17 Nisan’da BTS, yeni albümleri “Map of the Soul: Persona”nın yayımlanması adına global bir basın toplantısı düzenledi.
Etkinlikte, BTS‘e kendi yollarını oluşturmaları ve bu yüzden baskı altında olup olmadıkları hakkında sorular soruldu.
Jin: “Bu yolu oluşturabilmemizin nedeni, bizim aniden bu mevkiye geçmemiz değil. Bunu, bizden önce bu yolu açan üst düzey sanatçılar nedeniyle başarabildik. Baskı hissetmediğimizi söylemek yalan olur. Şu anda bile çok fazla baskı hissediyorum. Müziğimiz ve performanslarımız üzerinde çok çalışarak baskıyı hafifletmeye çalışıyoruz. Hayranlarımızın bize olan desteği sayesinde daha az baskı hissederek sıkı çalışabiliyoruz.”
Suga‘nın daha önce Billboard listelerindeki sıralama, Grammy Ödülleri‘ne katılma ve stadyum turu yapmaları konusundaki hedeflerinin gerçekleştiğinden bahsedildi ve bir sonraki hedeflerinin ne olduğu soruldu.
Jin: “Sonuçlar ve rekorlar önemli ancak müziğimizin sayesinde mutluluğa ulaşan insanlardan daha iyi bir sonucun olmadığını düşünüyorum. Bu albüm hayranlarla birlikte eğlenmek için yapıldı. Eğer hayranlarımız bizimle birlikte eğlenebilir ve mutlu olabiliyorlarsa, bundan daha iyi bir amaç olmadığını düşünüyorum.”
Suga: “İleriyi düşündüğümde, yapmak istediğimiz çok şey var. Ancak bunun için önümüzde bulunanları başarıyla tamamlamamız gerekiyor. Stadyum turumuzu başarıyla bitirebilmeyi umuyorum. Stadyum turundan önce, iki kategoride aday gösterildiğimiz Billboard Müzik Ödülleri bulunuyor. Her iki ödülü de kazanmamızı istediğimi söylemek isterim ama gerçekçi olarak bunun mümkün olup olmadığından emin değilim, umarım bir ödül kazanabiliriz.”
BTS, albümün ilham kaynağı ve hayranlarına duydukları sevgi hakkında konuştu.
RM: “Love Yourself serisi ile hayal edilemez olaylar ve duygular deneyimledik. Bu sefer ne tür hikayeler anlatalım diye karar vermeye çalışıyorduk ve bu noktaya kadar bizi yükselten güç olan sevgi hakkında konuşmak istedik. İç benliğimizi farketmenin bir süreç olduğunu düşünerek, “Ruhun Haritası (Map of the Soul)” başlığıyla çalıştık. “Persona”, hayranlara olan sezgisel sevgimizin gücünü ifade ediyor. Her hayranın duygularını tanımak istedik. Hayranların hissettiği mutluluk bizim mutluluğumuzdur, bu yüzden umarım bu albümün tadını çıkarırlar.”
Ayrıca albümün ilham aldığı “Jung’s Soul of Map” adlı kitap için dünya çapındaki satışların arttığı da belirtildi.
RM: “Açıkçası, kitabın tamamını okumadım. Ancak bu kitapla ilgili YouTube’a ve bloglara baktım. Bu, şirket tarafından önerilen bir tema. Fakat psikoloji ile ilgilendiğim için psikolog Carl Jung ve “persona” kavramına aşinaydım. “Love Yourself” serisinden sonra, sırada ne olduğu hakkında meraklıydık. Bundan daha iyi bir hikaye yapabilir miydik? “Love Yourself” daha çok kendini çözmeye benzer, “The Map of the Soul” ise kendi ruh haritasını arar. Bir sonraki albümle ilgili size birçok ipucu veremem – söyleyebileceğim tek şey, gücümüz ve esasımız hakkında konuşacağımız.”
Jungkook: “ARMY, bizim sayemizde çok araştırma yaptıklarını söylediler. Yeni albüm üzerinde düşünürken ve yorumlarken zevk aldıklarında, onlara daha da fazla neşe getirmek istiyoruz. ARMY’nin varlığı, gerçekten minnettar olduğumuz bir şey. Şu anda BTS‘i yapan her şey onlar. ARMY hakkındaki merakımız sürekli olarak arttıkça, bir toplantıda Bang Shi Hyuk ile konuştuk. Harika bir fikir olduğunu söyledi, bu yüzden bu albümün temasının temeli haline geldi. Dünya genelindeki ARMYler, bizim sayemizde güç kazandıklarını, rahatladıklarını ve yaşamlarını değiştirdiklerini sık sık bize dile getiriyorlar. Bunu ne zaman söyleseler, müziğin gücü ile ARMY ve BTS’in bağının gücü artıyor gibi geliyor ve sorumluluğumuz da artıyor. Birbirimiz üzerinde böyle olumlu bir etkimiz olduğunu görünce, ayrılmaz bir bağımız olduğunu düşünüyorum.”
13 Nisan’da BTS, SNL‘de ilk “Boy With Luv” performansını ve “MIC Drop”ın remix versiyonunun performansını sergiledi. Jimin, NBC’nin programı “Saturday Night Live (SNL)“da görünmenin nasıl bir şey olduğunu paylaştı. Basın konferansı sırasında, onları ilk kez gören insanların onların hakkında neleri bilmelerini istedikleri soruldu.
Jimin: “Öncelikle, SNL‘de görünmemize imkan tanıyan herkese teşekkür etmek istiyorum. Farklı dilleri kullanmamıza rağmen, performansımızla göstermeye çalıştığımız müziğimizdeki samimiyetin farkında olmalarını istiyorum. Umarım BTS’in sahnede performans sergilemekte harika bir grup olduğunu biliyorlardır. Önceki albümlerimizde ilk geri dönüş performanslarımızı; ‘DNA‘i comeback programında, ‘Fake Love‘ı Billboard Müzik Ödülleri‘nde ve ‘IDOL‘ı Jamsil Stadyumu’ndaki ‘Love Yourself‘ konser turunda sergilemiştik. Yeni bir albüm için ilk performansımızın çok önemli olduğunu düşünüyoruz, bu yüzden hem şirketimiz hem de grubumuz ‘nasıl mükemmel bir performans gösterebiliriz?’ diye çok düşünüyoruz. Neyse ki, önümüze harika bir fırsat geldi ve bu yüzden tereddüt etmeden SNL‘i seçtik. Tabii ki birçok sanatçının yer aldığı bir yerdi, bu yüzden gerçekten gergindik ama birçok insanın desteği sayesinde sahne alırken eğlenebildik.”
Birkaç BTS üyesi, genç sanatçılara tavsiyelerde bulunmak için söz hakkı aldı.
Jungkook: “Doğrusu, stajyerken çok fazla pratik yapmamıştım. Neden o zaman pratik yapmadım? Daha fazla pratik yapmalıydım. Dürüst olmam gerekirse, çıkış yapmadan önce pratik yapmanın ne kadar önemli olduğunun farkında değildim. Umarım şu anki stajyerler bunun farkındadır ve zamanlarını akıllıca kullanırlar. O zaman daha fazla başarı elde edebileceklerine inanıyorum.”
V: “Onlara, pratik yaparken veya çaba sarf ederken olabilecek ani başarısızlıkların veya yaraların cesaretlerini kırmamasını söylemek istiyorum. Bu, merdivenleri tırmanmalarına yardımcı olacak bir adımdır. Sonunda bir anıya dönüşecek ve daha yüksek yerlere gitmelerini sağlayacaktır.”
Suga: “BTS’in bu kadar sevgi alabilmesi için özel ve farklı olan nedir? Bence pek çok şey farklı ama aynı zamanda pek çok şey aynı. Ama hepsinden önemlisi, bizi özel yapan şey müziğimize karşılık veren özel hayranlarımızdır. İkinci nesil BTS veya ikinci nesil herhangi bir şey gibi olguların var olabileceğini düşünmüyorum. Gençken bizim de kendi kahramanlarımız vardı ama şimdi BTS‘iz. Umarım ikinci nesil BTS’in yerine tamamen farklı sanatçılar doğar.”
BTS, yıllardır beraber her şeyin nasıl yolunda gittiği ve birbirlerini nasıl iyi bir şekilde tuttuklarından bahsetti.
Suga: “Çıkışımızın ilk aşamalarında, kendimizi yönetme şeklimiz açısından birbirimizle ilgili bazı kurallar ve sözler vermiştik. Eğlence sektöründe çalışan insanlar olarak sahip olduğumuz etki ve bizi sevenlerin hissiyatları hakkında birçok tartışma yaptık. Sert kurallar koymak ya da söz vermek yerine, müzisyen olarak nasıl davranmamız gerektiği hakkında konuştuk ve bu bizi doğal olarak aslında bunu söz olarak görmediğimiz bir söz vermeye yöneltti. Çünkü hepimiz, aldığımız sevgiyi ödememiz gerektiğini biliyoruz.”
Jimin: “Gerçek bir söz vermek yerine, ortam doğal olarak böyle şekillendi. Sık sık birbirimize, “Ne olursa olsun biz senin arkandayız, bu yüzden incinmiş hissetme” diyoruz. Çünkü etrafımızda bu tür insanları bulunduruyoruz, her zaman dikkatli olmaya ve düzgün davranmaya çalışıyoruz.”
Grubun müzikle ilgili toplumsal konulara değindiği hakkında sorular sorulduğunda RM; “Her yeni bir albüm yaptığımızda, nasıl olumlu bir etki bırakabileceğimizi düşünüyoruz. Hayatın ironisi hakkında düşünmemiz gerekiyor bence. Her sürece ter ve gözyaşı eşlik eder ve dünyadaki tüm meseleler ironi ile doludur. Bu albüm; hayat ne kadar ironi dolu olsa da, yaşadığımız yolda ilerlemeye devam etmemiz ve her zaman enerjik bir şekilde düşünmemiz gerektiğini anlatıyor. Bu aynı zamanda bir sonraki albümde de ele alınabilecek bir konudur.”
RM daha sonra dürüstçe, üyelerin kendilerinin yaşadığı baskı ve boşluk hakkında konuştu.
“Mutluluğun tek bir etken olarak mümkün olduğunu sanmıyorum, tıpkı boyunuzun uzadığında gölgenizin de büyümesi ve aynı şekilde pozisyonunuzun yükselmesi misali, baskı da hep orada oluyor. Mesela bir gün ışıklardan çok korktum. Çok parlak oldukları için korktum. Seyircinin korkutucu geldiği zamanlar da oluyor. Onları çok iyi göremiyorum ancak onlar her bir ifadeyi ve hareketi görebiliyorlar. O anda bu, şu anda yükselmiş olduğumuz pozisyondaymışız gibi hissettirdi ve çok korktum. Bütün bunlara karşın, ulaşmak istediğim birçok şey var ve vermek istediğim pozitif enerji kaçıp gitme arzumdan daha büyük. Sanırım bu yüzden devam edebiliyorum.”
Suga, işbirlikleri hakkında şunları söyledi: “İşbirliği yapacak bir sanatçı ararken, farklı bir duygusal aralığı ifade edebilecek bir sanatçı istedik ve Halsey mükemmel bir seçimdi. Değerler ve tutku konusunda onunla birçok benzerlik bulduk. Bize katılmasından mutluydu, bu yüzden soğuk havaya rağmen Namyangju’da müzik videosunu birlikte çekerken çok iyi vakit geçirdik.”
Grup aynı zamanda “Make It Right”ı yazan İngiliz şarkıcı-söz yazarı Ed Sheeran‘la bir araya gelmekten çok memnundu.
J-Hope: “Ed Sheeran bizimle çalışmak istediğini söyledi ve tabii ki onunla işbirliği yapmak istedik. Şarkının hassas bir duygusallığı ile yürek burkan bir melodisi var ve RM’in sözleri de mükemmel bir şekilde uyum sağladı.”
- Başlık şarkısı “Boy With Luv“, 2014 yılındaki “Boy in Luv“u hatırlatıyor. Bu zamana geri dönmek neden önemliydi?
Suga: “Bu iki şarkı aslında birbirine bağlı şarkılar. “Boy in Luv“, gençlik aşkından bahsediyor; “Boy With Luv” ise küçük ve basit şeyler için duyulan sevgi ve mutluluktan bahsediyor. Bizi bugünlere yükselten hayranlarımız. İlk ve başlangıcımızı düşünürken bu şarkı ortaya çıktı.”
- Hayranlara olumlu bir taraf göstermenin temeli nedir?
Suga: “Bunun, gerçekliğimizden başladığını düşünüyorum. Müzik yapmak isteyen ve sahnede olmak isteyen yedi kişi vardı. Zorlu sürecimiz çok uzundu ama kendimizi yönetmeyi başarabildik ve tekrar başlayabildik. Bence pek çok insan bundan cesaret aldı. Bizimle gurur duyan hayranlarımıza nasıl karşılık ödeyebileceğimizi düşündüğümüzde, bu olumlu etkiyi birçok kişiye yaymak istedik. Özel hayranlara sahip olduğumuz için iyi etkiyi yayabildik.”
- “Jamais Vu” takımı nasıl yaratıldı?
Jin: “Şirketle konuşurken, daha önce yapılmamış yeni bir takım bulmak istedik. Bu Jungkook, J-Hope ve Jin‘di.”
J-Hope: Bu takıma karar verildiğinde, Jin çok endişeliydi. Ayrıca bu farklı kombinasyonun yeni ve taze olduğunu düşündüm. Bu müzik sayesinde, Jin ve Jungkook‘un farklı cazibelerini hissetmek eğlenceliydi.
- Albüm üzerinde çalışırken geçen bir hikayeniz var mı?
Suga: J-Hope‘un ‘Dionysos‘ üzerinde çalışırken yaptığı büyük miktardaki düzeltmeleri hakkında konuşmasını isterim.
J-Hope: “Albümün çalışmalarının bu sefer özellikle zor geçtiğini düşünüyorum. Dans sayesinde Seul’e rap, prodüktörlük ya da şarkı yapmaya geldiğim zamanlardaki seviyede değilim ama sanırım bu sefer o ıstıraptan biraz daha fazlasını anladım; Spektrumumun çok eksik olduğunu fark ettim. “Dionysos“un melodisi, yirmi kadar düzeltme yapmanın sonucudur. Ve bu şarkının anlamına ve temasına uyan bir melodi gibi görünüyor. Sanırım şarkı oluşturmanın zorluğunu hissetmeye çalıştığımı düşünüyorum, evet. Ve bir albümün yayımlanmasından önce hissedilen stres ile ilgili olarak, albüm üzerinde çalışırken şahsen çok fazla stres alıyorum ve bence tamamlanan ürün yayımlandıktan sonra sadece biraz azalmış bir tür stres oluyor. Ve bu yüzden, bir hedefi yerine getirmekten büyük bir zevk duyuyorum ve bu sayede kendime meydan okuyup ilerlemeye devam ediyorum.”
- Neden albüm rengine pembe karar verdiniz?
Suga: “Albüm, günlük hayattan alınan neşeden bahsediyor. Daha öncekilerle karşılaştırıldığında, tema daha hafif. Bu yüzden ruh halini değiştirmek istedik. Yeni bir albüm sezonuna başladığımız için taze bir başlangıç yapmak istedik.”
- Yurtdışındaki medya BTS’i “21. yüzyılın Beatles‘ı” olarak adlandırdı. Ne düşünüyorsunuz?
RM: “Beatles‘ın büyük bir hayranıyım ve son zamanlarda John Lennon‘un bir sergisine gittim. Onur duydum. Bu bir şereftir. Ama söylemek istediğim şu; BTS, Kore’de aktif olarak çalışan bir grup ve BTS olarak yolumuza devam edeceğiz.”
- Mixtape yayımlama planınız var mı?
Suga: Şu anda planlanmış bir şeyimiz yok ancak üzerinde sürekli çalışıyoruz.
Jungkook: Geçen sene bir mixtape yayımlayacağımı söylemiştim ama gerçekten üzgünüm. Henüz kendi başıma mixtape oluşturma yeteneğim yok. Bir mixtape çıkarabilmek için daha sıkı çalışacağım ve pratik yapacağım.”
V: “Umarım vokal üyelerimiz de yakında mixtape yayımlarlar.”
- İngilizce bir albüm yayımlamayı düşünüyor musunuz?
RM: “Özellikle ABD pazarı için İngilizce albüm yayımlamayı planlamıyoruz. Ancak, Korece şarkıların remixlerinde ve Steve Aoki ile yaptığımız “Waste It On Me” gibi iş birliklerini yapmaya devam edeceğiz.”
Basın toplantısının giriş VCR’si;
“Her şey bir hayalle başladı. Dans etmeyi, şarkı söylemeyi seviyorduk. Bu hayalimizden başladı yolculuğumuz. İmkansızı hayal ettik. Yolun nereye gittiğini bilmeden. Yürümeye devam ettik. Umutsuz bir çölde güçlükle ilerledik. Ama ne kadar zorlu olursa olsun pes edemezdik. Çünkü yedimiz, birlikteydik. Sonrasında ayaklarımız bizi ışıldayan bir denize götürdü, görkemli ve neşe dolu anlara… Sahne ışıkları söndüğünde, kendimle yüzleştim. Ne olmayı diliyorum? Korkularım neler? Kimim ben? Kendime doğru ilerliyorum. Hayallerimin peşinden koşuyorum. Ruhumun haritasını arıyorum. 7 kişi olarak başladık bu yolculuğa, şimdi de sayısız ARMY’mizle birlikteyiz. Hayal bir hedef değildir. Bizim hayalimiz hep birlikte ilerlediğimiz bir yolculuk. Bu yüzden bu yolculuğa devam edeceğiz.”
Konferansta, insanlar hangi ülkeden YouTube’a yayını izlemeye giriyorsa o ülke tavanda duran bu mor dünya haritasında parlıyordu;
Kaynak: Soompi, KPopHerald
K-POP haber kategorisi, K-POP dünyasından sıcak sıcak güncel haberlerin bulunduğu haber kategorisidir.