Maknaenin BigBang’e girmek için ne kadar uğraştığından bahsetmiştik. Ancak onun için olaylar ne yazık ki o noktada bitmiyordu.
Seungri’nin pek çok sorunu vardı. BigBang onu bir bebek gibi sarıp sarmalarken, diğer insanların ona karşı anlamsız bir nefreti vardı. Bazı V.I.P.’ler dahi onun BigBang’e uygun olmadığını düşünüyordu.
Oysa bu Seungri’ydi.
O ‘zafer’di.
Her şeyin üstesinden gelebileceğini düşündü hep. Ona takılan panda lakabından kurtulmak ve görünüşünü daha üst düzeye taşımak için defalarca doktora gitti. Ama ileri derecede sinüziti vardı ve karaciğerleri berbat durumdaydı. Her zaman kötü çocuğu oynamıştı, bu yüzden sorun yoktu. Ne derlerse desinler hep gülümsedi.
Hyungları ona kızdığında bile bir an olsun gitmeyi düşünmedi.
BigBang için çok çalışmıştı. Canını dişine takmak deyiminin anlamıydı Seungri. Ancak asla kabullenemediler.
“Sesi berbat!”
“Her zaman öne çıkmak istiyor!”
“Ne işi var BigBang’de? Ona gerek yok.”
Seungri tüm bu eleştiriler karşısında her zaman sustu. Bekledi, sabırla bekledi. Onun da cevap vereceği gün gelecekti.
Seungri, MAMA’ya diss atan G-Dragon’un göz bebeği Seungri; YG’ye bile gerekli cevabı verecekti. Hazırlandı, çalıştı. Hem drama dersleri hem ses dersleri aldı. Herkesten fazla dans pratiği yaptı. Ne kadar iyi olduğunu kanıtlamak istediği için defalarca programlara çıktı ama asla nefret dolu insanları etkilemeyi başaramadı.
Bir kez olsun samimiyetine inanmadılar! Aşağıdaki videoyu izleyin:
“Artık hiçbir şekilde üzülmek istemiyorum…”
Eh, o kendini her türlü başarısı ile kanıtladı! O Seungri, ne düşünüyorduk ki? O zafer, o her daim kazanacak!
Mutluluk maskesi takmayacak kadar umursamaz birisi o. İlk bara gittiğinde YG tarafından yakalanan fakat şimdilerde dispatche iş bırakmadan barlarda görüntülerini kendi yayınlayan bir Seungri!
O; insanların düşüncelerini umursamazsak mutlu olacağımızı kanıtlayan bir Seungri!
Onun telefonundan hiçbir zaman ayrılmadığını biliyorsunuz değil mi? Instagram ve SNS’de ne kadar aktif olduğunu. Hyunglarının kirlilerini döküp, gevezelikten ne kadar çok hoşlandığını?
Her yerde, hem de yerde telefonunu elinden düşürmediğini?
Ancak eskiden bu kadar iyi bir kullanıcı değildi belli ki… Eski fanlar onun twittera nasıl kaydolduğunu hatırlıyor musunuz? Hadi biraz bu pandanın eski tweetlerine göz gezdirelim:
Twittera ilk kayıt olduğunda ve hesabını onaylatmayı bilmediği zamanlarda fake Seungri hesaplarına laf atmaları mı dersiniz!
Siyah göz altlarının shoplu olduğu fotoğrafları atıp panda olduğunu kabul etmeme mi dersiniz,
…
Hatta bir fanın profil fotoğrafına “Ben bu profil fotoğrafını sevmedim, aptala benziyor.” yazmalar mı dersiniz…
Onun twitter ile pek güzel anısı yok gibi görünüyor değil mi?
Bir Seungri fanının yaptığı şarkıyı dinleyin!
Evet, şarkıdaki tüm sözler bizim havalı mı havalı Ri’mize ait!
Havalı, havalı olmasına fakat… Söz yabancı dile gelince… Siz Seungrishçe biliyor musunuz?
Hatalar yapsa da… Hyungları her zaman onu destekleyecek. Taeyang’ın ona doğruyu öğrettiğini görüyorsunuz değil mi?
Ancak… Tom henüz son sözünü söylemedi Jerry Seungri!
G-Dragon’un yorumuna dikkat!
Sanırım Seungri, twitterdan çektiğini hiçbir şeyden çekmedi. Bir şey hariç!
Bir araba!
O dönem bizleri öyle korkuttu ki!
Öyle sade bir araba kazasından değil taklalar atan bir arabadan söz ediyorum.
Düşünün kazanın olduğu ilk anlarda yaraların çok ağır olduğu yönünde haberler geliyor. Oysa Seungri, çok kısa bir zamanda ayağa kalkıyor.
Aslında bu kazanın garip bir şekilde bir de iyi tarafı var.
Eskiden o kadar da yakın olmayan Daesung ve Seungri’yi yakınlaştırması. Daesung’un bu yüzden ne kadar acı çektiğinden de bahsedeceğiz, araba kazaları…
Onları yakınlaştırmak için TV Show programına katılan BigBang bile böyle bir etki yaratamamışken bir araba kazası…
Ancak bu araba kazasının bir de hepimizi üzen ve G-Dragon’a kızmamıza sebep olan bir tarafı var.
Bu yaşananları iki şeye bağlayabiliyoruz:
- Bir medya oyunuydu
- G-Dragon gerçekten büyük bir hata yapmıştı ve sonrasında bir şekilde kendisini affettirmişti.
Ancak Seungri’nin dediği gibi 2014 yılında olan bu olay onları etkilemedi. Ne olduysa oldu fakat onlar BigBang olarak kaldı.
Gerçi 2012’de yaşadıklarımız da pek kolay sayılmazdı.
Düşünsenize, sevdiğiniz kişi başka kadınlarla gününü gün ediyor ve milyonlarca kişi onu eleştiriyorken siz onu savunuyorsunuz.
İçten içe üzülüyorsunuz, kırılıyorsunuz ama kendi hayatı, diyorsunuz.
Skandallar ardı ardına geliyor, pes etmiyorsunuz.
Kim ne derse desin arkadaşım, skandal dedin mi V.I.P. akla geliyor! Şöyle bir yazınca, bir tek üye için bile ne çok zahmete girip ne çok endişelenmişiz. Nasıl bir sevgi bu?
Kaynağı ne bunun?
Yine de adın çıkmış 9’a inmez 8’e diye bir atasözü vardır bilir misiniz?
Bu ‘utanmaz’ olarak adlandırılan çocuğun bize öğrettiği iki şey var bence.
- Dostluk
- Kendin olabilmek, kim ne derse desin, sen olabilmek
Öyle ya, bu çocuk skandaldan skandala koşarken ve beraberinde BigBang’i de götürürken onun yanında olan yine BigBang’ti. Daesung için de T.O.P için de G-Dragon için de Tae için de fakat… Seungri bir şekilde farklıydı işte.
Bir şekilde, maknae olmasına rağmen defalarca bir lider gibi onları kucaklıyordu. Evet, pek çok soruna o sebep oluyordu fakat herkes gittiğinde yine o kalıyordu BigBang ile.
Seungri uyuduğunda, üstünü örten G-Dragon oluyordu, onca şeye rağmen
Dünya yıldızı olan adam, kimse kalmadığında bile ben olacağım diyordu bazen:
Onca nefret yorumuna, onca eleştiriye, onca şeye rağmen bir insan nasıl hala böyle bağlı kalabilir bu gruba diyorsunuz değil mi?
Çünkü Seungri’nin Seugnri’yi tanımadığı insanlardan aldığı kötü yorumlar, BigBang’ten aldığı sevginin yarısı bile değildi.
Makneydi, bu yüzden karşılaştığı pek çok zorluk vardı. Şarkıda daha az sözü vardı belki… Dışarıdan umursamaz gözüküyordu. Kimseyi göz yaşlarına boğamaz sanılıyordu.
Seungri’nin acı çekemeyeceğini düşünüyorlardı belki de… Onun bir insan olmadığını saymadan öylece konuşmak kolay değildir.
Oysa o da acı çekiyordu, onun da göz yaşları vardı, o da ağlıyordu.
O da öğreniyordu. Yavaş yavaş fakat öğreniyordu işte.
Yetmez miydi?
Herkesle arkadaş olabiliyordu. Onu tanımadıkları için nefret yorumları alıyordu… Eğer onu tanısalardı, bir kez olsun tanımaya çalışsalardı…
Seungri, daha iyi bir Seungri olurdu… Ama asla bunun için uğraşmadılar.
Bazıları için insanların duyguları önemsizdir. Bazıları, acımasızdır. Herkesin hayatında böyle biri vardır. Seungri ise bunlardan binlercesine sahipti.
Oysa Seungri… O iyi biriydi, sadece farklıydı.
Varyete showlarının aranan ismiydi. İyi sunuculuk yapan kişilere: “Ri’den ders mi aldın?” diye sorulurdu.
Güçlüydü, yine de korkardı:
Bir maknaeden çok daha fazlasıydı bu yüzden, korktuğu için.
Birgün şarkı söylememekten kortuğu için yeni yetenekler arardı, bu yüzden bir akademi bile kurdu.
O sadece bir maknae değil, bir patrondu da anlayacağınız.
Biraz gevezeydi fakat onu en iyi MC yapan şey de bu değil miydi?
O iyi bir adamdı, “Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.”
Kendini sarhoş olduğunda Justin Timberlake sanan Seungri…
Seungri, yıllarca Seungri olduğu için yargılandı.
10 yıl geçti aradan, hala yargılanmaya devam ediyor.
Bir insan kendi olduğu için yargılanacaksa yaşamasının ne anlamı var?
Kendin kal, Seungri.
BigBang ile bir 10 yıl daha geçir Seungri!
Her zaman onlar için canını dişine tak Seungri!
Azıcık uslu olsan da fena olmaz hani ^^
Seungri, Seungri olarak kal, bir 10 yıl daha; bizimle…
Haber: Korezin
Editör: elocan_kt
BB, 10. yıl özel haberlerinin devamı için Korezinle kalın, sağlıcakla kalın!
Sitemizin editörlerinin kişisel olarak hazırladıkları köşe yazıları.
