1. Güney Kore’de İlk Öpüşme Sahnesi 1954’te Yayınlanmıştır
Güney Kore’de 1954 yılında “The Hand of Destiny” filminin oyuncuları dudak dudağa öpüşünce bu görüntü ilk defa yayınlanınca ülkede karmaşaya neden oldu. Ekranlarda ki bu ilk öpüşme sahnesi Batı sinemasında ki 1896 yapımı “The Kiss” filminden yaklaşık altı yıl sonra çekilmiştir.
Bu an sadece birkaç saniye sürse de, Kore sinemasında Konfüçyüs değerlerinin sorgulanmasına ve sürekli büyüyen Batı’nın sinemada etkili olduğunu gösteren sembolik bir andı.
Filmin başrol oyuncusu aktris evliydi. Yönetmen ve aktris, aktrisin eşinin sahneye rızası ile çekim yaptı. Hatta çekim eşinde bulunduğu bir mekanda gerçekleştirdi. Ancak buna rağmen, sahne yüzünden sorun yaşandı. Çileden çıkan eş yönetmene dava açtı. İkili daha sonra anlaşmaya vardı. Film, 50.000’den fazla seyirci tarafından izlendi. Bu o zamanlar için büyük bir başarıydı. Tabiki bunda tartışmalardan kaynaklanan ücretsiz pazarlamanında inkar edilemez büyük bir katkısı vardı.
2. Kuzey Kore Lideri Güney Koreli Film İkilisini Kaçırmıştır
Kim Jong Il, 2011 yılındaki ölümüne kadar Komünist rejimi yöneten şu an ki mevcut Kuzey Kore lideri Kim Jong Un’un babasıdır. Kim Jong Il tam bir film tutkunudur.
Sinema sevgisi o kadar büyüktü ki Güney Koreli bir aktris Choi Eun Hee ve eski eşi aynı zamanda da film yönetmeni Shin Sang Ok‘un kaçırılmasını emretti.
İkili 1970’lerin sonlarında ayrı ayrı Hermit Krallığı’*na kaçırıldı ve 1986’da ABD Büyükelçiliği aracılığıyla Viyana‘ya kaçana kadar film yapmak zorunluluğuyla esir tutudular. Kuzey’de zorlamayla yaptıkları yedi film arasında “Godzilla”nın komünist bir versiyonu olan “Pulgasari” ve Kuzey’in ilk öpüşmesinin yer aldığı bir de dizi bulunuyor.
İkili, on yıl boyunca CIA’in koruması altında ABD’de yaşadıktan sonra 1999 yılında Güney Kore’ye döndüler. Yaşadıkları “The Lovers and the Despot” belgesel filmi haline getirildi. Ve Shin Sang Ok‘un ölümünden sonra Güney Kore’de yayınlandı. Kuzey Kore, kaçırılmaları hiçbir zaman kabul etmedi. Choi Eun Hee ise geçen yıl öldü.
3. Kore’nin Sinematik Mirası Kuzeyi ve Güneyi Tekrar Biraraya Getirebilir
Güney Kore film sektöründeki birçok filmin ölen Kuzey Kore liderinin olağan üstü sevgisine müteşekkir olmak için en azından bir nedeni vardır.
Bu neden; Kim Jong Il’in Kuzey’de yaptığı özel arşivde Kore sinemasının başyapıtlarından bazılarını toplamış olmasıdır.
Kaçırılan yönetmen Shin Sang Ok, bir keresinde, sinemasever diktatörün 1970’lerden önce en sevdiği Güney Kore filmlerinin yer aldığı bir koleksiyona sahip olduğunu kanıtladı. Arşivdeki yaklaşık 200 film arasında, 1966 yılında yönetmen Lee Man Hee tarafından çekilen “The Autumn” filmi de vardı. Dönemin başyapıtlarından biri olarak kabul edilen film, Güney’in elinden alınan yüzlerce film arasında yer alıyordu.
Aslında Güney Kore’de sinematik mirasını korumak konusunda kötü bir iş ortaya çıkardı. 1950’lerde yapılan filmlerin sadece yüzde 22’si ve 1960’larda yapılanların sadece yüzde 44’ü ellerinde kaldı. Ve ülkenin ilk gişe rekorunu kıran filmi “Arirang” 1926 yılında Japon sömürge yönetimi altındaki birkaç rejimle birlikte alınıp götürüldü.
Geçen yıl Güney Koreli film yapımcıları bu konuda faaliyet göstermesi amacıyla Kore arası diyalog için için özel bir konsey kurdular. Konseyin belirlemiş olduğu kriterlerden biri, iki ülkenin film arşivlerinde bulundurdukları eski filmlerin listelerini paylaşmaktır.
4. Tüm Zamanların En Çok İzlenen Filmi Ülkenin 16. Yüzyılda Japon İşgali’nden Kurtuluşunu Konu Alıyor
“The Admiral: Roaring Currents” 2014 yılında vizyona girişiyle birlikte ülkenin bir numaralı gündem konusu olmayı başardı. Dünya çapında yaklaşık 140 Milyon Dolar hasılat elde etti ve 17.6 Milyon’dan fazla gişe yaptı.
Filmde daha önce “Oldboy” ile adını duyuran aktör Choi Min Shik tarafından canlandırılan Kore’nin en ünlü deniz Komutanı Yi Sun Sin‘in (1545-98), 1597’de Myeongnyang Savaşı’nda ki Japon işgalcilere karşı denizdeki mücadelesiyi anlatılıyor.
Yabancı filmlerde gişe rekorları 2009’da bir James Cameron filmi olan “Avatar”la, 30 Mayıs itibariyle Marvel Studios’ın ” Avengers: Endgame“inin 13.8 Milyon bilet satışıyla elde edilmiştir.
5. Güney Kore, Sinemanın Geleceğini Teknoloji ile Yeniden Şekillendirecek Ülke Olabilir
CJ, ülkenin en büyük multipleks zinciri CJ CGV‘ye ve CJ E&M gibi en büyük film distribütörlerine sahip olan sinema sektörüne yoğun şekilde yatırım yapan Güney Koreli bir şirkettir. Aynı zamanda 4DX ve ScreenX gibi global sinemaya yön veren teknolojinin de üretimini yaparak kullanıyorlar.
CJ 4Dplex tarafından geliştirilen 4DX, standart video ve sesin üzerine sanki sahnenin içindeymişsiniz gibi koltuk hareketi, rüzgar, yağmur, ışık ve koku yayımı sağlayarak gerçekleşmişçesine film izleme deneyimi sunmaktadır. 240 derecelik bir panorama ekranı, yan duvarlarında kullanıldığı sanki kürenin içindeymişçesine film izleme imkanı sunan ScreenX ile birleştirilen teknoloji sektördeki uzmanlarının bazıları tarafından sinemanın geleceği olarak görülüyor. 4DX, 60’tan fazla ülkede, ScreenX ise 17 ülkede kullanılıyor.
*Hermit Krallığı: Kuzey Kore’den bahsedilirken kullanılır ve ‘tamamen dışa kapalı’ anlamına gelir.
Kaynak: Korea Herald
K-Movie haber kategorisi, Kore Sineması’na ait haberler, duyurular, trailerların bulunduğu kategoridir.