Eskinin özlemiyle yanıp tutuşan ya da ‘ah nerde o…’ diye başlayan cümleler kurmayı seven biri değilim. Amacım eski ve yeni arasında maç yaptırmak da değil. Sadece, yeni fanlara, eskiyi çok tanımayan fanlara dilim döndüğünce eski fanların neler yaşadığını anlatabilmek; eski fanlara ise nostalji yaşatmak.
1-Korecan Popülasyonu
Eskiden, eski dediğim 2000’lerin başına kadar düşünebiliriz. Hani Trt’de yayınlanan Kore dizileriyle popülasyon demeye değecek bir kitlenin oluştuğu zamanları kastediyorum. Bahsettiğimiz kitle olabildiğince az ve birbirinden bihaber bir kitle idi. Herkes kendi içinde sever, yaşar, acaba başkaları da var mı diye bile düşünmezdi. Zira o zamanlar sevdikleri ‘şey’in Kore’den çıkma olduğunun idrakine varmak bile zordu, o kadar yaygın değildi yani, ve o kadar sakindi buralar. Belki 2010’a kadar, Korecan kitlesinde çok gözle görülür bir artma olmasa da, 2009-2010 sonrası G.Kore popüler kültürüne kendini kaptıranların sayısı artmaya başladı. Zurna nerede patladı derseniz, şahsi kanaatim 2015. 2015 sonrasında Türkiye’deki G.Kore hayranları o zamana kadarkileri ikiye katlayacak ölçüde arttı. Bunda nelerin etkisi var bilmiyorum, zira birçok sebep olabilir. Kore’den uyarlanan Türk dizilerinin artması ya da belki şuan için sembolik de olsa ülkemizde yapılmış birkaç konser, bu kültürle tanışanların artmasına vesile olmuş olabilir. Yoruma açık bir konu. Çoğunuz kabul edersiniz ki, G.Kore’yle erken tanışan eski tayfanın çoğu -hepsi değil çoğu- ilk olarak dizilerle başlamıştır. Yeni dönemde ise, dizileri es geçip Kore müziği sayesinde bu dünyaya girenlerin oranı artmıştır.
2-İmkanlar
Eskiden toplu hareket söz konusu değildi, aslında temelleri atılmaya başlanmıştı diyelim. Ama fandom sayfalarıymış, haber siteleriymiş, forumlarmış, benzer beğenilere sahip insanların bir araya gelebilecekleri platformlar yoktu. Yokluktu, kıtlıktı, dutluktu. Diziseverlerin ömrü çeviri bekleye bekleye geçerdi, hatta geçmezdi. Çünkü Türkçe çeviriler öyle hemen gelmezdi. Bırakın programları, her dizi için bile çeviri gelmezdi. Çokları İngilizce kaynaklardan yararlanmaları sayesinde yabancı dil sökmüştür efendim, hatta ve hatta bırakın İngilizceyi Korece sökenler bile vardır. Eski dönem imkansızlar içinde kendilerine imkan yaratan dönem olduğundan, Kore kendilerini geliştirmelerine de vesile olmuştur. Ya da grupları takip edenler, grupları hakkındaki bilgilere, haberlere, gelişmelere yine yabancı kaynaklardan ulaşabiliyorlardı. Şimdi mi? Şimdiyi biliyorsunuz zaten. Şimdilerde, bir dizinin çevirisi geciktiğinde, ya da bir grubun haberi gelmediği zaman ‘Neden gelmedi? Neden geç geldi? Bizi neden bekletiyorsunuz? Beklemek zorunda mıyız? Sürekli sayfa yeniliyorum.’ Ve benzeri ifadelerle geç gelen çeviri hesabı bile sorulur. Korecanlara hizmet eden bir işçi tabakamız var artık, önceden olmayan bir sosyal statü, nereden nereye. -İroni yaptı.-
3-İlişkiler
Yokluk zamanı az sayıdaki Koreseverler değerli olurdu, farklı bir grubun hayranı da olsa, ya da biri dramacı diğeri k-popper da olsa dayanışırlardı Korecanlar. Sosyal hayatınızda sizinle aynı zevklere sahip birini bulmak öyle böyle değil, zordu. Düşünsenize, bir bölüm izlemişsiniz, heyecan tavan, paylaşacak kimse yok, panel yok, dizilerin altında yorum imkanı yok. Duygu kursağınızda kalıveriyor. Aileler de öyle alışkın değil Korecan ergen çocuğuna, anlamlandıramıyorlar siz neyin yokluğunu çekiyorsunuz. Öylece içinizde yaşıyorsunuz işte, hal böyleyken, bulduğunuz bir kişi bile değerli oluyor. Fandomlar kardeş oluyor. Herhangi bir olayda kenetleniyorlar. Çünkü Koreseverler bir bütün. Yeni dönem Koreseverler’in ise bir sürü alt kategorisi var. Birkaçına girelim:
Yeniyetme Hayranlar: Yeni dönem Korecan olmayı geçelim, kültürle henüz tanışan gruptur. Genelde hiçbir şey bilmiyor olurlar, bu tip platformları takip ederek, başkalarıyla iletişime geçerek, kendileri araştırarak –ki bu çok zordur, araştırıp öğrenecek çok şey vardır- bu dünyayı yeni yeni tanımaya başlayan bu kitle masumdur. Hatta onlardan birine denk gelip, ona yürümeyi öğretirken, ilk zamanki hevesli hallerinizi hatırlayıp yeniden heveslenebilirsiniz.
Tek Grup Hayranları: Tek grubu sevip, sadece onu takip eden, onun haricindeki gelişmelerden ya da gruplardan pek haberi olmayan hayranlardır. Özellikle band grup hayranlarında daha çok görülür. Tarz olarak Kore müziğinden band grupları sevip kabul etmiş, diğerlerine pek ilgi duymamış olan gruptur. Ama yine de sektörü genel olarak bilirler, sadece muhabbetlere, etkinliklere çok dahil olmazlar.
Oppacı Fanlar: Yorum yok.
Dramacılar: Yaş aralığı en geniş olan gruptur. Dizilerin altlarında 30-40 yaşlarında teyzeleri görebileceğiniz gibi 12 yaşındakileri de görebilirsiniz. Teyzelerimiz, drama kültürüyle başlayıp öyle devam etme yolunu tercih etmişlerdir. K-pop ile pek alakaları yoktur ama bilmedikleri Kore dizisi de yoktur. Yeni dramacılarımız ise henüz k-pop’u keşfetmemişlerdir, ama yakın zamanda keşfedeceklerdir.
Multi Fanlar: K-pop’a girdikçe giren, sonra da çıkamayan, çıkamadıkça da kendini bir sürü grubu takip ederken bulan güruhtur. Kuvvetle muhtemel bu kadar grubu ve gelişmeyi takip zor olacağından pes edip, grupları hakkında tek grup fanları kadar bilgiye sahip olmayan ama genel olarak birçok konu hakkında malumatı olan kitledir Bu fanlara ayrıntıları değil, genel gelişmeleri sorun, zira çoğunu bilirler. Bir şekilde her yere yeterler.
Takıntılı Fanlar: Nerede fanwar orada takıntılı fanlar. Her zaman haklı olduğunu iddia eden ve bunu pes etmeden, büyük bir istikrarla karşıdakinin kafasına sokmaya çalışan, bunu yaparken ortamı gerip, durumu başlangıç noktasından daha uzlaşılmaz hale sokan fanlardır. Bazen gına gelir. Yeni dönem gerçekliklerimizden biridir. Artık kavga etmeden duramıyoruz. Bir çeşit enerji boşaltım hali sanırım. Yoksa insan neden sürekli kavga eder ben de anlamış değilim.
Yukarıda saydıklarım gibi daha birçok grup sayılabilir, zira son dönem Koreseverler topluluğu kendi içinde alt kültürlere ayrılmışlardır. Siz de bunlara ek yapabilirsiniz. Çokluğun kaçınılmaz sonu olarak, herkesin farklılaşmasını da yadırgamamak lazım. Şuan gerçekliğimiz bu. İlerde kim bilir nasıl olacak.
4-Sevilen Grup ya da Sanatçılar
Eski Korecanların sevdiği aktörlerin yaşı şuan için 30’u geçmiştir. Yeniler ise, son dönem popüler dizilerinin başrollerini sevip takip ederler. Yine, eski kitlenin takip edegeldikleri gruplar 2.jenerasyon k-pop idolleridir. Fanlığa 3.jenerasyon gruplarıyla başlayan kitle yeni kitledir. 2. ve 3. jenerasyon ayırımını bilmeyenler için açarsak eğer; Bigbang, Ft Island, Super Junior, Tvxq, Beast, 2PM gibi gruplar ilk gruplarınız ise eskilerdensinizdir. Exo, Bts, Got7, Seventeen vb 3.jenerasyonla bu dünyaya girip, eskileri daha sonra keşfettiyseniz yenilerdensiniz demektir. Eski olmak da yeni olmak da bir üstünlük göstergesi değildir. Unutmayalım ki önemli olan nitelik ve olgunluktur.
Eski ve yeni dönemimizi kıyaslamış olduk. Ne elde ettik? Hiçbir şey. Ama kıyaslamış olduk işte. K-pop’un 4.jenerasyona geçtiği şu dönemlerde, bakalım Koreseverler için de farklı bir dönem başlayacak mı. İlerde Güney Kore’ye dair neler hissediyor, neler konuşuyor olacağız merak konusu. Sizler de düşüncelerinizi paylaşırsanız mutlu edersiniz.
Saygılar.
Sitemizin editörlerinin kişisel olarak hazırladıkları köşe yazıları.