Forbes’un “BTS’in 2020 Grammy’den Dışlanması, Kayıt Akademisi’nin Kültürel Kör Noktasını Açığa Çıkarıyor” başlıklı makalesi:
Grammy, her yıl aday listelerini açıklar ve hayranlar, her yıl hissettikleri hiçe sayılmaya karşı öfkelerini dile getirirler. Ancak bu yılki Grammy adayları listesi, Recording Academy’nin (Kayıt Akademisi) son dönemdeki en berbat hatalarından birini ortaya çıkardı: BTS’in hepten dışlanması.
BTS, 2019’da eşi görülmemiş bir başarı serisinin sahibi oldu. Nisan ayında grup, Billboard 200’e 1 numaradan giriş yapan ve 1996 yılında, bir yıldan daha kısa sürede aynı listede 1 numaralı üç albümün sahibi olan Beatles’tan sonra bunu başaran ilk grup olmalarını sağlayan “MAP OF THE SOUL: PERSONA” albümünü piyasaya sürdü. (2018 yapımı “Love Yourself: Tear” ve “Love Yourself: Answer” albümleriyle de zirveye yerleşmişlerdi.)
Yedili, dünya genelindeki stadyumları patlatan, yaklaşık 117 milyon dolar hasılat elde ettikleri ve yaklaşık 1 milyon bilet sattıkları “Love Yourself: Speak Yourself” turunu geçtiğimiz ay tamamladı. Ayrıca Halsey’le işbirliği yaptıkları “Boy With Luv”ın 8 numarada yer almasıyla, Hot 100’de en yüksek sıralamayı elde ettiler, RIAA’dan platin sertifika aldılar ve grubun çekiciliğini daha da arttırdılar.
Bunlar, BTS’in 2019’daki başarılarından sadece birkaç örnek. Grup, Grammy için en güçlü adaylardan biri gibi görünüyordu – “Yılın Albümü ya da Kaydı” olmazsa, belki “En İyi Pop İkili/Grup Performansı” ya da “En İyi Pop Vokal Albüm” ve en azından “En İyi Dünya Müziği Albümü”. Ancak Kayıt Akademisi, BTS’i 2020 Grammy adaylıklarından tamamen dışlayarak, bir kez daha daimi kültürel kör noktasını ortaya çıkardı ve ne yazık ki popüler müzik trendlerinden habersiz olduğunu kanıtladı.
Grammy’nin ırkla olan ilişkisinin zayıflığı pek de gizli değil. 61 yıllık tarihinde, yalnızca 10 siyahi sanatçı “Yılın Albümü” ödülünü kazanırken, beyaz olmayan birçok sanatçı R&B ya da rap kategorilerine sürgün edildi. Tarih boyunca Grammy adayları ve kazananları; renkli sanatçıların aralıksız olarak “ötekileştirilmesi” ve çağdaş sanatçıların eleştirel ve ticari açıdan başarılı çalışmaları yerine efsanevi sanatçıların vasat işlerinin ödüllendirilmesiyle, Akademi içindeki bir oylama önyargısını ortaya koymakta. Bu sefer BTS, her iki açıdan da dışlandı.
Elbette ki kalite, kişisel bakış açısıyla ilgilidir ve karşıt görüşte olanlar, BTS’in yakın tarihli çıkışının Grammy adaylıklarını garanti etmek için yeterince iyi olmadığı itirazını yapabilir. Fakat harbi olalım: Grammy’nin, nesnel müzik kalitesiyle neredeyse hiçbir alakası yok. O, sektör politikası ve popülizm tarafından belirlenen demode bir kurum– ki bu nedenle Kendrick Lamar’ın “Good Kid, M.A.A.D. City”si “En İyi Rap Albüm” kategorisinde Macklemore ve Ryan Lewis’in “The Heist”ına ve “DAMN” albümü de, “Yılın Albümü” kategorisinde Bruno Mars’ın “24K Magic”ine yenilebildi.
İroni şu ki, bu ölçütlere göre BTS, en çok hak eden Grammy adaylarından biri. Albüm satışları, streamler, müzik videosu izlenimleri ve konser katılımları açısından, beyaz ve/veya Batılı çağdaşlarından devamlı olarak daha iyi performans sergiliyorlar. Batılı sanatçılar onlarla işbirliği yapmak için can atıyor ve ödül törenleri, havalı görünmek için onları törene katılmaya davet ediyor (buna, geçtiğimiz yıl Grammy de dahil). Grammy sürekli olarak, popülizmi sanatsal bütünlüğe göre değerlendirir ve BTS, “halkın grubu” kavramının tanımı durumunda olan bir grup (aynı zamanda sofistike ve son derece beğenilen pop müzik yapıyorlar).
BTS hayranlarının, bu tarz hayal kırıklıklarına alışkın olması, olayın hayırlı kısmı. Bugün, genelde nasıl yapıyorlarsa öyle karşılık verdiler: Streamlerini ikiye katlayıp, gruba duydukları sevgiyi ve desteği alenen göstererek.
Soompi’nin belirttiğine göre, bu öğleden sonra hayranlar, BTS’in bütün Korece diskografisini, ABD iTunes’un “En İyi Albümler” listesine yeniden girdirdiler ve bu makalenin yazıldığı sırada #ThisIsBTS etiketi, dünya gündeminde üçüncü sıradaki etiketti.
BTS, turlarına ve müzik yayımlamaya, hayranlar da, Grammy’nin onayından bağımsız olarak, grubu koşulsuz bir şekilde desteklemeye devam edecek. Akademi bir gün, K-Pop grubunu hakkıyla kabullenebilir. Ancak BTS rekorlar kırmaya ve Grammy ilgi kaybetmeye devam ederken, gerçekte kimin kime ihtiyacı var?
Theqoo’da yayımlanan makaleye yapılan bazı yorumlar:
1. Makaleyi beğendim, beni çok rahatlattı (gerçekten hiç ummuyor olmama rağmen).
2. Bu, güzel bir makale. Forbes, mevcut durumu gerçekten objektif olarak ele alıyor.
3. Bantan, Asyalı bir grup ve Korece şarkılar söylüyor. Grammy’ye ulaşmalarını zorlaştıran tek şey bu. Bu, Kayıt Akademisi’nin nasıl ırkçı olduğunu gösteriyor.
4. Gerçekten kimin kime ihtiyacı var? Bu çok doğru… Grammy’nin Bangtan’a ihtiyacı var, bu nedenle geçen yıl ödül törenine davet ettiler.
5. İngilizce şarkı söyleyen siyahi şarkıcılar da ayrımcılığa uğruyor. Bangtan hayranları bunu tahmin etmişti, yani hayal kırıklığına uğramadık.
6. Gelecek yılki albümün kalitesi için sabırsızlanıyorum.
7. Sorun değil, çünkü hayranlar fazla beklentiye girmemişti. Daha çok, basın bunun Grammy’nin kronikleşen sorunlarını eleştirmek için bir fırsat olduğunu düşünüyor. Sonuç olarak, bence Grammy Bangtan’ı, Bangtan’ın Grammy’yi istediğinden daha fazla istiyor.
8. Şaşırmadım, çünkü Kayıt Akademisi çok muhafazakar.
9. Bu gerçekten güzel bir makale… Gelecekte Bangtan’ı daha çok desteklememiz gerekiyor.
10. Forbes’un Bangtan’ı desteklediğini görmek çok güzel.
Kaynak: Forbes + KNetizen
Güney Kore’de sanat hayatı başta olmak üzere, makale türüne girebilecek her içerik bu kategoride.