6 yıllık kariyer, yaklaşık 10 yıllık dostluk, önlerine çıkan hiçbir engele boyun eğmeden birbirlerine ve kendilerini sevenlere tutunarak verdikleri hayatta kalma mücadelesi, 6 yıl sonra 1 kişi eksik de olsa gerçekleşen hayaller, her mutluluğun 5 kişi olarak yaşanması…
Evet NU’EST’den bahsediyoruz.. Anka kuşu gibi küllerinden yeniden doğan NU’EST’in hikayesi.. 6 sene önce NU, Establish, Style, Tempo’da Muhammed Ali gibi olduklarını söyleyen ve bu pes etmeyen mücadeleci ruhunu asla kaybetmeyen, dağılmak üzereyken hızla yükselişe geçen K-POP’ta tarih yazan grubun hikayesi…Hayallerini gerçekleştirmek için Pledis Entertainment çatısı altında bir araya gelen ve bağları grup arkadaşlığının çok ötesinde bir aile olan NU’EST…
FACE ile K-Pop’u sallayan ve hala da 76 Milyon izlenme ile en çok izlenen erkek K-Pop grubu çıkış MV’si rekorunu elinde tutan NU’EST’in hikayesi bundan 6 sene önce başladı. Bu hikayede bir süre sonra tek gördüğümüz hüzün, göz yaşı, her seferinde yıkılan hayaller ama asla yılmayan pes etmeyen 5 kahraman çıktı karşımıza… JR, Minhyun, Bakeho, Aron ve REN…
Sosyal konulara vurgu yapan çıkış şarkıları ve ilk geri dönüşleri Action ile kendilerini sevdirmeyi başardılar. Tarzları, yetenekleri, görselleri…Her şeyleri ile kusursuz bir gruplardı ama çok büyük bir eksiklikleri vardı. Arkalarında dimdik duran bir şirket..?
Bu iki şarkıdan sonra her geri dönüş bir deneme-yanılma taktiğine döndü. Pledis’in ilk erkek grubu NU’EST tamamen sektörde ne tutar denemelerinin yapıldığı bir grup haline geldi..Ya da en başından böyleler miydi?
Hello, tarzlarının tamamen zıttı olan duygusal bir aşk şarkısıydı. Sektöre sert imajları, özgün müzikleri, sosyal mesajları ile giriş yapan bir grup olduklarını söyledim..Onları hep böyle görmek isteyenlerin koptukları ilk nokta burasıydı. Daha sonra Sleep Talking kırılma noktası oldu. Öyle ki buradaki tarzları geçtiğimiz yıl yeniden eleştiri yağmuruna tutuldu. Kıyafetler, klip konsepti vs. Bundan sonra bir süre ortada görünmediler..
Ve NU’EST M çıktı piyasaya.. Çıktı çıkmasına ama Çin’deki gizemli grup olmaktan öteye gidemediler. Orada sessiz sakin bir süre promosyon yaptılar ve Çinli üye Jason’ın katıldığı bu grup dağıldı.. NU’EST’den umudu kesmeden bir şeyler daha denemeliydi şirket değil mi? Sırada erkeksi bir şeyler var…
NU’EST’in bir şaheser olan ama geçtiğiz yıla kadar K-Pop’un tozlu raflarına kaldırılan albümü Re:BIRTH…İçindeki her şarkı bir sanat eseri.. Adı üstünde ilk full albüm ve sunumu güzel yapılsaydı konseptleri, imajları, mükemmel uyumları ile adını altın harflerle yazdıracak bir albüm olabilirdi ama tuhaf bir şey oldu.. Promosyonlar yeni başlamışken bir anda Japonya adımları atıldı.. Promosyonlar aksadı ve sonunda hüzünle bitti.. Oysaki bu albüm ile her şeyi göze aldıklarını söylemişleri en başta titreyen sesleri ile.. Bir kez olsun birinci olmak istiyoruz demişlerdi… Daha çok kişi NU’EST’i tanısın istiyorum derken Minhyun’un neler hissettiğini kalbi olan herkes hissedebilirdi.. Fakat bir avuç hayranları dışında kimse onların sesini duymadı..Kulaklarını kapadı…
Japonya dönemi.. En sancılı dönem demeli miyiz bu kısma yoksa onu biraz daha sonraya mı saklayalım? Pledis’in onlara “Artık kendi başınıza ne yaparsanız yapın” dediği dönem… Ne şartlar altında orada 2 seneye yakın zaman geçirdiklerine bahsettiğim bir avuç fan bir bir şahit oldu. Sırf istiyor diye hayranları ile erkek arkadaşları gibi temaslar dolu fotoğraflar çektirmek zorunda kaldılar.. Kişisel haklarını koruyan olmadı.. Etkinliklere ulaşımlarını kendileri sağladı.. Yağmur altında onları yağmurluklar ile dinleyen hayranlarına konser verdiler..Bu sürede ne ailelerini ne arkadaşlarını görebildiler.. Japonca konuşmak zorunda bırakıldılar.. Bunun en çok da Aron’u etkilediği şüphesiz.. Aron New York Üniversite’sini kazanmasına rağmen Pledis’e katılmıştı. Los Angeles’ta yaşıyordu ve Korece bilmiyordu. Dili şirkette öğrendi ve üyeleri her zaman ona destek oldu. Kore üzerine Çin kültürü Çin üzerine Japonya… Yaşadığı kültür şokları hafife alınacak şeyler değil. Kore’ye döndükleri ilk zaman kendilerini yanlışlıkla Japonca tanıtmaları üzerlerindeki baskıyı anlatmaya yetmez mi? Japonya’da büyük bir hayran kitlesi elde ettiler ama yaşadıkları unutulabilecek şeyler miydi? Elbette unutulmaz ama o dönemden hatırlamak istediğimiz tek şey orada hayat verdikleri muhteşem şarkılar olarak kalsın..
Bunun ardından Kore’ye döndüler nihayet.. Yaklaşık 2 yıl sürdü bu ayrılık.. Her gün yeni çıkış yapan gruplar, yayınlanan onlarca geri dönüş albümleri.. 2 yılın NU’EST’e neler kaybettirdiğini tahmin edebilirsiniz. En önemlisi ise fan kitlelerini…
Overcome ve Love Paint.. Bu ayrılığın son bulduğu geri dönüş şarkıları oldu. İkisini beraber söylememin sebebi aralarındaki bağ.. NU’EST “Q is” albümünde anime-manga tarzı bir konseptle hayranlarının karşısına çıktı. Başlık şarkısı Overcome.. Görseller konseptlerine uygun ve kusursuzdu.. Klip tam bir sanat eseriydi peki ne oldu?
2012’de çıkış yaptıktan sonra bir kez bile müzik şovlarında aday dahi gösterilmeyen NU’EST listelere bile giremedi.. Bu onların son şansı mıydı yoksa? Son şansları da ellerinden kayıp gitmiş miydi?
Daha sonra Love Paint geldi.. Ama bu arada bir sır da açığa çıktı.. Love Paint yapımına bizzat üyelerin de katıldığı bir albüm.. İçeriği tam anlamıyla şaheser.. Overcome’ın devamı niteliğinde.. Hikayenin devamı ele alınıyor. Bu sefer hayranları sayılarına bakmadan tek amaçlarına ilk ödülü koydu. O zaman hayranların en çok etkili olduğu The Show birinciliği için herkes canını dişine taktı ve başardılar.. Ödül aldırmayı değil.. Aday göstermeyi sadece.. Aday olduklarını duyan üyelerin heyecanını görmemek mümkün değildi. Maalesef ki aday olmak yetmedi.. Albüm satışı diğer gruplarla kıyaslanınca birkaç bin.. MV 1.5 ay sonra 1 Milyon olmuş.. Neden ödül versinler değil mi? Sadece bu rakamlarla ölçülen değerler önemli değil mi?
Bundan sonra NU’EST hayranları her sabaha acaba o kötü haberi bugün duyacak mıyız diye uyandı.. Ve bir sabah hiç beklenmeyen bir haber geldi..
“6 Yıllık İdol Grup NU’EST Produce 101’e Katılacak”
Yukarıda bir sırdan bahsettim.. Onu şimdi söyleme zamanı.. Meğerki NU’EST’in katıldığı ilk hayatta kalma şovu Produce 101 değilmiş. Çin’de de benzer bir yarışmaya katılmışlar Overcome dönüşü sonrası ama aksilikler çıkmış ve iptal olmuş.. Şimdi az da olsa tahmin edebilirsiniz CANVAS albümü ile, ana parçası Love Paint ile geri dönüş yapma kararı verdiklerinde nasıl bir risk aldıklarını.. Ne umutlar beslediklerini o albüme.. NU’EST olarak devam edebilmek için kalan son şanslarıydı bu program..
Produce 101 dönemine çoğu kişi şahit oldu zaten.. Başlarda yapılan yorumlar..”6 yıllık grubun ne işi var”, “Stajyerlerin hakkını yiyiyorlar”, “Büyük haksızlık yapılıyor”
Minhyun’un “Çıkış yapınca tüm zorlukların biteceğini düşünmüştüm. Çıkış yapmamıza rağmen hayallerimiz henüz gerçekleşmedi. Burada hayallerimi gerçekleştirmeyi düşünüyorum” demesi..
REN’in “NU’EST olarak ne kadar vaktimiz kaldı bilmiyorum” demesi..
Üyelerin şirketimiz bizden vazgeçti diye gözyaşı dökmeleri pek umursanmadı başlarda ama zaman geçtikçe insanlar onları tanımaya başladı. Onlar NU’EST olarak kalabilmek için son şanslarını denediler ve insanlar sonunda onları fark etti.. Yetenekleri, kişilikleri, görselleri.. NU’EST’in bir avuç fandomuna on binlerce kişi eklendi daha yarışma bitmeden.. Eski albümlerinin tamamı güncel albüm satış grafiklerine girdi. Her üye ayrı ayrı parlamaya başladı. Peki sonra..
Produce 101 muhteşem performanslar, unutulmaz anılar, ve onlarca stajyerin yıkılan hayalleri arasında final gününe kadar geldi. Wanna One ile 2 sene promosyon yapacak NU’EST üyesi Minhyun seçildi.. Minhyun son dakikaya, son isim açıklanıncaya kadar bekledi..Ve o an geldiğinde göz yaşlarına boğuldu.. Çocukluğunu, gençliğini beraber geçirdiği, yetişkinliğe beraber adım attığı, her acıyı, zorluğu birbirlerine sarılarak atlattığı birbirlerinin omuzlarında gözyaşı döktüğü kardeşlerinden ilk kez ayrılacağını gördü.. O gün Minhyun’un gözyaşlarına boğulduğunu gören üyeleri de onu sakinleştiremedi. JR son ana kadar gruba girmesi kesin gözüyle bakılan stajyerdi.. Yarışmaya liderliği ile damgasını vurmuştu.. Yıllarca NU’EST’in çektikleri yüzünden hep kendi liderliğini suçlayan JR ilk kez liderliğine güvenmeye başlamıştı. İnsanlar onun da gruba gireceğinden emindi fakat olmadı.. O gün JR’ı grupta göremeyenler adını dünya gündemine bile yerleştirdi..
Tek başına galip olma hissi ise Minhyun’a çok ağır gelmişti. Daha sonra ise bu durumu şöyle açıkladı:
“En az bir NU’EST üyesinin daha benimle birlikte (Wanna One’da) çıkış yapacağını düşündüm ama tek seçilen bendim. Diğer üç üye gülümseyerek karşımda oturuyordu. Çok üzgün hissettim. Birlikte geçirdiğimiz zor zamanları düşündüm. Bu sebeple ağladım.”
Bir yazı görmüştüm.. Şöyle diyordu:
“Eğer NU’EST’in ilişkisi bir iş ilişkisi olsaydı final günü 3 kişi gülerken 1 kişi ağlamazdı.. 3 kişi ağlarken 1 kişi gülerdi”
Zor olan ayrılık mıydı? Evet bu başta inanılmaz derecede katlanması zor bir gerçekti ama gerçekti sonuçta kabullenildi.. Fakat sonrasında ne oldu? Bir grup şahıs Minhyun’u NU’EST ile olan bağını silmeye zorladı. Bir programda NU’EST ile olan geçmişi sorulduğunda cevap verdi diye küfürlerin hakaretlerin hedefi oldu.. O güne kadar antisi bile olmayan bir grubun üyesi bu kadar sert ithamlarla karşılaşınca neler hisseder? JR ile REN, Wanna One teaser resimleri ile Minhyun’un doğum gününü kutladı Instagram hesaplarından. Bunda sorun olacak bir şey yok gibi görünüyor değil mi? Bu da büyük bir sorun edildi.. Minhyun ve diğer 4 NU’EST üyesi her hareketlerine dikkat ettiler. Birbirlerine karşı nefret yorumları gelmesin diye çaba harcadılar.. Bu sefer de Minhyun artık NU’EST ile samimi değil söylemleri yayıldı ve hala da yayılıyor.. Onlar birbirlerini şu an bulunduğu ortamda desteklediğini söylerken bir grup şahsın onların hayatları hakkında böylesine söz sahibi olmaya çalışması tartışmaya açık bir konu…
NU’EST, Minhyun 2018 sonuna kadar Wanna One ile promosyon yaptığı dönemde NU’EST W alt grubu ile faaliyetlerine devam ediyor. “W” Wait yani beklemek demek.. NU’EST alt grup adında Minhyun’u beklediğini ifade ediyor. Yarışma süreci içinde Aron yurtta özlemle kardeşlerini bekledi. Sonradan öğrenildi Produce 101 günlerinde yemek yaparak gece yarılarına kadar üyelerin yurda dönmesini beklediği.. Yarışmaya kabul edilmediği söyleniyor. Doğruluğu tartışılır ama o günlerde duyduğu özlemin ne derece olduğunu herkes yarışma sonrası bir araya geldiklerinde gördü.. İlk geri dönüşlerini Where You At şarkıları ile yaptılar. 6 sene sonra hem müzik şovlarında hem de müzik ödülleri törenlerinde ilk kez ödül aldılar.. Sunucular isimlerini her söylediğinde geçmişte gerçekleştiremedikleri tüm hayallerin şaşkınlığı, gururu aynı zamanda buruk bir sevinci ile çıktılar sahneye… 6 senedir tırnakları ile kazıyarak yükselmeye çalışan bir grubun hikayesi bu.. Minhyun 6 sene sonra Wanna One ile ilk ödüllerini aldı, NU’EST de NU’EST W olarak.. 2019 yılı ise yine gözyaşları ile gelecek ama bu sefer hüzünden değil.. Ailenin bir araya gelmesini verdiği mutluluk ve aylardır katlanarak devam eden özlem duygusu yüzünden..
NU’EST!
Yıllarca pes etmeden dimdik ayakta durduğunuz için minnettarız size. Bize hayallerimiz uğruna önümüzdeki engelleri nasıl aşacağımızı öğrettiniz.. Kardeşliği, insanların kan bağı olmadan nasıl bir aile olabileceğini gösterdiniz.. Umutlar tükendiğinde bile zorlu da olsa ayakta kalmak için seçilen yolun güzellikler ile dolu olacağını yaşayarak gösterdiniz. Gelecekte de hep birlikte her zamanki güzel işlere imza atın. Seneye bugün 7. yıl dönümünüzü bir zincirin halkası gibi birbirine kenetlenen 5 kardeş olarak kutlamanız dileğiyle…
Not: Twitterda #showtime_NUEST_time tagı ile 6. Yıl dönümleri için NU’EST’e destek verebilirsiniz..
HAZIRLAYAN: nuestloveJR
Sitemizin editörlerinin kişisel olarak hazırladıkları köşe yazıları.