“BTS asla uyumaz… Gece gündüz çalışırız, dünyanın dört bir yanındaki insanlarla işbirliği yapmamıza izin veren bir teknoloji gelişti.” Windy City (Şikago) etkinliği öncesi Recording Academy’ye özel olarak bunları söylüyor grup.
“Biz resimleri düşünürken sanatçılar nasıl göründüğünü betimler. Zaman geçip giderken Picasso geldi ve görüntü ve hisleri ifade etmeye başladı. Artık sosyal medyayla birlikte resimler üzerinden iletişim kurabiliyoruz. Görüntüyü düşünebiliyor, hakkında konuşabiliyor ve sorular sorabiliyoruz.” – BTS üyesi RM
BTS’in Şikago’daki ikinci gecesi öncesinde Soldier Field çevresinde, aç bir beklenti içinde kocaman bir kalabalık toplanırken, 12 Mayıs Pazar günü SoundChecks (Ses Kontrolü) etkinliğinde GRAMMY U Şikago öğrencileri ile forum yapan pop sansasyonlarının içinde büyüleyici, sakin bir hava vardı.
Öğleden sonrası, Koreli yedilinin yaklaşık 2.000 kişilik ARMY (grubun hayranlarının adı) denizi için iki şarkıya performans sergilemesini gözlemleyen, BTS’in ses kontrolünü kuş bakışıyla alan öğrencilerle başladı. Sahnenin önünde, bizzat elleriyle boyadıkları işaretleri taşıyan ve göz kamaştırıcı kedi kulakları takan hayranlar, her bir güçlü dans hareketine çığlık atsa da GRAMMY U öğrencileri, nasıl böyle büyük bir gösterinin ortaya konduğunu öğrenerek büyük resmi ele aldı.
BTS ve öğrenciler özel bir odaya götürüldüğünde grup, çok zahmetsizmiş gibi görünen bir performans hazırlamadaki tüm sıkı çalışmaların detaylarını paylaştı. “BTS asla uyumaz.” diyor RM, Windy City etkinliği öncesinde Recording Academy’ye. “Gece gündüz çalışıyoruz, dünyanın dört bir yanındaki insanlarla işbirliği yapmamıza izin veren bir teknoloji gelişti.”
GRAMMY U, müziğin geleceğini kutlamak üzerine planlanmışken öğrencilere, bugünün en çığır açan sanatçılarından birine, sanatçıların hayranlarıyla etkileşim kurma ve müziği hayata geçirme şeklini yeniden tanımlamak için uğraşan bir gruba erişme izni vermek gayet yerinde duruyor. “Müziğimizin ve performanslarımızın dünyanın dört bir yanındaki pek çok insan tarafından sevgiyle karşılanması, müzikteki dil ve sınır etmenlerinin azaldığının bir kanıtı, bu engelleri kaldırmaya devam edebileceğimizi umuyoruz.” diyor RM. “Sahnede her zaman seyirci ile iletişim kurmaya çalışıyoruz. Mekan, boyut açısından büyüse de tutkumuzu ve enerjimizi her zaman olduğu gibi ortaya koymaya devam edeceğiz.”
K-Pop fenomeni BTS (Beyond the Scene), 2013’te kabaca tabiriyle “Kurşungeçirmez İzciler” anlamına gelen Bangtan Sonyeondan olarak oluşturuldu. Jin, Suga, J-Hope, RM, Jimin, V ve Jungkook çok geçmeden, muhtemelen yalnızca Beatlemania ile kıyaslanabilecek, MAP OF THE SOUL: PERSONA albümüyle birlikte BTS’in bir yıldan az bir sürede üç defa Billboard’da bir numaralı albüm olarak listeye girmesi ve bunun 60’ların ortasında Liverpool’dan gelen genç erkekler tarafından elde edilen bir başarı olması bu kıyaslamayı doğurdu, dünya çapında kocaman bir hayran kitlesi elde etti. Bu gerçekle gurur duysa da BTS, geçmişe odaklı değil, aksine her zaman gelecek için yeni bir şeyler inşa etmeye çalışıyor. “The Beatles ile beraber anılmak çok büyük bir onur ama BTS yalnızca BTS.” diyor RM.
Günün etkinliğinin GRAMMY U ile bağlantılı olduğu gerçeği, dünya çapındaki K-Pop fenomenine yakışan, büyüyen kritik takdiri de doğal olarak akıllara getirdi. Birçok öğrenci, BTS’in Amerikan müzik sahnesine girme deneyimiyle ilgili sorular sorarak uluslararası pazar ile arasındaki farklılıklara dair merakını dile getirdi. Kore’den çıkan en büyük grup haline gelseler de yalnızca kendilerine odaklı kaldıkları açık. “Biz K-Pop’ın temsilcileri değiliz.” diyor RM. “Bunun ne olduğunu ifade edemeyiz, anlatamayız, bugünlerde sosyal medya ve hayranlar sayesinde kendi dünyamızı tüm dünyayla paylaşmak için bir fırsata sahip olacak kadar şanslıyız.”
Grubun altını çizdiği diğer büyük bir farklılıksa ajansların işleyişine ve sektörün kendisinin fazlasıyla büyük olmasına dair. Amerika’da, diye açıklıyorlar, etkileşim halinde olan ve birlikte çalışan birçok ayrık takım bulunmakta. Kendi memleketlerindeyse ajans daha büyük ve daha geniş kapsamlı olabiliyor. “Bence bu çok ilginç: Kore’de büyük bir ajans genç bir yeteneği alır ve her şeyi bir araya getirmesinde yardımcı olur.” diyor RM. “Yıl boyu süren şarkı kampı gibi bir şey.”
Hareketli tüm parçalar tek bir çadırın altında düzenlenebiliyor olsa da BTS’in evi Big Hit Entertainment’ta sanatçılar ve ajans temsilcileri güçlü bir iletişim becerisi geliştirmek zorunda – grup, sektöre girmeye can atan herkes için bunun önemini vurguluyor. “Her sanatçı kendi tercihleri ve hızına sahip ve her ses mühendisi de kendi sanatsal alanına sahip.” diyor RM. “Her mekan farklı, bu yüzden mühendislerle beraber oturup iletişim kurduğumuzdan emin oluyoruz. En önemli şey duyarlı olmak.”
İçten bir şekilde müziklerine odaklansalar da BTS, hayırseverler olarak hayret verici bir etki yaratarak dışa yönelik çalışmalar da yapıyor. Yalnızca 2018’de, grubun “Love Myself” kampanyası, UNICEF için 1 milyon dolardan fazla bağış topladı. Bu yardım hareketlerinden öte, sayısız ARMY yönlendirme ve pozitiflik açısından BTS’e saygı duyuyor. Bu zor bir görev olabilir ama bir grup bu görevi yapmaya hazır. “Baskı hissetmedik desek yalan olur ama dünyanın dört bir yanındaki hayranlarımızdan, müziğimizin onların hayatlarını değiştirdiğini duymak her zaman harika.” diyor RM. “Yaptığımız şeyi ve müziğimizi daha derin düşünmemizi sağlıyor ve omuzlarımıza daha da fazla sorumluluk yüklüyor.”
Grubun ani çıkışı heyecan verici performanslar ve tanınmayla geçiyor. BTS, şubat ayındaki 61. GRAMMY Ödüllerinde En İyi R&B Albüm ödülünü sundu, nisan ayında SNL çıkışını gerçekleştirdi. Tüm bu deneyimlerin içinde hayranlarına odaklandıklarını açıklıyor grup. “Başarılar önemli olsa da hayranlarımıza her şeyin ötesindeki mutluluğu vermeyi umuyoruz.” diyor RM. “Açıkçası Map of the Soul: Persona, hayranlarla birlikte eğlenmek için yapıldı, demem o ki eğlenebildiğimiz ve mutlu olabildiğimiz sürece daha iyi bir başarının var olduğunu düşünmüyorum.”
Kaynak: GRAMMY
Güney Kore’de sanat hayatı başta olmak üzere, makale türüne girebilecek her içerik bu kategoride.