Uzun süredir yazmak istediğim lakin kelimelere dökemediğim duygular yüzünden bir türlü yazamadığım yazı ~ Roman tadında bir hikayemi daha okumaya hazır olun. Shinhwa‘ya dair her yazımda belirttiğim gibi,yine belirtmek istediğim bir şey var öncelikle; ben çok çok yeni bir Shinhwa Changjo‘yum.Bu yüzden; bilmediğim sayısız şey mevcut,hislerimi-bildiklerimi vs. yanlış aktaracak olursam herkesten özür diliyorum şimdiden.
Nereden başlayıp nerede bitirsem halen bilemiyorum ama bir yerden başlamak lazım.Hadi bakalım,umarım sıkılmadan okursunuz 🙂 …
Yaklaşık 8 önce,Shinhwa’yı tanıma konusunda uzun zamandır kaşınan ben; artık o kaşıntılara dayanamayıp birkaç bahane ile Shinhwa Changjo olan iki arkadaşıma gidip (onlar kendilerini bilir ! 🙂 ) ” Shinhwa’dan da bias seçmek istiyorum,bana yardım edin “ demiştim. 😀 İnatçı kararsızlıktan,zor bir süreçten sonra seçim yapmıştım.Özellikle iki kişi arasında kalmıştım; o zaman da,grubu tanıma-bias seçme vs. konusunda başarısız olduğum diğer denemelerimde de yaşamıştım bu zor süreci. (Aşağıdaki fotoğraf,ilk gördüğüm Jinnie fotoğrafı grup fotoğrafları dışında; ne kadar da tipsizmiş ! 😀 😛 )
Shinhwa’daki biasımı seçmemin ardından,araya birkaç gün girdi.O birkaç gün sonra kaşıntılarım yeniden başladı ve bu kez de ” şarkı önerir misiniz ? “ diye gittim o arkadaşlarıma.Sonra ” bana grup hakkında biraz bilgi verir misiniz ? “ diye döndüm.SS501’imden ötürü,K-Pop sever olduğumdan beri tanımak istiyordum zaten Shinhwa’yı lakin hiç yanaşmamıştım ve hep ertelemiştim.
İki,üç şarkıyı oynatıp durdum günler boyunca.Ardından,şarkıların sayısı arttı.Video,canlı performans vs. izlemeyi ve Junjin‘in solo şarkılarını dinlemeyi ısrarla reddettim uzunca bir süre.
Meraktan çatlayacak gibi olunca,Junjin’i ” Love Doesn’t Come “ şarkısıyla ilk defa dinledim bir gün kalbimin sesini kulaklarımda duyarak.Ama yine klibi izlemedim.
Shinhwa’nın konuk olduğu ” Happy Together “ı seyrettim,Saeng’in sayesinde ilk izlediğim program o oldu.İlk izlediğimde demediğimi bırakmadığım kadar olmasa da ikinci izlediğimde de bayağı laf ettim Junjin’in sarı kafasına. (Sonra da niye çarpılıyorum ?! Her sefer kendimden büyük laflar ediyorum,ardından gelip bir güzel çarpıyor beni o laf ettiğim şahsiyet ! 😀 )
Bir gün,Junjin’in doğum günü haberini gördüm; haberi ben üstlendim ve buraya ekledim.O haberi açarken elim ayağım karıştı,çünkü hiçbir şey bilmiyordum ve yanlış bilgiler verip de grubun hayranlarını kırmayı hiç istemiyordum.Halen de öyle hissediyorum ne zaman haber açsam,çünkü halen de hiçbir şey bilmiyorum.
Sabahları,arada sırada da olsa bir Junjin fotoğrafı ile ” günaydın ” demeye başladım sosyal medyadan herkese.Uzuunca bir süre,çok tuhaf ve sonradan görme gibi hissettim onlarla ilgili bir paylaşım-haber vs. yapınca.Hala da öyle hissediyorum; onları çoookkk sonradan,çok geç kalarak tanıdığım için sahiplenme daha doğrusu hayatıma sokma hakkım yokmuş gibi geliyor.Bir şeyleri yanlış yapmaktan,bilmeden de olsa sınırımı aşmaktan çok çekiniyorum.
Ufak ufak da olsa yaklaşmaya başladım videolara,mesela Shinhwa’nın bir-iki canlı performansını ve Junjin’in oynadığı Stellar grubunun klibini izledim.O arada,yine bu minik kuşun Boys Over Flowers parodisine denk geldim ve ona baktım yarım yamalak da olsa.
Bayıla bayıla anlatılan Shinhwa Broadcast‘i izlemeye kendi kendime karar verdim bir gün.O arada,yeni albümü çıktı Junjin’in ve onun performanslarına daldım,hem de canlı izledim hepsini.İlk defa bir şeyi bu kadar hızlı izledim,yaklaşık 3 hafta içinde 50 bölüm ilerledim Shinhwa Broadcast’te.
Her ne kadar bitmesin diye direnip son bölümleri çok yavaş izlesem de Shinhwa Broadcast’ı bitirdim.O arada,Junjin; solo albümünün promosyonlarını tamamladı ve oppayamın yani Dong Wan‘ın solo albümü çıktı.Derslerimden dolayı eksiksiz takip edemesem de onun canlı performanslarına,promosyon sürecine odaklandım bu kez de.Aynı zamanda,Eric‘in dizisini izlemeye başladım.Oppayamın ardından bir üyenin daha solo geri dönüş haberi geldi; böylece,Junjin ve oppayamda yaşadığım süreci Hye Sung‘un solo promosyonları ile de yaşamış oldum.Beni tamamen saçma sapan ve komik hale dönüştüren bir durum çıktı bir de ortaya; çoktan biasını seçmiş olan ve buna ilişkin hiçbir şüphesi bulunmayan benim Eric tarafından çok fena aklım çeliniyordu.Daha düne dek,çok güçlük çektim bu konuda fakat şu an kesin ve rahatım; arada kalma süreci sona erdi çoktan. 😀 Bu arada,Shinhwa Broadcast’ı bitirmişim; kimin umurunda ! Devamlı başa sarıp izliyorum bütün bölümleri,izledikçe de izleyesim geliyor. 🙂
Hye Sung’un solo promosyonları devam ederken Shinhwa Company şahane bir haberin duyurusunu yaptı.Bu sene yani Shinhwa’nın 18. yıldönümünde,onbirincisi gerçekleştirilecek olan Shinhwa Changjo resmi hayran kulübü üyeliğine; yıllar sonra ilk defa,yurtdışından hayranların kaydı da alınacaktı ve kaydı alınacak olan üye sayısı muhtemelen sınırlıydı.Bunu duyan ben sakin sakin durur mu peki ?! Elbette durmadı ! Bir yolunu buldu ve daha kayıtların alınmaya başladığı ilk gün yani 13 ocakta kaydını yaptırarak resmi bir Shinhwa Changjo oldu.O andan sonra da kollarına koşacak olan ismine özel resmi hayran kulübü kartını ve ürünlerini beklemeye koyuldu.Yaklaşık 2 hafta önce,hem resmi hayran kulübü kartım hem de ürünlerim sağ salim elime geçti.Kayıt yaptırdığım andan itibaren inanılmaz gelen bu durum,gelen kargo ile daha inanılmaz ve rüya gibi bir hal aldı benim için.Bu yüzden,resmi hayran kulübü kartımı sürekli kontrol ediyorum ve 8 ay içinde yaşadığım her şey gözlerimin önünden geçiyor film şeridi gibi belki de. (Aşağıdaki fotoğraflar; resmi Shinhwa Changjo üyelik kartımdan,ürünlerimden birkaç kesit. 😀 )
Daha birçok şey oldu-olmuştur lakin net hatırlamıyorum ya da kesik kesik hatırlıyorum Shinhwa Broadcast’i bitirdiğim günden sonrasını.8 aydır o kadar hızlı gelişiyor ki her şey,takip etmem olanaksız çünkü.Ha anımsadığım bir şey daha var; Junjin‘in solo promosyonları sırasında,bir erkek hayranın ona ” oppa saranghae ! “ diye bağırdığı videoyu izlemiştim.O videodan sonra,bana ne oldu ise artık bir gün,Junjin’i görürsem boğazım patlayana kadar ” oppa saranghae ! ” diye bağıracağıma yemin ettim.Pişmanım böyle bir yemin ettiğim için ama elden bir şey gelmez,oldu bir kere ! 😀
Hep dediğim gibi; kendi kontrolümü kaybettim,çoktan başkası tarafından kontrol ediliyormuş gibi hissediyorum.Kısacık vakitte,resmen kapladı hayatımı bu altı adam.Saflıkları,büyümeyen tarafları,samimiyetleri,çok yakınındaki insanlardan daha yakın hissettirmeleri ile çektikçe çekiyorlar beni kendilerine.Garip bir şekilde,aşırı derecede kıskanıyorum ayrıca ben bu adamları; çıldırıyorum hatta ! *_* 😀
Nasıl anlatsam ~ SS501’i tanımamla ve Triple S olmamla dolmaya başlayan bir boşluk vardı içimde.Lakin,o boşluk Shinhwa’yı tanımaya başlayana dek tam dolmamıştı.Shinhwa’yı tanımaya başlamamla boşluğum doldu.Artık hem inci yeşili hem de turuncu görüyorum dünyayı.Hayallerim ve hayatım turuncuya boyandı bir anda.Bu adamların bana verdiği bir güven duygusu,huzur ve rahatlık var ki bu hisler sıklıkla kendime getiriyor beni.Yorucu bir günün ardından onlara dair gördüğüm herhangi bir haber ya da seyrettiğim herhangi bir şey beni silkeliyor ve ne zaman,her şeyden vazgeçecek olsam onların varlığını aklıma getirip yeniden güçlendiğimi hissediyorum.En çok da her adımlarında yürekten davranmalarına bayılıyorum; hiçbir şeyden,hiç kimseden çekinmeden sergiledikleri çılgınca,çocukça,masumca hallerinin bir eşi daha olamaz.Adeta yaşama sevinci oldular bana.
Bu altı prens (herkese göre ajhussi de bize göre prenslikleri değişmiyor ne hikmetse ! 😀 🙂 ); zaman kavramı olmayan bir hayatta,sürekli gördüğün kabuslardan kurtulup pamuk rüyalar görmeye başlamak gibi.Kendilerinin bana gelmeleri misali,bir anda sundukları resmi Shinhwa Changjo olma hediyesi de o rüyalardaki ışıklı bir yol.Seçim değil belki bir kader belki de bir tevafuk,bir armağan onlar benim için.Neşeleri ve gülüşleri,çevremdeki kara bulutları dağıtıp gülüşümde bir gökkuşağı belirmesine sebep oluyor,onların gözlerinin içindeki gökkuşağı ise benim gülüşümdeki gökkuşağına renk katıyor.Renklenen gülüşüm sayesinde de yürüdüğüm tüm yollar,aldığım her nefes renk cümbüşüne dönüp canlanıyor.Bias seçmiş olabilirim ama hepsi oldukça kıymetli benim için; işte o gülüşümdeki gökkuşağının renkleri her biri.Junjin civciv(s)i,diğerlerinden sadece bir tık önde ve renklerime parlaklık katıyor sadece.
Shinhwa Changjo olduğum günden beri grup içinde-gruba ilişkin senelerdir olmayan bir sürü şey yeniden oldu.Beni çok sevdiğinizden mi yoksa sadece denk geldiğim için mi böyle bilemiyorum ama ~ bu muhteşem karşılama partisi için sonsuz kere teşekkür ederim turuncu prenslerim.
Tek pişmanlığım,sizi bu kadar geç tanımış olmam ve turuncu prenses olmayı erteleyerek çok büyük bir hata yapmam.Her şeye rağmen,iyi ki geldiniz ve hoşgeldiniz hayatıma.İmkansıza yakın olsa da bir gün gerçekten görüşebilmek,tanışabilmek arzusuyla …
Yazımı,sözlerinde kendimi bulduğum iki can alıcı Shinhwa şarkısı; ” On The Road ” ve ” Destiny Of Love ” ile bitiriyorum.” Destiny Of Love “ı neredeyse hiç dinlemem,çünkü her dinlediğimde içim paramparça oluyor ve gözyaşlarına boğuluyorum …
Editör Notu: İstediğim gibi olmadı bu yazı,acayip duygusuz kaldığını düşünüyorum. 🙁 Konu bu şapşiklere gelince neden tutulup kalıyorum bilemiyorum,yine de sıkılmadan okumanızı ve beğenmenizi diliyorum.Bir dahaki sefere ve onları daha iyi tanıdığımda; daha duygulu ve içe sinen bir Shinhwa yazısı ile görüşmek ümidiyle ! Okuduğunuz için teşekkürler. 🙂 😀
* ÇEVİRİLERİMİN VE HABERLERİMİN; ” PAYLAŞ ” SEKMELERİNİN KULLANILMASININ HARİCİNDE,KOREZİN SİTESİNDEN DIŞARI ÇIKARILMASI VE KOPYALANMASI KESİNLİKLE YASAKTIR ! LÜTFEN EMEĞE SAYGI GÖSTERİN VE EMEK HIRSIZLIĞI YAPMAYIN ! AKSİ HALDE; GEREKEN MUAMELE VE İKAZDA BULUNULACAKTIR ! TEŞEKKÜRLER … *
Haber-Yazı: ŞeymaNur_5890
Sitemizin editörlerinin kişisel olarak hazırladıkları köşe yazıları.
*** SF9'ın Fantasy'si, Her Anı "Sanghyuk (Nam-ı Diğer 'Lee Dawon' Bey ^^)" Diye Sayıklayarak - Çıldırarak Geçiyor & Shinhwa Changjo & SS501'ın Triple S'i & "Kim Hyung Jun-김형준 Türkiye/Turkey Junus"da Yönetici & Editör & Radyo DJ'i & Mütercim - Tercüman / Kitap Çevirmeni (Fransızca, İngilizce, Korece, Almanca + İspanyolca, Lehçe); Çok Şükür Üçüncü Üniversiten de Mezun Oldu ^^ & Bonus: 8 Sene Bekledikten Sonra Üyelerle Yüz Yüze Görüşüp Hayalini Gerçekleştiren Kıdemli maNga (Grup Olan ^^ ) Delisi ~ 34 yaşında ve inatla hayallerini kovalıyor halen, bir gün yorulacak ve gerçeğe dönüşmeye karar verecektir elbet hayallerinin geriye kalanı da ^-^ ... ***
www.twitter.com/SSeymaNur90
www.youtube.com/SeymaNurSkydreamer
Kore İş Araştırma Enstitüsü, bu ayın bireysel idol marka itibarı sıralamasını açıkladı. Sıralam ...
% 100 EXO-L Hacer
Çok tatlı olmuş bence yazı Kai’min örnek aldığı gruptur Shinhwa..
18 yıllık bir gruba fan olmak çok cesaret ister tebrik ederim.
balım
Şeymanur editorum uzun zamandır shinhwa changjo olarak o kadar güzel yazmıssın ki bu güzel adamları inanmıcaksın ama gözyazşlarıma engel olamadım agzına ellerıne saglık bugun de 18 yıl konserlerının ılk gunun verdıler shınhwa sonsuza kadar.
Cilan
18 yillik bir grup ve hala ayakta.. ?
Korecan
Ya yazına bayıldım, çok güzel yazmışsın… 18 yıl birarada kalmak çok güzeldir eminim. Umarım nice 18 yıl daha Shinhwa ve fanları birarada kalırlar ^^
surmew
eline sağlık şeyma nur çok güzel bi yazı olmuş. SHINHWA&SHINHWA CHANGJO FOREVER 🙂
fatosurme
Şeymanur sana ne kadar teşekkür etsek azdır.Ellerine sağlık.Bir grupu tanıman sevmen ve çabaların takdire şayan.Shinhwa Chango ürünlerini çok beğendim güle güle kullan:)
Esra
teşekkürler…:D güzel bi yazı olmuş…bu 6 adamla tanıştıktan sonra bi şeklide seni kendilerine çekiyorlar bi bakıyorsun dünya artık turuncu etrafında donmeye baslıyor… o rengın değerini anlatamıyorsun ama bizden olanlar anlıyor…umarım bigün resmi üyeliğe kavuştuğumuz gibi konserlerınide izleme fırsatı buluruz…:D