• Çok sayıda önde gelen sanatçı, bir dizi yeni ürünler pazarlamak için portföylerini çeşitlendirdi.

• Koreli grup BTS, Beatles, Taylor Swift ve Lady Gaga‘dan daha büyük portföye sahiptir.

• Yeni sanatçıların yükselişi, tüketim kalıplarını değiştirmeleri açısından, hukuk firmaları için bir fırsattır.

Beyoncé‘nin, kızının adı olan, BLUE IVY markası üzerinden devam eden ticari marka savaşı, kısa süre önce “kocası Jay-Z ve annesiyle özel iletişim kurmayı reddettiği” bildirildikten kısa bir süre sonra tekrar manşetlere düştü. Biz – diğer basın kuruluşlarıyla birlikte – Taylor Swift‘in dosyalama faaliyetleri hakkında da uzun uzun yazdık . Açıkçası, sanatçıların ticari marka faaliyeti medya için yararlı bir konu ve bu konuda diğerlerinden bir adım önde olan bazı müzisyenler var. Hızlı hareket eden bir sektörde, korunmayı dikkate alma ihtiyacı, hukuk firmalarının çalışanları için potansiyel bir yeni müşteri tabanı sağlar. Bu haftanın veri analizi için, hem global hem de yerel kayıt sanatçılarının portföylerini ve dosyalama trendlerini inceliyoruz.

Küreselleşme ve teknolojiyle sarsılan müzik pazarı

Müzik endüstrisi yaklaşık 15 yıldır gelirlerinde azalma yaşıyor ve yapım şirketleri, özellikle dijital inovasyon yoluyla yeni büyüme biçimlerine odaklanarak bu eğilime yanıt verdi. Bu çabalar 2017 yılında küresel gelirin % 8,1 oranında artmasıyla sonuçlandı. Streamlerden sağlanan %41,1 oranındaki gelir, dijital müzikle birleştiğinde toplam gelirin %54’ünü oluşturarak, en büyük gelir kaynağı oldu.

Kaynak: ifpi’nin 2018 global müzik raporu

Stream servisleri, müzik sektörü üzerinde önemli bir etkiye sahip oldu ve dünyanın dört bir yanından gelen sanatçıların yeni pazarlara ve izleyicilere ulaşmalarını sağladı. Asya ve Avustralya’nın yerel endüstrileri ardı ardına 3 yıl boyunca, gelir artışı (% 5,4 oranında) bildirmiş ve Latin Amerika’nın geliri % 17,7 oranında artmıştır. Çin ilk defa, müzik piyasasının Top 10 sıralamasını bozmayı başardı. Bu büyük ölçüde, Tencent gibi yerel işletmeler ve büyük müzik şirketleri arasındaki anlaşmalardan kaynaklandı.

Kaynak: ifpi’nin 2108 global müzik raporu

Bu süreçte sadece Asya pazarı önem kazanmamış, aynı zamanda müzisyenleri de – K-pop’un yükselişiyle görülebileceği gibi – batı pazarlarını vurmada başarılı olmuşlardır. Korece şarkılar söyleyen bir grup olan BTS, 2018’in başlarında Amerika Kayıt Endüstrisi Birliği‘nden (RIAA) altın sertifika alan ilk Güney Koreli sanatçı oldu ve ABD, Kanada, İngiltere, Fransa ve Almanya durakları olan bir dünya turu başlattılar.

En iyi müzisyenler arasında görülen, korunmaya dair farklı yaklaşımlar

Kore müzik endüstrisinin doğası, Amerika ve Avrupa modellerinden oldukça farklıdır. Yönetim şirketleri, ticari marka korumaları altında bulunan, keşfettiği ve tanıttığı sanatçılar üzerinde sıkı kontrol sahibidir. TrademarkNow‘a göre, popüler K-pop gruplarının ticari markalarının tümü, en yaygın sahip olarak YG Entertainment olmak üzere, müzik şirketlerine aittir. Haber sitemiz geçen yıl ocak ayında, T-ara’nın eski ajansı MBK Entertainment ile ticari marka savaşına girdiğinde bu konuya ışık tutmuştu. MBK Entertainment, T-ARA ismini, 28 Aralık 2017 tarihinde KIPO‘ya kaydettirmek için başvurdu ve bu, grubun ajanstan ayrılmaya karar verdiği zamandı. Grup, ticari markayı iptal etmeye çalıştı ve performans sergilemeye devam edeceğine söz verdi (2017’in başlarında iki üye ayrılmıştı), ancak anlaşmazlıktan bu yana, grubun yeni bir müzik çıkartmadığı görülüyor.

CompuMark’ın Özel ve Kontrollü Çözümler Müdürü Robert Reading tarafından analiz edilen müzisyenlerden, solo performans sergileyenlerin büyük çoğunluğunun kendi markalarını kaydettiği, grupların ise IP’lerini idare etmek için holding şirketlerini kullandığı görülüyor. Örneğin, Rolling Stones, Musidor (Hollanda merkezli) altında, Beatles  Apple Corps ve ABBA, Polar Music International altında dosyalama yapıyor.

IP koruması söz konusu olduğunda, bir adım ileride olan bazı sanatçılar var. Örneğin Taylor Swift, şarkılarında geçen bazı terim ve cümleleri kendi ürünlerinde kullanmak için kaydettirmiştir. Değerlendirdiğimiz sanatçıların portföylerinin büyüklüğü söz konusu olduğunda, “Rock and Roll Kralı” Elves Presley, aynı zamanda “Ticari Markalar Kralı” olarak da kabul edilebilir. 50 Cent‘in listede bu kadar yüksek bir konumda olması da şaşırtıcı değil. 50 Cent, girişimci ruhunu yansıtarak, gerçek ismi olan Curtis Jackson adı altında çeşitli sınıflarda markalar kaydetti ki kendisi, müzik şöhretini, video oyunları gibi iş alanlarına adım atmak ve portföyündeki 25. Sınıf’a (Giyim) mahsus 145 marka için basamak olarak kullanmasıyla bilinir.

Kaynak: CompuMark

Aslında, yalnızca birkaç sanatçı, 9. sınıf (kaydedilmiş müzik) ve 41. sınıf (eğlence) olmak üzere iki ana endüstri sınıfı dışında koruma sağlamaya çalıştı. Beyoncé ve Lady Gaga, 3. Sınıf endüstri alanında (kozmetik) sırasıyla, 117 ve 145 marka girişimde bulunmuştur. Puff Daddy veya Diddy olarak da bilinen Sean Combs kol düğmeleri için, 14. Sınıf alanında, CUFF-DADDY adında Amerikan ticari marka tescili sahibidir. Diğer popüler sınıflar, 16 (basılı materyaller) ve 28’dir (oyuncaklar, oyunlar, oyun kartları).

Konu K-pop gruplarına gelince, TrademarkNow bazı ilginç dosyalamalar ortaya çıkardı. TWICE, 38. Sınıfta (telekomünikasyon) önemli ölçüde yer almaktadır; BTS, spor malzemeleri (Sınıf 28) ve ayrıca 9. Sınıfta yer alan batarya şarj cihazları altında markalaştı. EXO, pullardan kağıt mendile kadar bir dizi ürün açtı ve BLACKPINK de noel ağacı süsleri için başvuruda bulundu (Sınıf 28). Açıkçası, bu sanatçılar markalarını genişletmenin ve profillerini yeni ürün alanlarına dönüştürmenin bir yolunu belirledi.

Kaynak: CompuMark

Elvis, Rolling Stones ve Beatles’a yapılan dosyalamaların çoğunun 1980’lerde ve 1990’larda olması şaşırtıcı değil. İlk ELVIS PRESLEY markası 1977’de Japonya’da ve en eski Rolling Stones markası İngiltere ve Benelux’te 1972’de yapıldı. Elvis portföyü, Authentic Brands Group tarafından satın alındı. Rolling Stones aktif olarak markalarını korumaya devam ediyor ve 2013’te ağız ve dil tasarımlarını kullandığı için bir satıcıya dava açtılar.

En geniş on portföye sahip tüm sanatçılar EUIPO (Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi) siciline kayıt yaptırmıştır. Beklenmedik şekilde ortaya çıkan diğer önemli pazarlar ABD, Çin, Japonya ve Avustralya’dır. K-pop’un globalleşmesine rağmen, Koreli markalar, yerel alanda ve Japonya ve Çin gibi komşu ülkelerle sınırlı olmak üzere, dar alanda korunmaya sahipler. Yalnızca BTS ve BLACKPINK’in Avrupa’da bir kaydı ve TWICE’ın da ABD’de kaydı bulunuyor. Kanadalı sanatçı Drake, markalarını yalnızca Amerika’da tescil ettirdi. Bununla birlikte, bir kişi 2010 yılında DRIZZY DRAKE ismini kendi marka korumasına almaya çalıştı ancak bu girişim, 2011’de Aubrey Drake Graham (Drake) tarafından başarıyla engellendi. Lady Gaga, 100 ülkede ticari marka kayıtları ile en fazla kapsama alanına sahip sanatçıdır.

Kaynak: CompuMark

Robert Reading aynı zamanda müzik şirketleriyle bağlantısı olmayan birkaç sanatçıyı da inceledi. Chance the Rapper böyle bir müzisyendir. Fiziksel albüm satışı olmadan Grammy kazanan ilk sanatçıdır ve ilginçtir ki sıfır ticari markası vardır. Macklemore & Ryan Lewis müzik şirketleriyle imza atmaya çalıştı ancak reddedildi, bu yüzden ikili kendi başlarına çıkış yaptı. Ben Haggerty (Macklemore), gömlekleri için MY CITY’S FILTHY adında 25. sınıf bir ticari marka tescili aldı.

Müzisyenleri ve müzik gruplarını korumak için gerekli özel hükümler

Miller Thomson‘ın ortağı ve eğlence ve medya bölümünün bir parçası olan Wayne Logan ile grupların ve solo sanatçıların çektiği benzersiz zorluklardan bazılarını konuştuk.

Müzisyenlerin eğilimlerinden biri kendi isimlerini markalaştırmaktır ancak çoğu ticari marka düzenlemesinde soyadının tescil edilemediğine dikkat etmek gerekir. Logan, “Bir müzisyen ismini ticari marka yapamıyorsa, ismin / markanın mülkiyetini de alamaz, bu da çok fazla kazanç olamayacağı anlamına gelir” diyor. Müzisyenlerin, sektörün doğası gereği pek kazanç elde etmediği iyi bilinen bir değer açığı olduğu için, bu özellikle büyük bir sorundur. Bu da ürün satışlarının önemini artırdı.

Geçmişte, bir grubun isminin mülkiyeti kritik bir konuydu. The Doors ve The Beach Boys, gruplarında yaşanan ayrılıklar ve bir grup üyesinin ölümünden sonra isimleri üzerinde tartışmalar yaşadı. Logan, “Tecrübelerime göre, grupların, diğer şeylerin yanı sıra, grup adının mülkiyeti hakkında açıklama yapan bir anlaşma yapması nadirdir” diyor. “Grup bir şirket kursa ve müzisyenler hissedar olsa bile, genel olarak hissedar sözleşmesinde grup adı / markasıyla ilgili bir madde yoktur. Bir hissedarın, bir üyenin ayrılması durumunda, grup adına ne olacağı konusunda hemfikir oldukları bir tür madde ekleseler kolay olurdu.”

Dikkat edilmesi gereken bir diğer unsur sosyal medyadır. Grupların ve müzisyenlerin tanıtımını yaptığı birçok platform var. Logan, grupların sadece ticari markalarının mevcudiyetini kontrol etmesini değil, etki alanını ve Facebook ve Instagram’da işleme uygunluğunu da araştırmasını tavsiye ediyor. Çevrimiçi olarak aynı adla başka bir grubun aniden ortaya çıkması gibi bir duruma da çare var. “Sosyal medya devleri, hak ihlal eden sosyal medya sayfasını kapatma sistemine sahip. Bu süreç, ihlal eden kişiye sosyal medya sayfalarının ismini değiştirmeleri için süre verme ve tıpkı onlar gibi kendi marka tescillerini almaları için tavsiyede bulunma şeklinde hoş bir uyarı ile başlar. Uyulmadığı takdirde, sosyal medya kuruluşu bu ihlal edici sayfayı kapatacaktır – bazen bir gecede.”

Streamler – ve küresel bir izleyici kitlesine anında erişme yeteneği – norm haline geldiğinde, müzisyenler iç pazarlarından çıkmaya ve küreselleşmeye devam edeceklerdir. Bu nedenle, hukukçuların bu sanatçıları ticari marka konularında eğitmeleri ve temsil etmeleri için açık fırsatlar var. IP korumasına önem vermiş bazı müzisyenler olsa da, olmayanlar da mevcut. Özellikle, henüz bir müzik şirketiyle anlaşma yapmamış, ancak diğer medya platformlarında şöhret kazanmış olanlar, korunmadaki boşluklar nedeniyle en çok risk altında olanlardır. Grupların ticari marka korumalarını idare etmek her zaman zor bir iş olacak ve tüm alanları kapsamasını sağlamak için anlaşmalar hazırlanırken durum tespiti yapılmasını çok önemli kılacak. Ancak, sonuçta kazançlı bir durum olabilir.

Kaynak: World Trademark Review

Güney Kore’de sanat hayatı başta olmak üzere, makale türüne girebilecek her içerik bu kategoride.