Hip hop efsanesi olan, BTS’ten RM’i inceliyoruz.
Dünyanın en büyük erkek grubu, bir hip-hop grubu olarak başladı.
Güney Kore’den, yedi üyeli bir pop grubu olan BTS, rap sever kökenlerini, enerjik pop müziğiyle, kusursuz bir şekilde harmanlıyor. Grubun lideri Kim “RM” Namjoon, “ana vokal”den ziyade, “baş rapçi”. RM ismi, orijinal sahne adı “Rap Monster”ın kısaltımış hali, ama RM artık, “birçok şeyi sembolize ediyor” diyor. En son, “Real Me” (Gerçek Ben) anlamına geldiğini söyledi. Çıkışından bu yana, sadece Koreli bir pop idolü değil, bugünün hip-hop tablosunda alay edilen bir kimlik olan, Asyalı bir rapçi olarak da RM, dayanaksız önyargıları yıkmaya yardımcı oldu.
RM‘in başarısı -ve grubunun başarısı– bir zamane işi. O; BTS’in yardımcı rapçileri Suga ve J-Hope ile birlikte, dünyanın en çok tüketilen (ve gerekli) türü olan hip-hop’ın, sınırsız yeteneklerini temsil ediyor. Liderlerinin (ve onun seksi beyninin) arkasında BTS, pop müziğin sahne düzenini paramparça ederken, müzik tarihinin en müthiş hayran kitlelerinden birine de ilham verdi. Ancak yolculuk, umduğunuz gibi, her zaman görkemli olmadı.
YouTube’da, 2013’te yeni filizlenen bir grup olan BTS’in, hip-hop’a dair iyi niyetini sorgulayan bir diğer rapçi B-Fre‘nin, grup üyeleri RM ve Suga‘ya hesap sorduğu, rezil bir video var. B-Free, danslarının ve makyajlarının “kız gibi” olduğunu söylüyor. Suga ve RM, bir platform olmadan, aç ve genç performansçılar olarak, yeraltı dünyasında yıllardır verdikleri mücadeleyi açıklarken, onları hakir görenler, “Sizler bizle aynı yoldaydınız, ancak o cazibeye karşı gelemediniz.” diye karşılık veriyor.
Namjoon, 2007’nin başlarında (13 yaşındayken) rap yapmaya başladı ve 2010 yılında, BTS’in ilk üyesi olacağı, Big Hit Entertainment’ın seçmelerini başarıyla geçmeden önce, DaeNamHyup adlı yeraltı grubunun bir parçası olarak tanındı. BTS, nihayet, pop aleminde öne çıkmaya başladı, ancak Rap Monster, “ihanet” markasına boyun eğmeyi ve hip-hop’ı unutmayı reddetti. Onun ilk solo mixtape’i, “2015’s RM”, Lil Wayne‘in “No Celling”i tarzında, açıksözlü bir rap mixtape’idir.
Mixtape’in en büyük hiti olan “Do You”, Namjoon’un, kişisel gelişim kitaplarına, tür yaftalarına ve doğal olarak, Pharrell ve Major Lazer‘ın “Aerosol Can”i üzerinden hip-hop özgünlüğüne dair hakim fikirlere dair hoşnutsuzluğunu ifade etmekte. İngilizce nakarat, kişinin kendisine saygı duyması için yapılan bir çağrı olarak, “do you” (kendin ol) ifadesini tekrarlıyor. Bu mixtape’teki şarkı sözleri ya da BTS’in Cypher serisindeki diğer pek çok dize (evet, cypher’lar yapıyorlar), B-Free gibi aşağılayanlara, Koreli bir pop idolünü, meşru bir rapçi olarak görmek yerine, dürüstlüğünden şüphe eden hip-hop liderlerine, yanlış olduklarını kanıtlama gibi okunabilir.
BTS, B- Free’nin ilk özürünü kabul etmedi ve o da bu yüzden özrünü geri çekti. Ardından, “Yemin ederim, BTS’in bazı gerizekalı hayranları var” diye tweet attı.
“Opplarınızı gördüğümde, hepinizin yerine onları çok fena tokatlayacak olan bir sürtüğüm.”
Bu, onun 2014’teki single’ı “Hot Summer”dan bir cümle. 6.000’den fazla “like” ve 10.000’den fazla “dislike”ı olan şarkısıyla hava atıyor. 2018’deki “City of Seoul” geri dönüş single’ı, 1.000’den fazla “like” alırken 10.000’den fazla “dislike”ı sinesine çekti. En çok beğenilen yorumlar arasında, “Namjoon’s BBG” isimli kullanıcının yorumu vardı: “City of Seoul? Hayır dostum, ben sadece RM’in Seoul’ünü biliyorum. MONO STREAMLE.”
“Mono”, RM‘in en son solo projesi olan ve geçtiğimiz ekim ayında, olumlu eleştirilerle yayımlanan mixtape’i. Kendisini yıllarca, “geleneksel” bir hip-hop şarkı sözü yazarı olarak yetiştiren, çok değerli bir pop yıldızı tarafından, kesinlikle melodik ve türsüz bir eser. Yalnızlık, depresyon ve RM’in “Adrift” gibi şarkılarındaki anlam arayışına dair fikirlerin detaylandırıldığı albüm, daha pop bir anlayışa rağmen, RM‘in lirizm ve tematik keşif ustalığını sergilemeye devam ediyor.
RM, genellikle Korece kelimelere ek anlamlar yüklemek için, fonetik kullanır. “Moonchild”da, “isukhae” sözünü “it’s okay” (sorun değil) gibi telaffuz ediyor ve “tear”ın iki anlamıyla da oynuyor (gözyaşı ve yırtmak). Müziğindeki sözler ve tematik unsurlar, özellikle de anlamlı şarkı sözleriyle bağlantı kuran BTS hayranları için, Lupe Fiasco ya da Kendrick Lamar‘la karşılaştırılabilir, heyecanlı bir analiz konusu haline geldi. RM, gençlere ve genç yetişkinlere hitap ederek, depresyon ve anksiyete gibi temaları ele alarak, bu bağlantıyı başarılı bir şekilde kullandı.
RM’in zekası, mikrofonlar açık ya da kapalıyken, hep anlatıldı. O, BTS’te “akıllı olan” olarak tanınıyor. Akademik günlerinde, en başarılı öğrencilerden olan RM, Friends dizisini izleyerek İngilizce öğrendi. Şimdi, grupta İngilizce’yi en akıcı konuşan kişi olarak, Birleşmiş Milletler’de dokunaklı bir konuşma da dahil olmak üzere, uluslararası izleyiciler karşısında, baş iletişimci olmak için, dili kullanıyor.
Kpopstups‘tan Dennis, YouTube’da RM için, “İngilizcesi nedeniyle, en erişilebilir idollerden biri” dedi.
“Düzgün hip-hop söz konusu olduğunda, muhtemelen en iyisi o (benim fikrimce elbette). Ben her zaman, herhangi bir Koreli idolün, şimdiye kadar yapmış olduğu en iyi rap olarak, bu şarkıyı öneriyorum. Her iki dörtlük ölçüde, söz akışını ve kafiye kalıplarını değiştirirken, çok hızlı bir şekilde rap yapıyor.”
AskAKorean‘dan, saygın bir blogcu olan TK Park, “Teknik bir konu olarak, RM çok iyi bir rapçi.” diye belirtiyor.
“Akıcılık ve doğallık için çabalıyor, ama daha yakından baktığınızda, onun rap’i, ince ince düzenlenmiş ve sıkıca dokunmuştur.”
RM‘in sıkıca dokunmuş lirizmi, idollerinin rap efsaneleri olduğu düşünüldüğünde, şaşırtıcı değil. BTS’in, 2014’teki “Hip-Hop Lover” adlı şarkısında, hip-hop liderlerinin en prestijli atalarının bir listesini, bir çırpıda sıralıyor: JAY-Z, Nas, KRS-One, Gang Starr ve Black Star, vb… Bununla birlikte, ilk andığı isim, 2000’li yıllarda, Kore’de türün şekillenmesine yardımcı olan, Seul merkezli bir hip-hop grubu olan Epik High.
Her ne kadar ABD izleyicileri, Koreli rapçileri, Amerikan tarzı taklitçiler olarak algılasalar da, RM farklıdır. O, Kore hip-hop’ının bir çocuğudur.
T.K. gibi yazarlar, yıllardır, hip-hop kültürünün kroniğini çıkartıyor; bir dans türünden, genellikle garip bir şekilde Siyahi Amerikan kültürünün kendine mal etmesine kadar, gelişimini analiz ediyor. Verbal Jint gibi rapçiler sayesinde, bu türün popülaritesi, yıllar geçtikçe artmıştır, ancak Kore hip-hopuyla ilgili orijinallik sorunu, hem yurtiçinde hem de yurtdışında büyük önem taşımaktadır.
T.K., 2015’teki, “Kore Hip Hop’ıyla İlgili Gerçek Nedir? Tarihi bir Bakış Açısı” adlı makalesinde, türün gelişimini inceliyor:
“Züppelerin canı cehenneme, diyorum. Gerçek özgünlüğün savunulmaya ihtiyacı yok, çünkü o, kendi kendini savunur. Bugün, Kore’nin önde gelen rapçileri, karmaşık kafiyeleri ve akışlarıyla, gerçek benliklerini ifade ediyor. Kendini dinle ve bana bunun tamamen bir yalan olduğunu söyle. Sana meydan okuyorum.”
“İdol” teriminin, Kore’de kendine özgü bir anlamı var; eğlence şirketleri altında oluşan, büyük bir fan kitlesi oluşturan ve sıkı bir eğitim sürecinden geçen, K-Pop gruplarına dair bir referans. Sonuç, Amerikan okurlara biraz aşina gelmekte: Saf üretim kalitesi, keskin koreografi ve hayran lejyonları ile, BIGBANG gibi çok popüler eylemler.
İdol grupların rap stilleri, genellikle dans edilebilir pop müziğini tamamlarken, varlığı, tipik olarak, estetik bir öğe işlevi görür. Bu, Amerikan hip-hop liderlerinin, “gerçek hip-hop” olarak tanımladıkları şeye nerdeyse hiç uymuyor.
BTS, kariyerine hip-hop grubu olarak başlamadan ve kısmen kendi hip-hop yıldızlarını kullanarak, piyasaya sürülmeden önce, kendisini benzer şekilde markalayan 1TYM gibi gruplar vardı. Ancak Bong Hyeon Kim’in, Youngdae Kim‘in “BTS İncelemesi: BTS’in Müziğine Kapsamlı Bir Bakış” adlı kitabında belirttiği gibi, hayranlar, bir idol grubu olmakla, meşru bir hip-hop hareketi olmak arasındaki dengeleme eyleminin imkansız olduğunu uzun süre gözlemlediler; idoller asla özgün bir hip-hop eylemi olamazdı.
Kim, “1TYM, müziklerinin kalitesi için cezalandırıldı. İnsanlar, ‘Bu, benim bildiğim özgün hip-hop değil’ derdi.” diye konuştu.
Biri, BTS’in bu dengeyi çözdüğünü iddia edebilir, ancak bu yıllar aldı. Bir hip-hop idol grubu olarak gelişleri -hem çarpıcı makyajları hem de ardışık Cypher’ları ile- yoğun bir hoşnutsuzluk ile karşılandı.
“Özgünlük ve meşruiyet terimlerine dayanarak, özellikle ezildiler. Dumanlı makyajları ve kusursuzca düzenlenmiş koreografileri, kınama sebebi oldu. İnsanlar, ‘Neden erkekler makyaj yapıyor?’ ya da ‘Neden rapçiler dans ediyor?’ diye soruyorlardı… Bu, idollerin ve hip-hop’ın, birbiriyle tabiatı gereği, nasıl çatıştığını anlamamı sağladı.”
Kim‘in yorumu, B-Free’nin, RM ve Suga‘ya “cazibeye karşı direnemediklerini” söylediğinde, ne ima ettiğini gösteriyor. İki rapçi gençti, dünya kadar yetenekli sanatçıyla mücadele ediyorlardı. Bir idol grubuna katılma, dumanlı bir göz makyajı yapma ve kalp çarptıran vokallerinin yanında dans etme kararları, kendilerini para ve şöhrete satmak olarak, tasvir edildi.
RM, şüpheciliğe değinirken, “İki tarafı da anlıyorum” diye tekrarladı. Yıl 2013’tü ve o sadece 19 yaşındaydı. Tırmanması gereken bir baskı dağı ve cevaplanacak soruları olan…
Bir pop grubunun üyesi olarak RM, hayranları tarafından meşru bir rap yıldızı olması için zorlandı. Bu, tek başına mikrofon becerilerinin, başarmasına yardım edemeyeceği, benzersiz bir ikilemdi. BTS, yedi üyeli bir hareket olarak büyürken, ilk başarılarından sonra, nadir olarak düz bir hip-hop müziği yayımladı. RM, dinleyicilere, gerçekten rap yapmakla kalmayıp, hip-hop’ı varlık sebebi olarak gördüğünü hatırlatmak için, sahne ışıkları altında zamanını değerlendirdi.
Şüphesiz, kendi satırlarını kendi yazıyor, ancak RM; V tarafından solo olarak performansı gerçekleştirilen, neo-soul esintili “Singularity”nin sözleri de dahil, diğer BTS şarkılarının yazımına, kendi kişisel kayıt stüdyosu RKive‘da yardım ediyor.
DJBooth’a konuşan T.K., “RM’in, Kore hip-hop tarihinde önemli bir yeri var.” dedi.
“Hip-hop toplumunun, gereğinden fazla üretilmiş olan idolleri, hoşnutsuzlukla karşıladığı Kore’de, idoller ve hip-hop sanatçıları arasında, sürekli bir gerilim vardı. Ancak RM, bir sanatçı olarak, kimliğini hip-hop üzerine kurduğu için, iki topluluğu bir araya getirip, hem idol hem de rapçi olarak, meşruiyet bulmayı başardı.”
RM‘in sentezinin mükemmel bir örneği, Kore hip-hop efsanesi Tiger JK (namı diğer Drunken Tiger) ile yapılan, 2018 işbirliği “Timeless”dır ki, Namjoon, OG*sine saygı gösterisinde bulunuyor.
“Tüm hayatın lanet olası bir konserdi / Hoşuna gitse de gitmese de, başka bir canavarı büyütdün” diyerek, bir sanatçı olarak doğmasını (K-Pop idolü ve süperstar), Drunken Tiger‘ın, onaylı bir Kore hip-hop efsanesi olmasının etkisine bağlıyor. Tiger JK’in kendisi size, RM‘in bir idol ve bir sanatçı olarak, beklentilerine meydan okuduğunu söyleyecektir. Aradaki boşluk, köprülenmiştir.
Koreli sanatçıların, hip-hop ve siyahi kültürü kendine mal etmesini çevreleyen, yıllarca süren tartışmalardan sonra, tarihteki en başarılı K-Pop grubunun, hip-hop’a sadece, bir derece saygı duymakla kalmayıp, aynı zamanda, türü daha iyi etkilemek için de çalışması, olağanüstü bir başarıdır. Üstelik, BTS’i tanıyorsanız, mantıklı geliyor. Görüntülerinin özündeki şey, kalp. Sadece, öz-sevgiyi teşvik eden klişeler sunarak değil, kendileri için mümkün olduğunca özgün olmaya çalışarak, kendilerini özgünlükle markalaştırıyorlar.
Grup, farklı engelleri aşarak, bir hip-hop hareketi olarak büyümek için, Amerika’ya uçtukları bir realite şovu da dahil olmak üzere, sahne arkası içeriklerini sürekli olarak yayımlıyor. Hayatlarını ve düşüncelerini, kendi çekimleri ve “comeback show”lardaki röportajları aracılığıyla paylaşıyorlar. Müzikleri genellikle ruh sağlığıyla ilgili temalara değiniyor. En son, üç albümden oluşan “Love Yourself” serisini tamamladılar. En büyük hitleri, genelde, güçlü, etkili ve nihayetinde dürüst şekillerde, öz-sevgiyi yansıtır. Buna, Nicki Minaj‘la işbirliği yapılan, “IDOL” şarkıları da dahil. Bugüne kadarki en büyük başarılarından biri olan şarkı, RM’in, insanların, kendisine ve grubuna ilişkin algılarına ilişkin, zekice refleksiyle başlıyor:
“You can call me artist / You can call me idol / Anim eotteon dareun mwora haedo, I don’t care.”
“Bana sanatçı diyebilirsin / Bana idol diyebilirsin/ Ya da aklına ne gelirse, umrumda değil.”
Kaynak: DJBOOTH
*OG: Rap dilinde, kıdemli ve yaşlı çete üyesi
Güney Kore’de sanat hayatı başta olmak üzere, makale türüne girebilecek her içerik bu kategoride.