Herhangi bir üye tarafından bestelenmiş bir şarkıyı dinlediğim zaman, her birinin kişiliği ve değerleri gözlerimin önüne seriliyor. (Seunghyun)
FTISLAND orijinal N.W.U albümünü ayın 6’sında çıktı. Hit single’ı PUPPY de dahil olmak üzere, kendi başlarına şarkı yazmakla meşgul olan üyelerin kayıtlı 11 şarkısını içeriyor. 2015’te, büyük çıkışlarının (Japonya’da) 5. yılını anmak için ulusal bir tur düzenlediler, canlı performans ayarlaması olsun, performans güçleri olsun, dikkat çekici bir gelişme gösterdiler. Bundan sonra, Lee Hongki Kore’de ve Japonya’da solo albümünü çıkardı, aynı zamanda solo konserini de verdi. Sentez pop ve EDM yarışmasını kabul etti, kendi müziğine meydan okudu. FTISLAND’ın grup sesine temiz havadan rahat bir nefes aldıran bu prova sonuçları, kendi yaratıcılıklarına meydan okumaları için onların motive verimini artırmış gibi görünüyor.
Son zamanlarda, şarkı yazmak için yeni bir yol edindim (Hongki)
―― Orijinal albümünüz ayın 6’sında çıktı. Albümün başlığı, N.W.U her nasılsa biraz gizemli gibi, ne anlama geliyor?
Jaejin: Ağlamak (Naite), Gülmek (Waratte) ve Şarkı Söylemek (Utatte)’nin baş harflerinden oluşan bir sözcük.
―― Bu değişik duyguları öne sürdüğünüz anlamına mı geliyor?
Jaejin: Evet.
―― Bu çalışma için, üyelerin albümdeki bütün şarkıların yazımı ile uğraştığı bir gerçek, işaret etmek istediğiniz bir takım şeyler var mı?
Jaejin: Benim için, hepsi üyeler tarafından yazılan şarkıları içeren albüm, bence bu çok güzel bir şey.
Minhwan: Kesinlikle, bu çok havalı. Bu bir grubun doğru yolu bu olmalı. Yine de buna rağmen, “wow, bu sefer biz kendimiz yaptık” hissiyatı, şu an o kadar da güçlü değil. Ama geçen sene çok kuvvetli bir biçimde hissetmiştim. Kore’deki aktivitemiz için yaptık, yani açıkçası bu bizim kendi başımıza yaptığımız bir şey olarak yeni değil artık.
Seunghyun: Bu albümdeki bütün şarkılar üyeler tarafından yazıldığı için çok mutluyum, ama benim ve Minhwan’ın şarkılarının içinde olmaması utanç verici. (güler) Ama üç hyunglarım bu albümdeki şarkıları yazdı, onları dinlediğim zaman, kişilik ve değerleri gözlerimin önüne serildi. Ve bu şekilde şarkıların daha fazla ruhu ve duygusu oldu, bu yüzden bence iyi bir şey.
Jonghoon: Ama, bence gruplar için şarkılarını kendileri yazmaları bence normal bir şey. Bir başka açıdan da, bütün şarkıların bizim tarafından bestelendiği gerçeğinden uzakta, şarkılarımızın içine nasıl anlamlar verdiğimiz önemli. Nasıl söylememiz gerektiği. Bence asıl olay burada.
―― Ön şarkının durumu için, You Dont Know Who I Am, hiç şüphesiz, sözleri duyguları direkt ifade ediyor gibi. Hongki-san, sözler üzerinde çalışmak nasıldı?
Hongki: Şey.. Son günlerde aşk gibi bir hissiyatım olmadığı için, artık bu tür bir duyguyu bilmiyorum, böyle kalbinin hızlı atması gibi bir hissiyat yani ben de, herhalde yakalanırım diye düşündüm. Ama ilk görüşte aşk hissiyatı, “Senden hoşlanıyorum, ama sen beni tanıyor musun ki?”, bu tür bir his vermeliyim şarkıya dedim, sonra bu modada böyle sözler yazıverdim. (güler)
―― Sadece aşk ile sınırlı değil, kalbimizdeki gerçek hissi kimse bilmiyor hissi, iyi bir biçimde yerini almış. Genellikle bu tür bir hüsran var gibi hissediyorum, bence sözlere iyi bir biçimde bu duyguyu vermiş.
Hongki: Bu doğru, ama “buna rağmen, senden hoşlanıyorum”, çok aydınlık bir his. Çok fazla “aw.. çok acı verici” değil ama daha ziyade “sorun değil, bu his mutlaka bir gün değişecek” böyle şirin bir his.
―― Anlıyorum. Canlı performansta bu şarkıdaki hissi iyi verebilmek için, ne yapacaksınız?
Jaejin: Sadece eğlenmemize bakmalıyız.
Minhwan: Bence de.
Seunghyun: Jaejin hyung ile aynı fikirdeyim.
Jonghoon: Sadece canlı performansı hissetmeliyim.
Hongki: Yerimde duramayacağım!
Jonghoon: Hongki canlı performanslarda böyle hissettiği zaman, fanlar da yerlerinde duramıyorlar, hep beraber çalıyormuşuz gibi bir imaja sahip bir performans oluveriyor.
―― Hongki-san solo aktivitesine 2015’te başladı, değil mi? O aktiviteden, bu çalışmaya, sence FTISLAND’ın grup sesine nihayet etki etti mi herhangi bir şekilde?
Hongki: Bence orada bir çakışma var. Solo sırasında, pek çok müzik türünden sesleri denedim. Ben sadece “gerçek ses” ile alakası olan bir insanım. Solomu yaparken, kendime EDM ve sentez-pop ile meydan okudum. Örnek olarak, son zamanlarda, gerçek davul ve EDM davulunda, neden iki sesi birden kullanmıyorum diye düşündüm, şarkı yazmak için yeni bir yolum var.
「素晴らしい人生を」 (”A Wonderful Life”) deneyler sonucu yazdığım bir şarkı. Fanların bunun hakkında ne düşündüğünü merak ediyorum (Jonghoon)
―― Artık sırf sert müzik olduğunu duymadığımız gibi, sentez, 3. şarkı olan “Come On Girl”da kolayca fark edilebilir durumda, solo aktivitesi sırasında yaptığın alıştırmaların bir sonucu gibi gözüküyor. Bu albümü çıkardığınız zaman, bu albüm için seçtiğiniz şarkıların kriterleri nelerdi? Stokta daha fazla malzeme varmış gibi duruyor da.
Hongki: Onun için, bayağı bir şeyimiz vardı. Değişik tarzlardan şarkılar koymak istedik. Come On Girl ve baş şarkı gibi heyecanlı şarkılarımız var, Funi’nin (Jonghoon) şarkısı olan Identity rock tarzında iken. We Are bir pop şarkısı. Walking Dead ise orta tempoda bir rock baladı, atmosferi harekete geçiren bir şarkı. Onları aklımızdaki değişik fikirler ile yaptık.
―― Identity agresif bir gitar kısmı ile önce giren bir şarkı, değil mi?
Jonghoon: Uhm, bu doğru. Benim favori rock hissim. Kendi bildiğime göre yaptım onu, öyle bir his yani (güler).
―― Jonghoon-san ayrıca 「素晴らしい人生を」 (A Wonderful Life)’ın üzerinde de çalıştı, melodisi sırasının şu sıra dışı sesi var, böyle bir şey…
Jonghoon: Bu doğru. Yazdığım bütün şarkılar arasında, ilk defa böyle bir atmosferin harekatına sebep olan bir melodiye sahip bir şarkı yazdım. Üzerinde biraz deney yaptığım bir şarkı. Fanlar ne düşünüyor bunun hakkında? Bunu sormak istiyorum.
―― Sözleri kendi başına, bir uçtan bir uca birisinin hayatında müziği temsil eden bir şey, performans dünyasının bir parçası olması yolunda hayatından esinlenerek yapmak için, söylendiği zaman, derin bir içeriği olduğu zaman, söylemesi biraz rahatsız edici olabiliyor.
Jonghoon: Yani, evet bu doğru, bu sanatçının hayatının bir parçası.
―― Bir müzisyen olarak, değişen şeyler var, ama değişmeyen şeyler de var, bu hiç şüphesiz. Hiç saf duygularını sarf ettin mi mesela ?
Jonghoon: Evet, sonuçta o sanatçının bir hikayesi. Ama, anlamını kendim bilmeme rağmen , insanlar hala “Ne?” gibi bir tepki gösterebilirler.
―― Bu tür endişelere rağmen, yine de yazıp ileri sürdün bu sefer, neden?
Jonghoon: Bu, çünkü bu yapmak istediğim müzik, sıra dışı bir şey değil.
―― Yani hala bu tür şeyleri artık bunlara aldırış etmeden devam ettireceksin, değil mi?
Jonghoon: Evet! Bunun bizim için bir endişe unsuru haline geleceği noktada, hiç bir şey yapmayacağız.
Hongki: Evet, bu tür şeyleri umursamıyoruz.
Jonghoon: Çünkü biz düşündüğünü direkt söyleyen bir grubuz.
―― Şimdi herkesin düşündüğünü direkt söyleyen bir takım tavırları olduğunu anlıyorum. Jaejin-san, sen Imagine üstünde çalıştın, AQUA ve Time üstünde de. Bu şarkılara çalışırken aklında nasıl bir imaj vardı?
Jaejin: Mola periyodundayken yaptım onu, Imagine’in durumu için de. Akılcı olmasına rağmen , onu ağır modda ve orta tempoda yapmak istedim, yazdığım zaman aklımda bu vardı. AQUA için de, genelde olduğu gibi, enstrümentali önce yaptım, sonra da sözlerini yazdım. O sahneyi bitirince, şarkıları beraber yazdığım biri şarkının ilk sonucunu dinledi, o zaman içine bir de su sesi koydum, bana “Ah, bu aslında çok güzel. Eğer su damlaları sözlerdeki “motive” olabilirse de iyi olur” dedi ve işte bundan “AQUA” doğdu. Ve ilk defa, ilk olarak gitar ile başlayıp, sonra piano ile devam ettim, ve işte böyle oldu.
―― Bestelediğiniz şarkılardan, her üyenin renklerini ayrı ayrı hissedebiliyorum. Birbirinizin şarkılarını dinleyerek, birbiriniz hakkında yeni keşfettiğiniz şeyler var mı?
Jaejin: “We Are…”i ilk dinlediğim zaman, bu şimdiye kadar bize sabreden fanlarımız için bir hediye, genel fan şarkılarıyla kıyaslandığı zaman bunun daha değişik bir hissiyatı var, dedim ki, “Bu gerçekten iyi”. 「素晴らしい人生を」 (A Wonderful Life) için, dürüst olmak gerekirse bir gün böyle bir şey de yapacağımı düşünüyordum. Bu Jonghoon-san’ın tarzında, ama yine de sevdim. Ama bu kadar erken geleceğini hiç düşünmemiştim. Bu kadar güzel bir şarkı oluverdi, düşündüm ki, wow..
“Kore’de son zamanlarda, hiphop ve öbür türler çok popüler, yani ben bir grubun gücünü göstermek istiyorum.” (Minhwan)
“Onu nasıl yapacaksın?” (Jaejin)
“Müziğimizle tabii ki!” (Minhwan)
―― Minhwan-san, üyelerin yazdığı şarkıları dinlediğin zaman, ne hissediyorsun?
Minhwan: Albüme koyacağımız şarkılara karar vermeye çalışırken, dürüst olmak gerekirse şarkıların birçoğunu dinledik, yani şarkılara verdiğim ilk tepkilerin neler olduğunu unuttum (güler). Albümün şarkı listesine karar verdikten sonra, kaydı yaparken, daha çok kendi kısımlarımızı dinleyeceğimiz için, onların üzerindeki etkilerimiz ve atmosfer de her seferinde değişecekti. Yine de ben, diyecektim ki, “Bu güzel bir şarkı.”
―― Hongki-san’a daha önceden solo aktivitesi ile olan çakışmayı sormuştum, ama öbür üyeler için, sizin açınızdan herhangi bir çakışma var mı?
Jaejin: Evet, var. Şimdi müzik yapmakta oldukça büyük bir merakım var.
Hongki: hehehe.
Jaejin: Hongki son zamanlarda müzik yapmakta bayağı çaba sarf etti, hatta bazen, neredeyse hiç uyumadan.
―― Yani, sen onun böyle canla başla çalıştığını görünce, “Ah, ben de onun kadar çok çalışmak istiyorum” mu dedin?
Jaejin: Hayır!
Herkes: (güler)
Jonghoon: Eh? Öyle değil mi yani?
Jaejin: Benim kendi adımlarım var. (güler)
―― (güler) Seunghyun-san da, “Ben de kendi şarkılarımız yazacağım” gibisinden bir düşüncede miydi?
Seunghyun: Evet, elbette!
―― Yani, gelecek albümde de bunu bekleyebilir miyiz?
Seunghyun: Evet. Lütfen bekleyin!
Hongki: Onu mümkün olan en kısa süre içerisinde atacağım! Seçmeyeceğim!
Herkes: (güler)
―― Bu albüm, büyük çıkışınızın dönüm noktasının 5. yıl dönümünden sonra yaptığınız ilk albüm. Bu albümün bulunduğu pozisyon ne olacak?
Jonghoon: Çok fazla anlam yüklersek fazlasıyla anlamsız olacaktır, sadece biraz değişik, sadece hoş bir his, öyle bir şey yani. Ona çok fazla anlam yüklemesek daha iyi olur.
Hongki: Evet. Normal bir şekilde yapıyoruz, sadece içine iyi şarkılar koyuyoruz.
Jonghoon: Bu doğru, grup olarak, bizim doğamız olarak bizi düşündüğünü direkt söyleyen kişilikler haline getiriyor.
―― 『FTISLAND Arena Tour 2016 -Law of FTISLAND:N.W.U -』Nisan’ın 27’sinde başlayacak, tur için olan enerjiniz dahil, bu yılın başında bir haber yayın süresi, lütfen bize FTISLAND’ın 2016’daki hedeflerini anlatın.
Hongki: Bir grubun gücünü Kore’ye adamakıllı göstermek istiyorum. Geçen sene gibi bu hedefim var, ama şimdi daha çok yapmak istiyorum. Renklerimizi düzgünce göstermek için, grup olarak önümüzdeki bütün yolu gideceğiz.
Jonghoon: FTISLAND’ın grup gücünü artırmak, etkili olan varlığımızı sağlama almak istiyorum. Japonya’da da, Kore’de de.
Hongki: Bu sene elimden geleni yapmak istiyorum.
Jaejin: 2016 yılında, öncekinden çok daha fazla, amacım bir sürü güzel iş çıkarabilmek, birinin ardından öbürü.
Minhwan: Kore’de son zamanlarda, hiphop ve öbür türler çok popüler, yani ben bir grubun gücünü göstermek istiyorum.
Jaejin: Onu nasıl yapacaksın?
Minhwan: Müziğimizle tabii ki!
Seunghyun: FTISLAND olarak, eskisinden daha fazla, daha havalı şarkılar ortaya çıkarmak istiyorum, performanslarda daha iyi çalışmak istiyorum. Kişisel olarak, biraz daha tanınabilir olmak istiyorum (güler). Ayrıca müzikal de yapmak, fanlarımızla beraber gelmek istiyorum.
Hongki: Senin tanınabilirliğin sıfır!
Seunghyun: Sıfır değil.. negatif!
Herkes: (güler)
Seunghyun: Annem bile beni tanımıyor!
Hongki: “ Seunghyun’un annesi ”Seunghyun, ne yapıyordun sen?” Seunghyun ”Grup işlerini yapıyordum” Seunghyun’un annesi ”Ne grubu”” Hahaha
Son zamanlarda FTISLAND’ın aklında neler var, lütfen bize bu aralar takıntı haline getirdiğiniz şeylerden bahsedin!
Choi Jonghoon(Gitarist,Klavye) Lego
Son zamanlarda, Lego bağımlısı oldum. Önceden Bearbrick hastasıydım, fakat bu konudan daha önce bahsetmiştim sanırım, yani bağımlısı olduğum bir diğer şey Lego. Legolardan binalar veya evler inşa etmeyi seviyorum. En son zamanlarda yapmayı sevdiğim şey ise banka. Yenisi gelir gelmez, hemen satın aldım. Bilirsiniz lego bilimdir. Eğlenceli, fakat başka etkileyici yönleri de var. Bence yetişkinlerin bile eğlenebileceği bir oyuncak.
Lee Hongki(Vokal) Romantizm
Benim için bu sıralar, herhangi birisi olabilir, sadece aşık olmak isteme duygusu ön planda (gülerler). Kendimi yalnız hissediyorum…. Aşkın müziği %100 etkilediğini deneyimlerimden biliyorum, bu yüzden son zamanlarda aşk hakkında hiç söz yazamıyorum~. Vedalar hakkında bile, aşkın başlangıç aşaması hakkında bile, ilk görüş hakkında bile yazamıyorum.
Lee Jaejin(Baterist,Vokal) Üyelerle sohbet etmek
Çok fazla takıntılı olduğum bir şey yok, ama son zamanlarda üyeler çok sık buluşuyor, herkes FTISLAND adlı bu grubun geleceği hakkında konuşuyor, bu gerçekten de eğlenceli. Aslında, dün de, bir otelde sohbet ettik.
Hongki: Senin geleceğin karanlık olacak!
Jaejin : birçok şey hakkında konuştuk ve gerçekten güzel vakit geçirdik.
Song Seunghyun(Gitarist,Vokal) Arabayla bir şeyler yemeye gitmek
Son zamanlarda, arabayla lezzetli bir şeyler yemeye gitmeyi takıntı haline getirdim. Ama çok vaktim olmadığından bunu Japonya’da yapamıyorum. Kore’de internetten lezzetli yemekler yapan bir dükkanlar araştırırım. Gerçekten lezzetli yemekler yapan bir deniz ürünleri restoranı buldum, haftada 2-3 kez oraya giderim (güler.) Arabayla bir şeyler yemeye gitmek yenileyici bir değişiklik, son zamanlarda erkek kardeşimle birlikte gittik.
Choi Minhwan(Baterist) Oyun
Oyunlara takıntım var. Bilgisayarda, online oynanan bir oyun, bütün üyeler oynadığından birlikte oynamak çok eğlenceli. Üyeler bir takım oluşturuyor ve başka bir takımı alt etmek için birlik oluyor. Ben çok güçlüyüm, bilirsiniz.
Jonghoon :Kendin hakkında böyle söyleme!” (gülerler)
Minhwan: Yapacak çok işim olduğunda da oynuyorum, yapacak çok işim olmadığında da oynuyorum, bu yüzden bu oyunu oynamak için harcadığım zaman her seferinde değişiyor. Bu oyun oynayarak harcadığım en uzun süre.. ne kadardı, 9-10 saat civarıydı.
Kaynak: Lakkimi
Çeviri: Smcelep
Sitemizin editörlerinin kişisel olarak hazırladıkları köşe yazıları.