K-pop olarak adlandırdığımız birçok şarkı var. K-pop dünyasının en’leri haline gelmiş birçok grup… Peki bu grupların hepsi gerçekten pop müzik mi yapıyor? Kafalar bazen karışsa da çoğumuz geçiştiriveriyoruz, sadece sevdiğimiz grupları dinleyiveriyoruz. Hadi k-pop’a biraz daha kavramsal açıdan bakalım ve kafa karıştırıcı şeylerin bazılarını netliğe kavuşturalım.

Öncelikle pop ne demek?

İngiliz ve Amerikalıların başlattıkları, hareketli, yerel motiflerden yararlanılarak yapılan, gençler arasında çok beğenilen bir müzik türü, pop.

Pop müziğin geçmişi 1940’lara kadar dayanır ve aslında pop müzik popüler müziğin bir alt grubudur. K-pop denince akla birçok grup geliyor fakat bu grupların hepsi pop müzik yapıyor değiller, en azından yaptıkları müziğe tam olarak pop diyemeyiz. Peki neden? Nedenini anlamak için de hadi diğer müzik türlerinin anlamlarına ve dünyadaki temsilcilerine bir göz atalım. Sonra da Kore’de bu müzik türlerini icra edenlere bakalım ve beraber karar verelim.

INDIE:

Independent (bağımsız) kavramından gelen indie kelimesi bağımsız müzik yapanlar için kullanılır.

Indie gruplar, piyasadaki büyük ticari şirketlerle çalışmayıp bağımsız müzik yaparlar. Dolayısıyla indie bir müzik türü değildir aslında.  Indie rock olabileceği gibi, indie pop da olabilir. Fakat yaygın olarak indie rock müziğe rastlarız, bu da bağımsız kültürün düşünsel arkaplanına en yakın müzik türünün rock olmasından kaynaklıdır. Pop müzik daha popüler bir müziktir ve büyük şirketlerin neredeyse tek elindedir.

K-indie denildiğinde akla hangi gruplar gelir, gelmelidir?

10cm, Standing Egg, Hyukoh indie müzik yapan gruplardandır. Daha birçok k-indie grup vardır fakat açıklayıcı olabilmek adına çoğunuzun aşina olduğu isimleri kullanmayı tercih ediyorum. (Hyukoh’un tarzı daha çok indie rock’tır.)

ROCK:

1950’lerin başlarında ortaya çıkmıştır. Rock müzik, genellikle tek başına değil grupça yapılır. Grupta, solistin yanı sıra, elektro gitarist, bas gitarist, baterist ile klavyeci vardır. Rock müziğin bir felsefesi vardır ve bu Blues adlı müzik türünden temellenmiştir.  Blues, siyahların, beyazlardan gördükleri zulüm karşısında sitemlerini üstü kapalı bir şekilde dile getirdikleri müzik türüdür. Üstü kapalı ve soft bir üslupla başlayan bu akım zamanla daha açık ve sert bir şekle evrilmiştir. Sitem zamanla isyan boyutuna gelir ve rock müzik doğar.

Rock müzik piyasanın istediği müzik türü değildir ve pop dinleyicisine göre kitlesi daha dardır. Rock dinleyicisi az ama sadıktır. Popüler müzik şirketlerinin rock müzik tercih etmeyişlerinin bir diğer sebebi de, bu müzik türüyle geniş kitlelere ulaşamayacak olmalarıdır. Örneğin, pop bir şarkı daha çok kişi tarafından beğenilip satın alınır. Pop dönemseldir, o döneme hitap eder. Ama çok kişiye hitap eder. Dolayısıyla ticari şirketlerin seçimi pop’tan yana olagelmiştir.

Band gruplar dedik, sistem eleştirisi dedik, sert müzik dedik, aklınızda Kore’den hangi sanatçılar geldi? Bildiniz.

Jung Joon Young Band, Ft Island, Cn Blue, solo olarak Kim Jae Joong Kore’de rock yapan, yapmaya çalışan müzisyenlerdir. Fakat, yukarıda belirttiğimiz sebeplerden ötürü, piyasaya pop rock şarkılar sunarak girmişlerdir. Çünkü dünyanın birçok yerinde müzikten para kazanmanın yolu pop müzikten geçer. CnBlue hala pop rock çizgisinden ilerlese de diğerleri pop tarzından sıyrılmışlardır. Yine çaylaklardan Royal Pirates, Day6, N.Flying gibi gruplar da band gruplardandır.

Bu grupların Japonya’da tutmasının da bir sebebi vardır. Japonya, rock müzikte dünya markası haline gelmiştir. Japonya’daki dinleyici kitlesi rock müziği kucaklar ve değerini bilirler. J-rock Amerikan rock’la yarışacak seviyededir. Dolayısıyla henüz rock müziğe yatkın olmayan Kore’den önce, band gruplar Japonya’da çıkış yaparlar, Kore çıkışlarını daha sonra gerçekleştirirler. En azından bir 7-8 yıl önce bu böyleydi. Şuan Kore müzik sektörü de rock müziği kaldırır durumdadır ve yeni band grupları kabul görmek için çıkışlarını Japonya’da gerçekleştirmek zorunda kalmamışlardır.

HIP-HOP:

Hip-hop ve rap’in farkı nedir? Rap müzik 1970′lerin başında New York’un siyahi gettolarında doğan müzik türüdür. Kelime anlamı ‘ağır eleştiri’ demektir. Hip-hop ise bir kültür, yaşam tarzıdır. Rap müziği dahil olmak üzere, graffiti sanatı, break dansı ve Dj’liği de kapsar. Bu müzik türü de Blues ve Jazz’dan etkilenmiştir. Bu müziğin özünde de eleştiri vardır.

Kore’ye hip-hop kültürü 80’lerin sonu 90’ların başında ülkedeki askeri rejimin sonlanmasıyla girebilmiştir. Ancak k-pop gruplarının şarkılarında rap bölümlerine de yer vermesiyle kitlesini genişletmiştir.

Drunken Tiger, Kore’de ticari açıdan başarı yakalayabilen ilk  hip-hop grubudur. Grubun şuanki ismi -hepinizin daha aşina olduğu- MFBTY’dır. Grup yollarına Tiger JK, Yoon Mi-Rae ve Bizzy olarak 3 kişi devam etmektedir. Aynı dönemdeki hiphop gruplarından bir diğeri de yine hepinizin çok yakından tanıdığı Yang Hyun-Seok’un bulunduğu ‘Seo Taiji and Boys’ grubudur. Fakat Yg bu grupla yakalayamadığı başarıyı kurduğu şirket bünyesindeki pop- hiphop gruplarıyla yakalamıştır.

Verbal Jint, Lessang, Epic High yine aşina olduğunuz hip-hop kültüründen isimlerdir. Ancak hip-hop ve pop müziğin bir kesişim noktası vardır. Bu kültürün, gerek televizyon programları gerekse başarılı gruplar sayesinde toplumda yayınlaşması sonrasında müzik piyasasında daha fazla yere sahip olduğunu görüyoruz. 2000’lerin sonlarına doğru, hiphop, Kore pop müzik piyasasına girmeye başlamış ve pop kültüründen gruplar şarkılarında rap’e yer vermeye başlamışlardır. Big Bang bu kültürün yaygınlaşmasına katkı sağlayan en büyük isimlerdendir, Jay Park ve dostlarının akımı AOM da Kore’deki hip-hop kültürüne çokça katkıda bulunmuştur. Yine yenilerden Block B, Bts de hip-hop’a yakın çizgileriyle dikkat çekerler.

BALLAD:

Ballad, şiirin müziğe uyarlanmış halidir. Bu müzik türü, efsaneler hakkında, önemli olaylar hakkında olabileceği gibi, aşk veya sevgiyi konu alan yada sadece birinin yaşadığı bir olay hakkında da olabilir.

Eski zamanlarda şiire eşlik eden ritm ve çalgılar ballad türünün doğmasını sağlamıştır. Ballad, power ballad, folk ballad, rock ballad, pop ballad gibi alt dallara ayırabilmektedir. Diğer türlere göre daha slow şarkıları tanımlayan, dinginlik, duygusallık veren müzik türüdür. Ballad sakindir, dingindir, duygusaldır, romantiktir, bazen göz doldurur, karmaşık değildir. Hikayesi vardır, hikayesinin sıradan karakterleri vardır, hayatın içindendir.

K.Will, Younha, Davichi, grup olarak eskilerden Beast, 2AM yenilerden Winner, BtoB ballad tarzında yaptıkları müzikle dikkat çekerler. Fakat bunların haricinde neredeyse her grubun ballad parçası vardır. Bu yüzden ballad oldukça yaygın bir türdür.

Yine hepimizin çok sevdiği dizi OST’larının çoğu da ballad türüne girmektedir.

Ek. Dünyadaki akımlarından beslenerek Kore müzik piyasasına giren bu türlerden sonra, son olarak da Kore’nin kendi kültüründen gelme bir müzik türü olan Trot’a değinelim. Trot, Kore pop müziğinin en eski formudur. 1900’lerin başlarında gelişmiştir. Dizilerde ve varyete programlarında çokça rastladığımız, tanımlayamasak da ne olduğuna dair fikrimizin olduğu müzik türüdür. Döneminin pop müziği.

Tekrar ediyorum,  bu müzik türleri verdiğim örneklerden ibaret değildir. Herkesin duymaya aşina olduğu isimler üzerinden konuya açıklık getirmeye çalıştım. Yoksa, k-indie, k-rock, k-hiphop deyince akla gelen başka kült isimler de vardır ve bu isimlere küçük bir araştırmayla ulaşabilirsiniz.

Duyulan her Korece şarkının K-pop başlığı altında kategorize edilmesinin sebebi, bu şarkı ve grupların pop olarak pazarlanmasından kaynaklıdır. Unutulmamalıdır ki, Kore müzik piyasası endüstriyeldir. Bu ne demek? Adamlar fabrika gibi çalışıyorlar müzik üretmek için demek. Ve talep hangi yönde fazlaysa o yöne ağırlık vererek üretim yapıyorlar demek. Dolayısıyla pazarlanan pop müziğin rengi talebe göre değişim göstermiştir ve pop müzik, indie, rock, hiphop kültürüyle oldukça entegre hale gelmiştir. Net bir tür ayırımı yapmak mümkün olmasa da k-pop’taki bazı grupların yaptıkları müziğe sadece pop demek pek de doğru olmamaktadır.

Eksik ve yanlışlarım illa ki olmuştur, okuduklarınızdan sizi tatmin etmeyen kısımları daha iyi açıklamanızı rica ederek, hatalarımı görmezden gelmenizi umut ediyorum.

Saygılar.

Sitemizin editörlerinin kişisel olarak hazırladıkları köşe yazıları.