12 Eylül 1994’te, Güney Kore’nin Ilsan şehrinde; gelecekte insanlara umut ışığı olacak, bizlere öz sevgiyi öğretecek, birbirinden yetenekli olan BTS üyelerine liderlik yapacak, tam anlamıyla üstün bir zekaya sahip olan Kim Namjoon, diğer bir adıyla RM gözlerini dünyaya açtı. Dokunduğu her tümceyi bir hikâyeye çeviren, her sözünde bir anlam yatan, sağlam karakterini hiç bozmayan bir adam; belki de bazılarımızın hayatında sihirli bir dokunuş ile dönüm noktası olan bir lider…
Bu genç adam, toplumun prestijli olarak nitelendirdiği meslekleri seçmek yerine hayalinin peşinden gitmeyi tercih etti. Dil, matematik, yabancı dil ve sosyal bilimler için yapılan üniversiteye giriş sınavlarında, ülkenin öğrencileri arasında %1.3’lük bir dilime girmişti ve 148 IQ’ye sahip. Aynı zamanda iyi ve akıcı bir İngilizcesi var.
İstediği herhangi bir bölüme girme imkânı vardı ama 2007’den beri rap yapıyordu ve bunu çok seviyordu. BTS’e katılmadan önce Runch Randa sahne adı altında underground rapçi olarak bir kariyeri vardı. Daenamhyup adlı underground Koreli Hip-hop ekibinin bir parçasıydı. RM, Big Hit’in onu keşfetmesiyle birlikte 2010’dan itibaren şirkette stajyer olarak başladı. BTS’e ilk katılan üye olduğu için lider konumdadır.
RM sadece rapçi değil, aynı zamanda şarkı yazarı ve müzik yapımcısı. BTS’in çoğu şarkısında imzası var ve KOMCA (Kore Telif Hakları Derneği) tarafından 100 şarkı onun ismine kaydedilmiştir. 2013’te “No More Dream” şarkıları ile çıkış yaptılar ve aynı yıl içinde Melon Music Awards’ta Yılın En İyi Çıkış Yapan Sanatçısı olarak ilk ödüllerini aldılar.
BTS ile çıkardıkları çalışmaların yanı sıra; Wale, Warren G, Gaeko, Krizz Kaliko, MFBTY, Primary ve Fall Out Boy gibi sanatçılarla iş birliği yaptı. Ayrıca, 2015’te mixtape’ini yayımladı.
Bu yola; endişeleriyle, korkularıyla, zorluklarla ve insanların ön yargılarına karşı mücadele vererek çıktılar. Dünyanın belirlenmiş algılarına asla boyun eğmediler ve her zaman özgün bir grup oldular. Grubun lideri olarak omzuna büyük yükler aldı. Tüm kötü yorumlara, “siz başaralı olamayacaksınız” sözlerine karşılık asla yıkılmadı. Tam tersine daha da güçlendi ve amaçları hep insanların hayatlarına dokunabilmek, farkındalık yaratabilmek, insanlara değerli olduklarını hissettirebilmekti. Hiçbir zaman karakterlerinden ve özlerinden ödün vermediler. Hep amaçlarına sadık kaldılar ve bu yolda ilerlediler.
“Aslında idol olarak çıkış yapmadan önce kendi müziğimi yapmaya ve kendi başıma çalışmaya başlamıştım, birçok insan bu yolu seçtiğim için oldukça hayal kırıklığına uğramıştı. Onlar, “Neden bu kadar çok çalıştın, yani bunun sonucunda idol mü olacaksın? Bunun rap ya da hip hop olduğunu mu düşünüyorsun?” gibi şeyler söylüyordu. Bu yüzden, ilk başlarda takıntılıydım. “Onlara göstereceğim, kendimi kanıtlayacağım.” diye düşünüyordum. Ama bugünlerde, grubun daha fazla tanınırlık kazanmasından öte, “hip hop” ve “rap” kelimelerinin gerçekten güzel olduğunu ve onları çok sevdiğimi düşünüyorum. Hâlâ iyi müzik yapıyorum ve insanlar bu müziği dinliyor. Rap yapmaya ve kendi müziğimi üretmeye devam ettiğim sürece bu müzik birilerine güç ve ilham veriyorsa, bu benim için yeterli.”
“Eğer acın 100 üzerinden 100 ise ve biz bunu 99’a düşürebilirsek; bu, varlığımızın değeri için yeterli olur. Sizi gerçekten seviyorum.”
Söylediği bütün cümleler bir cevher niteliğinde, hepsinin altında milyonlarca anlam yatıyor. Aslında bir işi yaparken onu sevdiğimiz sürece ve ufacık da olsa birilerine yardım ettiği sürece sorun olmayacağını, insanlar ne derse desin devam etmemiz gerektiğini öğretiyor. Bunları bize hem şarkılarla hem de söylediği sözlerle çok güzel bir şekilde aktarıyor.
Başarılarının arkasında yatan iki şey vardı: “samimiyet” ve “yetenek”
“Genel olarak, başarının arkasında samimiyet ve yetenek olduğunu düşünüyorum. Samimiyet, halkın gözünde görülebilir. Ancak insanlar, sadece sosyal medyayı kullanarak iletişim kurduğumuz olgusuna odaklanıyorlar. Daha önemli olan şey, müzik ve performansımızın üstün bir kaliteye sahip olması gerektiğidir çünkü her şeyden önce bizler şarkıcıyız. Bu yeteneğe sahiptik; bunun üstüne samimiyetimiz, mesajlarımız ve iletişimimiz eklendi ve Bang PD-nim bizi tamamen destekledi.” – RM
Zor zamanlar atlattı ama grubun lideri olarak her zaman güçlü kaldı. Sadece BTS’in değil, aynı zamanda ARMYlerin de lideri oldu. Hayranlarına yol gösteren, onlara anlamlı öğütler veren, her şeyden önce kendilerini sevmeleri gerektiğini söyleyen, hayallerin peşinden gidilmesi gerektiğini öğreten, sayesinde birçok yeni bilgi öğrendiğimiz bir lider. Her gün kendine kattığı güzel şeylerle hayranlarının hayatını da etkiliyor. Bazen sözleriyle bizi düştüğümüz dipten çekip alıyor, bazense hayata bakış açımızı değiştiriyor ve genişletiyor.
Mutlu olmak için bir şeyleri zorlamak gerekmiyor, ufacık şeylerden bile mutlu olabilmek lazım bu hayatta. Başkalarının standartlarına göre değil de, kendimiz olarak yaşamamız lazım;
“Doğrusunu söylemek gerekirse, mutluluk başarmanız gereken bir şey değildir. Eğer perspektifinizi biraz değiştirirseniz, bir şeyleri başarma sürecinde de mutlu hissedebilirsiniz.”
“Başkalarının standartlarına dayalı olarak yaşamanıza gerek olmadığını düşünüyorum.”
“İnsanların mutlu olmak için yaşadığını söylerler. Mutluluğun gerçekten ne olduğunu düşünüyorsanız, çok da abartılacak bir şey değil. Gerçekten aç olduğunuzda gidip ramen yersiniz, işte bu mutluluktur.”
Herkes, hayatının belli bir zamanlarında acı çeker veya kendini çökmüş hisseder. Ama bizler hep daha iyi günlerin geleceğine inanırız ve kendimizi bu umuda bağlarız. Kötü şeyler yaşasak bile, güzel günlerin geleceğini hayal ederiz. İşte bunu anlamamızı hem hayatıyla hem sözleriyle bize gösterdi;
“Her insanın hayatında acı çektiği günler var. Çok fazla üzüntülü günlerimiz var ama bu üzüntülü günlerden ziyade, daha iyi günleri umuyoruz. İşte bizim hayal kurmamızı sağlayan şey de bu.”
Gittiği yolda aklından çıkarmadığı tek şey vardı: “ARMY”
Bulduğu her fırsatta hayranlarına, ARMYlerine teşekkür etmeyi ihmal etmedi. Her ödül töreninde, dünya çapında yakaladıkları her başarıda, tırmandıkları her basamakta “sizin sayenizde” diye seslendi. Hayranlarına olan sevgisini her zaman en samimi bir biçimde aktardı. İlk aldığı ödülden son aldığı ödüle kadar, ilk kelimesi hep “ARMY” oldu.
“Bu sene dünya etrafında gittiğimiz her yerde sıcak bir karşılama aldık, insanlar bizden çok sizin hakkınızda meraklıydı; bu kadar tutkulu nasıl bir fandom olduğunuzu ve bizi nasıl bu kadar çok sevebildiğinizi merak ediyorlardı. Sizler olmasaydınız, böyle sıcak bir karşılama alamazdık. Gerçekten teşekkür ederiz. Ayrıca, bence “Yılın Sanatçısı” ünvanı bütün bunları gerçekten kanıtlıyor aslında. Bundan böyle ne üzgünüz ne de acı içindeyiz. Kendimizden eminiz ve gururluyuz.”
Bu güzel adam, kendini geliştirmeyi asla bırakmadı. Sürekli bir şeyler öğrenmeye, kitap okumaya ve keşfetmeye her zaman açıktı. Bunun sayesinde bize de birçok yeni şey kattı. Yapamazsın, başarısız olacaksın diyenlere, dalga geçenlere her zaman müziği ile cevap verdi. Grubuna ve hayranlarına son derece sadık kaldı. “Solo mu, Bangtan mı?” sorusuna hiç tereddüt etmeden “Bangtan” cevabını verdi. Liderliğin hakkını veren ve kendisinden önce diğer 6 üyeyi düşünen mükemmel bir yol gösterici.
Şimdi, o ezilen ve başarısız olacağına inanılan grup dünya çapında bir sanatçıya dönüştü. Billboard Müzik Ödülleri’nde üst üste iki yıl “Social Artist” ödülünü aldılar. Dünya starlarıyla tanıştılar ve iş birliği yaptılar. Koreli olarak büyük başarılara ve ilklere imza attılar. Ama en önemlisi her zaman “kendileri” oldular ve her zaman mütevazı davrandılar.
O, mükemmel bir lider;
“Artık üyeler şarkılar yazıp besteliyorlar, bu yüzden benim için yükü çok fazla hafiflettiler. Diğer üyeler çok sayıda bireysel promosyon yapmıyor olsa da, hâlâ sorumlu oldukları birçok bölüm var. Şu andan itibaren, birer birer parıldayacakları zaman gelecek ve mutluyum.”
“Sen her zaman tek “bir”sin
Mükemmel olmasan da sınırlı üretimsin
Nasıl olsa seni isteyen biri var, o yüzden sadece kendin ol!” -RM “Do You”
Bizlere kendimizi sevmeyi ve keşfetmemizi sağlayan,
Gülüşüyle ve güzel gamzeleriyle yüreklerimizi ısıtan,
Hayatımıza ışık tutup, bizi hayallerimize koşturan,
Bize mutluluğu sunan, sözleriyle hayatımızı değiştiren,
Her zaman desteğini hissettiren,
Her şeyde ilk önce kendi kararlarımıza bakmamızı sağlayan ve bunun doğrultusunda devam etmemizi öğreten,
BTS’e her zaman layık ve 6 kardeşine destek olan liderimiz, İYİ Kİ DOĞDUN!
İyi ki doğdun kalplerimizin prensi, BTS’in biricik lideri Kim Namjoon! BTS ve ARMY ile birlikte nice yılların olsun. Hayranlarına ışık olduğun için ve samimiyetinle her zaman gönülleri ısıttığın için teşekkürler. BTS’in diğer 6 üyesini çok güzel bir şekilde koruyup, destek çıktığın için teşekkürler. Omuzlarındaki yükü hiçbir zaman bahane etmeden BTS’i kucaklayan adam, doğum günün kutlu olsun. Her zaman BTS’in mükemmel lideri ve ARMYlerin yoldaşı olarak kal. Seni çok seviyoruz! ?
~ Tomorrow
Sitemizin editörlerinin kişisel olarak hazırladıkları köşe yazıları.