“Yapmak istediğim şeyleri yapmaya çalışıyorum,” dedi Lee HongKi.
Geçmişe bakacak olursak, yaptı.
Bir band olmayı sevdiği için, “tartışma, düzeltme ve normale dönme” süreciyle birlikte 8 sene rock müzik yaptı.
Tırnak sanatını sevdiği için, bu konuyu ele alan bir kitap yayınladı.
Geçen sene ise kendi adını taşıyan bir moda markası yarattı.
Başka bir günlük hikaye ekleyecek olursak, bu röportajın yapıldığı gün, saat 6’da Chungpyungda bulunan su kayağına gitti. Röportaj saat 14.00’daydı.
“Sorumluluk duygusu barındırarak yaptığım her şeyde iyiyim,” dedi enerjik bir gün sonrası.
Özgür ama saygılı, Lee Hongki “Kendimi seviyorum.” diyor.
Bu,Lee Hongki’yi anlamamızda büyük etkisi olan bir ifade oldu.
***
Soru: Hem 26 yaşında olup hem de mesleki açıdan deneyimli olmak nasıl hissettiriyor? ( Lee Hongki , FTISLAND gurubu ile birlikte müzikte 9.yılları )
Lee Hongki: Urgh, bunu duymak istemiyorum. O zaman kendimi yaşlı hissediyorum. (Güler). Zaman çok çabuk uçup gidiyor. FTISLAND ile birlikte yola çıktığımızda hem kişisel , hemde başka sebeplerden dolayı uğraşmamız,düşünmemiz gereken çok şey oldu ve bu süre zarfında zaman gerçekten su gibi akıp gitti.Bunun yanında müzik gibi şeylerle ilgilenirken güzel zamanlarımız oldu ve sayısız eğlenceli konserler verdik.
Soru: Birlikte müzik yapmak zevkli mi?
Lee Hongki: Tabi ki. Bazen pratik yaparken ve konserlere hazırlanırken bazı anlaşmazlıklar yaşıyoruz, bu rahatsız edici oluyor. Fakat eğlenceli (Güler). Sanırım her şeyin bir zamanı var. Başlangıçta hiçbir şey bilmiyorduk ve bunu sadece eğlence için yapıyorduk. Ancak zaman geçtikçe müziğe dair şeyler öğrenmeye başladık, düşüncelerimiz uyuşmadığında ,anlaşamadığımızda tartıştık. Ardından bazı konularda gerçekten birbirimizle uyumlu olmaya ve beraber çalışmaya başladık. Seviyemiz ve müzik kabiliyetimiz yükseldiğinde tekrar tartışmaya başladık. Haha.
Soru: Yani her seviyede bu devam ediyor?
Lee Hongki: Biz tartışıyoruz, düzeliyoruz ve normale dönüyoruz. Tartış, düzel ve normale dön. Bir bandın kesinlikle ihtiyacı olan şey ‘zaman’dır. Bence ne kadar uzun süre birlikte çalıştığınız önemli.
Soru: Solo çıkış yapmak istiyor musun?
Lee Hongki: Çok değil.
Soru:Gerçekten mi?
Lee Hongki: İnsanlar bunu söylediğim zaman hep şaşırıyor. Yakında solo albüm yapacağım ancak bunun için çok düşünmem gerekti. Üyelere, “Benden solo albüm çıkarmamı istiyorlar. Nasıl tek başıma söyleyeceğim?” diye sordum. Band tarzından tamamen uzaklaşıp bir ballad mı çıkarmalıyım yoksa elektro müzik mi denemeliyim? Seçeneklerimi değerlendiriyorum. Bir kaç şarkı yazıyorum, bu gerçekten zor.
Soru: Çıkış tarihi belli oldu mu?
Lee Hongki: Bu sene. Sanırım senenin sonuna doğru çıkar. Hem Kore’de hemde Japonya’da çıkış yapacağım. 3-4 şarkıyı iki albümde de yayınlamayı düşünüyorum fakat geri kalan şarkıları farklı tutmayı düşünüyorum. Yani en az 18 şarkı yazacağım. Bazı şarkılar aniden oluveriyor bazıları ise günlerimi alıyor. Yapım şirketi gibi benimle çalışan bir grup arkadaşım var. Kore’de olmadığım zamanlar onlara gereken düzeltmeleri yapmalarını söylüyorum.
Soru: ‘PUPPY’ şarkısını hem Kore’de hemde Japonya’da yayınladınız.
Lee Hongki: Normalde, ‘PUPPY’ şarkısını solo albümümde ana şarkı olarak kullanacaktım ancak üyeler beğendiği için FTISLAND şarkısı oldu. Şarkı gerçekten güzel. Ritimlerle dolu funky bir şarkı. Funky tarzı son zamanlarda fazla popüler.
Soru:‘PUPPY’ şarkısını bir uçuş sırasında duyduğun uğultudan sonra yazdığını duydum.Bu doğru mu?
Lee Hongki: “Benimle sallamayacak mısın, söyle bow wow wow.” Bu kısmı uğultu sırasında yazdım. Bu şekilde yazdığım çok şarkım var. ‘I WILL’ albümümüzdeki ‘LIGHT’ şarkısını danışmanımla içki içerken yazmıştım. Acele bir şekilde stüdyoya koştum ve şarkıyı kağıda döktüm. ‘On My Way’ şarkısının bir farkı var çünkü bu şarkıyı üyelerle iyi anlaşamadığım bir dönemde yazmıştım. Onlara, “ters düşsek bile, her zaman aynı yolu takip edelim.” demek istedim. Ne kadar çok düşersek düşelim ve farklı yolları seçsek bile, gideceğimiz yer,hedefimiz aynı.
Soru:Bu sene çıkan programınız olan SBS MTV ‘COMING OUT! FTISLAND,’’da “Geçen sene çok zordu, grupta durmalı mıyım diye kendimi sorguladım.” dediğini söyledin.
Lee Hongki: Şu an iyiyiz. Problemlerimizi çözdük. Normalde problemlerimizi çok çabuk çözüyoruz ancak o zamanlar bu böyle bir süre sürdü.Çözüm bulamadığımız bazı sorunlar, aynı evde yaşamadığımızdan uzadıkça uzadı. Etrafımızdaki insanların buna seyirci kalmalarına ve gurubun bu hale gelmesine daha fazla katlanamadım. Bu yüzden onlara direkt olarak söyledim. Bunları şovda bile söyledik. 100% kendimizi göstermek için +19 bir şov yaptık. Bu yüzden Minhwan sarhoş olup çılgınca şeyler yaptı. (Güldük) Şarkı söyledik ve başka bir sürü şey. Hepsi gerçekti.
Soru: Sunbaelar tarafından sevilen birisin ancak Jonghoon hariç diğer tüm üyeler senden küçük.
Lee Hongki: Garip bir şekilde, sunbaelerim beni oldukça seviyor. KBS2 ‘A Look At Myself,’ programında bile Choi Minsoo ile iyi bir iş yaptık. Ama baştan beri çok şey yaşadık…Ah, bundan sonra Minsoo’nun konserini izlemem gerekiyor! Ama sabah 6’dan beri Chungpyong’da yaptığım su kayağından o kadar çok yoruldum ki bunu yapabilir miyim bilmiyorum. (Güler)
Soru:Sence neden sunbaelerin seni seviyor?
Lee Hongki: Bence bu onlarla gençliğimden beri çalışmamdan kaynaklanıyor. Bu yüzden benden yaşlılara nasıl davranmam gerektiğini biliyorum ancak aynı şeyi benden küçükler için söyleyemem. Üyelerle ilk tanıştığımda oldukça zorlanmıştım. Sonunda onlara nasıl davranmam gerektiğini öğrendim.
Soru:Nasıl?
Lee Hongki: Yaştan çok kişiye bağlı bir durum. Jonghoon’a bakarsak, ilk önce ona kendini açan kişiyi sever.. İlk adımı atmaz çünkü o oldukça utangaç. MinhwaMinhwan da öyle ama içki içtiğinde dürüst oluyor. Jaejin oldukça duyarlı biri. Eskiden içine kapanıktı ancak değişti.. Seunghyun ise…gerçekten bir psikopat. Puhaha. Her şeyde iyiymiş gibi gözüküyor ancak bazen çok garip olabiliyor. Aşırı derece.
Soru: 2 yıl önce gerçekleştirdiğimiz görüşmede ki gibi, Jaejin ile iyi geçiniyor gibi görünüyorsun.
Lee Hongki: Jaejin ile iyi anlaşıyorum. Birbirimizi anlıyoruz. Müzikal açıdan oldukça zıttız ancak en çok müzik hakkında konuşuruz. Jaejin beni bir melodiyi kaydettiğinde arar ancak ben melodiyi anlamam. Klavyede kodu çalıp bana bunu gönderdiğinde gece yarısı uyanırım, gitarla melodiyi tekrar çalarım ve bunu ona yollarım. Beraber bitirdiğimiz bir şarkı Japonca albümümüzde olacak. Dün, Jaejin benim stüdyoma geldi. Ona “neden kendi stüdyonu bırakıp benimkine geliyorsun?” diye sorduğumda Jaejin, “Karanlık bir odada kendi başıma çalışmak istemiyorum dedi. (Güler). Müzisyenlerin bir arada olmasının daha eğlenceli ve ilham verici olduğunu düşünüyor.
Soru: Müzik stilleriniz nasıl değişik?
Lee Hongki: Ben haha çok modern tarzda şarkılar yaparım, Jaejin ise daha derin şarkılar yapar. Jaejin gerçekten İngiliz ve basit rock tarzını seviyor. Başlangıçtan beri, kim klavyeyi, kim bassı ve kim gitarı çalacak diye karar verdiğimizde bile Jaejinin still minördü. Daha dün benim stüdyomda minör çaldı. (Güler). Jonghoon ise daha fazla majör stiline yatkın. Hızlı, renkli ve içinde haykırılan tarzda şarkılar yazıyor. Bu sayede farklı renkte müzik yapabiliyoruz. Bence bu bizim avantajımız.
Soru: Daha fazla yapmak istediğin müzik türü var mı?
Lee Hongki: Başından beri bir bandde olduğum için band sesini kullanırdım. Müziğin hep gerçek enstrümanlarla çalınması gerektiğini düşünürdüm. Ama şuan çalıştığım insanlar elektronik müzik yapıyor. Onlarla çalışarak, enstrüman olmadan da müzik yapılabileceğinin farkına vardım. Bu yüzden ikisini karıştırmaya çalışıyorum. Son zamanlarda elektro pop ile ilgiliyim. Böyle olsa bile, eminim ki Koredeki albüm %100 üzücü olacak. (Güler).
Soru: Sadece müzik hakkında konuştuk ancak oldukça yetenekli görünüyorsun.
Lee Hongki: Ah~ İyiyim, değil mi? Haha. Arkadaşlarım içtiğinde, bazen şöyle söylüyorlar. “Bence sen gerçek bir baş belasısın.” “Neden?” “Yapmak istediğin ve sevdiğin şeyleri yaparken para kazanıyorsun.” Ama ne yapabilirim? Bu benim iyi olduğum tek şey. (Güler). Yapmak istediğim her şeyi yapmaya çalışıyorum bu yüzden diğer insanların işime burnunu sokmasını sevmiyorum. Tek başıma oyunculuk yapsam bile, tek bir cümle bile kaçırmıyorum. Şirket bunu anlıyor. Şirkette daha fazla insan gücüne sahip olunması iyi bir şey. Şirket izleyecek çok fazla kişiye sahip. Bu yüzden bize çok fazla karışamıyorlar. Bundan gerçekten hoşlanıyorum. Ha ha. Benim için ise, ben daha fazla CEO Han Seungho’dan para istiyorum. Biz daha çok arkadaş gibiyiz. CEO, her zaman beni anladığını söylüyor. Mmm, gerçekten anlıyor mu acaba? (Güler)
Soru: Aktörlükte yapıyorsun. Ara mı verdin?
Lee Hongki: Bu sene ara vereceğim dedim. Senenin başında güzel bir teklif gelmişti ancak reddettim çünkü turla ilgileniyordum. Geçen sene ve ondan önceki sene çok meşguldüm, çünkü sadece zorlu rollerim vardı.
Soru: En çok zorlandığın neydi?
Lee Hongki: Sanırım 6 ay boyunca bir çiftlikte yaşamak tahminimden zordu.
Soru:Ah, SBS ‘MODERN FARMER!’
Lee Hongki: Ah, bunun bir hit olması gerekiyordu. (Güler). Gerçekten çok çektik. Geyik gibi gerçek hayvanlar kullanıldı…Oh adamım…Ve çekim alanı sabahları çok sıcak akşamları ise dondurucu şekilde soğuktu.. Öleceğimi sandım. Nedeni bu olabilir. ‘Modern Farmer’ ekibi ile birlikte KakaoTalkta hala bir grubumuz var. Çok iyi anlaştık çünkü Lee Honey hariç hepimiz içmeyi seviyoruz. Yönetmen Oh Jinseok, özellikle içmeyi seviyordu. Gerçek bir erkek gibiydi ve çok dürüsttü. Honey bir vejeteryan. Bu yüzden içki içmiyordu ve sadece sebze yiyordu. Ben yağda kızartılmış domuz yediğimde, o güveçte mantar yerdi. “Tekrar mı güveçte mantar?” (Lee Honeyi taklit ederek) “Tabi ki~” Ha ha.
Soru: Sana uzun süredir bunu sormak istiyorum. Saç renklerini kendin mi seçiyorsun?
Lee Hongki: Tabi ki! Kimse buna karışamaz. Yapmadığım hiçbir renk kalmadı. Pembe, nane rengi, altın sarısı…ama iş dışarı çıkmaya geldiğinde yeşil utanç verici oluyor (Güler). Fotoğraflarda güzel görünüyor ancak dışarı çıktığımda eğer kafamda bir şapka yoksa başımı eğip yürümem gerekiyor. Saçım pembeyken umursamazdım! Stüdyodaki arkadaşlarımında saçını pembe ve kırmızıya boyattırdım. Bu yüzden yemeye gittiğimizde herkes bize, üçümüze bakıp dururdu. Biz sokak lambalarıyız. (Güler)
Soru:Sanırım kendini çok iyi bildiğin için tarzını bulman mümkün.
Lee Hongki: Kendimi seviyorum.
Soru: 20’lerdeki Hongkiyi nasıl hatırlamak isterdin?
Lee Hongki: 20’lerimden çok ben 30’larım in heyecanlanıyorum. 30’larında bir erkek adam olmuş demektir. 20’ler, 30’lar için bir nevi hazırlık. Hayatımı başkalarına göstermek için değil de kendim için ve eğlenmek için yaşıyorum, pişmanlıklarım yok. Hayatımı renkli yaşıyorum. Ama 30’larımı havalı bir şekilde yaşamak istiyorum.
Soru:Bu hayatının doruk noktası olacak mı?
Lee Hongki: Bu 40-50’lerimde olabilir. 50’lerimdeyken bir efsane olacağım! Hem bir band, hemde Lee Hongki olarak.
***
Kaynak:Lakkimi
Çeviri:Smcelep
K-Magazin haber kategorisi, Güney Kore’de magazin içerikli tüm haberlerin bulunduğu ana magazin haber kategorisidir.