Erkek grubu BTS, Kore’den çıkarak Batı’da düzenli liste başarıları elde etti.
Los Angeles’taki Ritz-Carlton’ın en üst kattaki lüks süit odasında, eylül ayının bir pazartesi gecesinin erken saatleri ve dünyanın en popüler erkek grubu BTS’in yedi üyesinden biri olan Jimin, ışıklandırılmış soyunma odasının aynasının önünde şekerleme yapıyor.
Yorgun olduğu için onu suçlayamazsınız. Tam olarak 24 saat önce Jimin (22), Jin (25), Suga (25), J-Hope (24), RM (24), V (22) ve Jungkook (21) LA’deki Staples Center’ın sahne arkasında, 20.000 kapasiteli arenada, biletleri tükenen dördüncü ve son gösterilerine hazırlanmak adına ısınıyordu. Her gece; keskin dans koreografileri, müzik video araları, havai fişekler – hepsi arkaplanda tabii ki – ve hayranların kükreyen çığlıklarıyla geçen bir maraton. “Gerçekten bir onur.” diyor J-Hope çevirmen aracılığıyla. “Yaptığımız her şeyin meyve vermesinden gurur duyuyoruz.” BTS, kendilerinden önceki The Beatles ve One Direction gibi kalp hoplatan görünüşleri, akılda kalıcı nakaratları ve New Kids on the Block ve *NSYNC’i anımsatan dans hareketleriyle, ortaya bir çılgınlık sunuyor. Ancak grup aynı zamanda yeni bir saha açıyor. BTS yalnızca Amerika stadyumunda biletleri tükenen ilk Koreli sanatçı olmakla kalmadı (Asya çapında kırdıkları rekorlara diyecek bir şey yok) bunu Batılı dinleyiciye hizmet sunmadan gerçekleştirdi. Yalnızca RM adlı üyeleri akıcı bir şekilde İngilizce konuşuyor ve şarkılarının çoğu da Korece – müziğin “global bir fenomen olması için ille de İngilizce olması gerekmediğini” söylüyor BTS ile işbirliği yapmış olan Amerikan DJ Steve Aoki, BTS bunu fazlasıyla kanıtlıyor. Grup, aynı zamanda hem müziklerinin promosyonlarını yapmak olsun hem de hayranlarıyla iletişime geçmek olsun sosyal medyadan olağanüstü bir şekilde yararlanıyor.
Ama en azından şimdilik uyumaya ihtiyaçları olabilir. “Hala jet lagı atlatmaya çalışıyorum.” diye ifade ediyor grubun üç rapçisinden biri olan Suga.
***
90’lara dayanan kökeninden bu yana Kore Pop – ya da K-Pop – stüdyoların “idol” dedikleri şeyle eş anlamlı hale geldi: genellikle imajları özenle kontrol edilen genç, gösterişli, mükemmel görünümlü pop yıldızlarından oluşan bir kadro. (Genellikle hayranlarına uygun görünebilmek için aşk yaşamı üzerine konuşmaktan çekiniyorlar.) Ancak K-Pop, dünyanın dört bir yanındaki hayranlarıyla yaklaşık 5 milyar dolarlık bir sektöre dönüşse de en büyük yıldızları, Batı pazarlarında güç kazanmakta büyük oranda başarısız oldu. Bir istisna ise 2012’de komik, tuhaf bir tiplemeyi resmetmesi sayesinde viral bir hit haline gelen “Gangnam Style”ın sahibi Güney Koreli rapçi PSY’dı.
BTS 2013’te çıkış yaptığında oyunu yeni kurallarla oynayacağı açıktı. Kendi şirketini kurmak için büyük bir şirketten ayrılan K-Pop asisi Bang Shi-Hyuk tarafından oluşturuldular. Bir üstünlüğü olan genç yıldızları seçti, buna Kore’nin underground rap sahasının bir parçası olan RM ile başladı. Ve BTS, idol unsurlarına -ustaca hazırlanmış estetik, keskin koreografi, eğlenceli şarkılar- sahip olsa da kendi kusurlarını da kucakladı. İlk yayımladıkları şarkı “No More Dream”, toplumsal beklentiler sebebiyle bastırılan Koreli çocuklara yönelikti; RM, Wale ile aktivistliğin önemini ima eden bir şarkı kaydetti; Suga depresyonunu anlattığı bir mixtape yayımladı. “İnsanların duymak istedikleri ve duymaya hazır oldukları, başkalarının anlatamadığı veya anlatmadığı hikayeleri anlatmaya başladık.” diyor Suga. “Başkalarının hissettiklerini anlattık – acı, anksiyete ve endişe gibi.” Bu mesajları metafor ve kültürel referanslarla dolu müzik videolarında, sosyal medya güncellemelerinde ve hayranların çevirip mesaj panoları, grup sohbetleri ve dijital dosyalar üzerinden analiz ettikleri müziklerinin sözlerinde taşıyorlar. “Bizim hedefimiz buydu, insanların kendileriyle ilişkilendirebilecekleri bu empatiyi oluşturmak.” diye devam ediyor Suga.
Şarkılarının genel olarak çekici, EDM ile hip-hop ve pop yapımlarının kaynaşmasından oluşması da yardımcı oluyor. Yakın zamanlarda yaptıkları işbirlikleri arasında Desiigner ve K-Pop semalarındaki yerlerine göz kırpan sözlere sahip “IDOL”da yeni bir kısım ekledikleri Nicki Minaj yer alıyor. “Bana sanatçı diyebilirsiniz ya da idol” diyorlar. “Ne derseniz diyin umurumda değil… Kendimi sevmeme engel olamazsınız.” RM, bu sloganın – kendini sev – BTS’in kimliğinin özü olduğunu söylüyor; hatta son albümlerine de ismini veren şey bu slogan oldu. “Hayatta birçok beklenmedik durum, sorun, ikilem yaşanıyor.” diyor RM. “Halbuki iyi bir yaşam sürdürebilmek için en önemli şey kendin olmak. Hala kendimiz olmaya çalışıyoruz.”
Bu özellik kombinasyonu, hayranlar arasında özellikle de BTS’in topladığı milyonlarca özverili takipçiye sahip sosyal medyada yankı buldu. Kendilerine Genliğin Sevimli Temsilcileri’nin kısaltılışı olan ve organize güçlerini vurgulayan ARMY diyorlar. 2017’de BTS hayranlarının, BTS’i Billboard’ın Sosyal Sanatçı listesinde – streamleri, sosyal medya etkileşimleri ve daha fazlasını kapsıyor – Justin Bieber ve Selena Gomez gibi isimleri geçerek zirveye çıkartması manşet oldu. O zamandan beri ARMY, BTS’in son albümleri LOVE YOURSELF: Answer ve LOVE YOURSELF: Tear’ı Amerika, Güney Kore ve Japonya albüm listelerinde zirveye uçurdu. “Ortada bir dil engeli olsa bile gittiğimiz her yerde müzik başlar başlamaz insanlar çoğunlukla aynı tepkiyi veriyor.” diyor Suga. “Müzik gerçekten de bizi bir araya getiriyor gibi.” Jimin ekliyor: “Dinleyici kitlemize ve dinleyicilere enerji vermek istiyoruz ama aynı zamanda biz de onlardan enerji alıyoruz.”
***
Ritz’e dönecek olursak bir makyaj sanatçısı, Jimin’i uykusundan uyandırıyor. Yakınında V, ağaran sarı saçları yapılırken şarkı söylüyor. Jungkook boynunu esnetiyor makyaj sanatçısı kapatıcıyı uygularken. RM bir menajerle sohbet ediyor. Suga mokasen ayakkabılarını giyiyor. Hayranlar tarafından verilen “Dünya Çapındaki Yakışıklı” lakabının sahibi Jin; giysi asistanının, kravatını bağlamasına izin veriyor. J-Hope’un kahkahası odayı dolduruyor.
Çocuklar için nadir bir duraksama anı. Yaklaşan haftalarda biletleri tükenen 11 konserde daha performans sergileyecek, Good Morning America’ya çıkacak ve hatta New York City’deki Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda gençliği güçlendirme girişimi üzerine bir konuşma yapacaklar, RM kendini kabullenme konusunda şu sözleri söyleyecek: “Kim olduğun, nereden geldiğin, ten rengin, cinsel kimliğin önemli değil, kendini anlat.”
Böyle bir program göz korkutabilir. Ama BTS – ve ARMY – için yaklaşan şeylerin ümit verici bir işareti bu. “Bunu öylesine ortaya atıyorum.” diyor Suga, “ama belki bir gün Super Bowl*da performans sergileyebiliriz.”
Kaynak: TIME
Super Bowl, ABD’de her yıl düzenlenen Amerikan futbolu ligi National Football League’in şampiyonluk maçıdır.
K-Magazin haber kategorisi, Güney Kore’de magazin içerikli tüm haberlerin bulunduğu ana magazin haber kategorisidir.