Bangtan Boys’ta özel bir şey var.
Bu artık kesin: BTS’in yedi yıldızı -J-Hope, Jin, V, Jungkook, Jimin, Suga ve RM- dünya çapındaki hayranlarından bir “ORDU” yarattılar. Rekorlar kırmaya devam eden K-pop titanlarının, ana akım pop müziğin – özellikle de Amerikan pop müziğinin- en görünür temsilcileri olduğu giderek daha açık hale geliyor.
Öncelikle, K-pop’un kendisi kesinlikle yeni bir şey değil (çağdaş formdaki tür 90’lardan beri var). Öyleyse, bu kadar çılgın bir şekilde Amerika’ya sahip olan BTS’in ne özelliği var? İşte yedi üyeli grubun sürüden ayrı olmasının ve yakın bir tarihte yavaşlama ihtimallerinin düşük olmasının 5 ana nedeni:
1. BTS, Beklentilere Meydan Okuyor
İlk baktığımızda, endüstrinin gelgitlerini de göz önünde bulundurarak, BTS’i bir başka müzikal heves olarak isimlendirmek kolay olabilir. Ancak bu, BTS’in izleyicilerle bağlantı kurma gücünü hafife almak olurdu. Yalnızca “öz sevgi” gibi önemli konulardan bahsetmekle kalmayıp, gelişmekte olan bir olay örgüsü de içeren albümleri sürekli streamleniyorken, geçen yıl BTS “Love Yourself” dünya turunda arenaları tıka basa doldurdu. Çocukları sekiz şehre getiren turun Kuzey Amerika ayağında, Los Angeles’taki 21.000 kapasiteli Staples Center’da dört konser verildi ve hepsinin biletleri tükendi. Ve ABD’deki ilk stadyum konseri olan, New York’taki Citi Field konserinde de biletler tükendi ve 40.000 sadık hayranı ağırladılar. Dahası, BTS açıkça K-pop ve “boy-band” estetiği, müzik türlerinin karıştırılması ve beklentilerin altüst edilmesi denemesi yapıyor. Porto Rikolu rapçi Bad Bunny ve diğer genç ve modern yıldızlar gibi, toplumsal cinsiyet normlarına meydan okuyorlar ve pop star erkeksiliğinin modası geçmiş fikirlerini, moda ve müzik seçenekleriyle kenara itiyorlar. LA Times, konserdeki canlı incelemesi sonrası, “fırfırlı beyaz bluzlar”, “bol eşofmanlar” ve sahne içi etkileşimler de dahil olmak üzere birçok kostüm değişikliği ile birlikte, “cinsiyetin heyecan verici şekilde geliştiğini” belirtti.
Bir pop müzik eleştirmeni olan Mikael Wood: “Kalp çarpıntısı yaratacak bir erkeğin nasıl göründüğü ya da nasıl bir sesi olması gerektiği konusundaki beklentilerin hoş bir yıkımıydı. Bu radikal kültürel tavır, Staples Center’daki birbirinden farklı kalabalık tarafından büyük bir heyecanla karşılanınca daha da cesaret verici hale geldi.” dedi.
2. Ve incelikle Müzik Türlerini Karıştırıyorlar
Citi Field konserinin incelemesini yapan ve New York Times’ta pop müzik eleştirmeni olan Jon Caramanica; BTS’in müziğinin, boş bubblegum pop müziğinden çok daha fazlası olduğunu anlattı: “Bu albümler (Love Yourself: Tear ve Love Yourself: Answer) BTS’in giderek nasıl daha çeşitli ve kompleks bir sese yöneldiğini gösteriyor: Chainsmokers vari EDM-pop, 1990’ların R&B’si, New York ve Güney’den hip-hop ve daha fazlası. Şarkıcı ve rapçi olarak kabiliyetliler. Dansçı ve performansçı olarak çevikler. Ve bu gösteride icraları rahattı.”
3. Yedi Üyenin Her Biri Gruba Eşsiz Yetenekler Sunuyor
İlk başta yedi üye, aktif olarak enstrüman çalmayan bir grup için çok fazla gibi gelebilir. Ancak, herhangi bir ARMY’nin de kesinlikle tasdik edeceği gibi; Jin, V, Jungkook, Jimin, J-Hope, Suga ve RM, BTS’in kim olduğunu şekillendirmede önemli bir rol oynamaktadır. Yeni tanışanlar için belirtelim; grup, vokal line ve rap line olarak görev paylaşımı yapar. Ve geçmiş dönemdeki erkek gruplarından farklı olarak, fiili “liderler” ya da temsilciler yoktur. İngilizce bilen RM, genellikle grup adına konuşur ancak tam olarak öncü üye değildir. Caramanica’nın konser incelemesinde de belirttiği gibi, BTS sahnede hayranlarını sevindirerek, zorlanmadan, sahne ışıklarını paylaştı: “Konserin sonuna doğru ‘The Truth Untold’ dört vokalin tatlı uyumunu sergiledi (Jimin, Jin, Jungkook ve V), onu hemen ardından üç rapçinin (J-Hope, RM ve Suga) becerikliliğini ve çeşitliliğini sergileyen ‘Outro: Tear’ izledi. V’nin şehvetli R&B parçası “Singularity” en dikkat çekici kısımken, “Serendipity”de Jimin bazı baletik, Matrix-vari dans manevraları yaptı.”
4. Onların Müziği Fanlarına Özgün Geliyor
BTS, nasıl iyi görüneceğini ve kulağa nasıl güzel gelineceğini açıkça bilirken; göz alıcı kıyafetler ve saçlarla insanları çekmekten daha fazlasını yapıyor. Ruh sağlığı ve kendini sevme gibi önemli meseleleri ele alıyorlar. Grup, dünyadaki pek çok gence rol model olarak hizmet etmenin önemini kabul ediyor. Kore’de K-pop yıldızlarına “idol” bile deniyorken, BTS bu sorumluluğu hafife almıyor. 2018 Eylül’ünde, GRAMMY Müzesi, 300 hayranın davetli olduğu, BTS ile sanatçıların sorumlulukları da dahil olmak üzere birçok konunun konuşulduğu bir sohbete ev sahipliği yaptı.
Jungkook, “Bu bizim, sorumluluklarımız, nasıl davranmamız gerektiği, müziğimizi nasıl yapmamız gerektiği hakkında daha fazla düşünmemizi sağlıyor. Ne yaptığımızla ilgili ve yaptığımız müzikle ilgili nasıl sorumluluk almalıyız, daha da derin düşünmemize neden oluyor” dedi. Ayrıca yaratıcı süreçlerini ve hem ekip olarak hem de ajansları Big Hit Entertainment’ın yöneticisi Bang Si-hyuk ile nasıl işbirliği içerisinde çalıştıklarını anlattılar. RM, “İlk başladığımız zamanlarda Bay Bang sohbetlerimizde bize; her zaman kendi deneyimlerimiz, kendi düşüncelerimiz, kendi duygularımız hakkında şarkı söylememiz gerektiğini vurguladı. Yani bu her zaman yaptığımız müziğin merkezi olmuştur.” diye belirtti.
Ayrıca RM, grup arkadaşları olarak işbirlikçi süreçlerinin önemini belirtti ve “Olabildiğince birlikte katılmaya çalışıyoruz. Sanırım sürece katılmamız müziği, şarkıları daha samimi hale getiriyor ve bu da şarkılarımıza nasıl yaklaştığımıza dair tutumumuzu değiştiriyor.” dedi.
5. BTS, ARMY’yi Aile Olarak Görüyor
BTS’in rekor kıran yükselişinden, sadık hayranları olan ARMY’yi vurgulamadan bahsedemezsiniz ki ARMY adı, “Adorable Representative M.C. for Youth”un kısaltmış halidir (gençliğin sevimli temsilcileri). Aslında, BTS’in iki resmi Twitter hesabı var. Bu yazının yazıldığı sırada @BTS_twt hesabı 18.5 milyon takipçiye ev sahipliği yapıyor. ARMY’nin de, günlük ortalama 116 bin tweet gönderdiği kendi Twitter hesapları var ve BTS’in resmi YouTube kanalının 15.6 milyonun üzerinde abonesi bulunuyor. Bununla birlikte, hayranlar BTS’i desteklerken, BTS de hayranlarını desteklemekte. 20’li yaşların ortalarındaki BTS üyeleri, sosyal medyayı milyonlarca hayranı ile iletişim kurmak için bir araç olarak nasıl kullanacaklarını biliyorlar ve hayranlarına yaşamlarına düzenli erişim sağlıyor ve güncellemeler veriyorlar. Birçok sosyal medya kullanıcısı, “like”ladıkları ve ekran görüntüsünü kaydırdıklarından daha fazla izolasyon duygusu içine düşme riski altındayken, BTS aktif olarak sosyal medyadaki pozitifliği güçlendirmektedir. Hayranlar BTS’in YouTube sayfasını iyimser ve destekleyici sohbetlerle dolduruyor. Hayranlarıyla birlikte BTS dev, destekleyici bir aile yaratıyor.
Ve BTS’in ABD’yi ele geçirmesi daha yeni başlıyor. BTS’in yeni 2019 tur tarihlerinin açıklanmasının ardından, hayranları heyecanlarını paylaşmak için Twitter’a girdiler, bazıları Beatles tura çıktığında ebeveynlerinin nasıl hissettiğini merak etti. Bazıları, mekanların önemine dikkat çekti. Örneğin, BTS’in 4 Mayıs’ta sahne alacağı Pasadena’daki Rose Bowl, 90.888 kapasiteli bir futbol stadyumu. Rose Bowl, geçen Eylül ayında, OTR II turu kapsamında 2 günlüğüne, Rolling Stones, Beyoncé ve Jay-Z’nin konserlerine ayrıldı.
Rakamlar yalan söylemez. Albüm ve bilet satışları, stream sayıları, bilinçli şarkı sözleri ve ateşli bir hayran kitlesi arasında BTS, Amerika’da ve tüm dünyada tarih yazma başarısı için bir formül haline gelmiştir.
Çeviri: Yoongi’nin Kahvesi
Kaynak: GRAMMY
Güney Kore’de sanat hayatı başta olmak üzere, makale türüne girebilecek her içerik bu kategoride.