Klişelerimiz..
“O kadar saçma haberleri çevirip, böyle önemli bir haberi çevirmemeniz gerçekten….”
“Bu ne biçim saçma sapan boş bir haber? … ”
Genellikle haber istekleri ya da herhangi bir haber altında görebileceğiniz koreZin klişeleri sitem yorumları.
Ama bu yorumları yapanları anlayabilen var mı bilemiyorum. Çünkü burası bir magazin sitesi. Magazin sitesi olduğu için de “ünlülerin günlük hayatları”nda neler yaptıklarını merak eden hayranların buraya girme nedeni; yeri geldiği zaman “Koltuk altı kıllarına” kadar yapılmış olan o saçma haberleri okumak.
Magazin; atomu parçalama andı içmiş kişiler için oldukça saçma gerçekten. Ve onlara sormak istedim soru şu; “Dünya’da magazin argümanı içerisinde mantıklı bir haber içeriği var mı acaba?”. Evet eğer Cem Yılmaz stan up gösterisine gidip “Gülmeyeceğim ulan! ” diye kasan bilim adamı modunuzdan sıyrıldıysanız yazının devamını okuyabilirsiniz.
Hani magazin dedik ya işte kim kiminle nerede ne yapmış bunu merak ediyoruz. Bizim yerimize Koreli gazeteciler, gazetecilere taş çıkaran netizenler takip konusunu hakkını vere vere bilgilendirmeyi yapıyorlar.
Öncelikle karşımıza çıkan haber klişeleri;
Klişe 1: Kopyalama
İlk klişe sıralamasında, çekik gözlülerin hepsini bir birilerine benzeten insanlar gibi sürekli dizileri ve K-Pop kliplerini birbirine benzeten haberler yer alıyor. Sizcede çok fazla değil mi?
Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada Hadise’nin” Şampiyon” şarkısının konseptinin Twice‘ın “Cherry Up” konseptine çok benzer olduğunu yorumlarını görünce “Ponpon kız” konsepti kullanılınca kopyalama konusunun Kore sınırlarını aşıp Türkiye’de bile ne kadar düz mantık ile değerlendireceğini görmüş oldum. Sadece ponpon kız konsepti kopyalama değildir. Yayınlanan bir çok haberde de bu mantık işliyor ve sürekli kopyalama konusunda envali çeşit haber okuyoruz. Ponpon kız konsepti olan tüm video klipler ile “alıntı” video sayısı artırılabilir.
Benzetmeler sadece klipler ile sınırlı değil..
“Dolunay” dizisinin “My Screet Romance” (aşçı) , My Girl (Nazlı karakterinin ilk bölümde Japonca bilmesi ve Tercüman olarak kendini sevdirmesi) bunlardan başka dizinin Kore dizilerinden bir potpori olduğu yönünde eleştirilerde yapılıyor. Zengin patron, karakteristik özellikteki roller, iyi niyetli saf kız, kader teması, yakın arkadaş ya da yan rol aşkına yer verilmesi, ikinci başrol erkek ile başrol kızın etkileşimi vb. birçok romantik Kore dizinde sıklıkla izlediğimiz sahneler olduğu için “kore dizisi uyarlaması mı?” diye soranlarda var.
Ancak dizinin uyarlama olduğu yönünde bir açıklama bulunmuyor.
Evet bunlar yüzde yüz saçma olarak nitelendirilse de şöyle bir durum var; K-Pop ve K-Krama son dönemlerde popüler olduğu için ülkemizde Kore uyarlaması dizilerde yayınlanırken “Esinleme var mı yok mu? ” tartışılabilir. Nitekim K-Pop’tan “alıntı” olarak “O Ses Türkiye” yarışmasında VIXX grubunun şarkısının kopyalanması haberlerini de sene içerisinde hep beraber okuduk. Yani kopyalama haberleri tamamen yokta diyemeyiz.
Klişe 2: Sosyal Medya
Bu konuda hiç kuşkusuz başı sosyal medya fenomeni Sulli çekiyor. Son olarak “Kedi ısırığı” haberi ve sosyal medya paylaşımları ile ünlülerin ne kadar dikkat çekebileceğini gösteriyor.
Sosyal medya çok yüzeysel olarak geçilecek bir konu değil aslında buradan farklı bir yazı çıkar. “Gizli hesaplar mı” dersiniz?, “Yanlışlıkla paylaşım yapıp silen mi” dersiniz? çok geniş bir yelpazede bizi şaşırtıcı içerikler sunan başlı başına bir magazin sarmalı. Hatta artık tüm magazin gazetecilerinde ünlülerin sosyal medya hesaplarını takip ediyor.
Klişe 3: “Resmi Açıklamalar”
Özellikle son dönemlerde sevgili haberlerinde resmi olarak önce “ölümüne” yalanlama yönünde ardındansa doğrulama olarak yapılan resmi açıklamalar.
Klişe 4: “Abartı”
“Eee yok artık” dedirtecek derecede atılan başlıklar ve yapılan haberler. Bir ünlünün gayri ihtiyari bir şekilde kullandığı kelimenin “terör” ile ilişkilendirilmesi gibi sadece abartıdan ibaret olan içeriklerinde her zaman okuyoruz.
Klişe 5: “Yoğun iş temposu”
Ayrılık haberlerinin olmazsa olmaz cümlesidir. “Sadece arkadaşlar” cümlesinin tahtını ele geçirme adayıdır.
Klişe 6: “Skandallar”
Sevgili haberlerinin skandal olarak nitelendirildiği bir ülkede “skandal” haberleri tamamen gündemi değiştirebiliyor. Yine sene içerisinde (hayranlarını üzmemek için isim tek tek isim yazmak istemiyorum) skandal olararak nitelendiren ve şok edici sevgili, seks, şiddet, evlilik, gruptan ayrılma haberi okuduk.
Klişe 7: Çift Eşyaları
“Çift eşyaları” artık sosyal medya kullanımına bağlı olarak “ortak paylaşım” şeklinde konumunu devam ettiriyor. Aşırı derecede saçma kişilerin paylaşımları önce dedikodu olarak karşımıza çıkıyor. Ancak ardından iki yıllık mı dersiniz? Üç yıllık mı dersiniz? Sevgili olduklarının doğrulanması yönünde de haberler okuyoruz. Bu yüzden ortak kullanım hem ciddiye alınacak hemde alınmayacak bir konu.
Klişe 8: Geçmiş
Geçmiş denilince akla ilk gelen “estetik” olabilir ancak estetik klişe ötesi bir konu olduğu için artık sürekli karşımıza çıkan bir diğer konuda ünlülerin geçmişte yaptıkları. Lise dönemlerinde iljin(eşkiya) olanlar ya da ses kaydı ortaya çıkanlar.. Arkadaşlarına kötü davrananlar veya yinetecavüz iddialarına isimleri karışanlar.
Kısacası toplum tarafından hoş karşılanmayan davranış sergileyenlerin geçmişte yaptıkları ortaya çıkıyor. Şirketler ciddi durumlarda özür yazısı yayınlarken bazen de konu sadece paylaşımlar ile sınırlı kalıyor.
Klişe 9: Kayıp Hayatlar
Skandal Haberlerini Öğrendiğiniz Ünlülere Bakış Açınız Değişiyor mu?
Bir ünlünün skandal haberinin öncesi ve sonrasında ona bakışımızda değişiklik olduğunu fark ettiniz mi?
Sizin için bir ünlünün karakteri ve kişiliği ne kadar önemli?
Evet bu anlamda yine yazımın başında bahsettiğim “magazin” argümanına dönüyoruz. Bir idolü ya da oyuncuyu takip etmeye başladığımızda onun nasıl bir kişiliği olduğunu, neleri sevdiğini, sevmediğini vs. kısacası hakkında her şeyi merak ettiğimiz için onu takibe alıyoruz ve attığı her adımı öğrenmek için çaba harcıyoruz. Bu bağlamda patlak veren skandallar bizi bir şekilde o kişinin hayranı olmaktan soğutuyor. Tecavüz ve taciz haberleri çıkan bir ünlünün sektörden çekilmese ne yapacak?
Örneğin dayak, tecavüz ve taciz davalarında adı geçen bir oyuncunun dizisini haberleri okumadan izlediniz ve beğendiniz. Ancak bu haberleri okuduktan sonra ona olan hayranlığınız yine aynı mı olur?
¤ Netizenler ¤
Netizenler hakkında detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Netizen kelimesinin anlamını öğrendiğimize göre “Netoşlar” kelimesinin de hani bilmiyorsanız diye 😉 Netizenler ile bir türlü yıldızı barışamayan Türk netizenler tarafından yapılan bir yakıştırma olduğunu litaretürümüze girdiğini belirtelim.
Skandalların devamında netizenler konusundan bahsedecek olursak; Bir konunun haberlerde yer almasının yanı sıra netizenler arasında nasıl değerlendirildiği son derece önemli.
Çünkü herkesten çok biliyorlar. Çünkü netizen yorumlarında dedikodunun hası var hası!
Ve insan doğası gereği dedikoduyu sever. Normal haberlerde olan biten resmi olarak anlatılırken netizen haberlerinde birisi yorum olarak; “Şununla şu” imasında bulunuyorsa şu zamana kadar yayınlanan haberlerde göreceğiniz üzere o yorumlardan korkmak gerekir. Bir grubun dağılacağı söylentisi ve üye ayrılığı söylentileri “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” olarak görülmeli. Çünkü netizenler o ateşin tam yandığı yerdeyken biz ise sadece yükselen dumana uzaktan bakan kişileriz.
Şöyle ki; şu anda sizin apartmanınızda yaşanan bir olayı siz ve komşularınız çok iyi bilirken başka bir ilde yaşayan kişilerin konudan haberdar olması ve gerçeği bilmesi son derece zordur. Kulaktan kulağa dönüşmesinde cabası.
Türk Netizenler artık kim olduğunu bilmediğimiz Koreli yorum yapanlara “Eyy Netoşlar!” diye tepki gösterseler de Netizenler olmadan olmaz. Bence Türk Netizenlerin Koreli Netizenlerin yorumlarını sevmemelerinin (aşırı eleştiden sonra) bir nedeni de ülkemizdeki sanatçılar ile ya da sistem ile karşılaştırma yapmaları olabilir. Ancak Türkiye’de kim kiminle ne yapmış çokta dert edilmiyor.. Çünkü Batı’da ya da Türkiye’de eğlence sistemi Kore gibi değil.
Türk bir ünlünün bir skandal haberi çıkınca sosyal medyadan tepki gösteriliyor.. Ve insanlar yaşamaya devam ediyor.
Klişe 9’da bahsettiğim “kayıp hayatlar” temasının ana etkeni burada başlıyor. Kore’de ünlülerin kameralar arkasında deyim yerindeyse iki yüzlü yaşantıları var. Bir kere “İmaj” kavramları var. Oyuncular arasında da var ancak özellikle K-Pop’ta daha çok var… Hatta bu konuda çekilen dizilerde sektöre ayna tutuyor. [My Lovely Girl, Entertainer, The Liar and His Lover]
İmaj; Biz sadece bize sunulana inanıyoruz. İmajları olmasa K-Pop idollerini yine bu kadar sever miydiniz? Yine Klişe-9’a gidiyoruz ve eğer bir idolün toplum değerlerine aykırı bir skandalı çıkarsa bunu sevmeyeceğiniz kesin. Bu yüzden ticari kaygı da Netizenler de ünlülerin hayranlara davranışından tut, yürüyüşlerine, bakışlarına kadar idolleri eleştirme hakkını kendilerinde bulma hakkı veriyor.
Eleştiri olunca da ünlüler mecburen o imaj kalıbına giriyorlar.
Mesela; İdollerin lise dönemlerinde çıkan skandallar kontrol edilemez duruma geliyor. Ve “yaşı küçük” gibi yorumlar yapılıyor. “Daha 15-16 yaşında olduğu için” gibi savunmalar yapılırken, sırf bu yüzden sektörden yok olup gidenlerin sayısı da azımsanmayacak kadar fazla.
Geçtiğimiz günlerde ünlü bir YouTuber hakkında çıkan “ortaokul” zamanı videoları Kore’de idollerin skandal haberine çok benziyor. Ünlü olduktan sonra bir skandal patlak verince bunun geri dönüşü çokta mümkün olmuyor ne yazık ki. Ve o ünlü Youtuber hatırı sayılır bir takipçi kaybetti. ” Çocuktum” açıklamasına “Çocuğun tecavüzle, tacizle, iljinlikle, dolandırıcılıkla ne işi var?” sorusu sorusu yönelti lince açıklamanın tamamı geçerliliğini yitiriyor.
İnsanlar hata yapar ancak bir çocuğun hatası “çocukça” olmalı. 15 yaşında bir idol hakkında toplum ahlakına ters konularda skandallar çıkıyorsa bunun eleştirisini yapan netizenlere tepki gösterilmemeli.
Ana konuyu toparlamam gerekirse; bir insan isterse Dünya’nın en güzel, en yakışıklı, en maharetli kişisi olsun eğer davranışları ve kişiliği beş para etmezse bu insanı sevmek çok zordur. Ünlüler bu nedenle “imaj” safsatasına bürünüp, aşırı derecede büründürülüyorlar. Bir süre sonrada camdan fanus gerçeğin etkisi ile tuzla buz oluyor. Bu yüzden Dünya’nın her yerinde ünlüler için imaj inkar edilemez bir şekilde önemli olduğu için kırılınca geri dönüşü olmaz bir süreç yaşanıyor. Bu her dedikodu haberini “ciddiye” almak demek. Gerçek çıkmazsa ne ala ama gerçek çıkıncada “başka bilmediğimiz ne var?” diyede düşünmek gerek.
İkinci olarakta bazen nefretle bakılan netizen yorumları sert olsa da konunun gerçek yönlerini sağlam yansıtabilir..
Televizyon kanallarında sansürlü haber yapan medya mı? Sosyal medyada çatır çatır birçok konuda eleştiri yapan fikir beyan eden bir kitle mi gerçeği yansıtır sizce ?
Yazıyı sonuna kadar sabırla okuyanlara Teşekkürler ? !!!!!!!
Sitemizin editörlerinin kişisel olarak hazırladıkları köşe yazıları.