Gitmek isteyen herkese gidip orda yasamak nasip olur umarım?

Böyle büyük kentlerin tadını çıkarabilmek için paranızın olması gerekir. O zaman şehrin verdiği bütün imkanlardan yararlanabilirsiniz. Diğer türlü olursa vahim olur sadece sürünürsünüz. Çünkü aynı zamanda en pahalı şehirlerdir mega kentler. Valla Kore’de vav dedirtip mutlaka görmeliyim dediğim bir kültür ve şehir mimarisi göremiyorum ben. Bir Kpop’la alakalı yerler var. Atıyorum bir Hindistan’da harika yapılar var veya Barcelona gibi bir şehre Gaudi gibi dehanın eli değmiş İstanbul insanlık tarihi boyunca iki büyük devlet olarak lanse edilen Roma ve Osmanlı İmpartorluklarına başkentlik yapmış daha fazla anlatmaya gerek yok sanırım. Seul’le iligili izlediğim gezi programlarına baktığımda bana çok sıradan geliyor.

Doğrusu benim için de İstanbul böyle.. hatta benim icin İstanbul dünyanım motto şehirlerinden ve tuhaftır ki siz nasıl bir ruhla çıkarsanız sokağına size onu verir İstanbul ..

Deniz olan yerde yaşadığımdan mı bilmem ama bana deniz olan yerler daha çok evimmiş gibi ve huzurlu hissettiriyor. Bu yüzden Güney Kore’de Busan, Jeju adası gibi yerler bana daha güzel geliyor. Oralar Seul’den daha yaşanılası görünüyor ama Seul gezmek için güzel bir şehir.

Açıkçası Kore’ye seyahat eden ve Kore’de okumaya karar veren birçok kişiden dinlediğime göre Kore pek yaşanılacak bir şehir değil. Ben hiç gitmedim, gitmek ister miydim? Sadece bir süreliğine gidip bütün gezilecek yerleri gezmek, konserlere katılmak, alışveriş yapmak, özellikle cilt bakımı ürünleri ile ilgili alışveriş yapmak, Bighit, Yg, Sm, Jyp, Fnc, Cube gibi birçok şirket binasını dışarıdan görmek, makyaj malzemeleri almak isterdim ama sonra geri dönmek isterdim.

Gidenlerden dinlediğime göre çok çok pahalı bir ülkeymiş, sonra gezilecek çok yer yokmuş, biraz hayal kırıklığına uğramışlar bu konuda, ayrıca insanların hepsi değilmiş, iyi davrananlarda varmış ama ama bazı insanlar yabancılara kötü davranıyormuş ve dışlıyormuş.

Bir keresinde Hello Counseolor izlemiştim, program insanların dertlerini anlattığı bir sohbet programı oluyor, Kore’de yaşayan, evli ve çocuklu bir kadın hem yabancı olduğu için hem de kapalı bir kadın olduğu için bazı insanlar tarafından dışlandığını ve zorbalığa uğradığını anlatmıştı. Hatta kızının okulda da bu yüzden dışlandığını itiraf etmişti. Çok üzülmüştüm, bir insanı sırf aynı ülkeden değil diye ve kıyafetinden dolayı dışlamak ve zorbalık yapmak ne kadar üzücü bir şey. Ayrıca o kişinin çocuklarınada böyle bir şeyi yapmak aklım almıyor, hatta kadın kızının okuldaki öğretmeninin bile böyle davrandığını ve bu yüzden kızının okulunu değiştirdiğini ama yeni okuldaki öğretmenlerden bir tanesininde böyle davrandığını anlatmıştı. Bütün Koreliler değilmiş tabii, iyi davrananlarda varmış ama bazen böyle olaylar oluyormuş, merak ediyorum, kötü davranan Koreliler yabancı bir ülkeye gittiklerinde aynı şeyleri kendileri yaşasaydı nasıl hissederlerdi? Etme, bulma dünyası.

Sonra başka bir Hello Counseolor programında anne ve baba anlatmışlardı, kızının güzel olmadığını düşündüğü için sürekli çenesine maske taktığını, sürekli maskeyle dolaştığını, saçlarıyla yüzünü kapadığını, kızının insanlarla göz teması kurmadığını, kızının kendisini kötü hissettiği için ve çirkin olduğunu söylediği için anne ve baba, kızına çok üzüldüklerini ve güzel olduğuna bir türlü inandıramadıklarını söylemişlerdi. Bunun gibi bazı olaylar.

Zaten Korelilerin ne kadar dış görünüşlerini acımasızca eleştirdiklerini çok iyi biliyoruz. Zorbalık konusunda ne kadar ileri gittiklerini biliyoruz. Kendinden olmayanı dışladıklarını biliyoruz. Aile, okul, meslek, başarı, saygınlık, statü, evlilik, çocuk onlara göre dört dörtlük olmalı, en ufak bir hata olmamalı. Bu yüzden herkesin fikri farklıdır ama ben sadece gezmek için veya dil okuluna gitmek, konserlere gitmek gibi şeyler için oraya gitmek isterdim, sürekli yaşamak için değil.

Gidemeyenlerin gözleri yaşlı….

Kesinlikle katılıyorum, o yüzden Kore’ye gezmek dışında gitmek istemezdim.