UYARI:
Yazının içeriğinde cinsel işkence, istismar, zorlama gibi şiddet, olumsuzluk, suç, olumsuz örnek teşkil eden ögeler de yer almaktadır!
Editör Notu:
Kore’ye ilişkin özellikle bu tür skandal olayları sizinle paylaşmaya özen gösteriyorum. Bunu yapmaktaki en büyük amacım ise birisine, bir şeye, bir olguya, bir oluşuma sevgi beslediğimiz zaman bu sevginin kör olmasından ziyade nesnel olmasının gerekliliğini göstermek.
Dünya dediğimiz bu gezegende hiçbir şey toz pembe değil ne yazık ki, bundan dolayı gözümüzü daima açık tutmak zorundayız.
Haberimi okuduğunuz, yorum yaptığınız, paylaştığınız için şimdiden teşekkür ederim!
İnternetin yükselişe geçmediği ve akıllı telefonların yaygın olmadığı zamanlarda, insan kaçakçıları; kadınları ve kızları seks köleleri haline getirmek istediklerinde, kadınların ülkelerini terk etmelerini sağlamak ve onları gerçek bir fiziksel mekanda tuzağa düşürmek gibi çeşitli engeller ile karşı karşıya gelmek zorunda kalıyordu. Bu da suçluların; esaret altındaki kadınların yiyecek, su, tuvalet ve tıbbi ihtiyaçlarını genellikle karşılamaları gerektiği anlamına geliyordu. Üstüne üslük, bu suçlular; tuzağa düşürülmüş kadınların gerçek, fiziksel bedenleri ile de ilgilenmek mecburiyetinde oluyordu. Sık sık hamile kalan, cinsel yolla bulaşan hastalıkları kapan ve her ay regl dönemini yaşayan bedenler…
Bu senaryolar; zar zor ortadan kaybolmaya yüz tuttu fakat bazı insan tacirleri, bu işleyişi modern bir hale getirmek için bir yol buldu. Bu suçlular; bazı erkeklerin s*ks yapmak amacıyla porno izlemeyi tercih ettiğinin farkında. Aynı zamanda, bazı erkeklerin; p*rnolarda, kadınların cinsel istismara uğramasını izlemekten zevk aldıklarının da bilincinde.
Hem suçlular, hem de sıradan ve kötü niyetli fırsatçılar; bu durumdan nasıl yarar sağlayabileceklerini çoktan keşfettiler. Günümüzde, bu tür sömürünün en korkutucu örneklerinden birisi; Kore’deki “Nth Room” oluşumu ile kendini ortaya koyuyor. Bu oluşumda; bazı erkekler, internet ortamında tuzağa düşürülmüş kadınlarda gelen cinsel içeriklere bakmak için Telegram uygulaması aracılığıyla gizli mesajlaşmayı kullanarak sanal sohbet odalarında veya gruplarında toplanıyor.
Koreli aktivistlere göre; Kore’de, her gün en az iki kadın seks kölesi haline getiriliyor. Bu içeriklere göz atan erkeklerin sayısı ise günlük 10 bini geçiyor ki bu da, eşi benzeri görülmemiş ölçekteki çevrimiçi cinsel istismarın kanıtlanmasını sağlıyor. Oranlara ve uluslararası soruşturmaya çağrı yapmak amacıyla açılan imza kampanyasının 200 bin kişi tarafından imzalanmasına rağmen, bu vahim durumu; Kore medyasının büyük topları eksik bir biçimde yansıtıyor.
Bu soruna karşı acilen harekete geçilmesi elzem. İnternet üzerinden esir edilen kadınlar ve en küçüğü 11 yaşında olan genç kızlar; hem alışılmadık, canice hem de cinsel olan eylemler sergilemeye ve izleyenlerin cinsel tatminini sağlamak adına bunları kaydetmeye mecbur bırakılıyor.
Bunlardan bazıları; kendi göğüs ucunu kesme, kendi kardeşiyle cinsel ilişkide bulunma, vücuduna “köle” kelimesini ya da kadın tüccarının ismini bıçakla kazıma, vajinaya makas sığdırma, dışkı yeme, hatta belirlenmiş kişiler tarafından tecavüze uğrama gibi insanlık dışı ve vahşice eylemleri içeriyor. Bunları yaşayan kurbanların en azından birisi çoktan intihar etti.
Bu İş Nasıl Yürüyor?
“Nth Room” olayında, istismarcıların; “köleleri” ile normal hayatta buluşmaları çok gerekmiyor. Çoğu cinsel içeriği; kadınlar, kendi telefonlarını veya bilgisayar kameralarını kullanarak kaydediyor. Bununla birlikte, kadın tüccarı; kurbanlara, hazır etmek zorunda oldukları içeriğe ilişkin emir veriyor. Kadınlar, istenilen içeriği istismarcılara gönderdikten sonra istismarcılar; bu içerikleri, bazı gizli Telegram sohbet odalarında video veya fotoğraf şeklinde paylaşıyor.
İstismarcılar, kurbanları; istenilen eylemleri gerçekleştirmeleri için baskı altında tutmak amacıyla, p*rnografik materyallerini aileleri ve arkadaşlarına ifşa etme tehdidinde bulunma gibi çeşitli taktikler kullanıyor. Bu taktik işe yaramazsa, “Nth Room” erkek izleyicilerini; direnen kadınlara tecavüz ederek onları cezalandırmaları için kışkırtıyor.
Koreli feminist aktivistlere göre; bir köle işbirliği yapmayı reddederse istismarcılar, bu kadının kimlik bilgilerini – çalıştığı yer, nerede yaşadığı, hangi okula gittiği – sadece bu amaçla düzenlenmiş sohbet odalarında paylaşıma açıyor. Böylece, sohbet odalarındaki erkek izleyiciler; bu kadını bulmak, ona tecavüz etmek, tecavüz anlarını kaydederek yayınlamak konusunda kışkırtılıyor. Bu eylemler üç hedefe hizmet ediyor: Kurbanı cezalandırmak, diğer kadınlara gözdağı vermek, şiddet içerikli tecavüz görüntüleri pahalı olduğu için satılacak daha karlı p*rnografik materyal sağlamak.
Erkekler, sohbet odalarının bağlantılarını özel mesajlar ya da Kore’deki erkeklere yönelik forum siteleri vasıtasıyla yayıyor.
Kadın Tacirleri Kadınları Nasıl Tuzağa Düşürüyor?
Çevrimiçi tuzakların çok çeşidi mevcut. Bazı tacirler, internet üzerinden çıplak fotoğraflarını paylaşan kızları, polis taklidi yaparak daha fazla çıplak fotoğraflarını veya müstehcen videolarını kendilerine göndermedikleri sürece haklarında adli takibat başlatılacağına dair tehdit ediyor. Bazıları, olası kurbanların şahsi bilgilerini paylaşarak bu kurbanları kandırıyor ve bir haftalığına köleleri olmadıkları sürece bu bilgileri internet üzerinden yayacaklarını belirterek onları tehdide maruz bırakıyor. Fakat, kurbanların çıplak fotoğraflarını gönderdikleri bir haftalık köleliğin ardından kadın taciri, istismarcılar için daha fazla şahsi içerik elde etmiş oluyor ve bu kölelik asla son bulmuyor.
Erkeklere, sohbet odalarına kabul edilmeleri için 600 dolardan 1300 dolara kadar sanal para ödeten ve daha fazla şiddet içerikli olan “Park Sa Room” üyeleri ise kadınları ağlarına düşürmek için daha farklı bir taktik kullanarak onlara iyi maaşlı, yarı-zamanlı iş teklifinde bulunuyorlar. Kadınlar bu teklife başvuru yaptığında, tacirler; söz verilen maaşın, yalnızca sponsorları aracılığıyla temin edileceğini söylüyor. Kadınlar, ancak çıplak fotoğraflarını ve videolarını gönderdikleri zaman bir sponsor ile bir araya gelebiliyor. Bu içerikler sayesinde, daha sonra; kadınlara, cinsel olarak aşağılayıcı şeyler yapmaları ve kaydetmeleri için baskı kuruluyor ki zamanla, kadınların sergiledikleri cinsel eylemlerin şiddeti katlanarak artıyor. Kurbanlar asla, hiçbir şekilde bir maaş almıyor.
Medya Ayağı
Kore kaynaklarına göre; çevrimiçi Kore erkek toplulukları, Şubat 2019’dan beri Telegram’ın cinsel istismar içerikli “Nth Room” oluşumlarının farkında. Lakin, bunu polise ihbar etmek yerine sohbet odalarına girmelerini sağlayacak bağlantıları almak için yalvarıyorlar.
Bu suçu ihbar eden tek erkek ise Kim Jae Su (sahte isim). Bununla birlikte; kendisi, Şubat 2019’da ilgili makamlar ile iletişime geçtikten sonra polis, olayı soruşturmak konusunda alakasız kalmış. Kadınlara yönelik bu tür şiddet eylemlerin cezalandırılmasının neredeyse olanaksız olduğunu gören Kim Jae Su, kısa süre önce bu “Nth Room” sohbet odalarından birinin yöneticisi olmuş. Kasım 2019’da, Kore gazetesi “The Hankyoreh” Kim Jae Su ile yaptığı bir röportajı yayınladı. Kasımdan sonra ise diğer büyük haber ajansları, “Nth Room” olayını haberlere taşıdı. Ama Koreli feministlere göre, kodaman televizyon ağları; olayın peşine düşmedi.
Adli Takibat
Şimdiye kadar, sadece bir erkeğin; bu suça dahil olduğu için hüküm giydiğini biliyoruz. 21 Kasım 2019’da, Osan’da yaşayan 31 yaşındaki bir adam; ergenlere ve çocuklara yönelik cinsel istismar içeren 91 bin 890 videoya sahip olduğu ve bu videolardan 2 bin 590’ını sattığı için hapis cezasına çarptırıldı. Fakat, hakim; bu suç için yalnızca 1 yıl hapis cezasına hükmetti.
Kore makamlarının bu tür suçları ciddiye almadığının bir diğer kanıtı ise köle kadınlardan birisi, sohbet odalarını polise ihbar ettiğinde ortaya çıktı. Polisler; kadına, videoları kendisi kaydettiği için suç duyurusunda bulunamayacağını söyleyerek onu geri çevirdi.
Kore’deki kadın hakları aktivistleri; “Change.Org”daki imza kampanyası aracılığıyla, bu olayın yurtdışında farkındalığını artırmaya çalışıyor. Ne yazık ki, Kore’de olduğu gibi, uluslararası medya da olayı büyük ölçüde göz ardı ediyor gibi görünüyor.
Dünya genelinde kadınlara ve çocuklara yönelik sanal kaynaklı cinsel istismar ve işkence artarken, bu durumun göz ardı edilmesi şaşırtıcı. Çocuk p*rnosunu takip eden ve kaldırılmasını sağlayan “Internet Watch Foundation” göre; özçekim kültürü, çocukların cinsel içerikli fotoğraflarını içeren internet sitelerinin yaklaşık üçte birinin sorumlusu. Bu sitelerdeki özçekimlerin veya videoların sahibi olan kız çocuklarının çoğu 11 ila 13 yaşları arasında.
Bu istisnai cinsel istismar (“Nth Room”) şu an yalnızca Kore ile sınırlı olsa da “Nth Room” gibi vakaların dünya genelinde yayılacağı muhakkak. Kadınların cinselliği; kaynak ülke fark etmeksizin, özellikle internet istismarına oldukça açık. Her yerde, kadınlar; bu duruma dair, erkek akranlarına nazaran teknik olarak daha az bilgili olmaya meyilli. Bu nedenle, kadınları; şahsi bilgileri ve müstehcen fotoğrafları ile kandırmak daha kolay. Yapısal baskı nedeniyle, yoksulluktan veya istismara açık durumlardan kaçmak için biz de sık sık risk alırız.
Bazı ülkelerde, çocuklar (genelde kız çocukları); çıplak fotoğraflar çektiği ve bunları başkalarına gönderdiği için dava ediliyor. “Marie Collins Foundation”ın geçen sene aktardığı gibi; Birleşik Krallık’ta, 14 yaşına kadar küçük çocuklar, sicillerine geçecek olan adli işlemlere karşı uyarılmalarına rağmen cinsel içerikli mesajlaşmalar yaptığı için tutuklandı.
Kurbanlar değil, suçlular için adli işlem başlatma zamanı. Uluslararası toplum; hangi ülkede olursak olalım, fiziksel fuhuş eylemlerinde olduğu gibi sanal cinsel istismarı da insan hakları ihlali olarak görmeye başlamalı. “Nth Room” skandalı üzerinden dönen sessizlik, Koreli kadınların akamete uğradığını gösteriyor.
Kaynak: 4w.pub
Çeviri, Derleme: ŞeymaNur_5890
Diğer haberler kategorisi, diğer kategorilerle eşleşmeyen tarzda genel veya siyasi haberlerin yayınlandığı kategoridir.