1993 yılının Mart ayında Daegu’da bıçaktan daha keskin dili ile gün ışığından daha aydınlık kalemini bir araya getirip günümüzde milyonlarca insana umut olacak, dillerden düşmeyip nesillerce aktarılacak seviyedeki sözleri yazan, kulaklardan asla silinmeyecek melodiler besteleyen, verdiği derslerle uzun uzun düşündüren, en berbat anımızda bile bizi güldürebilen eşsiz bir adam doğdu. O Daegu’nun oğlanı Min Yoongi’ydi.
Küçük yaşta müziğe olan tutkusu başlamıştı. 13 yaşındayken şarkı yazmaya başlamış MIDI hakkında bilgi edinmişti. 17 yaşında ise bir kayıt stüdyosunda yarı zamanlı çalışmaya başlamıştı. Bundan sonra ise müzik bestelemek rap yapmak gibi işlere atılmıştı. Bighit serüvenine başlamadan önce Gloss adıyla underground bir rapper olarak hayatına devam ediyordu ve işte o zamanlar bir hip hop ekibi olan D-Town’ın bir parçası olarak, Gwangju Ayaklanması’nın anısına “518-062” adında bir şarkı yayınladı.
”Sadece bir kez yaşayacağından en azından bir şeyde en iyisi olmalı insan. Ders çalışma konusunda asla en iyisi olmadım ama müzikle bunu başarabileceğimi düşündüm.”
-Agust D
Rotasını çizmişti ama arkasında duracak insan yoktu. Belki de o zamanlar ilk aşkı olan kahverengi piyanosu aklından çıkmayacağı hep özleyeceği en büyük dostu destekleyicisiydi. O küçük yaşında sırtlandığı korkuları, gelecek kaygısı, büyük hayalleri, underground bir rapçiyken idollüğe atacağı zorlu adımları, sosyofobisi, intihar etme arzusu, yarı zamanlı işinde kırdığı omuzu, soğuk tuvalet zeminlerinde yatışı ve daha nicesi… Çok şey yaşamıştı. Belki de onu bu denli derin kılan, ona böyle anlamlı sözler yazdıran içindeki geçmişiydi. Min Yoongi ölmüştü. Onu kendi öldürmüştü. Artık yola Suga olarak daha güçlü ve inançlı bir şekilde devam edecekti. Bunun için de ilk adımı o zamanlar pek de tanınmayan Bighit’in seçmelerine katılarak atmıştı. Ve kader 7 özel adamı yaratmıştı.
Kabul edilmişti. Çıkışlarına henüz 3 yıl varken RM ve J-Hope ile ilk stajyerlerden olmuştu. Zaman gelmişti ve bekleyiş son bulmuştu. 2013 yılının Haziran ayında nihayet hayalini kurdukları çıkışlarını ‘No More Dream’ parçasıyla yapmışlardı.
Bununla bitmeyeceğini o da biliyordu. O hem bir rapper hem bir besteci hem bir söz yazarı hem de bir yapımcıydı. Harika sanat eserleri ortaya koymaya ilk günkü gibi devam etti.
2016 yılında nihayet hayalini kurduğu Mixtape’i AGUST D’yi yayınlamıştı. Tüm sözlerinde şimdiye kadar sustuğu geçmişini Min Yoongi’yi anlatmıştı. Depresyon ve sosyofobi ile olan mücadelesinden bahsetmişti. Öylesine derin ve kalbe işleyen sözler ve müzikle o yıl yayınlanan en iyi 20 mixtape arasında yer almıştı.
O hayallerinin peşinden soluklanmadan koşmuştu. Şimdi ise hayalleri onun peşinden geliyor ona düşlediği hayatı yaşatıyordu.
”Kaplan olarak doğdum. Köpek gibi yaşayamam”
-Give it to me
Koca yürekli güçlü bir kaplan olarak yaşama tutunmayı başarmıştı.
”Bana nasıl başardığımı soruyorsanız. Gerçekten hiçbir cevabım yok. Ama en azından size kıyasla gelişmek için daha az uyudum ve daha çok çalıştım.”
-Give it to me
Gecesini gündüzüne katıp çalışmıştı. Çünkü biliyordu ki hayallerinin parıltısına emekle ulaşacaktı.
Ortaya koyduğu her yapıt birbirinden özel ve değerliydi. Zamanı gelmişti ve bu uzun yolda yapımcılığıyla hak ettiği ödülü almıştı. Hayalleri uğruna verdiği emeği ona uzaktan gülümsüyordu.
Yola başlayışı kadar devam edişi de zordu aslında. Doğdukları topraklarda ileri sürülen iğrenç güzellik sınırlamalarıyla çirkin denilse de o daima o gülüşünü bize sunmuştu . O acılarla harmanlanmış öfkesini notalarla sanat eserine çevirirken kaba ve küfürbaz olduğu iddia edilse de umursamadan ‘I don’t give a sh*t, I don’t give a f*ck” demeye devam etmişti. Zaten bu yola cesaretiyle başlamıştı ve öyle de devam etmişti.
O, Min Yoongi olarak doğmuştu. Tüm acıları onunla sırtlanmıştı. Zamanı gelince ise onu öldürmüştü. Suga olarak tekrar doğmuştu. Hayallerine tutunduğu dalıydı Suga. Hayal ettiği gerçeğiydi. Öfkesi sanata dönüşünce de Yoongi AGUST D olarak tekrar ortaya çıkmıştı. Eskisinden daha güçlü olarak küllerinden doğmuştu. O hem Yoongi hem Suga hem de AGUST D’ydi. O bizim denk geldiğimiz için çok şanslı hissettiğimiz değerlimizdi.
”Bir kahraman ve takdir edilen birisi olmak istiyorum”
Bizim kahramanımız, takdir gördükçe gururlandığımız kişi olmuştu.
”İnsanlar umutsuzluğa düşer çünkü geleceği görmezler. Eğer ışığı görselerdi ona doğru ilerleyebilirlerdi. Ama onları umutsuzluğa düşürecek ışığı görmediklerinden beri umutsuzluğa düşüyorlar. İşte bu benim neden insanlara müziğimle yön vermek istediğimin asıl sebebi”
•Bestelediği şarkılarla ışığımız olan adam
•Her sözüyle kılavuzumuz olan adam
•Derinliği, cesareti ve koca yüreğiyle rol modelimiz olan adam
•Yüzünden eksik etmediği ve gülünce görünen o şirin diş etleriyle bizi gülümseten adam
•”Bir rapper bunu yapmaz” diyerek başladığı yolda sevdiği ARMY’leri için her şeyi yapmak için çabalayan adam
•Bazen küçük bir çocuk bazen olgun birine dönüşebilen adam
•Keskin cümleleriyle nefretçilerde derin yaralar bıraksa da yumuşacık yüreğiyle sevdiklerine çiçek bahçeleri açtıran adam
•Asi görünse de oldukça mütevazi, utangaç ve saygılı olan adam
Başlangıcın kötü olsa da bunu kendine bir set olarak görmeyip aksine hayallerin için basamak haline getirdin..
İçinde biriktirdiklerini dışa vuruşunla yıllarca unutulmayacak parçalar ürettin..
Bir kişi için bile olsa kahraman olmak istedin..
Çok iyi bir hyung örnek bir insan ve gurur duyulacak bir evlat oldun..
Kimimiz için rol model, kimimiz için yol arkadaşı, kimimiz için hayallerimiz ve nicesi oldun..
Dileriz ki umudumuz, hayalimiz olduğun gibi, hayallerini süsleyen insanlarla kesişir yolun
Dileriz ki sevincimiz olduğun gibi gülümseyişin olan güzellikler yaşarsın
Dileriz ki hak ettiğinin fazlasını alır sonsuza dek bizimle kalırsın
İyi ki doğdun Yoongi, İyi ki doğdun Suga, İyi ki doğdun Agust D, İyi ki doğdun…
(E/N: 4 Yılı birlikte geçirdiğim ve derinden hissettiğim kişidir Yoongi. Anlatırken kalbimi çıkarmak istedim sadece. Çünkü denilenlerin yetersiz kalışını izlemek zordu. Aynı yüzyıla denk geldiğim için şükrettiğim adam iyi ki doğmuş. Hepinize keyifli okumalar)
Hazırlayan: Özlem KT_KHJ
Sitemizin editörlerinin kişisel olarak hazırladıkları köşe yazıları.