BTS, K-Pop’ı aştı. Onlar, dünyada sadece Hallyu ve K-Pop tarafından tanımlanamayacakları bir noktaya ulaştılar. Dürüst olmak gerekirse; ABD’deki tutkulu tepkileri görmek, şaşkınlık duymaktan çok oldukça gerçeküstü ve Pop’ın cazibe merkezi gibi hissettirdi. Ancak, son on yıl gibi bir süre içinde K-Pop’ın büyümesini, PSY ve BTS’in zirveye ulaşmasının belirtilerini izleyen biri olarak bunu, aniden veya tesadüfen meydana gelen bir şey olarak tanımlamıyorum. Aslında, BTS’in global bir yıldız olma potansiyeli erken dönemde öngörülmüştür.
1. Kpop, Kpop’tan daha fazlası
BTS, 2014 yılında hala bilinmediği zamanlarda Los Angeles’taki K-Pop festivali “KCON”da performans sergiledi ve tıpkı Billboard yerel medya basını gibi beni oldukça şaşırttı. Daha ilginç gerçek şu ki; beklenmedik olan bu tepki, “yerelleşen” K-Pop’un stratejik bir hamlesi olmadan kazanıldı.
BTS, dünya marketine hitap edecek; Koreli olmayan ya da Koreli-Amerikalı bir grup üyesine, yabancı besteci ya da yapımcıya ve yerel destekçi veya halkla ilişkiler temsilcisine sahip değildi. Bu açıkça görünüyor ki; yapımcı Bang Sihyuk, diğer küçük şirketler gibi Kore müzik pazarının zaten *red ocean’a girdiğini fark etti ve alternatif olarak Kore dışı piyasayı hedefledi. Ancak bu; planlı stratejiden çok, yapmak zorunda olduğu bir tercihti.
(*red ocean: Hiçbir farklılık katmadan, mevcut piyasada rekabet etmek.)
Neyse ki, yeni medya kültürü, sistematik zayıflıklarını BTS için başka bir fırsata dönüştürdü. Youtube ve sosyal paylaşım ağı platformları, birçok uluslararası K-pop hayranları için en çok kullanılan yere dönüştü ve böylece BTS’in genel medyadan yardım almadan şarkılarını tanıtmasına yardımcı oldu. K-pop tarihindeki en tutkulu fandom olan ARMY, gönüllü olarak onların içeriklerini tanıtıp, tercüme etti ve halkla ilişkiler temsilcisine benzeyen rollerini tatmin edici bir şekilde yerine getirdi. Dünya çapında kendi ağlarını kurdular ve BTS’i canlı olarak desteklediler.
Kablolu TV ağı aracılığıyla 2014 yılında yayınlanan BTS reality şovu Amerikan Hustle Life’da BTS, Koreli hayranlarına kendilerini Hip-hop idolü olarak göstermek için yerel ABD’li rapçilerle çalıştılar. Nihayetinde BTS’in, beklenmedik bir şekilde aynı izlenimi Amerikalı izleyicilerde yaratmasına yardımcı oldu. “Troubadour”daki 200 fanın önünde yaptıkları sürpriz mini konserde, olağanüstü performanstan ziyade gösterdikleri samimi yaklaşım, aynı yıl içinde K-Con’da beklenmedik alkışlara ve gelecek yıldaki Kuzey Amerika ve Güney Amerika’daki turun şaşırtıcı başarısına yol açtı. Şarkının tek bir İngilizce versiyonu bile olmadan; BTS, kendisini ABD piyasasında en başarılı Koreli sanatçı haline getirdi. ABD pazarına adım atmaları, doğal olarak hayranların reaksiyonlarına ve o anda yapabilecekleri fırsatlara bir karşılık oldu. Hiç planlanmış bir strateji yoktu.
2. Strateji yoktu, sadece samimiyet vardı
2010 yılında ABD’deki genel müzik endüstrisinde ve dünyanın diğer bölgelerindeki en büyük değişiklik, Hip-hop’un büyük trend olmasıydı. Bu, K-pop’ta idol müziğine önemli değişiklikler getirmekle beraber, kendilerini yerleşik kültürde yükseltmek ve Kore bağımsız Hip-hop kültürünü oluşturmak için bir şans oldu. İdol müziği, ağırlıklı olarak EDM türüne sahipken, çoğu kişi Hip-hop ve R&B’nin köklü olduğu kentsel sese dönüştü. Rapçilerin ön planda olduğu “Hip-hop” idolleri, K-Pop’ın trend bir parçası haline geldi ve çok fazla ilgi çekmeye başladı.
Bu trend değişimi döneminde BTS, Hip-hop anlatılarıyla birlikte K-Pop’ın senkronize performansıyla ortaya çıktı. Önceki şarkılarından biri olan N.O, Psy’ın başarısından sonra K-Pop’ı sevmeye başlayan Amerikalı hayranların tercihine oldukça uygun olan, müthiş ve delici bir rap sundu. Ayrıca, onları diğer idollerden ayıran nokta; “yapılmış” müzik söyleyen idollerin aksine, kendi müziklerinden sorumlu ve fabrika yapımı olmayan idoller olmalarıydı. Aynı zamanda K-Pop idollerinden gelen klişelere karşı atılan bir meydan okumaydı.
Geçmişte punk ve Hip-hop tarihinde uzun süredir yer alan ABD’nin genel müzik perspektifine dayanan ve “samimiyet”e sıkı sıkı bağlanan BTS’in müziği, “fabrika yapımı idollere” yönelik eleştirilere karşı olarak yeni bir yer kazanabilirdi. Saygısız yargı ve eleştirilere rağmen; BTS, Hip-Hop müziğine dayanan ve samimiyet içeren bir söylemi benimsemeye devam etti. Nihayetinde, genel K-Pop hayranlarını geride bırakan, zencileri ve Latin Amerika halkını da içine alan çok çeşitli bir fandom yarattılar.
Burada yerel fanlar ile konuştuğumda, BTS’in onlara önceki K-Pop müziğinden farklı bir duygu verdiğini söylüyorlar. Bütün bunların temel noktası ne olabilir? Müziğin, bütün ırk ve kültürlere rağmen fanlarla bağdaştırabilen ve insanlara dokunabilen evrensel bir kodu olduğuna dikkat çekmek isterim. BTS, idol müziğinin arasından kaçınan bir temayı kucaklamıştır. BTS, gençlik ve büyümenin hikayesini benimsemesinin yanı sıra, aynı zamanda kimliğini sürekli olarak yeniden tanımlayan tek K-Pop grubu olabilir.
3. Gençlik ve büyüme hikayesi
School serisinden sonra gelen HYYH serisinde, onların hikayesi daha ayrıntılı bir şekilde ele alındı ve bu seri, soyut konsept ya da yapay dünya görüşü ile K-Pop müziğinin aksine farklı bir çekicilik sergiledi. Onlar ayrıca, “swag”in; ahmakça, kendini kanıtlamış konsepti ve maskülen eylemlerin sergilendiği yaygın Amerikan Hip-hop kavramından farklıydılar. BTS, Dope ve Fire ile kaynayan enerjisini, Cypher serisi ve Mic Drop ile de genç müzisyenlerin kendine güvenen tarafını gösterdi. Özellikle, kolayca acı çeken gençlere Epilogue: Young Forever ve Spring Day ile umut ve aşk hikayesini anlattıklarında, tüm ırklardaki ve ülkelerdeki genç insanlarda büyük ölçüde yankı uyandırdı.
Hızlı bir şekilde trend algılayan ABD pazarının BTS’e odaklanmasının nedeni, BTS’in evrensel müziğinin potansiyel değerini önceden tahmin etmeleriydi. Gelecek nesil için pek çok olağanüstü süper yıldızın olmadığı ABD Pop marketinin durgunluğunu göz ardı edemeyiz. Pop idollerinin büyüleyici müzik söyledikleri ama ruha hitap eden derin mesajlarının olmadığı bir atmosferdeyiz. Popüler olan bazı Hip-hop müzisyenlerinin, *hedonizme kapıldığını ve genel izleyici kitlesi için gençliğin rol modellerinin kaybolduğunu gördük. Yararlı mesajların kombinasyonuyla trend müzik ve performans sergileyen BTS grubu; muhtemelen, kendi istedikleri pop müzisyeninin standart bir rol modeli olarak ortaya çıktılar.
(*Hedonizm (Hazcılık), hazzın mutlak anlamda iyi olduğunu, insan eylemlerinin nihai anlamda haz sağlayacak bir biçimde planlanması gerektiğini, sürekli haz verene yönelmenin en uygun davranış biçimi olduğunu savunan felsefi görüş.)
4. Gözden kaçan gerçek
Birçok ABD medyası, BTS’in görünümünü; ABD’nin müzik sahnesindeki efsanevi Beatles ile karşılaştırmasıyla vurgulamaktadır. Medya, BTS’in her hareketini bildirdi ve onları Asya yıldızından daha çok “global” yıldız olarak övdü. Genel olarak ticari ve muhafazakâr olan ABD medyasının tüm bu tutumu sadece yaygaraya benzemiyor. ABD gibi devasa maden eritme ocaklarının, pazarlarında BTS’i eritmeye hazır olduğunu söylesem, karar çok mu hızlı olur?
Herkes BTS’in başarısının arkasındaki sebebi arıyor. Ancak, onun önemli özünü görmezden gelirseniz, sadece boş bir analiz olarak ortaya çıkacaktır. BTS’in başarısı, kendi stilleri ile müziği yeniden yorumlama çabaları, toplum eğilimi ve duygularını sürekli olarak sorgulamaları/düşünmeleri üzerinde yatıyor. BTS’in suni bir yolu değil de, doğal bir anlatıyı benimsemesi; onların taklit edilmesi zor olan doğru müzik dünyasının birikimiyle gelişmesini sağlamıştır. Bu aynı zamanda, her şeyin veri tabanına dayalı “sistem kontrolü” ve “ayrıntılı strateji”ye dayanarak çalıştırıldığı K-Pop endüstrisinde önemli bir muamma yaratmaktadır.
En iyi stratejiyi kullanmak yerine, en alttan başlayan bir popülerlik oluşturuldu. Onlar, kusurlarını gizlemek yerine dürüst olup, hayranlarıyla büyümek istediler. Bu gençliğin öncüsü, ırk ve ülkelerden bağımsız olarak tüm hayranları bir araya getiriyor. Belki de bu, genel olarak müziğin başarısının anahtarı olabilir. Bu, oldukça belirgindir ancak çoğu zaman göz ardı edilmiştir. Yetenek bulunabilir ve teknikler eğitilebilir. Ancak, sanatçının samimiyeti üretilemez ve BTS, bize bu basit gerçeği hatırlattı. BTS, müziğinin taklit edilebildiği ama aynı şekilde çoğaltılamadığı yeni bir K-Pop modeli haline geldi.
Makaleyi yazan: Kim Youngdae İngilizce çevirisi: glitter_jk
Kaynak: Naver
K-Magazin haber kategorisi, Güney Kore’de magazin içerikli tüm haberlerin bulunduğu ana magazin haber kategorisidir.