Bu yazıya girişi nasıl yapsam, ilk nereden başlasam çok uzun zamandır düşünüyorum. Normalde de naçizane bir şeyler yazmaya çalışan bir insan olarak sanırım hayatım boyunca ilk kez yazı yazarken bu derece zorlandım. Bir insan en sevdiğini, en değer verdiğini nasıl anlatsa, neresinden anlatmaya başlasa bilemez derler ya hep, bunun doğruluğuna şüphe etmiyorum artık. Bu yazıda kendi hislerimi ve düşüncelerimi anlatacağım, umarım sizi sıkmam. Elimden geldiğince, ilk bakışta sahnedeki duruşuyla, sahneye yakışmasıyla dikkatinizi çektiği için araştırmaya karar verdiğiniz fakat tanıdıkça sizi şoka sokacak bir insanı anlatmaya çalışacağım. Şoka sokacak diyorum çünkü Kai’yi ilk izlediğimde, sahnedekinin kendine aşık, egoist bir dansçı olduğuna fazlasıyla emindim. Zamanla fark ettim ki benim gördüğüm sadece Kai idi, Jonginse tamamen farklı biriydi. Tek bedeni kullanan iki farklı insan olduklarını düşüneceğiniz kadar farklı hatta. Hangisi daha iyi derseniz, inanın ben de karar veremiyorum.
İlk olarak karşınıza çıkacak olan kişi Kim Kai. Buyrun efendim, iyi seyirler.
İzleyince etkilenmemek elde değil sanki.
Mesela dansları. Dans etmek bir insana bu kadar yakışabilir mi?
Dans konusunda söylenecek söz yok zaten de şimdi buraya benim en çok hoşuma giden, belki şarkı yüzünden, belki de figürleri bu derece hissederek yapmasından olsa gerek, gözlerimi dolduran videosunu koyuyorum.
Dans ederken kameraya attığı bakışlardan da bahsetmem gerekiyor tabii. Sanırım başka hiçbir bakış bu derece etkileyici olamazdı.
Kai’nin dudaklarıyla uğraşma konusunda takıntılı olduğu bildiğimiz bir gerçek. Fakat mümkünse bu alışkanlığını kameralar önünde pek sergilemesin.
Peki, saçını arkaya atışı? Güçlü kalamıyorum arkadaşlar.
Kai ile ilgili diyeceklerim bu kadardı, şimdi de Jongin’e geçiyorum. Şunu belirtmem gerekiyor ki sahnede ve fotoğraf çekimlerinde seksi ve egoist görüntüsüyle büyüleyen Kai, günlük yaşamında iyi kalpliliği, sevecenliği, fanlarına karşı düşünceli davranışları ve muzip kişiliğiyle sizi etkisi altına alıyor.
Yemeklerle aşk yaşayan ve Showtime’daki kısımlarını birleştirirseniz en az 6 bölümü sadece yemek yeme sahneleriyle dolu olan Jongin’in bu hallerini koymazsam olmazdı tabii.
Jongin’in tam bir saf olduğu ne kadar da belli! Yanında patlayıp seni korkutan konfetiyi tekme atarak cezalandırmak…gerçekten çok akıllıca.
Kendisine benzerliği sosyal medya üzerinde büyük yankı uyandıran Taeoh’un evine ziyarete gitmesiyse sanırım izlerken en çok eğlendiğim programlardan biriyle tanışmama sebep oldu.
Her ne kadar Jongin ve Taeoh’a bazı fanlar baba-oğul gibi oldukları ile ilgili yorumlar yapsa da Jongin’in çoktan üç tane çocuğu var, bilenleriniz vardır belki. Ne kadar da tatlılar değil mi?
Aşağıdaki fotoğraf hakkında ne yorum yapmalıyım bilmiyorum. Cidden yorumsuz.
Saçmalamaları, korkaklıkları, şefkati bir yana, gülmenin belki de en çok yakıştığı insan.
Son zamanlarda vokalini geliştirmesiyle de dikkat çeken Jongin, çıkış yapmadan önce çok uzun zamanlar pratik yapmış. Üstelik, bununla da kalmayıp çıkışlarından sonra da promosyon zamanları olmasa bile pratik odasına gidip tek başına dans etmeye devam etmiş. Bunları anlattığı videoyu aşağıdan izleyebilirsiniz.
Benim paylaşacaklarım bu kadardı. Elbette unuttuğum, buraya koymadığım tonla şey var. Belki bu yazıyı paylaştıktan sonra “bunu nasıl unuturum!” diyeceğim çokça şey olacak. Ama her şeye rağmen bu benim için cidden çok özel olan günde iyi ya da kötü, bir yazı yazmak istedim. Umarım beğenirsiniz. Bundan sonra da koskoca kalbindeki iki farklı karakterinin güzelce büyümesini diliyorum. Doğum günün kutlu olsun EXO’nun Kkamjong’u! Senin biz fanlarını sevdiğin gibi biz de seni ölene kadar seveceğiz. Gün geçtikçe daha da mükemmel hale gelen yeteneklerini zevkle izleyeceğiz. Mutlu olman için elimizden geleni yapacağız. Hep mutlu ol, her zaman gül, ben de senin gülen fotoğraflarına bakıp kalp krizi geçirmeye devam edeyim^^
BONUS :
EDİTÖR : edanursarac
Sitemizin editörlerinin kişisel olarak hazırladıkları köşe yazıları.