUs— ?BTS_ArmyHelpCenter INDIA ⁷ (@BTS_AHC_IND) June 14, 2020
“Yine başka bir hayat bugün intiharla kaybedildi. Ruh sağlığına hak ettiği saygıyı vermenin zamanı geldi. Tek başına mücadele etmek zorunda değilsin. Mesaj kutumuz, bize güvenmek isteyenler için her zaman açık. Biz, sizin için buradayız.”
AHC’nin sloganı, “sevgi ve pozitifliği yaymak” ve “her zaman sizi dinleyeceklerine ve onlara ihtiyacınız olduğu her an, sizi destekleyeceklerine söz verdiklerini” beyan ediyorlar. Bununla birlikte, tıbbi tavsiye verip teşhis koymadıklarını, asıl sağlık tedavisinin yerini almadıklarını da belirtiyorlar. 37 yaşındaki, ipotek uzmanı ve işletme öğrencisi olan Hollanda’lı Carla Postma-Slabbekoorn, “ARMY’lerin, onlara terapi sağlayamadığımızı anlaması çok önemli.” diyor.
Onlara, kendilerini dinleyecek kişiyi sağlayıp, belirli durumlara nasıl bakılabileceği hakkında ipuçları sunacağız ya da belirli anlayışlar oluşturmaları için ‘Bu seni nasıl hissettirdi?’, ‘Neden böyle tepki verdiğini düşünüyorsun?’ gibi sorular soracağız. ARMY’leri, gerektiğinde her zaman, AHC dışında yardım aramaya teşvik edeceğiz.
Gönüllüler; işteki ilk 60 gün boyunca, bir eğitmen tarafından yönlendirilerek, onlara ihtiyaç duyan ARMY’lere yardım etmek için en iyi şekilde donatıldıkları bir eğitim sürecinden geçiriliyor. ARMY’lerin mesajlarına cevap verenler ikiye ayrılıyor: “Konuşmacılar” ve “Asıllar”. Postma-Slabbekoorn, “Konuşmacılar, psikoloji yada benzer bir konuda özel bir eğitim almamış olan gönüllülerdir.” diye açıklıyor.
Onlar; ilk konuşmaları yaparak, kişiyi dinleyen kulaklar olacaklar. Bazen konuşmalar, psikoloji yada danışmanlık konusunda daha çok deneyimi yada geçmişi olan kişileri gerektirir. İşte o zaman, ‘Asıllar’ devreye girer. Onlar, akıl sağlığı alanında çalışan veya bu alanla bağlantılı çalışmaları olan kişiler.
AHC için çalışan herkese, uygulamak zorunda oldukları kurallar ve yönergeler sağlanıyor. Postma-Slabbekoorn; en önemli kurallardan birinin, “açık fikirli olmak” olduğunu belirtiyor.
Dünya’nın heryerinden mesajlar aldığımız için, her kesimden insanın hayatına dahil oluyoruz. Birbirinize karşı nazik olun. Dinleyin. Herkesin bir hikayesi var ve bizimle iletişime geçmeleri, onlar için büyük bir adım olabilir. Bu yüzden, onların hikayesine en azından ciddi derecede ilgi göstermeliyiz.
OIAA ve AA ile benzer şekilde, AHC ile ilgilenenler de sadece başkalarına yardım etmek için proje hazırlayan ARMY’ler değil, aynı zamanda doğrudan BTS’ten ilham alan alan hayranlar. Postma-Slabbekoorn, “Onların mesajları birçok insanda yankı buluyor ve müziklerindeki açık yüreklik, insanları, olduklarından daha iyi olmayı istemeye itiyor. Ayrıca bu, içinde bulunduğunuz topluluğa, aldıklarınızın karşılığını geri vermeyi de içeriyor.” diyor.
Topluluk, işte tam olarak bu grupların fandom içinde yarattığı şeydir. İnsanlara yardım ettiklerini bilme hissinin oluşmasının yanı sıra; bu duruma katkıda bulunan herkes, çalışmaları hakkında en faydalı şeylerden birinin, dünyadaki diğer ARMY’ler ile arkadaş olmak ve bağlantı kurmak olduğunu söylüyor. Bazen, bu ilişkilerin hayat değiştiren etkileri olabilir. “ARMY Academy”nin araştırma ekibinin başkanı olan, 18 yaşındaki ABD’li öğrenci Cristina Dominquez, “Bir LGBTQ + POC* olarak, kimliğim ve kendim olacak kadar rahat olma konusunda büyük bir mücadele yaşadım.” diye anlatıyor.
Ama ARMY’nin bir parçası olduğumda, gerçekten tıpkı benim gibi olan başkalarını da bulabildim ve dil engellerini aşan müziğe yönelik, yeni bir bakış açısı kazandım. Zorlu dönemlerimde bana yardımcı oldular ve BTS’in müzikleriyle yaydığı sevgi mesajını almamla birlikte, yeni, anlamlı ve uzun süreli ilişkiler kurabildim.
OIAA ekibinin bir üyesi olan, 27 yaşındaki ABD’li Dawnica Nadora da, ARMY‘lerin ve yardım grubunun bir parçası olmanın etkisini hissetmiş.
Kendimi, diğer insanlar ve onların başarılarıyla karşılaştırırdım ve bazen hedeflerime ulaşmakta başarısız olduğumu hissederdim. Ancak BTS beni çok etkiledi ve tüm girişimlerimin, beni, şu anda olduğum tutkulu, çalışkan ve zorluklarla yüzleştiğinde üstesinden gelebilen bir birey olarak şekillendirdiğini anlamamı sağladı.
ARMY‘ler; hayran kültürünün olumsuz yanlarından muaf olmayabilir, ama süper hayranların sadık ve tutkulu sevgisininin, hayatı biraz daha kolaylaştırmak ve daha iyi hale getirmek için nasıl kullanabileceğine dair birçok örnek de içermekte.
“ARMY Academy” tasarım ekibinin Başkan Yardımcısı, 22 yaşındaki Filipin’li Eunice Jean C. Patron, “ARMY’ler; yalnızca idollerinin dikkatini çekmek isteyen, hayal dünyasında yaşayan, çılgın ergenler olarak, yanlış renklerle resmedildi.” diyor.
Bu iyi işler sayesinde, iyilik yapmak için hareket eden çeşitli üyelerle dolu bir hayran grubu olduğumuzu kanıtlıyoruz. Bu tür hayran projeleri yaratmak, bizim, BTS’e karşı olan sevgi ve minnettarlığımızı ifade etme yolumuzdur. Bütün bunlar bir şeyi özetliyor: Sevgi söz konusu olduğunda, dil engel değildir. Dünya’nın farklı yerlerinden geliyor olabiliriz; ancak BTS ve ARMY, yalnızca tek bir şey istiyor. Dünya’yı, herkesin yaşaması için daha iyi bir yer haline getirmek.
Bu, gerçekten desteklemekten başka seçeneğimizin olmadığı bir mesaj.
Kaynak: The Forty-Five
*Discord: Toplulukların bir kanalda yazışıp sesli olarak iletişim kurmalarına olanak sağlayan, Skype gibi bir program.
*Discord botları: En temelde birer kullanıcı diyebiliriz. Ancak sahteler. Bu sahte kullanıcılara komutlar vererek çeşitli şeyler yapabiliyorsunuz.
Her ne kadar Discord botları, sunucularda en çok müzik çalmak için kullanılsa da, bunun dışında da fonksiyonları bulunan birçok bot mevcut. Örneğin; bir bot sayesinde sunucuda Pokemon avı yapabilirsiniz veya başka bir bot sayesinde sunucudaki insanlara seviye ve XP (deneyim puanı) sistemi getirebilirsiniz.
*POC (People of Color): Beyaz ve Avrupalı olmayan, Amerika’da beyaz sayılmayan kişi.
Güney Kore’de sanat hayatı başta olmak üzere, makale türüne girebilecek her içerik bu kategoride.