Kısa bir anlığına ofisimden çıktığımda masama benim adıma bir kitap bırakılmıştı. Torbayı açtığımda içinde “BTS, Sanatsal Devrim: BTS, Deleuz ile tanışır” adlı bir kitap vardı.
Son zamanlarda çoğu kez, Amerika ve Japonya’dan BTS ile ilgili güzel haberleri ilettiğimden dolayı yazar bana kitabı göndermiş olmalı. Sık sık kitap okumasam da kitabın adını gördüğüm an gözlerim kocaman açıldı. Bunun sebebi BTS’e duyduğum büyük ilgiydi.
Başta kitabı bitirip bitiremeyeceğimden endişe duyuyordum. Zaman baskısı sebebiyle sürekli haberler yazıyor ve işten sonra eve döndüğümde bile uyumaya yeteri kadar vakit bulamıyorum; nasıl 244 sayfalık bir kitabı bitirebilirdim? Ancak BTS hakkında olduğu için okumamın bana faydası olacağını düşündüm ve kitabı okumaya hevesli bir şekilde karar verdim.
Önce yazarı tanıtacak olursam Lee Jiyoung, Seul Üniversitesinde felsefe dalında doktora yaptı ve Oxford Üniversitesinde Sinema Estetiği üzerine ikinci doktora tezini bitirme aşamasında. Seul Üniversitesi ve Oxford Üniversitesinde profesör olarak çalıştı ve şu anda Sejong Üniversitesinde öğretim görevlisi. “Filozofların Sevdikleri Resimler”, “Deleuze’nin Film Felsefesi: Sinema” gibi kitaplar yazdı.
Yazar, bir felsefeci olarak BTS’in Billboard’da ödül almasına; AMAs’teki izleyicilerin çığlıklarına, tezahüratlarına ve performansa danslarıyla eşlik etmelerine; Amerika’da 20 yaşlarındaki kadınların BTS’in isimlerini haykırarak şarkılara eşlik etmesine şok olduğunu söylüyor. Asyalı müzisyenlere karşı inanılmaz bir yüksek giriş bariyeriyle adı çıktığından dolayı BTS’in Amerikan marketinde popülerlik elde etmesinin hayal bile edilemez olduğunu ama bu imkansızlığı gerçeğe dönüştürerek bir mucize gerçekleştirdiklerini ekliyor. BTS’in bu başarılarına tanık olmanın keyif verici bir deneyim olduğunu ve bir süreliğine bıraktığı mobil ağ neslinin sanat formları üzerine yaptığı araştırmaya tekrar başlamasında ona esin kaynağı olduklarını ki bu yüzden de bu kitabı yazmaya karar verdiğini ifade ediyor.
“Neden Bu Kitabı Yazıyorum” ile başlıyor ve Amerikan Pop sektöründe global bir şekilde büyüyen BTS’in popülerliğini analiz etmek ve “BTS fenomeni” üzerinden meydana gelen değişimleri incelemek üzere kitabı iki bölüme ayırıyor.
İlk bölüm “BTS’in Çektiği Tetik”te şarkı sözlerindeki sosyal farkındalıkla ilgili anlamlı mesajlarının hayranlarıyla arasında bir sempati meydana getirmekte önemli bir rol oynadığını vurguluyor. Amerikan medyası bile, BTS’in ele geçirilemez Amerikan müzik marketine girmesinde şarkı sözlerindeki iletilen mesajın büyük bir rol oynadığını onaylıyor. Rekabete odaklanmak, işsizlik, varlığın adaletsiz dağılımı, anksiyete ve depresyon yalnızca Kore’de değil dünyanın her yerinde karşımıza çıkan sorunlar. BTS, şarkı sözlerinde toplumu eleştiren mesajları taşıyarak dünyanın dört bir yanındaki hayranlarının, müziklerine karşı sempati duymasını sağladı. Fandom içindeki çevirmenler, BTS ile ilgili olduğu sürece ne kadar ufak bir bir şey olursa olsun birkaç saat içinde her şeyi çeviriyor. Birçok dile çevrilen bu içerikleri hayranlar, dünyanın dört bir yanında gerçek zamanlı olarak sosyal medya üzerinden paylaşıyor.
Kitabın ikinci yarısında yazar; BTS’in, fandomu ARMY ile bağlantı halinde olduğu online aktivitelere odaklanıyor. BTS ve ARMY’nin getirdiği değişimin devrimsel niteliğini Deleuze’nin Rizom teorisi üzerinden analiz ediyor. Rizom, merkez ve çevresindekileri ayıran hiyerarşiyi kesen, sürekli farklı şeylerle bağ kurarak genişleyen ağ yapısıdır. Rizom’un yalnızca bir merkezi olmaz. BTS ve ARMY arasında oluşan rizomsal ilişki, standart hiyerarşik ve otoriter yapıyı bozuyor ve tüm toplumu sarsan bir devrim getiriyor.
BTS’in müziği ve fandomu ARMY’nin şevki nasıl sosyal, kültürel bir fenomen ve aynı zamanda politik ve estetik bir durum haline geldi? Neden BTS TIME’ın “2018’in En Etkili İnsanları” listesinde Cumhurbaşkanı Moon Jae In ile aday gösterildi? Kitap; BTS ve ARMY arasındaki bağın oluşturduğu devrim ve yeni sanatı Gilles Deleuze ve Walter Benjamin’in felsefi ve sanatsal teorileriyle açıklayarak ilgi çekici bir şekilde bu soruların yanıtlarını veriyor.
<<NETIZEN YORUMLARI>>
1. [3430, -80] Dope, Silver Spoon, Am I Wrong vb. BTS’in yan şarkıları arasında, saklı anlamlar barındıran sözlere sahip birçok akılda kalıcı şarkı var. Am I Wrong şarkısında, “Hepimiz köpek ve domuzuz, sinirlenince köpek oluruz.*” sözlerinin olduğu bir kısım var. İlk duyduğumda bunun onlar için gerçekten tehlikeli olabileceğini düşünmeme sebep olacak derecedeydi.. Gerçekten bilinçli idoller
2. [+3145, -60] Şarkıcıların belli inanç ve değerleri vardır ve bu inanç ve değerleri şarkıların içine yerleştirmek, BTS’in başarılı olmasının nedenlerinden yalnızca biri. Şarkıları samimiyetle dolu, muhtemelen bu yüzden birçok insanı duygulandırıp onlara teselli olabiliyorlar. Şu anda ben bile onların şarkısından fazlasıyla teselli buldum.
3. [+2768, -68] Bu güzel bir makale. Teşekkürler. Onlar bilinçli insanlar. BTS ve ARMYler. Her dönemde sahip olmanız gereken insanlar.
4. [+2679, -52] BTS’in ortaya koyduğu içeriklerin gücü bu. Gelecekte ne kadar daha iyi hale geleceklerini merak ediyorum. Onlar, insanda ilgi uyandırmayı başaran insanlar.
5. [+451, -8] Şarkıları dinlerken sözlerini bakmamı sağlayan ilk şarkılar BTS’inki… Şiirsel ifadelerden tut da eleştiren şarkı sözlerine kadar her şey var, şaşırtıcılar
Kaynak: Naver
İngilizce Çeviri: hopekidoki, JIMIN_ZIP
*Am I Wrong şarkısının manasına buradan bir göz atabilirsiniz.
K-Magazin haber kategorisi, Güney Kore’de magazin içerikli tüm haberlerin bulunduğu ana magazin haber kategorisidir.